“CİA PENÇESİNDE AÇILIM”Sevgili Mustafa Yıldırım’ın Ulus Dağı yayınları, başımıza çökertilen bunca sıkıntı arasında değerli kitap yayınını sürdürmeye çalışıyor; son kitabı, Yılmaz Polat’ın “CİA Pençesinde Açılım!”.Yılmaz Polat kitapta, aslında bilinen, bilinmesi gereken önemli olayları, ABD’de yaşayan dürüst bir gazeteci olarak, belgeleriyle bir daha anımsatıyor Türk halkına: kurulan tuzağı boşa çıkarsın, boynuna geçirilen zinciri kırsın diye.
İlk alıntıyı ünlü CİA görevlilerinden Morton İsaac Abramowitz’den yapayım:
“ABD’nin çıkarları ancak dikkatli ve gürültüsüz politikalarla korunabilir. İslam’ın bugünkü rolüyle ilgili her türlü girişim, sonuçları etkileyerek ABD çıkarları açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. ABD yönetimi, politikalarına çizerken, Türkiye’nin laik hükümet biçimini desteklemekle, İslamcı güçlerle açıkça yüzleşmekten kaçınmak arasındaki ince yolda yürümelidir.”Bildiğiniz gibi, sonra bu ince ayardan vazgeçtiler, açıkça Ilımlı İslam’ı yeğleyip övdüler, hem de örneğin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’le konuşurken bile!
İkinci alıntı, Baba Bush’la Kapkaraoğlan Ecevit arasındaki görüşme; İkiz Kuleleri uçurmuş Bush, gözü Irak ve Afganistan’da;
“Beyaz Saray’da savaş dosyaları masadaydı. Dünya liderleri Vaşington’a çağrılacak, durum anlatılacaktı. Öncelikli liderler arasında Başbakan Bülent Ecevit vardı.
Bush yönetimi, Başbakan Ecevit’in Saddam Hüseyin’le ilgili düşüncelerini biliyordu; ama ikna edeceğini umuyordu. Beyaz Saray, Ecevit için üst düzey bir program hazırladı. Ecevitler otelde kalacak; resmi görüşmeler devlet konukevi Blair House’da yapılacaktı. Bush’un önceliği Irak; Ecevit’in ise ekonomiydi.
16 Ocak 2002’de, Beyaz Saray’daki görüşmede Bush, Irak’ta rejim değişikliğinin iyi olacağını söyledi. Konuşmadan rahatsız olan Ecevit savaşa karşı olduğunu, diplomatik çözümden yana olduklarını belirtti.
Ecevit dört gün sonra Türkiye’ye döndü. Bush’un Irak politikasından kaygılıydı. Bush da Ecevit’ten memnun kalmamıştı; Ecevit hükümetinin askeri bir operasyonda ABD’nin yanında yer alacağından kuşkuluydu.
Ecevit Ankara’ya döndükten kısa bir süre sonra hükümet sallanmaya başladı. Dokuz gün sonra AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD’ye gitti. Politik yasaklı Erdoğan, New York’ta Dünya Ekonomik Forumu toplantısına katılacak; daha sonra Vaşington’a uğrayıp kendini Amerikalılara tanıtacaktı.
Erdoğan’ın gezisinin örgütlenmesinin perde arkasında, uzun yıllar Türkiye’de CİA’nın Ortadoğu bölge sorumlusu olarak çalışmış bulunan Graham Fuller, Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve eşi, Dışişleri istihbarat analizcisi CİA’lı Henri Barkey vardı.Üçlünün Erdoğan’la ilişkile uzun yıllara dayanıyordu. Demokrat Parti’ye yakın istihbaratçılar Erdoğan için, Vaşington’da bir dizi konuşma planladılar.
Bush yönetiminde Erdoğan’la ilgilenen Yahudi asıllı iki kişi vardı. Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu, Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Dışişleri Bakan Yardımcılarından eki Ankara Büyükelçisi Marc Grossman ile ilişkileri kuruyordu. Perde arkasında ayrıca “Çizmeli Adam” olarak ünlenen Amerikan zenginlerinden, ‘Boston Birahaneler Kralı’ Grenville Byford bulunuyordu. Gazeteci
Turan Yavuz, ‘Çuvallayan İttifak’ adlı kitabında uzunca söz etmektedir:
‘Byford, bir yandan barları işletiyor, öte yandan Türkiye ile yakından ilgileniyordu. Cüneyt Zapsu’nun en yakın arkadaşlarından biri de Çizmeli Adam’dı. Tnışıklıkları çok eski yıllara dayanıyordu. Her Davos toplantısında vardı. Çizmeli’nin Türkiye’de bir dostu daha vardı. Türkiye’ye geliş gidişlerinde ABD’nin Ankara Büyükelçisi Marc Grossman’la yakın dostluk kurmuştu.Çizmeli Grenville Byford’un eşinin adı Orit Gadiesh’ti. Eski İsrail başbakanlarından Şimon Peres’in baldızı ve en yakın danışmanlarından biriydi. İsrail ordusundaki bir generalin de kızıydı.”Son ayrıntı da şöyle:
ABD’de bir yargıç PKK ve Tamil Kaplanları’na yardım ve desteği suç olmaktan çıkarıyor; Temyiz Mahkemesi bu kararı bozuyor; PKK ve Tamil Kaplanları dâvânın yeniden görüşülmesini istiyor. Obama yönetimi Yüksek Mahkeme’ye başvuruyor. Karar bu yılın Haziran’ınana bırakılıyor.
“İşte tam da bu dönemde AKP hükümeti Kürt açılımını başlatıyor. Kürt açılımı tartışmaları Ankara, Kaliforniya ve Vaşington’dan sonra New York’a da sıçrıyor. Tartışmanın temelini ABD Dışişleri Bakanlığı eski danışmanlarından David Philips’in Atlantic Council için hazırladığı rapor oluşturdu. 15 Ekim 2007 tarihli ‘Kürdistan İşçi Partisi’nin Silahsızlandırılması, Dağıtılması ve Toplumla Yeni Bütünleştirilmesi’ başlıklı raporu 38 sayfaydı.
David Philips, Haziran 2009’da da 40 sayfalık ‘Türkler ve Iraklı Kürtler Arasında Güvenin Sağlanması’ başlıklı raporunu sundu. Bu raporun hazırlanmasına Türk kamuoyunun yabancısı olmadığı Mike Amitay, Aliza Marcus ve eski Ankara Büyükelçisi Ross Wilson yardım etmişlerdi.
Ralph Fertig, PKK’lılara ‘Masa Başında Barış Pazarlığı’ eğitimi verdiğini söylüyordu, PKK kamplarına da gitmişti. PKK’nin Türkiye’deki Kürtlerin çıkarlarını temsil eden siyasal bir örgüt olduğunu; Kürtlerin insan haklarının ihlal edildiğini, onlara ayrımcılık yapıldığını öne sürüyordu.
Raporla, AKP’nin bu konudaki açıklamaları arasında büyük benzerlik vardı.”
Geçen gün televizyon kanallarından birinde, aklı başında, dürüst insanlardan biri, Nato-Gladyo bağlantıları çözülmeden Ergenekon Dâvâsının da, bütün öbür düzmece suçlamaların da, Halkoylaması tuzağının da anlaşılamayacağını söyledi. Kesinlikle haklıydı.
Bertan ONARAN, 8 Eylül 2010