Öncelikle şunun altını çizelim. Eğer tarihe materyalist bakıyorsak, çelişmelerin değişebileceği gibi insanların da değişebileceği, olgunlaşabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.

Yazıyı kaleme alan Cem YAĞCIoğlu'ndan önce de bir dostane uyarımız olacak. Güncelmeydan sitesi, bilindiği gibi Ulusal Kanal'ın videoları ile propaganda yapmaya önem veren bir site. Bu yanlarını takdirle karşılıyoruz. Demek ki, Aydınlıkçıları "virüs" olarak algılamıyor. Peki, bu videoları gönül rahatlığı ile yayınlayan bir site Aydınlıkçıları lanetleyen bir yazıyı nasıl oluyor da yayınlayabiliyor? Bu yapılan, yayın ahlakına, Kemalist devrimciliğe sığıyor mu? Kimse kalkıp da bize fikir özgürlüğünden falan bahsetmesin. Şimdiden uyaralım.

Gelelim YAĞCIoğlu'nun yazısına.

Yazısını hangi mihraklara YAĞCI'lık yapmak için yazdığını bilmiyoruz açıkçası. Kemalizm için bedel ödeyen bir gruba karşı yazdığı çirkince bir yazıyı başka bir şekilde değerlendiremiyoruz.

Kendisi belirtmiş, mesele içeride-dışarıda olma meselesi değildir diye. Mesele gerçekten o kadar yüzeysel değil. Olayın perdesini kaldıralım. Mesele şundan ibaret: Sistem kendine karşı kimi tehlike görüyor? Olayı hapishane mantığına esas kendisi kilitleyen YAĞCIoğlu'na sormak istiyoruz. Derdin, sistemin Kemalizm harekatına karşı seni ciddiye almaması mıdır?

Elbet almaz. Çünkü sen sistemin düşmanı değil dostusun. Düşmanın düşmanı dosttur YAĞCIoğlu!

Bir yanda Kemalizm mücadelesinin önemli mevzilerinden Aydınlıkçılar var, bir yandan sırma köşkünde kalem oynatmaya çalışan YAĞCIoğlu! Sen olsan hangisini ciddiye alırdın?

STV'nin zırtpırt yayına sürdüğü TİİKP savunmasından alıntılar yapmış YAĞCIoğlu. Denize düşen esas kendisi. Bakın kimlere sarılıyor!

O tespitler yapılırken kendisi daha kundakta bebek bile değildi. Aydınlıkçıların önünü açtığı Kemalizm hareketinden faydalanması mümkün olmazdı Aydınlıkçılar Kemalist Devrim'e ait belgeleri ortaya çıkarmasalardı. Aydınlıkçılar 70'lerin başında eksik belgelerden dolayı eksik tespitler yapmışlar ancak sonraki 40 yıl boyunca da Kemalizm çizgisinden sapmamışlar. YAĞCIoğlu'nun gidip 40 yıl öncesini temcit pilavı yapması ondan. Çünkü Kemalizm'in felsefesini benimseyememiş!

Kemalistler/net

Ahanda bir aslan parçası buldum!

Evet, sorununuz Cem Yağcıoğlu ile ilgili görünebilir ama benim "kendi mesajlarınız"da, sizin ile ilintili yanıtsız kalmış nice soru bulunmakta...
Adeta bir sorular çıkmazında gibiyim... Oraya bakıyorum, buraya soruyorum, ötekinden araştırıyorum, inanın bu "soru sorunu"nun içinden bir türlü çıkamıyorum. Aslında yanıtlaması çok basit olan birkaç soruyu bir aslan parçası çıkıp da yanıtlayamıyor. O zaman madem çıkaramıyorum, en iyisi sorunun sahibinin o "tepegözü"ne sokayım diyorum çıkaramadığım yanıtı... Heyhat karşımda yine kıvırtmaz bir arslan parçası bulamıyorum!

Açıkçası sizin ile ilgili yazısını okumadım Cem Yağcıoğlu'nun, ancak kendisine saldırma biçiminiz oldukça manidar: Diken dilli bir çaresizlik sezinliyorum...
Kendisinin bir yazısının bir bölümü dikkatimi çekti, göz gezdirir iken, tam da şimdi. Benim sorduğum sorununuz ile ilgili. Aynen şöyle yazmış:

Cem Yağcıoğlu yazdı:Taa en başından beri söylüyorum; ihanet, Kemalizm’in içine sızmıştır! Bugün bu haldeysek eğer; Kemalist(!) bilinen ya da Atatürkçü(!) olarak lanse edilenlerin büyük çoğunluğunun masonik geçmişleri bu milletten saklanmış olduğu içindir! 1935 de Atatürk tarafından kapatılan mason localarının nihai hedefi Atatürk’ü etkisiz hale getirip, halkta var olan Atatürk sevgisini kullanmaktı! Ve bunu bugüne kadar çok iyi yaptılar! Bugün bu ülkede kurulmak istenen, Kürt-İslam faşizminin arkasında da yine bu kirli yapılanma vardır!.. Üç kuruşluk tarikatlarda var olan dayanışma ruhu, Atatürkçülerde neden oluşmamıştır? Bunun en büyük sebebi; altı ok’u, ‘sadece ve sadece ‘laik’liğe indirgemeleridir! Kemalizm ideolojisinin altılı sacayağı, bir tekinin üzerine kurulmuş ve yetmiş yıldır bu sakat düşünce Atatürkçülük olarak millete dayatılmıştır!

Şimdi de gelelim yukarıdaki parçanın "ünite sonu soruları" bölümüne... Oku bakalım Doğucan!
Doğu Perinçek Gladyo’yu Yargılıyor başlığı altına şunları yazmıştık:

Deli Haydar yazdı:

1. Dr. Şefik Hüsnü Değmer mason mudur?
   Kimilerince kahraman bellenen Perinçek'in atası sayılan; Aydınlık'ın kurucusu, Türkiye'de komünist-sosyalist hareketin öncüsü, Sabetaycı-Bektaşi ve dahi mason Değmer'in kullandığı kimliklerden biri de Baron Rudolf von Sebottendorf mudur? Adolf Hitler'e zemini hazırlayan kişi aslında Değmer midir?
   
   
2. Mehmet Talat Paşa mason mudur?
   "Komitenin Talat Paşası"nın ellerin müfsit örgütü İttihat ve Terakki'deki değişmez adı "Bizim Talat" mıdır? Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın ilk büyük üstadı Talat Paşa mıdır?
   
   
3. Türk halkı, mandaperver İsmet İnönü'nün Birleşik Devletler'e teslim ettiği devlet eli ile sağ-sol diye bölünür iken Doğu Perinçek'e düşen görev ne olmuştur? Perinçek'in Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili kadim düşünceleri nelerdir?
   
   
4. Komünist-sosyalist düşünce "Novus Ordo Seclorum"a mı hizmet eder?
   
   
5. "Tek yıldız" neyi simgeler?

Birileri çıkıp da aslanlar gibi yanıtlar ise çok sevinirim.

N'olur lan benim için de iki satır bir-iki bir şey söyleyin!
Kasketimiz yok diye mi muhatap almıyorsunuz!

Ne deniyordu: "Kemâlizmin içine sızmış Aydınlıkçı virüs"

Neyseki virüsler "ben virüsüm, ben sızmayım" diye çığırmayı pek seviyor. Adına baksan "Kemâlist", sözüne baksan "Aydınlık korosu".

Biçemin (üslûbun) çirkefçe olması da, İP'in ucunu kaçıranların, aslında İP'in tam ortasını sıkıca tutan, yetişmiş ve güdümlü "militan"lardan oluştuğunun bayağı bir göstergesi, son örneğidir.

"YAĞCI" sözcüğünü büyük harfle yazıp argodaki "dalkavuk" sözcüğüne göndermede bulunup bağımsız bir kalemi üç kuruşluk usuyla aşağılamaya çalışanların böyle yaparken kendi dalkavukluklarını ayan beyan duyurmaları da bu saldırının acı gülünç yanını sergiliyor.

Kutsal babalarınız adam gibi adam olsalardı, sizin gibi militanlara çoktan çeki düzen verirlerdi. Öyle ya, Kemâlcilik ve Mustafa Kemâl ATATÜRK'e kara çalan kutsal babalardan böyle bir babalık beklenemez. İmamlar böyle olunca da cemaate bu düşüyor.

Yanlış yönlendirdiğiniz, ULUSAL DAVA'dan uzaklaştırıp kendi öğretinize ve davanıza yakınlaştırdığınız veya söylem ve eylemlerinizden olumsuz etkilenen bireyler ve bulundukları örgütlerdir bizlerin derdi. Budunsal bölücülüğe hizmet edip tek uluslu yapıyı bozanlar, bunlara ses çıkarmayanlar hem iç dizgenin yöneticileriyle hem de onların dizginini tutanların dizgesiyle dosttur.

Gün gelir, tüm bozguncuların hesabı sorulur; gün geç gelir, bozguncular toprak altında olursa, hesap gıyabında sorulur ama ille de sorulur.

Bu aydınlıkçı-illuminatör arkadaşlara, İttihatçi Seyyid Bektaşi Mason Talat Paşa hakkında da iki satır yazacaktım ama az biraz bekleyeyim de önce bir kendilerine gelsin Doğucanlar... Eline sağlık, Allah razı olsun Ram.

Ram yazdı:"YAĞCI" sözcüğünü büyük harfle yazıp argodaki "dalkavuk" sözcüğüne göndermede bulunup bağımsız bir kalemi üç kuruşluk usuyla aşağılamaya çalışanların böyle yaparken kendi dalkavukluklarını ayan beyan duyurmaları da bu saldırının acı gülünç yanını sergiliyor.

---

Ahanda bu Kemalistlerin bir numarası Talat, iki numarası Şefik!
İşte size Reha Muhtar gazeteciliği! Şu iki kafadara baksanıza...
Kişi, bir mümtaz ere hak vermeden edemiyor...

---

Kemalistler yazdı:Bu yapılan, yayın ahlakına, Kemalist devrimciliğe sığıyor mu? Kimse kalkıp da bize fikir özgürlüğünden falan bahsetmesin. Şimdiden uyaralım.

İçim ürperdi ha!