ABD hücrelerimize kadar girmişPENTAGON’DAN KOZMIK ITIRAF!Dönemin ABD elçisi M. Abramowitz’in emri üzerine CIA Şefi Graham Fuller’le yazdığı raporun Türkiye’de başarıyla(!) uygulanması, Barkey’i çok mutlu etmiş.
AKP’nin ısrarla “ABD projesi değil” dediği PKK açılımının ‘fikir babası’ Henri Barkey, uzun yıllara yayılan planın ayrıntılarını bile itiraf etti. Kademe kademe uygulanan planın başarıya ulaşması için daha uzun bir yol olduğunu kaydeden Barkey ‘acemi’ olarak nitelediği AKP’ye “Açılımda yalpalama!” mesajı vermeyi de ihmal etmedi. İşte Barkey’in itirafları:
Asker ‘olur’ verdi, sıra cesur siyasetçide!CIA’in 1997 tarihli planı, Türkiye’ye biçilen rolün ipuçlarını da açıkça ortaya koyuyordu. AKP’nin PKK açılımıyla birlikte yeniden sahneye konan oyunun varacağı noktayı, gazeteniz YENİÇAĞ 15 Ağustos 2009 tarihli nüshasında geniş bir şekilde ele almıştı.
1. SEBEBİ BULDUK!ABD, Kürt sorununun Türkiye’deki istikrarsızlığın en önemli sebebi olduğunu anladı. Dolayısıyla, bu sorunun, hele Kuzey Irak’ta Kürt oluşumunun gerçekleşmesiyle de daha fazla çözülmesinden yana oldu.
2. ARMUT PİŞTİ...ÖCALAN’ın yakalanmasındaki ABD rolünü bu açıdan değerlendirmek lazım. Fakat maalesef, o günkü hükümet sadece ağzına düşen armutu yemesini bildi. Bu konuda atması gereken hiçbir adımı atmadı.
3. ERBİL-ANKARAANKARA-Erbil hattı eskisi kadar yüksek tansiyonlu olsaydı, aralarındaki ihtilafın her an sıcak çatışmaya gitme potansiyeli olsaydı, ABD’nin işi çok zor olurdu. Irak’ın federe yapısı çok önemli ABD için...
4- ECEVİT FAŞİSTTİECEVİT, hiçbir zaman Türkiye’de bir Kürt problemi olduğunu kabullenmedi. Bilakis bunun bir feodal oluşumun sonucu olduğunu iddia ederdi. Kuzey Irak’ta bir Kürt oluşumuna şiddetle karşı çıkmıştı.
5. ASKERDEN DESTEKUMUTLUYUM çünkü şunu biliyorum: Türkiye 1993 yılında eline geçen şansı kaybetti, bu sefer olmamalı. Hükümet bu kez Genelkurmay Başkanı’nın desteğini de almışken geriye dönmemeli.
6. ARTIK DÖNÜŞ YOKAÇILIMDAN dönüş çok pahalıya mal olur! Halkın bir kesimi çok umutlandı, çocukların savaşmayacağına, dağdan ineceğine... AKP için bu noktadan U dönüşü büyük hezimet olur, seçimde ağır fatura öder.
ABD’den kozmik itiraf!Eski ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz’in emriyle, 1997 yılında CIA ajanı Graham Fuller’le birlikte PKK açılımıyla ilgili raporu hazırlayan Türkiye uzmanı Henri Barkey, amaçlarının ne olduğunu açıkladı.
1. İstikrarsızlığın sebebini anlayıp harekete geçtikABD, Kürt sorununun Türkiye’deki istikrarsızlığın en önemli sebebi olduğunu anladı. Kuzey Irak’ta Kürt oluşumunun gerçekleşmesiyle daha fazla çözüm yanlısı oldu.
2. Öcalan’ı yakalayıp teslim ettik ama...ABD’nin Öcalan’ın yakalanmasındaki rolünü de bu açıdan değerlendirmek lazım. ABD’nin o zamanki temennisi, Türkiye’nin bu konuda yeni adımlar atmasıydı.
3. Ankara-Erbil hattında düşen tansiyon rahatlattıEğer Ankara-Erbil hattı eskisi kadar yüksek tansiyonlu olsaydı, yani her an ikisi arasındaki ihtilafın sıcak çatışmalara gitme potansiyeli olsaydı, ABD’nin işi zor olurdu.
4. Irak’ın kuzeyindeki Kürtlere güvence sağlandıTürkiye’nin Erbil’le ililişkileri geliştirmemesi durumunda Kuzey Irak’ta asker bırakmak düşüncesiyle karşı karşıya gelecekti. O zaman Kürtlerin güvencesi ne olacaktı?
5. Ecevit, Irak’ın kuzeyinde Kürt oluşumuna karşı çıktıZamanın Başbakanı Bülent Ecevit hiçbir zaman Türkiye’de bir Kürt problemi olduğunu kabullenmedi. Kuzey Irak’ta bir Kürt oluşumuna şiddetle karşı çıkmıştı.
6. AKP, açılımdan vazgeçerse seçimlerde ağır fatura öderAçılımdan dönüş çok pahalıya mal olur. Türkiye 1993’te eline geçen şansı kaybetti, bu sefer olmamalı. Ayrıca AKP, U dönüşü yaparsa seçimlerde ağır fatura öder.
Henri Barkey, 1997’de PKK açılımı ile ilgili raporu hazırlayan ekipte yer aldı. Raporda, açılım için istedikleri gibi bir lider bulamamaktan yakınılıyor.
Haber:Fatih ERBOZCIA ajanı David Phillps’le birlikte yazdığı Kürt raporları ile AKP iktidarına “sözde açılım” ın yol haritasını hazırlayan ABD’li Profesör Henri Barkey, ABD’nin Türkiye’nin yararına çalıştığını iddia etti. Barkey, Hürriyet’e verdiği mülakatta, “ABD, Kürt sorununun Türkiye’deki istikrarsızlığın en önemli sebebi olduğunu anladı. Dolayısıyla, bu sorunun, hele 1991’den sonra Kuzey Irak’ta Kürt oluşumunun gerçekleşmesiyle de daha fazla çözülmesinden yana oldu. ABD’nin Öcalan’ın yakalanmasındaki rolünü de bu açıdan değerlendirmek lazım” diye konuştu.
Ecevit’i hedef aldıWashington’ın en eski dış politika think tank’i Carneige Endowment’ın Türkiye uzmanı Henri Barkey, “ABD’nin o zamanki temennisi, Öcalan’ın yakalanmasıyla Türkiye’nin bu konuda yeni adımlar atmasıydı. Fakat, o günkü hükümetler ağızlarına düşen armudu yalnız yedi, bu konuda hiçbir adım atmadılar. Belki de o zamanki Ecevit hükümetinden bir şey beklemek olanaksızdı” dedi. Barkey, “Bırakın ortağı MHP’yi, Ecevit’in kendisi Kürtlere karşı faşizan bir yaklaşım içindeydi. Ecevit hiçbir zaman Türkiye’de bir Kürt problemi olduğunu kabullenmedi. Bilakis bunun bir feodal oluşumun sonucu olduğunu iddia ederdi. Hatta Kuzey Irak’ta bir Kürt oluşumuna şiddetle karşı çıkmıştı” ifadelerini kullandı.
ABD’yi memnun ettilerBarkey, AKP’ye de Irak’ın kuzeyine yönelik açılımının ABD’yi çok mutlu ettiğini söyledi. Barkey sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin yeni Irak ve Kuzey Irak politikasi Amerika’da çok hoş bir sürpriz olarak karşılandı. Zira bu değişime kadar Washington Ankara’yı bu konuda bir problem olarak görüyordu. Zaten teskereden sonra çok büyük sıkıntılar yaşandı iki ülke arasında, biliyorsunuz. Bu yeni politikayla ilişkilerde 180 derecelik bir dönüş oldu. Bu noktada krediyi sadece AKP’ye değil Dışişleri bürokrasisinde çalışan birkaç diplomata da vermek gerek.”
Peşmergelere güvenceTürk hükümetinin, açılım politikasıyla ABD’yi rahatlattığını belirten Barkey, bu konuda şunları kaydetti: “Eğer Ankara-Erbil hattı eskisi kadar yüksek tansiyonlu olsaydı, yani her an ikisi arasındaki ihtilafın sıcak çatışmalara gitme potansiyeli olsaydı, ABD’nin işi çok zor olurdu. Kuzey Irak’ta asker bırakmak düşüncesiyle karşı karşıya gelecekti. Çünkü o zaman Kuzey Irak’taki Kürtlere ne gibi bir güvence verilecekti? Onların Bağdat hükümetine hiç güveni olmadığının altını çizmek lazım. Bakın, Iraklı Kürtler 1950’lerin sonundan beri kimliklerini kabullendirmek için Bağdat’la savaşıyorlar. Hem Saddam hem de ondan önceki rejimler baskı ve katliam politikaları güttüler Kürtlere karşı. 1991 Kuveyt Savaşı’ndan beri ise bir nevi özerklik kazandılar ve geri vermek istemiyorlar. Şunu da söyleyeyim Arap dünyasının federe demokratik bir geçmişi yok, Irak’taki Sünnilere sorarsanız hala bu durumu kabullenemediklerini görürsünüz.”
Muhalefet acımasızca saldırıyorBarkey, mülakatta biraz daha ileri giderek, PKK’nın sivil-şehir yapılanması olan KCK’yı çökertmek için düzenlenen operasyonda tutuklanan kişilerin ellerinin kelepçelenmesine de tepki gösterdi. Barkey, şunları söyledi: “O fotoğraf bir çok insanı hayalkırıklığına uğrattı. Üstelik tutuklanan kişilerin bir kısmı BDP üyesi. Eğer hükümet o partiye nefes aldırmazsa açılımın geleceği tehlikeye girer. Bu tür açılımlarda iki adım ileri bir adım, hatta iki adım geri normaldir. Zira bu bir toplumsal değişim sürecinin başlangıcı. Kolay değil! Önemli olan iki adımdan fazla geri adım atılmaması. AKP’nin içinde bu açılımdan huzursuz olanlar, bölünmeler var elbette. AKP de oy tabanını düşünüyor ve bazen aynı ağızdan iki değişik söylem çıkabiliyor. Bir yandan demokrasi deniyor, öte yandan gerek Cemil Çiçek gerek başkaları DTP’ye yükleniyor. Bunlar olağan da, ölçüsü kaçmamalı. Çünkü bu konjonktürde söylemin çok önemi var. Yalpalamanın diğer sebepleri de malum: Muhalefetin acımasız saldırıları, bunun çok zor bir süreç olması ve tabii acemilik.”
Raporda siyasi liderler suçlanıyorYeniçağ gazetesi 15 Ağustos 2009’da CIA Orta Doğu Şefi Graham Fuller ve Türkiye uzmanı Prof. Henri Barkey’in 13 yıl önce hazırladığı raporu manşetine taşımıştı. O raporda PKK açılımı konusunda neler yapılması gerektiği konusunda şunlara yer verilmişti:
Yasalar değişmeliKürtler hem geleneksel partiler, hem de kendi partileri aracılığıyla TBMM’de sesini duyurma çabasında başarılı olamıyor. Türkiye Cumhuriyeti yasaları ’bölücülük’ damgası vurarak tüm girişimleri engelliyor. Devlet kendini reformlarla yenileyerek Kürt sorununu çözebilir.
Liderler çok zayıfSİvİl politik liderler çok zayıf. Türkiye’de bu sorunu askeri olmayan yöntemle çözme cesaretini gösterecek lider yok.
TBMM’de temsil edilmeliİleri sürüldüğünün aksine, çözümü asker engellemiyor. Sorun, sorumluluk almak istemeyen siyasilerin tutumunda... ‘Önce terör bitsin, sonra reform’ yaklaşımı hatalı. Kürtler TBMM’de temsil edilmeli ve ‘ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi’ önlemler alınmalı.
Henry Barkey bir de gözdağı verdi: Açılımdan dönüş çok pahalıya mal olurHenry Barkey, açıklamalarında gözdağı vermekten de geri durmadı. Barkey, “Açılımdan dönüş çok pahalıya mal olur. Halkın bir kesimi çok umutlandı; çocukların savaşa gitmeyeceklerine, dağdan en sonunda ineceklerine... Türkiye 1993’te eline geçen şansı kaybetti, bu sefer olmamalı. Ayrıca AKP için de bu noktadan U dönüşü yapması büyük hezimet olur. Seçimlerde ağır fatura öder. Hükümet bu kez Genelkurmay Başkanı’nın desteğini de almışken dönmemeli” dedi.
Abramowitz’in emriyle rapor hazırladılarHenry Barkey, Previnting Conflit Over (Kürdistan üzerinden çatışma) isimli kitabında da açılım çalışmalarını anlatıyor.
Eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz’in emriyle, SSCB’ye karşı oluşturulan ’Yeşil Kuşak’ projesinin mimarı CIA Orta Doğu Şefi Graham Fuller yanına Türkiye uzmanı Prof. Henri Barkey’i alarak PKK açılımıyla ilgili 1997 yılında rapor hazırladı. Açılımın mimarları arasında yer alan Barkey, İstanbul doğumlu. ABD’nin isteği üzerine Türkiye üzerine çalışmalar yürüttü. Barkey, Hürriyet’e verdiği mülakatta, açılımla ilgili “Öcalan’ın buradaki rolü muallakta. En çok istediği şey hükümetin onu muhatap alması. İleride belki salıverilir diye ümit ediyordur” ifadesini de kullandı. Hükümetin hata yaptığını da iddia eden Henri Barkey, “Hükümet çok ciddi bir hata yaptı, o da DTP’yi en baştan devreye sokmamasıydı. Bunu DTP’siz götürebileceğini zanneti. AKP bölge milletvekillerinin daha dik durup açılım yardım etmeleri de gerekiyor. Bu Kürt problemi olduğu kadar Türkiye’nin problemi, Türk problemi” diye konuştu. Barkey, Mahmur’un boşaltılma planı konusunda ise, “Zamanlaması şu açıdan önemli, PKK’nın dağdan inmesi için gerek-şart bir adım” diye konuştu.
YENİÇAĞ, 2 Ocak 2010