Bölücü Müfredat Yasasının Adını Doğru Koyalım
Eğitim müfredatları paramparça edilirken, her bir parçası piyasada sertifikalı kurslara atılırken, bu işlere çok kolayından bir ad takmışız, 4+4+4 diyoruz. Böyle olmaz. Hiçbir çağrışımı olmayan sayılarla konuşuyoruz, Türkçe bu değildir.
Durumu en iyi ifade edecek bir isim bulamadık mı? Dünya Bankasının 2004 Span dosyasında kendilerinin koyduğu isimler var, “Müfredat Reformu” ve “Konstraktif /Parçalı Eğitim”, “Yaşam Boyu Öğrenme”, “Çoklu Zekâ” (Parçalı Zekâ)…
Daha berrak tanımlar da yapıldı; Eğitimde yeniden yapılandırma, Piyasaya göre eğitim modeli, Talep varsa ders var, Yeni neslin eğitimi, Eğitim şirketleri sistemi, Model müfredatlar sistemi, Sertifikalı kurslar sistemi, Eğitim piyasası yaratma, Öğrenci merkezli öğrenme, Bireysel Öğrenme, Evde öğrenme, Birey müfredatı…
Özeti; Çocuk sayısı kadar bölünmüş müfredat… Aynı dersi almış olan iki çocuk yan yana gelemesin!
Bölücü Anayasaya Bölücü Müfredat gerekiyordu!
Bölücü Müfredat yasa tasarısının Anayasa değişikliği ile birlikte önümüze konması aynı nedenledir. Bölücü Müfredat Yasası meclisten geçerse anayasa değişikliğine gerek bile kalmaz. Sadece “kimlik tanımı” dayatması üzerinde kavgalar olur, biter. Küresel çete, asıl parçalamayı eğitimde yaptıktan sonra… Eğitimin süresini de uzatarak, 35 yaşına kadar insanları sertifika toplayıcı yaparak, hani o çok kutsadığı “birey”i işsiz aç sefil ortalıkta süründürerek…
Olamaz böyle bir eğitim modeli diyebilmenin en kolay yolunu 4+4+4 diye bulmuşuz belki, ama bu tanım kısırdır, gelinen durumu anlatmaz. İnsan bedenini Baş-Gövde-Bacak diye üçe bölerek anlatmak gibi basit kalıyor, sadece yaş grubuna göre dikey bölünmüşlük geliyor aklımıza. Oysa müfredatı parçalamak, yatay bölünmeyi getirmeli aklımıza. Parçalanmış derslerin her bir kırıntısını “modül sistem” dedikleri 3 aylık kursta satacak birilerine. Böyle bölünme, insanın iç organlarını parçalamaya benzetilebilir. Ana dokuyu, dokuları parçalamaktır.
4+4+4 dediğimiz zaman bilimsel eğitimin mezarı nasıl kazılıyor, bunu ifade etmiş olmuyoruz. Böyle konuşurken, örneğin, Liseler kapanıyor, bunu atlıyoruz. İsterim ki herkes 5544 sayılı yasasına sürekli ekler yapılan şu Mesleki Yeterlilik Kurumunu internetten takip etsin. (Bkz. [url]myk.gov.tr/mevzuat[/url])
Müfredat parçalayıcı Mesleki Yeterlilik Kurumu, beyin balyozcuları demek lazım, yasasına Ekim 2011’de neler eklemişler bakın. Eğitim diline “DİĞER ÖĞRENME YOLLARI” eklenmiş, bu ne demektir diye sorun lütfen. “YETKİLİ OTORİTE TARAFINDAN TANINMIŞ BİLGİ, BECERİ ve YETKİNLİK” ne demektir, sorun lütfen.
Aşağıya alıyorum, gözümden kaçanları siz göreceksiniz.
d) (Değişik: 11/10/2011 - KHK - 665/31 md.) Ulusal yeterlilik çerçevesi: Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu olacak şekilde tasarlanan; ilk, orta ve yüksek öğretim dahil, meslekî, genel ve akademik eğitim ve öğretim programlarıve diğer öğrenme yolları ile kazanılan tüm yeterlilik esaslarını, ifade eder.
h) (Ek: 11/10/2011 - KHK - 665/31 md.) Yeterlilik: Bireyin sahip olduğu, [b]yetkili otorite tarafından tanınmış bilgi, beceri ve yetkinliği, ifade eder.[/b]
ı) (Ek: 11/10/2011 - KHK - 665/31 md.) Meslekî Yeterlilik Belgesi: Meslekî Yeterlilik Kurumu tarafından onaylanmış, bireyin bilgi, beceri ve yetkinliğini ifade eden belgeleri,
i) (Ek: 11/10/2011 - KHK - 665/31 md.) Eğitim akreditasyon kurumu: Ulusal meslekî yeterlilikler alanındaki eğitim ve öğretim kurumlarını akredite etmek üzere Meslekî Yeterlilik Kurumu tarafından yetkilendirilen kurum ve kuruluşları, ifade eder.
13. Maddeye eklenenlere bakın, ÖSYM kalkıyor, hey!!!!!! İpler MYK’da!
MADDE 13- (1) Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
b) (Değişik: 11/10/2011 - KHK - 665/34 md.) Ulusal meslekî yeterlilikler alanındaki eğitim ve öğretim kurumlarının akreditasyonuna, bireylerin ölçme, değerlendirme ve belgelendirilmesine, yabancıların sahip oldukları meslekî yeterlilik sertifikalarının doğrulanmasına ilişkin faaliyetleri gerçekleştirmek.
c) (Değişik: 11/10/2011 - KHK - 665/34 md.) Ölçme, değerlendirme, belgelendirme ile eğitim akreditasyonunda belirlenmiş kurum ve kuruluşları izlemek ve raporlamak.
Başka sorular sorun kendi kendinize. YÖK neden kalkıyor, neden kurulmuştu? Sınavları neresi yapacak, fakülteler nasıl öğrenci alacak? Yerine ne geliyor, küresel çete bundan ne kazanır?
Sertifikalı kurslara sertifikalı öğretmenlik mi geliyor? Güvencesiz sertifikalı öğretmenlik iş midir meslek midir?
Liseler neden kalkıyor? Piyasacı çete bundan ne kazanır?
Her bir dersi piyasadan sertifikalı üçer aylık kurslardan toplamak nasıl bir eğitimdir, bu bölücü eğitim modeli bizim Devletçi, Cumhuriyetçi, Halkçı, Laik ve Sosyal dokumuza uyar mı?
Bizim dokumuza yabancı gelen Bölücü Eğitim Yasasını hazırlayan Mesleki Yeterlilik Kurumu, küresel çetenin yerel ayağı olarak karşımızdadır. Bölücü Anayasaya direnmenin ön şartı Bölücü Müfredatı ve onu hazırlayan MYK’yı halkımıza açık seçik anlatmaktır.
AKP hükümetinin bölücülüğü eğitime nasıl soktuğunu ancak bu şekilde görünür hale getirebiliriz.
O nedenledir ki, BÖLÜCÜ MÜFREDAT YASASI tanımı en doğru tanım olacaktır.
Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 15 Mart 2012
mahiye@gmail.com