CIA Ankara'da Ne Yapar?
Sabah Gazetesinin haberi; “CIA Başkanı Leon Panetta Arap isyanlarını Türkiye ile değerlendirmek için tam beş gün Ankara’ya kamp kurdu.”
Haçlı Seferlerinin ön hazırlıklarını yapmak üzere, CIA gelir. Operasyonlar bittikten sonra, sonuçların kalıcılığı için bir daha gelir.
Haçlı operasyonlarında kullanacakları elemanlarımızı eğitmek için CIA gelir.
MİT Müsteşarı Haçlı operasyonları başlamadan önce CIA ile görüşmeler yapmak için Amerika’ya gider.
Bunlar gelip ve giden CIA elemanlarıdır. Birde zaten Türkiye’de yerleşik, daimi CIA ajanları vardır.
Yani sizin anlayacağınız, varoğlu var.
Operasyonlar Batının uygarlık temeli olduğu ve nafakayı bu operasyonlardan yağmaladıkları için ajanlar hep var olmuşlardır.
Aslında Sabah Gazetesinin bu haberini, Amerika’ya yakın bazı köşe yazarlarının yorumları ile birleştirirseniz, şu sıralar hangi melaneti tezgâhladıklarını çıkarmanız mümkündür.
Sedat Ergin ve benzerleri AKP ve onun başı Erdoğan’ı, Suriye’de Amerika adına daha hızlı hareket etmemek ile eleştiriyorlar. Daha açık söylersek Esad’a karşı Erdoğan’ı kışkırtıyorlar.
Amerika, Türkiye’yi kullanarak Esad’ı daha zor duruma düşürmeye çalışıyor. İstihbaratınızı daha etkin kullanın zorlaması yapılıyor. Tıpkı Libya’da Kaddafi için yapılanlar gibi.
CIA Başkanı Türkiye’ye diyor ki, anladık Haziranda seçimleriniz var. Onun için, açıktan Suriye’ye bir operasyon yapamazsınız. Ama gizli servis faaliyetlerini hızlandırmak gerek. Suriye’nin yönetimini aralıksız zorlamaya devam etmeliyiz. Amerika’nın menfaatleri sizin seçimlerinizi beklemez.
Bu veya bu minvalde görüşmelerin devam ettiğinden emin olabilirsiniz.
Buraya kadar yazdıklarım zaten bildiğiniz şeylerdir.
Ama inanıyorum ki, soracağınız soru; bu ilişkiler niye hep CIA ve bizim gizli servisler aracılığı ile yürütülüyor. Bunda bir gariplik yok mu?
İnsanın aklına ister istemez bu soru geliyor.
Bir ülke bir başka büyük devlete bağımlı ise, bu iki devlet arasındaki ilişkilerin halktan gizli tutulabilmesi için, ilişkiler hep gizli servisler aracılığı ile yürütülüyor.
Daha acık söylemeye çalışırsak. Amerika’nın denetimindeki tüm devletler ile Amerika’nın ilişkileri gizli servisler aracılığı ile yürütülüyor.
Hatta diyebiliriz ki, esas ilişkiler bu ilişkilerdir.
Diğer ilişkiler bu ilişkilerin türevidir..
Anlaşılıyor ki, CIA ve MİT Suriye’yi masaya yatırmışlar. Birlikte gerçekleştirecekleri operasyonların detaylarını görüşmüşler.
Bu görüşmeleri sonlandırmak üzere, Eşbaşkan Erdoğan ve Obama telefon görüşmesi yapmışlar.
Savaş önce medyada cereyan ediyor. Arap televizyonları Suriye için Amerikan ağzı ile konuşuyor. Bizim televizyonlar da öyle. Arkasından gizli servisler, halkın arasında gerekli husumeti yaratacak operasyonları yapıyor.
Medya ve gizli servisler işlerini tamamlama aşamasına gelince, Amerika Birleşmiş Milletlere bir önerge veriyor. Şunları şunları yapmazsa uluslar arası ambargo konulsun diyor.
Bunlar son müdahalenin masraflarını azaltmak, girilecek ülkenin direncini kırmak için tekrarlanan operasyonlardır.
BOP’un Eşbaşkana talimatı; Suriye parçalanacak, bir an önce harekete geç.
Bülent ESİNOĞLU - 26 Nisan 2011, Ulusal Kanal
bulentesinoglu@gmail.com