CFR/CIA Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

Council on Foreign Relations

CFR/CIA Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 04, 2010 22:44

The Crisis over the Role of the Turkish Military

March 03 2010, 2:00 p.m. - 4:00 p.m.

5th floor conference room, Woodrow Wilson Center


Dr. Henri J. Barkey, Visiting Scholar, Middle East Program, Carnegie Endowment and Bernard L. and Bertha F. Cohen Professor, Lehigh University

Dr. Steven A. Cook, Hasib J. Sabbagh Senior Fellow for Middle Eastern Studies, Council on Foreign Relations

Professor Mithat Melen, Member of Parliament (MHP), Turkish Grand National Assembly


İm (Kod): Tümünü seç
http://wilsoncenter.org/index.cfm?fuseaction=events.event_summary&event_id=602752





Washington'da "Türk Ordusunun Rolü Üzerindeki Kriz" Başlıklı Toplantı

ABD'deki düşünce kuruluşlarından Woodrow Wilson Center'da, "Türk Ordusunun Rolü Üzerindeki Kriz" başlıklı toplantı düzenlendi.

Toplantıda konuşan MHP İstanbul milletvekili Mithat Melen, iktidarların seçimle gelip seçimle gitmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de ordunun uzunca bir süre savunmadan çok siyasetle ilgilendiğini ifade eden Melen, bazen politikacıların da buna davet çıkardığını belirtti.

Ordunun siyasetten çok, savunma konularıyla uğraşması gerektiğine değinen Melen, askerlerin kanıt gösterilmeden uzun süre tutuklanmasının da doğru olmadığını kaydetti.

Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Melen, ancak hükümetin de anayasa değişikliği tartışmalarında hatalar yaptığını, konuyu parlamentodan çok "sokakta ve medyada" konuştuğunu savundu.

Bunun yanında yargıda da reform gerektiğini vurgulayan Melen, tüm bu meselelerin parlamento içinde çözülmesi gerektiğini yineledi.

Melen, Türkiye'de insanların mutlu olmadığını, sürekli tutuklama ve gözaltıların vatandaşları rahatsız ettiğini söyleyerek, "Hükümete, özellikle de parlamentoya güven kaybedilmemeli. Bu konularda parlamento öncü rol oynamalı" dedi.

Dış İlişkiler Konseyi (CFR) adlı düşünce kuruluşunun uzmanı Steven Cook da, Türkiye'deki darbe ve müdahalelerin askerin "zayıflığını" gösterdiğini savundu. Cook, "hükümetin, Ergenekon ve 'Balyoz planı' iddiaları çerçevesindeki soruşturmalarla güçsüzleşen orduya salt siyasi oportünizm anlayışıyla kimin patron olduğunu göstermeye çalıştığını ve askere sivil yönetim altında olduğunu hatırlattığını" ileri sürdü.

Cook, Türkiye ile İsrail arasında gerginlik yaratan Anadolu Kartalı tatbikatının aslında iki ülke ilişkileriyle pek de alakalı olmadığını, bunun iç politika ve hükümetin ordu üzerinde kurmak istediği etkiyle ilgisi olduğunu iddia etti.

Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü ve Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşunun uzmanı Henri Barkey (CIA) de, Türkiye'de "AK Parti ile ordu arasında kavga olmadığını, bu süreci daha büyük çerçevede, sivil-asker, toplum-asker arasında bir olay olarak gördüğünü" söyledi.

Türk siyasetinde ordunun 1961 anayasasında partilerden daha liberal rol üstlendiğini, ancak zamanla toplumun gerisinde kaldığını ve özellikle 1980 darbesinden sonra değişime direnen bir konuma büründüğünü savunan Barkey, Türkiye'nin de "çok ideolojik bir ülke" olduğunu ileri sürdü.

Barkey, "Kemalist ideolojinin şu anki durumunun Atatürk'ten kaynaklanmadığını, ondan sonra gelenlerin ideolojiyi katılaştırması nedeniyle bu hale geldiğini" savundu.

Türkiye'deki değişimde AK Parti'nin önemli bir rol üstlendiğini, ileride tarih yazacakların bunu anlatacağını ifade eden Barkey, hükümetin pazar ekonomisinde çok başarılı olduğunu, ancak kültürel ve siyasi liberalizm alanlarında noksanları bulunduğunu söyledi.

Şemdinli davası dosyasını hazırlayan savcının görevinden alınmasının genç savcılarda ters tepki yarattığını öne süren Barkey, buna karşın yargının üst düzey organlarının ise hala orduya destek verdiğini kaydetti.

Barkey, "hükümetle ordu arasındaki olan ya da olmayan çatışmanın ülkeyi gelecek haftalarda nereye taşıyacağına dair tahmininin" sorulması üzerine, gerilimin artacağı ve kriz dönemlerinin olacağını iddia etti. Ağustos ayında TSK'da komuta kademesinin değişeceğini, Genelkurmay Başkanlığına şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'in gelmesinin öngörüldüğünü belirten Barkey, "çok farklı bir dünya görüşüne sahip bir kişilik" olarak nitelendirdiği Orgeneral Koşaner'in "küreselleşmenin Türkiye'nin düşmanı olduğunu ve büyük tehdidin Amerikalılar ve Avrupalılar tarafından fonlanan sivil toplum örgütlerinden geleceğini" savunduğunu öne sürdü.

Bu durumun bir gerilim kaynağı yaratabileceğini savunan Barkey, "Genelkurmay başkanlarına dair atamanın, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından onaylanması gerekiyor. Bu yıl onların, 'Hayır, ondan hoşlanmıyoruz' demeleri düşünülebilir" yorumunda bulundu.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.usakgundem.com/haber/51020/washington-39-da-quot-t%C3%BCrk-ordusunun-rol%C3%BC-%C3%BCzerindeki-kriz-quot-ba%C5%9Fl%C4%B1kl%C4%B1-toplant%C4%B1.html
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: MHP'li CFR Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Mar 06, 2010 4:25

Resim

CIA’nın hedef gösterdiği komutan

ABD ve AKP’nin “Kürt açılımında” etkili olduğu bilinen eski CIA’cı Henri Barkey, Orgeneral İlker Başbuğ’un görevi bırakmasından sonra Genelkurmay Başkanı olması beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’i hedef aldı.


Barkey, “küreselleşme ve AB karşıtı” olarak tarif ettiği Koşener’in Genelkurmay Başkanlığına, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın “hayır” demesinin beklendiğini öne sürdü.

ABD’deki bir düşünce kuruluşunda düzenlenen, “Türk Ordusunun Rolü Üzerindeki Kriz” konulu toplantıda konuşan Barkey, TSK’nın komuta kademesinin Ağustos’ta değişeceğini hatırlatarak, şunları söyledi:

“Başbuğ’un yerine gelmesi öngörülen Orgeneral Koşaner, küreselleşmenin Türkiye’nin düşmanı olduğunu ve büyük tehdidin Amerikalılar ve Avrupalılar tarafından fonlanan sivil toplum örgütlerinden geleceğini savunuyor. Bu durum gerilim yaratabilir. Genelkurmay Başkanlığına dair atamanın, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından onaylanması gerekiyor. Bu yıl onların, ‘Hayır, ondan hoşlanmıyoruz’ demeleri düşünülebilir”

CIA’cı ekipten Graham Fuller ve Morton Abrowomitz’le birlikte çalışan Henri Barkey, AKP’ye yakınlığı ile bilinen bir isim. Göreve gelmesinden kısa bir süre sonra Obama’ya, “Kürdistan Üzerinde Çatışmaların Önlenmesi” başlıklı bir rapor da sunan Barkey, yeni ABD yönetiminin politikalarında etkili olduğunu gösterdi. Barkey o raporunda, PKK, Barzani yönetiminin tanınması ve Kerkük konularında atılacak adımların önündeki en büyük engelin, “TSK ile sağ ve sol milliyetçiler” olduğunu vurgulayıp, ABD’nin, bu güçlere karşı AKP hükümetini desteklemesi gerektiğini bildirmişti.

AB de Büyükanıt’ı istememişti

Barkey’in Orgeneral Işık Koşaner ile ilgili bu değerlendirmesi, aynı çevrelerin zamanında Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’na gelmesine karşı çıkışını hatırlattı.

Dönemin AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Kretschmer, Hilmi Özkök’ten boşalacak koltuğun yeni sahibinin belirleneceği YAŞ’a ilişkin tartışmalar ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Başbakan Erdoğan’a yaptığı, “YAŞ kararlarına müdahale etmeyin” uyarısı üzerine şunları söylemişti:

“Çok ilginç bir tartışma, ilgiyle izliyorum. Türkiye için bir şey söylemek istemem, ama sivil-asker ilişkileri açısından Avrupa’daki uygulama şudur; Orduların en üst yetkilileri sivil otorite olan hükümet tarafından atanır. Bu, sivil otoritenin askeri otoriteye üstünlüğünün işaretidir. En yüksek temsilcilerini asker kendisi seçmez. Büyük sorumluluk üstlenecek bu yetkilileri hükümetler atar.”


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.avazturk.com/cia%19nin-hedef-gosterdigi-komutan_haberi_1014.html
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: MHP'li CFR Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Mar 06, 2010 6:32

Ben bu filmi gördüm. Internetten araştırdığınız da aynı düşünce kuruluşunun adamları benzer ifadeleri(ör:Farklı dünya görüşüne sahip, Kemalist, Türk milliyetçisi, vs...)önce Yaşar Büyükanıt ve sonra da İlker Başbuğ için de söylediler. Sonuç ortada. Ben burada şuna da dikkat çekmek istiyorum. Amerikan düşünce kuruluşu görünümünde olan bir ÖRGÜT'ün adamlarının Türkiye'de ki komutanlar ile ilgili bu açıklamaları, yönlendirmeleri, doğru veya yanlış ama neticede bizim komutanlarımızı haklarında böylesine yorumlar yapacak kadar tanımaları ÜRKÜTÜCÜ değil mi sizlerce? Bu adamların gelmesini öngördüğü komutanlardan ben korkuyorum arkadaşlar.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

Re: MHP'li CFR Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen İrfan Tuna » Cmt Mar 06, 2010 15:19

Sivil vesayet... Askeri vesayet... diyerek 'vesayet' tartışması yapanlar, Türk Ordusu'nun bir generali ülkemizin ulusal güvenliğiyle ilgili bir açıklama yaptığında bunu siyasete müdahale olarak yorumlayanlar; ülkemizle ilgili her konuda böylesine küstahça yorumlar ve yönlendirmeler yapma hakkını kendilerinde gören CIA ajanlarından ve 'düşünce kuruluşlarından' neden hiç rahatsızlık duymazlar?.. Neden ülkemizdeki gerçek vesayetin ABD vesayeti olduğunu gözlerden uzak tutmaya çalışırlar?...

NATO'dan çıkmadan, ABD ile bugüne kadar ulusal çıkarlarımız yok sayılarak yapılmış gizli ve açık tüm anlaşmalar yırtılıp atılmadan, İncirlik ve ülkemizdeki diğer Amerikan üsleri sökülüp atılmadan bizler böylesi küstahlıklara ne yazık ki tanık olmaya devam eder gideriz...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: MHP'li CFR Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Mar 07, 2010 22:45

İrfan abi..
Hani KAN UYKUSU belgeseli ile bizlerin kafalarının içlerine kazınan FUZULİ'nin sözü var ya...

Söylesem tesiri yok. Sussam gönül razı değil.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

Komutan düşmanlığı bu kez erken başladı!

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Mar 10, 2010 1:19

Komutan düşmanlığı bu kez erken başladı!

30 Ağustos yaklaştıkça komutanlara ve özellikle de Genelkurmay Başkanlığına gelmesi beklenen Orgenerallere yönelik itham ve iddialar artmaktadır. Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’na atanması arifesinde Şemdinli’de meydana gelen olaylar kullanılmıştır. Daha sonra Orgeneral İlker Başbuğ’un atanması sırasında da Başbuğ’un Mescidi Aksa’da çekilen fotoğrafları devre dışı bırakılmış Ağlama Duvarı önünde çekilen fotoğraflar basına servis edilmiştir. Terfisi beklenen diğer komutanlarla ilgili olarak da aynı oyun ortaya konulmuştur. Bütün bunlar gerçekçilik, gazetecilik, demokrasi ya da hukuki duyarlılıklar nedeniyle değil büyük bir oyunun küçük parçaları olarak piyasaya servis edilmiştir.


Henri Barkey fitnesi!

TSK’nın komuta kademesine yönelik yıpratma kampanyalarının iç ve dış odakların işbirliği ile yürütüldüğü açıktır. TSK’ya karşı dinleme, izleme ve görüntüleme operasyonlarına CIA ve Mossad’ın katkısı olmadığına inanmak için hiçbir neden yoktur. Bu konuda medyaya yansıyan bazı haberler konuya ilişkin önemli ip uçları vermektedir. Bunlardan birisi de Henri Barkey’in açıklamalarıdır. Kürt Raporları ile iktidara açılımın yol haritasını çizmiş olan CIA ajanı Henri Barkey, Wodroow Wilson Center’de “Türk Ordusunun Rolü Üzerindeki Kriz” başlıklı toplantıda özet olarak şunları söylüyor: “Türkiye’de AKP ile ordu arasında kavga yoktur. Süreci daha büyük çerçevede, sivil-asker, toplum-asker arasında bir olay olarak görmek gerekir.” Barkey, Ağustos ayında TSK’da komuta kademesinin değişeceğini, Genelkurmay Başkanlığı’na şimdiki KKK Orgeneral Işık Koşaner’in gelmesinin öngörüldüğünü belirterek, Koşaner’i çok farklı bir kişilik olarak nitelendirmiştir.


ABD’ye adanmamış olanlar!

Henri Barkey, bir anlamda ABD’nin taleplerini ve temennilerini dile getirmektedir. Barkey, aslında ABD ve Batı’ya karşı duruş sergileme ihtimali olan askerlerin komuta kademesine gelmesine karşı şimdiden tedbir üretilmesini istemektedir. Bu bağlamda Ümraniye soruşturması sırasında sorgulananların tamamına yakınının ABD’nin çıkarlarına adanmamış kişiler olması da üzerinde durulması gereken bir husustur. Birilerinin NATO’nun en büyük orduları arasında yer alan TSK’nın komutasının ABD’ye bağlı olmayan komutanlara bırakılmayacak kadar önemli olduğunu düşündükleri anlaşılmaktadır.

Askerlere yönelik son iddia ve ithamların da bu bağlamda düşünülmesinde yarar vardır. Birilerinin hesaplarını bozabilecek askerleri bir biçimde cunta, plan ya da çete soruşturmalarıyla ilişkilendirerek terfi etmelerini engellemek gibi bir strateji izledikleri intibaını veren belirtiler vardır. Ümraniye soruşturmasından Balyoz’a kadar uzanan darbeler ve davalar serisinde bazı komutanların isimleri özellikle bu iddia ve ithamlarla muhatap edilerek yıpratılmaktadır.

Komutanlara yönelik saldırıların mevsiminin ABD’den erken başlatılması üzerinde durulması gereken önemli bir gelişmedir. Bu bağlamda önümüzdeki günlerde üst düzey komutanlara yönelik itham, iddia ve iftiraların yoğunlaşması beklenmelidir.


Özcan YENİÇERİ, 10 Mart 2010, YENİÇAĞ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: MHP'li CFR Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Mar 10, 2010 1:45

Açılım mimarından felaket senaryosu

Kürt raporları ile iktidara açılımın yol haritasını hazırlayan CIA ajanı ABD’li Profesör Henri Barkey, yeni kehanetlerde bulundu. ABD’deki düşünce kuruluşlarından Woodrow Wilson Center’da düzenlenen “Türk Ordusunun Rolü Üzerindeki Kriz” başlıklı toplantıda konuşan Barkey, Türkiye’de AKP ile ordu arasında kavga olmadığını, bu süreci daha büyük çerçevede, sivil-asker, toplum-asker arasında bir olay olarak gördüğünü söyledi. Türk siyasetinde ordunun 1961 anayasasında partilerden daha liberal rol üstlendiğini, ancak zamanla toplumun gerisinde kaldığını ve özellikle 1980 darbesinden sonra değişime direnen bir konuma büründüğünü savunan Barkey, Türkiye’nin de “çok ideolojik bir ülke” olduğunu ileri sürdü. Barkey, “Kemalist ideolojinin şu anki durumunun Atatürk’ten kaynaklanmadığını, ondan sonra gelenlerin ideolojiyi katılaştırması nedeniyle bu hale geldiğini” savundu. Barkey, “hükümetle ordu arasındaki olan ya da olmayan çatışmanın ülkeyi gelecek haftalarda nereye taşıyacağına dair tahmininin” sorulması üzerine, gerilimin artacağı ve kriz dönemlerinin olacağını iddia etti.

‘Koşaner, farklı bir kişilik’

Ağustos ayında TSK’da komuta kademesinin değişeceğini, Genelkurmay Başkanlığına şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in gelmesinin öngörüldüğünü belirten Barkey, “çok farklı bir dünya görüşüne sahip bir kişilik” olarak nitelendirdiği Orgeneral Koşaner’in [b]“küreselleşmenin Türkiye’nin düşmanı olduğunu ve büyük tehdidin Amerikalılar ve Avrupalılar tarafından fonlanan sivil toplum örgütlerinden geleceğini” savunduğunu öne sürdü. Bu durumun da bir gerilim kaynağı yaratabileceğini savunan Barkey, “Genelkurmay başkanlarına dair atamanın, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından onaylanması gerekiyor. Bu yıl onların, ’Hayır, ondan hoşlanmıyoruz’ demeleri düşünülebilir” yorumunda bulundu. Türkiye’deki değişimde AKP’nin önemli bir rol üstlendiğini, ileride tarih yazacakların bunu anlatacağını ifade eden Barkey, hükümetin pazar ekonomisinde çok başarılı olduğunu, ancak kültürel ve siyasi liberalizm alanlarında noksanları bulunduğunu söyledi.


YENİÇAĞ, 5 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: CFR/CIA Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Ağu 07, 2010 0:20

TSK’yı çok hafife alıyorlar!

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, hükümetin komuta kademesine müdahalesinden rahatsız olarak emekliliğini istedi. Atila Işık, Hasan Iğsız’ın emekli edilerek kendi eline verilmek istenen Kara Kuvvetleri Komutanlığı makamını reddetti; Hükümete ve kamuoyuna hayati bir mesaj verdi. Her şeyin atama ve terfiden ibaret olmadığını gösteriyor ama emeklilik dilekçesi ile durum daha da karmaşık hale geldi.

1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız, hakkındaki bir ihbar mektubundan dolayı YAŞ sürerken ifade vermeye davet edildi ve Başbakan bu durumu gerekçe olarak kullandı. Hasan Iğsız’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmesi önerilmişken Tayyip Erdoğan bunu kabul etmedi. Yerine de Jandarma Genel Komutanı Atila Işık’ı getirmek istedi.

Biz dün “Mesele terfi midir ey Türk ihtiyarları?” diye sormuştuk! :arrow: Mesele terfi midir ey Türk ihtiyarları?

Atila Işık, meselenin sadece atama veya terfi olmadığını, “Hasan Iğsız’ın getirilmediği makama ben de gelmem” diyerek ispatladı.

* * *
Bülent Esinoğlu, “Iğsız göstermelik düşman, asıl hedefleri Koşaner” başlıklı yazısında “Türk Ordusu BOP eşbaşkanlarının gözünde Yeniçeri Ocağı’dır. Bu ocak ortadan kaldırılmalı ve halka değil kendilerine bağlı olmalıdır. Daha doğrusu doğrudan Amerika’nın emrinde olmalıdır. Hani Amerikalı yetkiler Türk Generaller hizadan çıktı demişlerdi ya. Şimdi hizaya sokma çalışmaları yapılıyor.

Amerika’nın hedefi doğrudan Genelkurmay Başkanlığıdır. Eğer buraya kendi istediği birisini atayamasa da kaos onun için daha da iyi bir sonuçtur.

BOP eşbaşkanları ve onların sözleşmeli memurları artık liberalleri de sırtından atmış, kendi gerici küçük azınlığına ve Amerikan ordusuna iyice dayanmışlardır.

Ben kuvvetliyim, kuvvetlinin yanında olursanız size faydası olur, kuvvetliye oy verilir, öyleyse referandumda bana oy vereceksiniz çalışması yapılmaktadır.

Baykal’a soruşturma hazırlamak falan hepsi bu amaca yöneliktir. Anayasa Mahkemesi tarafından mahkûm edilmiş eşbaşkanın Orduya komutan atadığı bir düzenin kendisi zaten kaostur” diyor.

* * *
Esinoğlu’nu teyit eden dış müdahalenin izleri, YAŞ’tan hemen önce Wall Street Journal’ın Koşaner hakkındaki yorumunda ortaya çıkmıştı.

Wall Street Journal, Koşaner’in iki senedir tamamen sessiz kaldığını hatırlatarak “Ordu, AKP’nin onu bloke etme gerekçesi bulamaması için Koşaner’i pamuklara sarıp sakladı” diye yazmıştı.

Işık Koşaner, Kara Kuvvetleri’ndeki görevini devralırken yaptığı konuşmada, “Küresel güçler tarafından kurgulanan ve ülke içi bazı medya, bazı akademik ve sermaye çevreleri ile sivil toplum örgütleri içinde yuvalanan post-modern bir tabakanın oluşturduğu propaganda ve etki ağı ulusal birlik ve güvenlik parametrelerinin zayıflatılması yönündeki gayretlerini sürdürmektedirler” demişti.

Koşaner, Kürt meselesi olarak dayatılan ve bugünlerde Türkiye’nin federasyon haline dönüştürülmesi tartışmaları konusunda da “Bireysel kalmak ve ulus devlet yapısına zarar vermemek kaydıyla, kültürel zenginliklerin yaşanması için yapılan düzenlemeler, daha fazla demokrasi söylemleriyle toplumsal talepler haline getirilip, siyasal alana götürülmeye çalışılmamalı” demişti.

Küresel güçlerin asıl hedefinin Işık Koşaner olduğu, atamasının yapılmamasından da anlaşılıyor.

Küresel güçleri arkasına alarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni çökertmeye çalışmak suçunun karşılığı Türk Ceza Yasası’nda vardır.

Bütün mesele vatanseverlerin, küresel güçlerin piyonlarından daha cesur davranması ve Türk hukukunu uygulamasıdır!


Arslan BULUT, 6 Ağustos 2010, YENİÇAĞ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: CFR/CIA Toplantısında KOŞANER Paşa Hedef Gösterildi

İletigönderen Türk-Kan » Cum Tem 29, 2011 22:24

BARKEY'e KINA gönderiyoruz, bağışlarınızı bekliyoruz.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: CFR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x