ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?

ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?

İletigönderen Başkomutan » Prş Eki 13, 2011 20:39

ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda
Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?


Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde 4 ay önce konuşlanan piyade taburu, 21 Ekim 2007 gecesi 250 PKK'lı teröristin saldırısına uğradı. İlk ateşle karşılaşan 12 asker şehit oldu, 16 asker de yaralandı. Saldırı sırasında 32 PKK'lı da ölü olarak ele geçirildi. Daha da acısı 8 askerimiz de PKK tarafından kaçırıldı.

Bir hafta önce de PKK'lı teröristler, Şırnak'ın Gabar Dağı'nda 7 Ekim günü operasyona katılan bir time de yine uzun namlulu silahlarla saldırmıştı. Timi pusuya düşüren teröristler 1 astsubay ve 12 eri şehit etmişti.

O dönemlerde kamuoyunda harareti yükselten Dağlıca Baskını’nın ayrıntılarını 23 Kasım 2009 tarihli “Kürt Açılımının Kilometre Taşları 1: “Dağlıca Baskını” başlıklı yazımızda ele aldığımız için yeniden tekrarlamayacağız. Ancak o dönemlerin iki bakanı Ali Babacan ve Ahmet Davudoğlu’nun da basınla yaptıkları sohbetlerde açığa çıkarttıkları gibi AKP İktidarları’nın sonradan adını defalarca değiştirdikleri “Kürt Açılımı”nın milâdı Dağlıca Baskını’dır.

Bugün, biraz mürekkep yalamış herkes Dağlıca Baskını’nda ABD’nin bir dahli olduğunu anlayabilmektedir. Bu düşünceye nereden varıyoruz?

Baskından sonra kamuoyu bir sınır ötesi harekât beklentisi içerisinde iken Türk Amerikan diplomatik faaliyetleri hızlandı. Baskından onbeş gün sonra Başbakan R. Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George Bush ile 5 Kasım 2007’de Türkiye saati ile 20:15’te Beyaz Saray’ın Oval Ofisinde yapılan baş başa görüşmeden sonra taraflar Kürt Sorunu’nun çözümü için “siyasal çözümler”den bahsetmeye başladılar. Diğer taraftan görüşmeleri sürdüren askerî ve sivil bürokrasi ekibinin eline bir çözüm projesi, bir yol haritası tutuşturulmuştu:

David L. Phillips’in “Disarming, Demobilizing, And Reintegrating The Kurdistan Worker’s Party
(PKK’yı Silahsızlandırma, Dağdan İndirme ve Toplumla Bütünleştirme)”


Zamanın Dışişleri Bakanı Ali Babacan 9 Aralık 2007’de TBMM’de yaptığı konuşmada ABD plânının uygulanacağını şı sözleri ile açıklıyordu:

    “Terör örgütü PKK ile mücadele kapsamında Başbakanımız ile ABD Başkanı Bush arasında 5 Kasım tarihli görüşmede alınan kararlar safha safha uygulanmaya başlandı. Bu çerçevede terör örgütüne karşı alınacak önlemler çerçevesinde, iki ülkenin siyasi ve askeri grupları arasında doğrudan eşgüdüm ve işbirliği de başlamıştır”

AKP Hükümeti tarafından açıklanan Kürt Açılımı’nın ilk işaretini de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi. NTV'den Ruşen Çakır'ın haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tahran’a giderken uçakta Kürt sorunu ve dış politikayla ilgili önemli mesajlar verdi. Kürt sorunuyla ilgili önümüzdeki günlerde çok iyi şeyler olacağını söyleyen Gül, “Bu meseleyi sadece sınır dışına yüklemek yanlış olur” dedi.(Akşam, 10.03.2009)

Kürt Açılımı, 14 Mayıs 2009’da Ankara’da Best Otel'de TESEV'in düzenlediği ve MİT, Emniyet, AKP ve DTP'lilerin katıldığı 4.5 saatlik toplantıda ele alındı.

Kürt Açılımı’nın resmen ilân edildiği toplantı 1 Ağustos 2009’da İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve bazı yazar ve gazetecilerin katılımıyla “Kürt Meselesinin Çözümü: Türkiye Modeline Doğru” adıyla Ankara Polis Akademisi’nde yapıldı.Açılımın koordinatörlüğünü halâ yürüten Beşir Atalay’ın bu çalıştayına şu isimler katılmıştı.

    Polis Akademisi Başkanı Zühtü Arslan, Polis Akademisi Araştırma Merkezleri Başkanı İhsan Bal, bazı akademi yetkilileri, gazeteciler Deniz Ülke Arıboğan, Fehmi Koru, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Mustafa Karaalioğlu, Ruşen Çakır, Muharrem Sarıkaya, İbrahim Kalın, Okan Müderrisoğlu, Nasuhi Güngör, Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu, İhsan Dağı ve Mümtaz'er Türköne.


O tarihten bugüne Kürt Açılımı birkaç kez adını değiştirmesine rağmen sürüyor. David L. Phillips’in raporunu esas alarak bugüne kadar anılan “yol haritası”nın hangi maddelerinin gerçekleştirildiğine bakarsak, yine aynı Rapor’u esas alarak bundan sonra neler beklememiz gerektiğini de anlayabiliriz.


David L. Phillips Raporu

Barzani ve Talabani 12 aylık bir ateşkes için PKK ile temas kurmalıdır.

AKP'nin Kürt Açılımı

BDP’li politikacılar tarafından defalarca Barzani’ye ateşkes için devreye girme çağrısı yapıldı. Ziyaret edildi.


David L. Phillips Raporu

Türkiye, teröre çözüm sürecinde DTP'yi arabulucu olarak kullanmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Erdoğan, Başbakan sıfatıyla değil(!) ama AKP Genel Başkanı sıfatıyla Ahmet Türk ile görüştü. Abdullah Öcalan, tek yetkili olarak kendini gösterince Hükümet yetkilileri açılımın muhatabını millet olarak gösterdiler.


David L. Phillips Raporu
Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi değiştirilmeli.

Devletin sahip olduğu medya kuruluşlarında Kürtçe'nin kullanılmasını içeren kültürel haklar genişletilmeli, halk eğitimi ve amme hizmeti verilmelidir.

AKP'nin Kürt Açılımı
01/05/2008 tarihinde 301. madde değiştirildi.

01.01.2009’da TRT 6, Kürtçe yayına başladı.


David L. Phillips Raporu

Dini özgürlük ve azınlık hakları üzerindeki kısıtlamaların da gözden geçirilmesi gerekiyor.

AKP'nin Kürt Açılımı

Azınlıklara birçok hak tanındı. Başbakan Erdoğan Ekümenikliği bile kabul edebileceğini açıkladı.


David L. Phillips Raporu

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "demokratik bir ordu" olarak görev yapması gerekiyor. Ne MGK ne de TSK toplu göç hareketlerine ya da köylerin boşaltılmasına göz yummaya devam edemez.

AKP'nin Kürt Açılımı

TSK’ya yönelik ilk operasyon, Ergenekon adı altında 22.01.2008 tarihinde yapıldı.


David L. Phillips Raporu

Türkiye, Mesud Barzani'yi kötülemeyi bırakmalı ev araçsız bir diplomatik kanal açmalıdır.

AKP'nin Kürt Açılımı

Barzani hakkındaki olumsuz söylemler son buldu. Birçok kişi Barzani’den sayın diyerek bahsetmeye başladı. Diplomatlar, Barzani ile temasa geçti.


David L. Phillips Raporu

Türkiye, Bölgesel Kürt Yönetimi ile işbirliği yapmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Bölgesel Kürt Yönetimi, fiilen tehdit olmaktan çıkarılarak, aşamalı olarak işbirliğine gidildi.


David L. Phillips Raporu

Türkiye ve Bölgesel Kürt Yönetimi iki gerçek dost olmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

En son Başbakan, Bölgesel Kürt Yönetimini ziyaret etti. Barzani’ye Yemen Türküsü söyledi.


David L. Phillips Raporu

Türk inşaat şirketleri, Kuzey Irak'ta olacak ekonomik patlamanın yararlanıcılarının başında geliyor.

AKP'nin Kürt Açılımı

Türk inşaat şirketleri, Kuzey Irak’ı imar etmeye başladılar.


David L. Phillips Raporu

Türkiye, Kerkük'ün Bölgesel Kürt Yönetimi'ne katılmasını engellememeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Önceleri karşı çıkılmasına rağmen, şimdilik Kerkük konusu askıya alındı.


David L. Phillips Raporu

PKK'yı silahsızlandıracak ve dağdan indirecek aşamalı bir af planı hazırlanmalı. İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan 134 üst düzey komutan af kapsamına alınmayarak, ikamet ettikleri ülkelere sığınma talebinde bulunmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Medyada günlerce tartışıldı. AKP yanlısı medya, uzun süre gündemde tuttu.
Suriye ile anlaşma imzalandı. Suçluların bir ülkede yargılanıp suçlarını çekmeleri halinde diğer devlette ikinci kere yargılanmasının önü kapatıldı.


David L. Phillips Raporu

Af için kullanılan terimler çok tehlikeli, "Genel af" çok tartışmalı. Bunlar yerine "topluma kazandırma" terimi kullanılmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Medyada sık sık gündeme getirildi. MİT eski müsteşarı Cevat Öneş de dillendirdi.


David L. Phillips Raporu

Erdoğan DTP üyelerini PKK'yı lanetlemeye davet etmekten vazgeçmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Erdoğan, daha önce DTP ile PKK’yı lanetlemeden görüşmeyeceğini ifade etmesine rağmen, Ahmet Türk ile görüştü ve bu söylemi terk etti.


David L. Phillips Raporu

DTP üyeleri, PKK'yı kınamak yerine genel olarak terörü kınayarak güven kazanmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

DTP üyeleri ağız birliği etmişçesine PKK’yı lanetlemediler ama şiddetin her türlüsünü kınadıklarını ifade ettiler.


David L. Phillips Raporu

Milliyetçiler, DTP'yi haydut olarak gördükleri için AKP, demokratikleşme sürecinde DTP'yi gerçek ortak olarak tanımlamamalı

AKP'nin Kürt Açılımı

AKP ile DTP ortak hareket etmelerine rağmen, birbirleri ile sık sık ağız dalaşına girdiler.


David L. Phillips Raporu

ABD büyükelçileri ve diplomatları, DTP'li parlamenterleri, üst düzeyde karşılamalı ve onlara danışmanlık yapmalıdır.

AKP'nin Kürt Açılımı

ABD’li diplomatlar, BDP’li diplomatlarla, defalarca görüştüler. Nihayet Obama, Ahmet Türk ile baş başa görüşme yaptı.


David L. Phillips Raporu

Gerçeklik ve Uzlaşma Komisyonu kurulmalı ve Türk yetkililer konunun literatürü için denizaşırı yolculuklar yapmalı. Konunun uzmanları Türkiye'ye getirilmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Abdullah Öcalan’ın Hakikatleri Araştırma Komisyonu önerisi, günlerce tartışıldı ve bazı partilerin seçim bildirgesine girdi.


David L. Phillips Raporu

Yol ve su gibi altyapı çalışmalarına ağırlık verilmeli. Ulaşım sektörüne önem verilmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

AKP hükümeti, duble yolların ciddi bir kısmını doğu ve güneydoğuya kaydırdı ve buralara öncelik tanıdı. Susuz ve altyapısız köylere hizmet taşıdı.


David L. Phillips Raporu

Diyarbakır Havaalanı modernize edilerek uluslararası uçuşa uygun hale getirilmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Sıklıkla gündeme getiriliyor.


David L. Phillips Raporu

Yeni baraj projeleri geliştirilmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Yeni baraj projeleri uygulanmaya geçildi. Çevreci tepkiler oldu ve halen de devam ediyor.


David L. Phillips Raporu

Sağlık ve eğitim gibi sosyal hizmetler arttırılmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Güneydoğuda ve doğuda birçok modern ve donanımlı okul ve sağlık kuruluşu açıldı.


David L. Phillips Raporu

Kadın istihdamına dikkat çeken daha fazla proje yapılmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

AB fonlarından yararlanılarak birçok proje hayata geçirilmeye çalışıldı. Fazla başarı sağlanamadı.


David L. Phillips Raporu

Köye Dönüş Projesi desteklenmeli ve evleri zarar gören ve yaşanılmaz hale gelen mülk sahiplerine tazminat verilmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Köye Dönüş Projesi desteklendi ve tazminatlar ödendi.


David L. Phillips Raporu

Köy koruculuğu sistemi kaldırılmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Adım atılmadı. Ancak medya koruculuk sistemi ile ilgili yanlı ve karalayıcı bir kampanya başlattı.


David L. Phillips Raporu

Dost ülkeler, AB üyeliği ve Güneydoğudaki sosyo ekonomik kalkınma konularında Türkiye'yi desteklemeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

AB Parlamentoeu üyeleri sık sık Güneydoğu illerine giderek, burada gezi adıyla denetlemeler ve istihbarî çalışmalar yapıyorlar


David L. Phillips Raporu

Tarımda damla sulama sistemi teşvik edilmeli.

AKP'nin Kürt Açılımı

Tarımda damla sulama sistemi Tarım Bakanlığı ve TC Ziraat Bankası tarafından desteklenmektedir.


David L. Phillips Raporu

Mahmur Kampında bulunanlar Türkiye'ye iade edilmeli ve bu kamp kapatılmalı.

AKP'nin Kürt Açılımı

Mahmurun tavsiyesi gündeme geldiyse de, Habur’dan girişlerden sonra askıya alındı ancak son günlerde Habur’un kapatılması konusu yeniden gündeme geldi


BUNDAN SONRA NELER OLABİLİR?

1. Türk Ceza Kanunu'nun 215, 216, 217, 220. maddeleri reform kapsamına alınabilir.

2. Güneydoğudaki illere özel idari statü düşünülebilir.

3. Habur'a ek olarak başka ticaret kapılarI açılabilir.

4. Kuzey Iraklı işadamlarına vizeler kolaylaştırılabilir.

5. Abdullah Öcalan’ın “ev hapsi” düşünülebilir.

6. Demokratik Özerklik ve Federal Yapı düşünülebilir.

Türk halkı bir kaba konularak yavaş yavaş ısıtılan kurbağa misali ısıtılmaktadır. Kürt Açılımı’nın yürütücüleri başarılı bir toplum mühendisliği ile halkı ikna etme faaliyetlerini bütün güçleri ile yürütmektedirler. Türk Milliyetçisi aydınların vakit geçmeden Türk Milleti’ni uyandırma vakti çoktan gelmiş, hattâ geçmektedir bile.

FERİDUN YILDIZ
haberiniz.com, 13 Ekim 2011



Kürt açılımı bir ABD projesidir Açılımın İspatı Dosyası

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?

İletigönderen Başkomutan » Sal Oca 10, 2012 4:36

ABD ile İkinci Habur Açılımı -1-

Irak’ın İran’ın etki alanına daha fazla girmemesi gerekir. Kuzey Irak Kürt yönetimine sürdürülebilir bir gelecek lazımdır. İran’ın Şii İslam hilalinin Irak ve Suriye/Hizbullah bağlantısı koparılmalıdır. Suriye’de ise Esad’ın Baas rejiminin gitmesi için her türlü baskı yapmalıdır.

Bütün bu kritik şartlar için de ABD’ye en yakın, İsrail’e ise en uzak (görünürde) görüntü veren ülke, Arap kamuoyu için en arzulanır olanıdır. Ayrıca ABD, askerlerini çekerek Irak’ta bıraktığı boşluğu istismar ettirmeyecek bir yapı oluşturmaya da çalışmaktadır.

Söz gelimi; Şii-Arap dayanışmasına karşı Türk-Sünni-Kürt bloklaşması iyi bir tercihtir.

Bölgede küresel sistemin, finans kapitalin ve ABD’nin ihtiyaçları için en uygun ülke Türkiye’dir.

***

Türkiye bir zamanlar İran’ı kurtarmak için nükleer takas anlaşması yaparken bugün “Füze Kalkanı”nı ülkesinde konuşlandıran ülkedir.Türkiye’nin Suriye’ye karşı tavrı da bellidir. Yine Türkiye, Mısır’ı Müslüman Kardeşler yönetimi altında değil “laik” yönetim altında görmek istediğini alenen açıklamış bir ülkedir.Türkiye, ABD’nin stratejik çıkarları için bir an önce yeni stratejik rolünü oynamaya başlamalıdır.


ABD’nin bu konuda acelesi olduğu görülüyor. Türkiye’nin bu manada yapması gereken basit iki olgu vardır: Birincisi, Türkiye, Kuzey Irak Kürt yönetiminin garantörü olması, ikincisi de Kandil’de üstlenmiş olan PKK’lı teröristleri oradan operasyon yapmadan indirmek.

Bunun için de ABD’deki Atlantik Konseyi adlı kuruluşun çerçevesini çizdiği rapor bir an önce yürürlüğe konulmalıdır. Nitekim Türkiye’deki iktidar, birinci Habur açılımını bu program dahilinde yürürlüğe koymuştu. Başarısız olan birinci açılım projesine karşı ikincisinin devreye sokulacağını açıklayan Atalay şöyle diyor:

“Habur’u şimdi de savunuyorum. Biz dağdaki insanı silahını bırakarak indirmek için en ileri adımları attık. Dağdakilerin indirilmesi için o çalışmaları yine yapacağız”. Beşir Atalay’ın yapmayı tasarladıkları Atlantik Konseyi’nin David L. Philips’in önerileriyle bire bir örtüşmektedir.


David L. Philips’in Türkiye’ye “Kürt Sorunu” ile ilgili olarak birinci Habur açılımı önce yaptığı önerileri başlıklar altında şöyleydi:

- Öcalan ile konuşmayı reddedebilirsiniz... Fakat BDP’yi muhatap alınız!

- Barzani ve Kuzey Irak Kürt Yönetimiyle iyi ilişkiler kurunuz!

- PKK’lıların dönüşünü sağlayınız!

- Yargıyı ıslah edin. Yargının katı tutumunu değiştirmeyi sağlayınız!

- Terör örgütüne üye olmak suçundan cezaevinde yatan tutuklu ve hükümlüleri serbest bırakınız!

- Ülkeye dönen ya da cezaevlerinde tutuklu serbest bırakılan PKK’lılara seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, tüm haklarını iade ediniz!

- “Özerk Kürt Bölgesi” kurulması için yasaları ve Anayasa’yı değiştiriniz. Bölünme havası vermemek için, bunu yerinden yönetim, yerel yönetimlerin güçlenmesi adı altında yapınız!


Özcan YENİÇERİ, 4 Ocak 2012
YENİÇAĞ


ABD ile İkinci Habur Açılımı -2-

Atlantik Konseyi’nin bütün bu telkin ve tavsiyeleri, aşama aşama gerçekleştirilecektir.

’Birinci Habur Açılımı’nda bir kısmı devreye sokulan ancak başarısız olan projenin ikincisinin yeniden uygulamaya sokulacağı açıklanmıştır. ABD birincisinden sonuç alamayınca Irak’ta da ’İkinci Körfez Savaşını’ başlatmış ve istediği sonucu almıştı.

Hatırlanacağı üzere AB uyum yasaları bağlamında TMK’nın 8. Maddesi 2003 tarihinde kaldırılmıştı. O madde: “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı gösteri ve yürüyüş” yapmayı suç olarak tanımlıyordu.

TMK’nın bu maddesinde değişiklik yapılması yerine tamamıyla kaldırılmış olması sonuçta bölücü propaganda, Apo posterleri, örgüt bezleri ve sözleri suç olmaktan çıkardı.

Bölücülerin her gösteri ve yürüyüşleri sırasında PKK bezlerini ve posterleri serbestçe kullanma imkanına sahip olmaları böylece mümkün oldu.

***

Atlantik Konseyi’nden David L. Philips’in Türkiye’deki açılımın teorisyeni olarak “Kürt Raporu” nda sunduklarını bir kez daha hatırlatalım:

- “Özerk Kürt Bölgesi kurulması için yasaları ve Anayasa’yı değiştiriniz. Bölünme havası vermemek için, bunu yerinden yönetim, yerel yönetimlerin güçlenmesi adı altında yapınız”.

- Türklüğü “vatandaşlık” olarak tanımlayan Anayasa’nın 66. Maddesini değiştiriniz!

- “Türk Ceza Yasası’nın 216’ncı maddesinde değişiklik yapılarak ’etnik amaçlı tahrik’i suç olmaktan çıkarınız... 217. Maddeyi değiştirerek ’halkı kanunlara uymamaya tahrik’ edenlere verilen cezaların düşürmelisiniz... 220. Maddede düzenlenen ‘silahlı terör örgütü üyelerine verilen cezaları hafifletiniz.”


***


Önerilen bu şartlardan bir kısmının yerine getirilmesi mevcut anayasa ile mümkün değildir. Özellikle “Kürtçe eğitim” , bölgede kamu hizmetlerinde Kürtçenin resmi yazışma dili olması, “demokratik özerklik” yahut “yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” başlığı altında yapılması öngörülen değişiklikler Anayasa konusudur.

ABD’nin önemli gazetelerinden Wall Street Journal, “Türkiye’de hükümetin, ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasaları değiştirecek yeni bir demokratikleşme paketini yılbaşından sonra uygulamaya koyacağını” yazmıştı. Wall Street Journal’ın haberinden sonra Beşir Atalay, “Habur’u şimdi de savunuyorum. Biz dağdaki insanı silahını bırakarak indirmek için en ileri adımları attık. Dağdakilerin indirilmesi için o çalışmaları yine yapacağız” dedi.

Beşir Atalay’ın ifade ettiği “ikinci demokratik açılım” adı altında başlatılması düşünülen proje yasalarla ilgili olup, aşağıdaki hususları kapsadığı ifade edilmektedir:

Dağdan ineni teşvik: Terör eylemlerine karışmamış, silahını teslim etmeye hazır örgüt mensupları için “etkin pişmanlık” dışında bazı sürpriz adımlar atılacak.

“Sayın Öcalan” Ayarı: TCK’nın 215’inci Maddesindeki, “suçu ve suçluyu övme” maddesinin gözden geçirilmesi planlanıyor. Bu bir mahkeme kararıyla fiilen uygulamaya konulmuştur.

Tahrik suçu: TCK’nın 216. Maddesinde yer alan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunun düzenlenmesi öngörülüyor. Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. Maddesindeki “terör örgütüne ait amblem ve işaretleri taşıyanlara” hapis öngören düzenleme elden geçirilecek.

Terör örgütü propagandası yapmak: TMK 7’inci ve TCK 220. maddeleri üzerinde ince ayar yapılacak. TCK 220/8’de de, terör örgütünün veya amacının propagandasını yapmak suç. TCK 220/7’nci fıkrada ise örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüte bilerek veya isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılıyor.

***

Basın özgürlüğü: TCK’da, yargı görevi yapanı etkileme (277. Madde), adli soruşturmanın gizliliğinin ihlâli (285. Madde), adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs (288. Madde), suçu ve suçluyu övme (215. Madde) gibi suçlar yer alıyor. TMK’nın 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını” basmak veya yayınlamak suçu da benzer nitelik taşıyor.

Özcan YENİÇERİ, 5 Ocak 2012
YENİÇAĞ

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?

İletigönderen Başkomutan » Cmt Haz 23, 2012 2:34

ABD ve AKP’nin 2. Kürt açılımı

Gazeteci-yazar Ceyhun Bozkurt 2007 dağlıca baskını ile 2012 Dağlıca baskınının kesişenini yazdı: David Philips bir rapor hazırladı da benim mi haberim yok?

Tarih: 21 Ekim 2007

Yer: Dağlıca Piyade Taburu.

Yaklaşık 300 PKK’lı, 3 yerden tabura saldırmış ve 12 asker şehit olmuş, 16 asker yaralanmış, 8 asker de kaçırılmıştı.


Kaçırılan askerleri Aysel Tuğluk başkanlığında bir DTP heyeti Kandil’den getirmişti.

28 Kasım 2007 tarihli Yeni Şafak gazetesinde Tuğluk’un aynen şu demeci yayınlandı:

“Tamamen o gençlerin hayatıyla ilgili kaygı duyduğum için gitmek gerektiğini düşündüm. İnsani bir refleksti. Ancak giderken duyduğum bu heyecanı, orada uluslararası bir kurgu olduğunu fark ettiğimde yitirdim. Ne ABD'nin ne de bu işe karışmış diğer güçlerin uluslararası çıkarlarına bulaşmak istemezdim.”

“Uluslararası kurgu” olayını bir daha açmadı. Neydi gördüğü uluslararası kurgu? Bir türlü öğrenemedik.

Bu açıklamadan sonra insanın aklına şu sorular geliyor:

- Kandil’e gittiklerinde uluslararası bir takım kişileri mi gördüler?

- Kandil’in etrafında uluslararası bir takım güçlerin askerlerince veya görevlilerince mi karşılandılar?

- Kandil’e gittiklerinde veya gitmeden önce uluslararası güçlerce mi uyarıldılar?

- Kandil sürecinin uluslararası güçlerce tezgâhlandığını mı fark ettiler?

Daha birçok soru sorulabilir.

Tuğluk ile bu açıklama sonrasında birkaç kez görüşme imkânı buldum. “Uluslararası kurgu” ifadesinden neyi kastettiğini sordum. Tatmin edici bir yanıt alamadım. Tuğluk “somut bir olayı değil, emperyalist güçlerin planlarını kastettiğini” söyledi. Somuta indirgemesini istedim, “somut bir şey değildi” dedi.

Atlayalım…

Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler örgütünde üst düzey yönetici olarak görev yapan Prof. David Philips, Atlantik Konseyi için “PKK’nın silahsızlandırılması” başlıklı bir rapor hazırladı ve bu raporu kamuoyuna, tam da Dağlıca saldırısından 5 gün önce, yani 16 Ekim 2007 tarihinde açıkladı.Sonradan ortaya çıktı ki, bu rapor, 2009 yılında hayata geçirilen Kürt açılımının temelini oluşturuyordu.

Yine atlayalım…

Dağlıca saldırısı için hükümetin iki önemli ismi, 2 yıl sonra dikkat çekici tespitler yaptı.

Dönemin Devlet Bakanı Ali Babacan da, 24 Ekim 2009 tarihinde katıldığı bir televizyon yayınında “aslında açılımın başlangıcı Dağlıca baskını ile başlayan süreçtir” dedi ve açılımın miladı olarak Dağlıca saldırısını gösterdi.

Dağlıca saldırısından 2 yıl, Babacan'ın açıklamasından da bir hafta sonra, 2009 yılının Ekim ayında Erbil’e giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fikret Bila’ya şunları ne söyledi:

“Bu saldırı yapıldığında bizim Irak topraklarına girmemizden, Türk-Kürt çatışmasından söz ediliyordu. Bütün bu senaryolar iki yılda iflas etti. Çatışma noktasına değil diplomatik temelde ve her alanda işbirliği noktasına geldik. Geçmişte bu çatışmayı istemiş olanlar olabilir. Ancak bugün çok farklı bir noktadayız. Bu politikanın güçlü bir şekilde oturtulması gerekir. Tarihi dönüm noktası budur.”
(Fikret Bila, Barzani ile Kürt açılımı, Milliyet, 31 Ekim 2009)

Ortaya çıkan sonuç:

- 16 Ekim 2007 tarihinde, “Kürt açılımı”nın temeli olan David Philips’in “PKK’nın silahsızlandırılması” raporu kamuoyuna açıklandı,

- 21 Ekim 2007 tarihinde Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun “Kürt açılımının başlangıcı” olduğunu söyledikleri Dağlıca saldırısı gerçekleşti.
19 Haziran’da Dağlıca bölgesi, yeniden baskına uğradı. 8 şehidimiz var. 19 Mehmetçik de yaralı, yani Gazi…


Kafam tam olarak algılamadığı için atlayarak yazıyorum bu notları. Bu kadar ayrıntılı ve sorularla yazmamın nedeni bu.Okurlara sormak istiyorum.Ben son bir buçuk ayda yeni Anayasa yazım çalışmaları, BDP’nin “kırmızı çizgileri”, “Uludere istihbaratını ABD verdi” haberi, AKP-CHP buluşması, Leyla Zana’nın, Bülent Arınç’ın açıklamaları, “Kürtçe seçmeli ders” kararı, BDP’nin “Kürtçe seçmeli ders yetmez, anadilde eğitim ve statü istiyoruz” çıkışı, ABD’nin İncirlik Üssü’ndeki “Kürtlere özerklik verilmeli mi” toplantıları dışında önemli bir detay hatırlamıyorum.

Yoksa bugünlerde David Philips bir rapor hazırladı da benim mi haberim yok?

NOT: İlk Dağlıca saldırısı sonrasında 5 Kasım 2007 tarihinde Başbakan Erdoğan ile dönemin ABD Başkanı Bush arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşmenin ayrıntıları da günümüze ışık tutacaktır.

Ceyhun BOZKURT, 22 Haziran 2012


"PKK'nın silahsızlandırılması" raporu / Gürbüz EVREN
Kürt açılımı bir ABD projesidir KÜRT AÇILIMININ ABD’DEKİ ADI NE?
İhaneti Hazmettiriyorlar / Orhan KARATAŞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?

İletigönderen Başkomutan » Çrş Tem 11, 2012 18:18

David Phillips AKP'li mi?

"PKK'nın Silahsızlandırılması; Hareketinin Sınırlandırılması ve Yeniden Kazandırılması" Raporu -1 (2007 - David Philips)

Unutanlara hatırlatalım. 2007 yılında David L. Phillips, Kürt raporunu yayınladı. Tam adı "PKK'nın Silahsızlandırılması; Hareketinin Sınırlandırılması ve Yeniden Kazandırılması." Bu rapor öncelikle Irak'tan çekilecek ABD sonrasında, Türkiye'nin Kürt unsurlarla iyi geçinmesi, Kürtleri azınlık olarak tanıması dahil bir dizi yaptırımı içeriyordu. Tabii sadece Türkiye Kürtlerini değil, Irak'ın Kuzeyindeki yapı ile bağ kurmamızı, zamanı geldiğinde tanımamız da o raporda belirtiliyor. Rapor diyoruz fakat yol haritası niteliğine gelmiş durumda.

İlginç bir şey daha vardı o raporda. Oslo görüşmesi diye gündemimize giren 'PKK-MİT' müzakeresinde, bu görüşmeleri sağlayan arabulucu Oslo Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü mü sorusu sorulmuştu.Tesadüfe bakın ki, o enstitünün adı David L. Philps'in raporunda zikrediliyor.

Özetle Ne Diyor-du O Raporda?

- Sivil Anayasanın önemi, siyasi ve kültürel reformların uygulanması,

- 301.Maddenin kaldırılması,

- Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkındırılması

- AB hedefine devam edilmesi

- 28 Eylül'de Irak ile imzalan antlaşmanın doğruluğu

- Mahmur kampında yaşayan PKK'lıların Türkiye'ye yerleştirilmesi

- Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin, PKK ile anlaşıp ateş kesmesi durumunda, Türkiye'nin Barzani'yle doğrudan ilişki kurması,

- Türkiye K.Irak'ta Kürt devleti kurulmasından korkmamalı,

- DTP milletvekillerinin PKK'yla Türkiye arasında arabulucu olabileceği,

- Devletin sahip olduğu medyanın Kürt dilinin kullanımı dahil genişletilmiş ve kamu eğitim ve kamu hizmetlerinin geliştirilmesi,

- Dini özgürlük ve kısıtlamalar, azınlık hakları da gözden geçirilmesi gerekir

- Ordu da demokratikleşme,

- PKK'ya karşı sınır ötesi operasyon yapılmaması gerektiğini; herhangi bir operasyonun Türkiye'nin demokratik gelişimini zedeleyeceği ve Türkiye'deki Kürtleri aşırılığa iter,

- Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmalı,

- PKK sorunu cephede çözülemez, PKK'nın barışçı bir yaklaşım sergilemesi durumunda, örgüt üyeleri için af ilan edilmesi gerektiği belirtiliyor.

Açıklama: Habur'dan giriş yapan 34 PKK'lının, 26'sının Mahmur kampından(8'i Kandil) geldiğini biliyor muydunuz?

Ana fikir: Raporun adından anlıyoruz ki, PKK'nın siyasallaştırılması, amacına meşru siyasi ortamda devam etmesi demek oluyor. Özetlediğim rapor üzere gitmiyor mu Kürt Açılımı? Yabancı gelen satır var mı? David Phillips AKP'ye üye oldu da duymadık mı?

Yukarıdaki maddeleri uygulayan Türkiye'nin(ki, çoğu uygulamıştır), PKK'yı bitirme ihtimali olabilir mi? Bazıları diyor ki son PKK saldırısı için, Heronlar 300 PKK'lıyı görmedi mi? Amerika istemezse, o 300 PKK'lı radarımıza boş manzara olarak düşer. ABD'den izinsiz Kandil'e giremeyişimiz gibi bir nevi.

***

"Türkler ve Irak Kürtleri Arasında Güven Tesisi" Raporu -2 (2009 - David Phillips)

İkinci raporunda şunlara yer vermiş Philips.

- Türkiye ve Irak Kürdistan'ı arasında ekonomik bağları teşvik etmek

- Enerji gelişimi ve ulaşım alanlarındaki işbirliğini kuvvetlendirmek

- Kerkük'ün statüsünü barış içersinde çözümlemek

- Irak Kürdistan'ında iyi yönetim ve azınlık haklarını geliştirmek

- Irak Kürdistan'ındaki PKK varlığını ele almak

- PKK kamusal desteğini azaltmak.

Neticeye Gelirsek:

Amerika'nın başından beri içinde olduğu 'Kürt Açılımı' projesi, okuduğunuz rapor-lar doğrultusunda ilerliyor. PKK görüntüde bitiyor fakat siyaseten yükseliyor. Irak'ın Kuzeyindeki meşum yapı ile iyi bağ kurulması, günü geldiğinde tanınması, PKK'ya af gibi maddeleriyle, Türkiye PKK terörünü bitirmiyor. PKK amacını tanıyor, kendi eli ile onlara istediklerini veriyor. Phillips'in 'Gökten iki elma düştü: Birisi PKK'ya, Diğeri ABD'ye' raporu-3', okumayız inş.

David Phillips, Oslo Görüşmelerinde Var mıydı?

"OTUZDAN fazla gezisi var Türkiye'ye. 1991'den bu yana. Ve elbette ve pek tabii ki, Güneydoğu'ya da. "Profesör David L. Phillips Türkiye'ye geldiği zaman, Ankara kendisine kucak açıyor. Örneğin, 2007'de geldiğinde, randevularını Dışişleri Bakanlığı ayarlıyor. Kendi ifadesiyle, bu randevular sonucu yaptığı görüşmelere güvenlik elemanları ile istihbaratçılar dahil.

"Özel işi, çatışmalarda uzlaşma formülü bulmak. Çeşitli Amerikan üniversitelerinde bu konuda (conflict resolution [çatışma çözümlenmesi - Kurtuluş Yolu]) dersler veriyor. Birleşmiş Milletler ve ABD Dışişleri Bakanlığında danışmanlık yürütüyor. Norveç'te Barış Araştırma Enstitüsü ya da insan hakları vakıflarında görev üstleniyor." (Yalçın Doğan, Nerede Çatışma Orada David, Hürriyet, 2 Eylül 2009)


Neval KAVCAR - 11 Temmuz 2012
Ortadoğu
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD Projesine Göre “Kürt Açılımı”nda Neler Yapıldı, Neleri Beklemeliyiz?

İletigönderen Başkomutan » Prş Ağu 08, 2013 20:13

Küresel Akil Atağı

Hükümet ‘yerli’ akillerin ardından ‘yabancı’ akilleri devreye sokuyor. Nobel ödüllü eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Ahtisaari’den George Friedman’a, Vamık Volkan’dan Roger Cohen’e dünyaca ünlü bazı akillerle çalışma yapılacak.

Terörü bitirmek için "çözüm sürecine" odaklanan hükümet, uluslararası işbirliğinde atağa geçiyor. Bu kapsamda terör ve güvenlik uzmanları Türkiye'de misafir edilecek, arabuluculuk ve akil insan sıfatlarıyla dünyaca tanınan isimlerle sürecin hızlanması için çalışma toplantıları yapılacak. Çözüm süreci koordinatörü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a bağlı olarak çalışan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM), çalışmaları uluslararası boyuta taşıyacak.

AKİLLERE AKIL DANIŞILACAK

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Doç. Dr. Ulvi Saran'ın yürüttüğü çalışmalarla, hem "yabancı akiller" devreye sokulacak, hem de "strateji belgeleri"yle beyin fırtınası yapılacak. İşte kurumun raporuna da yansıyan yol haritası:

ÇALIŞMA TOPLANTILARI: Akil İnsanlar Heyeti’nin 7 coğrafi bölgede "çözüm süreci" konusunda yaptıkları "toplumsal terapi"nin ardından bu kez Türkiye'nin önde gelen akademisyen, yazar ve düşünürleriyle birlikte "çalışma toplantıları" yapılması öngörülüyor. Çalışmalara, Türkiye'deki "akiller"le birlikte, yurt dışından davet edilecek bazı isimler de katılacak.

TERÖR KONFERANSI: Yürütülen çalışmalar konusunda uluslararası işbirliğine de gidilecek. Bu çerçevede, Avrupa Konseyi ve Terörizm Uzmanlar Komitesi (CODEXTER) üyelerinin yanı sıra dünyaca önemli terör uzmanlarıyla ekim ayında İstanbul’da "Terörle Mücadelede İşbirliği ve Koordinasyon" konulu uluslararası bir konferans yapılacak.

KIRMIZI KİTAPLARA MERCEK: Bir yandan sorun yaşayan ülkelerin deneyimlerine odaklanarak çözüm için ne tür adımlar atıldığı mercek altına alınacak bir yandan da ABD'den İngiltere'ye, AB'den BM'ye kadar çeşitli ülke ve teşkilatların "kırmızı kitap" olarak adlandırılan "Terörle Mücadele Strateji Belgeleri” Türkçe'ye çevrilerek, Türkiye'deki adımlarla karşılaştırılacak.

YABANCI AKİLLERE DAVET: Nobel Barış Ödülü sahibi eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin yanı sıra dünyada “arabulucu” ve “akil insan” sıfatı taşıyan Roger Cohen, George Friedman, Şevket Aziz, David Burrell, Fehmi Hüveydi, Jack Straw, Joschka Fischer gibi isimlerle daha önce deneyimleri ve bilgileri paylaşılmıştı. Bu isimlerin de aralarında olduğu yabancı akiller önümüzdeki dönemde de yeniden Türkiye'de ağırlanacak. Tüm bu çalışmalar, hükümetin çözüm için atacağı adımlara da rehberlik edecek.

NOBEL KAZANDI

Hükümetin önümüzdeki dönemde davet edeceği akiller arasında özellikle Nobelli Martti Ahtisaari, George Friedman ve Vamık Volkan dikkat çekiyor.

MARTTİ AHTİSAARİ: Finlandiya’nın 10. Cumhurbaşkanı. Ahtisaari, Balkanlar, Afrika, Avrupa, Ortadoğu ve Uzak doğu’daki çabalarıyla 2008 Nobel Barış Ödülü aldı.

GEORGE FRIEDMAN: 1949’da Macaristan’da doğan, aynı yıl ailesiyle birlikte ABD’ye göç eden Friedman, “siyaset bilimi” alanında eğitim alan ve dersler veren bir isim. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a danışmanlık yapıyor, Friedman, “Türkiye tarih sahnesine imparatorluk olarak dönecek, Türkiye Birliği kuracak” şeklindeki tespitiyle dikkat çekmişti.

VAMIK VOLKAN: 1932 Lefkoşa doğumlu olan Volkan, politik psikoloji konusunda uzman. 45 yıl Virginia Üniversitesi’nde ders veren Prof. Dr. Volkan, 18 yıl üniversite hastanesinin başhekimliğini yaptı. Volkan, psikopolitik teoriler ve dünyanın sorunlu birçok yerinde barış için yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel’e aday gösterildi.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.aksam.com.tr/siyaset/kuresel-akil-atagi-c2/haber-233471

Akşam, 8 Ağustos 2013

Sorunun Kaynağı Amerika'nın 'Âkilleri'! / Banu AVAR

Kimdir bu Vamık Volkan! / Behiç KILIÇ

Amerika’nın Âkil Hizmetkârları… / Bülent ESİNOĞLU

Bu İkiliye Dikkat!.. Vamık Volkan ve Eric Steven Edelman

CIA GÖREVLİSİ PROF. VAMIK VOLKAN, GÜL’E AÇILIM RAPORUNU SUNDU

Açılım'ın İspatı Dosyası

Bölücü Ahtisaari ve Karayılan hemfikir: Katalonya Modeli
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x