12 Eylül, AKP, CHP ve Devrimci Yol
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) uzun bir süredir Asker darbe yapacak'' korkusu yayıyor. Kim tarafından, nasıl ve ne zaman yapılacağı bilinmeyen darbe heyhulası demokratik sistemlerin vazgeçilmez unsuru olan muhalifleri hedef alıyor. AKP ve medyası, hükümeti eleştiren her kesime yaftayı asıyor: Bunlar darbeci, bunlar Ergenekonun fikir babası
AKP ve medyası, hükümetin yanlışlarına itiraz eden kesimleri darbeci ilan ederken, kendisini de demokrat olarak konumlandırıyor. Bu yalan, ne yazık ki; soldan devşirilen ve kendilerine liberal adını veren faşistler aracılığıyla dolaşıma sokuluyor.
Oysa ki; AKP demokrat da değildir, darbe karşıtı da
AKP, bizzat askeri darbelerin ürünüdür. Özellikle 12 Eylül cuntacısı Kenan Evren, AKPnin öncülleri olan, RP ve FP gibi gerici partilerin kurumsallaşması ve büyümesinde önemli rol oynamıştır. Eline Kuranı Kerimi alarak yurt turlarına çıkan Evren, din derslerini zorunlu hale getirerek, hem Sünni eğitimi dayatmış, hem de laikliğin kırıntılarını dahi yok etmiştir. Solun karşısına sağcı dinci yapılanmayı koyan Evren ve arkadaşlarının izlediği yol, Türkiyenin 30 yılına mal olmuştur. Ödenen bedelin ne zaman biteceği ise belli değildir
AKP ve öncülleri, bu gerçeği bilmelerine rağmen, özellikle son yıllarda Fethullah Gülenden aldıkları destekle güya darbeye karşıymış gibi söylemler üretiyorlar. AKP FG ortaklığı, önlerinde tek engel olarak gördükleri Türk Silahlı Kuvvetleriyle yapacakları son hesaplaşmaya hazırlanırken, ellerindeki medyayı da sonuna dek kullanıyorlar.
Kendilerinden başka herkesi darbeci ve Ergenekoncu ilan eden bu ortaklık, Kenan Evrene ise toz kondurmuyor. Son birkaç yıldır, askeri darbeye karşı olduklarını her fırsatta yineleyen bu ortaklık, Evrene dair tek bir olumsuz söz etmiyor. Yarattıkları darbe heyhulası ile muhalifleri sindirme operasyonu yapan, bu arada Fethullah Güleni de demokratik siyasi yapı içinde meşrulaştırmaya çalışan AKP FG ortaklığı, Kenan Evrenden bir türlü vazgeçemiyor.
Bunun en somut kanıtları şu:
AKP yedi yıldan bu yana iktidar olduğu halde, Kenan Evren ve arkadaşlarını koruyan Anayasanın Geçici 15. Maddesini kaldırmaya dahi yanaşmadı.
Bu madde, 12 Eylül 1980de darbe yapan ve Türkiyeyi Açık Hava Hapishanesine çeviren cuntacıları koruyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın salı günü grupta yaptığı konuşmayla yeniden gündeme gelen 12 Eylülle hesaplaşalım çağrısı bu yüzden AKP için bir samimiyet testine dönüşüyor. 12 Eylülde tutuklanan ve siyaseten yasaklanan Baykal, Elini tutan mı var? diyerek, AKPyi güreş minderine çekiyor.
Ancak AKPnin darbeyle hesaplaşabilmesi mümkün değil. Bir kere; AKP yukarıda da özetlediğimiz gibi, kendisini var eden yaşam koşullarının askeri darbeler sayesinde oluştuğunu biliyor. 12 Eylül Anayasasının koyduğu hükümleri kaldırmayan, yüzde 10 barajına hayır demeyen, [b]zorunlu din dersi saçmalığını sürdüren AKP, cuntacıların bu icatlarından da vazgeçemez. Çünkü; 12 Eylülle hesaplaşma, bunların tamamını içerir. Bu kadar özgürlük ise AKPye fazla gelir
AKP, darbe olacak demogojisiyle işi idare ederken Baykalın çağrısına cevap vermez, veremez. Zaten bunun ilk işareti bugünkü Sabah Gazetesinden geldi. Sabah Yazarı Ilıcak, Şimdi 12 Eylülle hesaplaşma zamanı değil dedi. Ilıcaka göre, Şimdi darbe yapmak isteyenlerle hesaplaşılmalıymış. Baykalın sözlerini bir daha hatırlatmakta fayda var: Ne duruyorsunuz, elinizi tutan mı var?
12 Eylülün mağduru Deniz Baykalı dahi darbe destekçisi ilan eden AKP ve medyası, yalan ve demogoji üzerine kurduğu siyasetini başarılı bir şekilde yürütüyor.
2007 yılının Temuz ayında konuştuğum Baykal, bir sorum üzerine, Bana bu yakıştırmaları yapmalarını anlayamıyorum. Darbecilerden en çok çeken kurumların başında geliyoruz. Siyaseten yasaklandım, evime hapsedildim, partimiz kapatıldı demişti. AKP bunu bilmesine rağmen, başta CHP olmak üzere, tüm muhalefet partilerini Darbeci ilan etmekte sakınca görmedi.
Darbe karşıtı olduğunu her fırsatta yineleyen AKP, 12 Eylülün mimarı Kenan Evrenle ilişkilerini ise üst düzeyde yürüttü. AKPli Meclis Üyeleri, Kenan Evrenin adını sokaklardan silelim diye önerge veren CHPlilerin tekliflerini reddetti. Eski AKPli yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12 Eylül cuntacısı Kenan Evreni Çankayada ağırladı. Evren ve Gül, baş başa güzel saatler geçirdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geride bıraktığımız ay, Manisada Mehmet Altan İlköğretim Okulunun açılışını Kenan Evren'le birlikte yaptı. Arınç ve Evren, burada birlikte hayli vakit geçirdi. Arınçın neşesi, yüzünden okunuyordu.
Darbe karşıtı AKP medyası bu fotoğraflar üzerinden hiçbir eleştiri getirmedi. Ne oluyor? sorusunu soramadı. Çünkü; bilinçaltlarında Evrene hep bir minnet vardı. Bu yüzden, geride bıraktığımız cumartesi günü İzmirde kıyılan nikah da AKP medyasında haber değeri görmedi.
Bu haber neydi?
Başbakan Erdoğan, İşadamı Rıza Akça'nın kızı Ayşe Akça ile Dr. Hakan İlgün'ün nikah törenine katıldı. Nikahın şahitliklerini Başbakan Erdoğan ile 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren yaptı.
Görüldüğü üzere, AKPnin üç atlısı Gül, Erdoğan ve Arınç, gerçek darbeci Evrenle bir pek bir mutlular
Şimdi gelelim, Baykalın çağrısına:
AKP 12 Eylülle hesaplaşabilir mi?
Bu sorunun çok basit bir cevabı var: Hesaplaşamaz
AKPnin eğer böyle bir niyeti olsa, bir kere 27 yıldır süren Devrimci Yol (DEV - YOL) Davasının düşürülmesi ve sanıklarından özür dilenmesi için girişimde bulunurdu. Zira; darbe hukukunun somut göstergesi olan ve binlerce insanın mağdur edildiği dava önümüzdeki günlerde karara bağlanacak. Darbe koşullarında açılan ve hukuki hiçbir zemine dayanmayan bu dava, sözde sivil hükümet döneminde sonuçlanacak. Belki de birçok insan, yeniden cezaevine girmek zorunda kalacak. AKP bu davayı düşürecek yasal düzenlemeleri yaptığı taktirde, 12 Eylülle hesaplaşabilmenin ilk adımını atabilir.
Hepimiz biliyoruz ki; AKPnin bunu yapabilecek gücü var.
Peki ama niyeti var mı?
Bunu hep birlikte göreceğiz
Bakalım, darbe karşıtı olduğunu söyleyenler, 12 Eylül hukuku'' ile hesaplaşabilecekler mi?
Barış YARKADAŞ, Gerçek Gündem