Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

Genel & Güncel Konular

Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen antalyalim » Prş Nis 01, 2010 16:56

Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

Ramazan YAVUZ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA) 1 Nisan 2010
Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth’un kendisini ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a atıfta bulunarak, “Almanya’da Türkiyeli yurttaşlarımız için Türkçe eğitim talebinde bulunanların bence Türkiye’de Kürt yurttaşlarına da ana dilde eğitim hakkı vermeliler” dedi.

BAYDEMİR'DEN ROTH'A SICAK KARŞILAMA

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etti. Baydemir’le kucaklaşıp eline tutan Roth, “Güney’in Paris şehrinde, sizin yanınızda olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. Baydemir, “Emin olun siz de gençleşmişsiniz” dedi.

Diyarbakır’ın şu anda en güzel mevsimini yaşadığını belirten Baydemir, “Diyarbakır’da bahar kısa sürer ama çok güzeldir. Umuyorum ve diliyorum ki 2010 yılı ülkemize de demokrasi barışını ve baharını getirir. Demokrasi baharı sadece Diyarbakır gibi olsa yeterdir. Çok umutluyum gelecekten. Zaten bizim aktif çabamızın temel kaynağında halkımızın umudu ve talebi var. 2009 yılı çok çetrefelli, demokrasi ve insan hakları adına özgür seçimler adına kayıp bir yıl oldu maalesef. Ben burada Sur, Kayapınar ilçe belediye başkanları ve diğer seçilmiş arkadaşlarımla birlikte olmak isterdim. Bana göre demokrasiyi, hakları ve özgürlükleri herkes için istemek gerekir. Herkes için istersek başarılı olma şansımız var. Ve herkes için demokrasi istediğimizde kimse samimiyetimizi sorgulamayacaktır” dedi.

KÜRTLERE DE ANA DİLDE EĞİTİM VERİLMELİ

Almanya toplumunda farklı etnik kimlikler bulunduğunu söyleyen Baydemir, şöyle dedi:
“Almanya’da bulunan farklı etnik ve kültürel kimlikler için ana dilde eğitim istemek en doğal haklarıdır. Almanya’da Türkiyeli yurttaşlarımızı için Türkçe eğitim istemek doğal bir şeydir. Ama aynı talepte bulunanlar bence Türkiye’deki Kürt yurttaşlar için de ana dilde eğitim hakkını vermeliler. Bu uygulandığında kimse samimiyeti sorgulamayacaktır. O zaman gerçekten demokratik bir duruş ortaya çıkacaktır. Halen belediye başkanlarımız Kürtçenin kullanılmasından dolayı maalesef yargılanıyorlar. Sur belediye başkanımız sağlık durumundan dolayı hastanede bulunuyor. Bütün bunları neden sizinle paylaşıyorum. Çünkü Türkiye olarak biz AB’nin bir parçası olmak istiyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin sorunları, Almanya’nın sorunlarıdır. Fransa’nın sorunları aynı zamanda Türkiye’nin sorunlarıdır. Türkiye gerçekten AB’nin bir parçası olmak istiyorsa veya AB gerçekten Türkiye’yi bir parçası olarak görmek istiyorsa, bu sorunlarla ilgilenmek zorundadır. Barışa inanıyorum. Silah dışı yöntemlerle çözümün gelebileceğine inanıyorum. Bunun içinde barış çabaları desteklenmelidir. Ne kadar çok çaba sarfedersek o kadar kısa sürede barışı getiririz. Diyarbakırla Almanya arasında tıpkı Türkiye-Almanya arasında olduğugu gibi güçlü ilişkilerimiz var. Bu işbirliğinin devamını arzuluyoruz. Şu an Diyarbakır ve Hannover kenti arasında kardeş kent konusunda start vermiş vermiş bulunuyoruz. Bütün insanlık ve onurlu barış için birlikte yapacağımız çok şey var.”

ŞİDDETLE BARIŞ GELMEZ

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, gözyaşlarıyla bir kış dönemi geçirdiklerini, herkes için iyi bir baharın olmasını istediğini belirtti. “Belediye başkanlarına, cezaevlerindeki 3 bin çocuğa ve köyünden göç edenlere bahar gelsin istiyorum” diyen Roth, şiddet yoluyla barışın gelmeyeceğin isöyledi. Diyalog kurulması gerektiğini ifade eden Roth, barış için güven gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Başbakan Erdoğan Almanya’da ana dille ilgili açıklama yaptı. Herkesin ana dilinde eğitim görmesini istiyorum. Almanya’da yaşayan çocuklar Almanca’da bilmek zorundadır. Yoksa kapılar kapanır. Tabii ki başka dillerde eğitim olursa bu Almanya için de zenginliktir. Erdoğan’ın Almanya’ya yönelik taleplerini paylaşıyorum. Aynı empati ile Türkiye’de de ana dilde eğitim empatisi yapması gerekir. En iyisi yeni bir anayasa hazırlanmasıdır. Bunun içinde ilk adımlar önemlidir, bir fırsattır, kaçırmamak gerekir. Yeşiller partisi olarak Türkiye’nin AB üyesi olması için destekledir. Mesut Yılmaz, ‘AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’ dedi biz de bu söze katıldık.”

Baydemir de “Yollarımız asfaltlı, güzel yollar, yamasız yollar kısa yoldur” diye konuştu.

DEMİRTAŞ İÇİN HAZIRLANDI, ROTH KULLANDI

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Baydemir’e yapacağı destek ziyaretinde belediye binası önünde yapacağı konuşma için hazırlanan kürsüyü gören Claudia Roth, bunun kendisi için hazırlandığını sanarak hemen arkasına geçti ve gazetecilere görüşmeyle ilgili detaylı bilgiler aktardı. Roth kürsüde konuşmasını yapıp belediyeden ayrıldıktan 2 dakika sonra ise Demirtaş belediyeye gelerek aynı kürsüde Baydemir’e suikast iddiasıyla ilgili açıklama yaptı.

HASANKEFY’TE ARSA ALMAK İSTİYOR

Diyarbakır’a gelmeden önce dün akşam Batman’ın Ilısu Barajı altında kalacak olan Hasankeyf İlçesi’ne giden Claduia Roth, Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen ile görüştü. Roth, Almanya’ya döner dönmez Hasankeyf’e ‘kardeş şehir’ bulacağını söyledi. Roth, “Doğa zenginliğini bize sunan Hasankeyf’i sular altına bırakmak doğaya ve insanlığa ihanet olur. Burası eşsiz güzellikte bir yer. Dünya konuşulunca insanın aklına şiddet gelir. Hasankeyf denilince kültürel miras akıllara geliyor. İnsanlar günümüzde artık kültürel zenginliği görmeye geliyor. Burası turizm için de inanılmaz bir bölgedir. Belediye Başkanı sayın A. Vahap Kusen’in Almanya ile ‘kardeş şehir’ projesini olumlu buluyorum. Batı’da Almanya’nın kentleri ile ‘kardeş şehir’ler var. Ama Doğuda ‘kardeş şehir’ yok. Bu projeyi en kısa sürede hayata geçireceğiz. Almanya’nın tarihi bir ilçesini Hasankeyf ile ‘kardeş bir şehir’ yapmaya çalışacağız” dedi.

Roth, “Hasankeyf’i çok ama çok seviyorum. Bir metrekarelik alana da razıyım. Benim de bu kentte bir arsam olsun isterim. Hukuki yönden bir sıkıntı yoksa ben de tarihi ilçede arsa sahibi olanların arasında olmayı arzularım. Çünkü burası kültür hazinesi bir yer. Cuma günü Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmelerimin ağırlıklı konusu Hasankeyf olacak. Geçmişte Başbakan Erdoğan, Hasankeyf’in kurtarılmasıyla ilgili sözlerini hatırlatacağım. Başbakan Erdoğan, helikopterle üzerinden geçtiği Hasankeyf’i bizim gibi görmesini talep edeceğim” dedi.

[url=Kaynak]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14290730.asp?gid=373[/url]
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen Başkomutan » Prş Nis 01, 2010 17:39

Demirtaş'a öyle bir sarıldı ki!

Resim

i.haber

Resim

DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth’un kendisini ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a atıfta bulunarak, “Almanya’da Türkiyeli yurttaşlarımız için Türkçe eğitim talebinde bulunanların bence Türkiye’de Kürt yurttaşlarına da ana dilde eğitim hakkı vermeliler” dedi.




Fetret,İstanbul Hükümeti,Çöküş...


Baykal Ergenekon tertibini "İstanbul hükümeti"nin işi görüyor...Mahkemeyi Kürt Nemrut mahkemesi ilan ediyor..İstanbul Hükümet'in soruşturması İstanbul'da sürüyor.
Bahçeli memleketin durumunu "fetret devrine" benzetiyor...

Yaptıkları tek doğru en azından bunları söylemeleridir.Yalnız " İstanbul Hükümeti " İngilizlerle işbirliği içindeyken kurtuluş için hazırlık yapanları tek tek toplarken Anadolu boş durmuyordu.

Devir "fetret devrini" çoktan geçti.Tarihte verelim.Fetret devrinin son günü 22 Temmuz 2007'dir...

İlk fetret devrinde "7 düvel falan" yoktu...2.fetret devrinde İstanbul Hükümeti ile boğuştunu zanneden Anadolu ise 7 düvel ile boğuşuyordu ...

İktidar sahipleri soysuzlaşmasa gelebilir miydi 7 düvel Türk'ün karşısına...

Bugün "İstanbul Hükümeti" işbirliği ve uşaklık yapmakta...
"Nemrut Mustafa mahkemesi" yalancı tanıklarla İstanbul Hükümetine yaranmakta...

Durum bu.
Bunlar olurken " fetret devri " başlamış bitmiş kısa sürmüştür...

Çöküş dönemine geçilmiştir.
Anadolu ayağa kaltığında kuyruğunu kıçının arasına kıstıran köpekler yeniden geldiler.
Köpeklerin talimatları,reformları ile ülke yönetmeye kalktılar.Türk kanı için and içenlere devlet yönetimlerinde görev verdiler.

Osmanlı çökerken soysuzlaşan iktidar sahipleri sustular,zavallıydılar,kansızdılar...
Devletin çöküşünü seyrettiler...

Seyrettiler...



Başkomutan
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen Türk-Kan » Prş Nis 01, 2010 19:33

Kemik verenleri ziyaret etmiş.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen antalyalim » Prş Nis 01, 2010 19:55

Daha önce Merkel Erdogana karsi baslikli haberin yorumlarinda Alman Yesiller Partisinin Cem Özdemir'inin bir konusmasini aktarmistim.
Simdi de Claudia Roth cikti ortaya. Bu samimiyetin nereden geldigi, yakinda kokusunun cikacagi belli olan bir pislige dogru ilerliyor...

"Tarih tekerrürden ibarettir" sözü bana hic de yabanci olmadigimiz, Kurtulus Savasi öncesi Avrupalilarla sarmas dolas takilan siyasilerin memleket icindeki ayaklanmalari organize ettigi tarihi hatirlatiyor.
Ben artik istiklal savasinin ilan edilecegi günü iple cekiyorum. Görev almak icin de sabirsizlikla bekliyorum.
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen Deli Haydar » Prş Nis 01, 2010 20:19

Aç kollarını sar boynuma...
Resim

Üşüdüm üşüdüm saramam ben...
Resim

Dahili ve harici bedhahlar maşallah göz göze diz dize... Allah bozmasın.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen türkpaşaoğlu » Prş Nis 01, 2010 20:58

türkiye cumhuriyeti hükümeti,hiç sormazmı alman şırpıntıya; senin ne işin var burda .!
ama doğru ya teröristen belediye başkanı,millet vekili,bakan olursa birde işbirlikçi başbakan ve cumhurbaşkanı, şırpıntı dostlarını bulmuş zevkten dört köşe hep beraber ooo..çocuklarını oluşturmuşlar..
Kullanıcı küçük betizi
türkpaşaoğlu
Üye
Üye
 
İletiler: 96
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 11:53

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen maydonos » Cum Nis 02, 2010 2:48

Turkiye icin uc tehlike vardi.
1- Irtica! Ne durumdayiz? Devletin basi ve hukumetin basi irticanin bas temsilcileri.

2- Teror! Ne durumdayiz? Yerel yonetimlerde dogu ele gecirilmis durumda.

3- Ermeni ve Kibris sorunu? Ne durumdayiz? Her tur imtiyaz verilmis durumda.

Durum bu halde iken bu kadin bozuntusu gelmis ziyaret etmis, bu kadina cok gormedim ama?

1. Tekel iscilerini neden ziyaret etmemis.

2. Almanyada yasayan Turk ve Kurt vatandaslari neden kendi dillerinde egitim yapamiyor.

3. Ne pazarligi yapmis silah ve uyusturucu pazarligi mi?

4. Denizfeneri konusu ile ilgili neden bir calisma yapmamislar, bayan cok bilmis.


Ayrica Almanlarla yataga giren Osmanlinin sonu hayirli olmamisti. Kurtler de dikkat etsinler tarih tekerur etmesin :kikirik:
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: Claudia Roth Osman Baydemir'i ziyaret etti

İletigönderen Başkomutan » Çrş Haz 30, 2010 16:35



KUSTU...

İSVEÇ SOL PARTİ MİLLETVEKİLİ JOHNSON, DİYARBAKIR'DA KONUŞTU

30 Haziran 2010 Çarşamba


DİYARBAKIR'da bulunan İsveç Parlamentosu Avrupa Birliği Komisyonu Üyesi ve Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, aralarında PKK'nın da bulunduğu AB'nin terör örgütleri listesine karşı olduklarını. Johnson, "Amerika'nın buyruğunda olan liste. Sol parti olarak bütün listenin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bizce uluslararası bir hukuk değildir. Bizce Türkiye devleti artık PKK'yı, Kürt sorunuyla bağdaştıran, yani her an Kürtler bir adım atmak istediğinde, hak aradıklarında hayır bu olmaz, bu terör adınadır, bu PKK adına demesinin zamanı geçti. Yani onun arkasına saklanmak gerekmiyor. Bir realitedir. Kürtler vardır, Kürt sorunu vardır" dedi.

Güneydoğu'da toplumsal olaylarda polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklanmaları ile gündeme gelen çocuklarla ilgili incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen İsveç Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, sol parti üyeleri Hediye Güzel, Yekbun Alp, Leyla Çelik, Haydar Diljen ve BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijat Yaruk ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

TÜRKİYE'NİN AB'YE GİRMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan İsveç Parlamentosu AB Komisyonu üyesi ve Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, sert sözlerle Türkiye'yi eleştirdi. Kendisinin görev aldığı komisyonun, Türkiye'nin AB'ye girmesine pozitif baktığını, AB'nin Türkiye'den istediği reformların ve kriterlerin yerine getirmesi halinde Türkiye'nin bir yerlere gelebileceğini belirten Johnson, şöyle dedi:

"Şu an Sol Parti hükümette değil, sağ bir parti hükümette. Ama genel seçimler var Eylül ayında. Bu genel seçimlerde biz, Yeşiller ve Sosyal Demokratlar beraber hükümet kurma programı hazırlıyoruz. Bu programda içinde Türkiye'nin AB'ye yaklaşması ve girmesi üzerine çalışmalar yaptık. Bu ziyaretimizin bir amacı da Türkiye'de, Kürt bölgelerinde insan haklarının nasıl takip edildiği, Türkiye'nin durumların ne olduğunu öğrenmek için geldik. Uzun süredir Kürt sorunuyla ilgileniyorum. Şimdiye kadar siyasetçi arkadaşlar belediye başkanları ile görüştük. İHD ile görüştük. Hapisteki çocukların aileleriyle görüştük."

TÜRKİYE HAZIR DEĞİL

Johnson, geçen yıl yapılan yerel seçimleri izlemek için de Türkiye'ye geldiğini hatırlatttı. Johnson, "Bence şu ana kadar gördüklerim, Türkiye hala AB'ye girmeye hazır değil. Kopenhag kriterlerine ulaşmış değil. DTP'nin kapatılmasını da biz çok sıkı bir şekilde inceledik. Türkiye'deki olayları takip ediyoruz sürekli. İsveç Sol Parti milletvekili olarak altını çizmek istiyorum. Türkiye'nin AB'ye girmesinden yanayım, istiyorum. Ama bazı kriterler var. Yazık ki, bu günde görüyoruz, bu cezaevinde olan çocuklar, bence bu gün en büyük semboldür, Türkiye'nin hazır olmadığına. İnsan haklarının doğru düzgün çalışmadığının sembolüdür" dedi.

KÜRTÇE GAZETE DEMOKRASİYE YAKLAŞIMIN SİMGESİDİR

PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) davası kapsamında tutuklananların büyük bir sorun olduğunu da iddia eden Johnson, Kürtçe'ye ilişkin sorunların halen devam ettiğini öne sürdü. İsveçli parlamenter Johnson şöyle konuştu:

"Bir şeye daha değinmek istiyorum. Bu da Kürt anadilinde yaşanan sorunlar. Kürtçenin hala rahatlıkla okunmaması ya da kullanılmaması. Azadiya Welat'a gittik. Bu konuda, eğer demokrasi diyorsak, demokrasiye yaklaşım diyorsak, Azadiya Welat bunun en güzel simgesidir. Umarım Azadiya Welat çalışmalarına rahatlıkla devam edebilecek. Çünkü şu ana kadar duyuyoruz bir sürü zorluklar altında çalışıyorlar. Belki de bu, Türkiye'nin demokratik sorunlarından en önemli noktalarından bir tanesidir."

TAŞ ATAN ÇOÇUKLAR AB'YE GİRİŞTE KRİTER OLMALI

Taş atan çocuklarla ilgili düzenlemelerin Türkiye'nin AB'ye girişinde bir kriter olarak ele alınıp alınmayacağı yönündeki bir soruya cevap veren İsveç Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, "Bence bunun bir kriter olması gerekli. Bu cezalar çok ağır cezalar. Tabi AB bunu nasıl karşılar bilemiyorum. Ama Sol Parti milletvekili olarak partide bunun çalışmalarını yapacağım. İsveç Sol Partisi olarak, komisyondaki parlamenterler arkadaşlarla birlikte AB'de önergeye çıkaracağız. Bence bunun bir kriter olması gerekiyor" dedi.

'ERMENİ SOYKIRIMI' KARARINI DESTEKLİYORUZ

İsveç Parlamentosu'nun 1915 olaylarını soykırım olarak kabul ettiği ve hükümete gelirlerse Türkiye ilişkilerin ne yönde olacağı yönündeki başka bir soruya ise Johnson şöyle yanıt verdi:

"Altını çizmek istiyorum. Bu karar İsveç hükümetinin kararı değil. Parlamentonun kararı, hükümet bu kararın arkasında durmuyor. Maalesef Dışişleri Bakını da durmuyor. Bağlayıcı bir karardır. Parlamentonun aldığı karar hükümeti de bağlar. En azından bunun garantisini verebilirim. Yarın biz, Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti beraber hükümet kurduğumuzda biz bu kararının bağlayıcılığına inanıyoruz ve bu kararın çevre ülkelere de taşınmasını istiyoruz. Bizim yaklaşımımızı şimdiki sağ hükümetten çok daha farklı, biz daha eleştirel bir gözle yaklaşıyoruz. Tüm İsvec'teki partiler Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyor. Bizde bunu istiyoruz. Ama hala hazır olmadığını bir kaç adımların atılması gerektiğini biliyoruz."

AB'NİN TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNE KARŞIYIZ

Johnson, terör örgütü PKK'nın AB'nin terör örgütleri listesinde 'terörist bir örgüt' olarak kabul gördüğünün hatırlatılması üzerini şunları söyledi:

"Biz Sol Parti olarak bütün terör listesine karşıyız. Bugün 12'ye yakın örgüt ve organizasyon var bu listenin içinde. Amerika'nın buyruğunda olan liste. Sol parti olarak bütün listenin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bizce uluslararası bir hukuk değildir. Bazı ülkelerin oturup bir liste yapmaları 'şu teröristtir şu değildir' adında bir kaç örgütün listeye koyup önüne kapatmaları biz buna inanmıyoruz. Listenin kaldırılmasını istiyoruz. Bunun içinde AB'de parlamenter arkadaşımız Eva-Britt Svensson çalışmalar yürütüyor. Bizce Türkiye devleti artık PKK'yı Kürt sorunuyla bağdaştıran, yani her an Kürtler bir adım atmak istediğinde, bir şey yapmak istediğinde, hak aradıklarında 'hayır bu olmaz bu terör adınadır, bu PKK adına' demesinin zamanı geçti. Yani onun arkasına saklanmak gerekmiyor. Bir realitedir. Kürtler vardır. Kürt sorunu vardır. Sürekli Kürtleri terörle, terörizmle bağdaştırmak çok yanlış. Bunu kınıyoruz buna inanmıyoruz. Bizce oturalım hep beraber, Kürt halkı, Türk devleti politik yoldan beraber bir diyalog kurup, yol haritasını beraber çizip yönlendirelim."


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.dha.com.tr/n.php?n=isvecli-vekilden-sok-sozler-2010-06-30
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x