Tokat’ta hain pusuda kaybettiğimiz 7 şehit ile ilgili haberler gazetelerin birinci sayfalarında yer alırken, hükümeti şimdiye kadar destekleyen, ancak farklı görüşte olduklarını iddia eden gazetelerin haberlerindeki benzerlikler dikkat çekiyor. “Aynı kalemden çıkmış gibi” yorumlarına da neden olan haberlerde
“Açılımın devam edeceği” ve “Bu saldırının PKK veya başka bir terör örgütü tarafından değil de, ‘derin’ bir odak tarafından yapıldığı” iddiası ortaya atılıyor. PKK’nın da aklandığı intibası yaratılan haberler ve bu haberlerin sahibi gazetelerin birinci sayfalarına göz atınca şu tablo karşımızı çıkıyor:
[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/taraf_1.jpg[/img]
TARAFTaraf Gazetesi
“33 asker şüphesi”başlığıyla sürmanşetten verdiği haberde, “Tokat’ta 7 askerin şehit edildiği saldırıya AKP ve DTP’den ortak tepki geldi: Bu provokasyon, 1993 Bingöl katliamını hatırlatıyor” ifadesi kullanıldı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in Taraf’a yaptığı özel açıklama da şöyle: “Ne zaman barışa yönelik adım atılsa provokasyon yaşanıyor. 33 erin şehit edildiği süreci düşünün. Hala karanlıkta. Tokat aynıca bir zamanlar Ergenekon’un üssüydü.” Taraf, DTP’li Ahmet Türk’ün de benzer ifadelerle yaptığı açıklamalara yer veriyor. Taraf ayrıca sürmanşet içinde, “Cevapsız üç soru”,
“Açılımdan dönüş yok” başlıklarını da kullanıyor. Taraf Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan’ın
“Öldüren Benzerlik” başlıklı yazısı da bu haberler içinde birinci sayfadan veriliyor.
[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/vakit_1.jpg[/img]
VAKİT
“Millet alçakları artık tanıyor”manşetiyle yapılan yorum-haber(!)de, Tokat’taki saldırının
PKK tarafından değil de, “derin odaklar” tarafından yapıldığı yazılıyor. Taraf Gazetesi haberinin haberini akıllara getiren ifadelerin yer aldığı yazıda şunlar yer alıyor:
“Türkiye ne zaman önemli adımlar atsa, hemen terör örgütleri devreye sokuluyor.
Devletin resmi kurumları ve STK’lar;terör eylemlerinin ETÖ ve PKK’nın ortak yapımı olduğunda hemfikir. Tokat’taki alçak saldırının da açılımı sabote etme amaçlı bir provokasyon olduğu bildiriliyor."
Vakit, AKP’li Abdülkadir Aksu’nun bu yöndeki açıklamalarına yer veriyor.
ZAMAN[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/zaman_1.jpg[/img]
Zaman Gazetesi de bu gazetelerden farksız bir başlıkla bugün yayın yaptı. Manşetten Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün sözlerine yer veren Zaman’ın manşet başlığı şöyle:
“Ne zaman çözüm gündeme gelse provokasyonlar oluyor.”Gazete açılım sürecine atıf yapıyor ve şu başlıklarla haberini (!) destekliyor:
“Önce gerilim, sonra kanlı eylem”, “Görgü şahidi: Bölgeden kiremit renkli bir Renault uzaklaştı.”
[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/yenisafak_1.jpg[/img]
YENİ ŞAFAK“Kalbimizdesiniz” başlığıyla sürmanşetten verilen haberin içinde “Alçak pusuda soru işaretleri” başlığıyla ayrı bir haber yapıldı. Haberde “Teröristler sivil aracın karakola hangi saatte gideceğini nasıl haber aldı?”, “12 yıl önce aynı bölgede 4 askerimiz şehit edilmişti.
Neden tedbir alınmadı?” ve “Bölgede PKK yok. Hain saldırıyı, taşeron bir örgüt mü gerçekleştirdi?” soruları yansıtılıyor.[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/turkiye_1.jpg[/img]
TÜRKİYEKanlı terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşı Murat Karayılan’a yarım sayfadan fazla yer ayıran ve manşetten yansıtan Türkiye Gazetesi, şehitlerin cenaze haberini çok küçük bir kare fotoğraf içinde gördü. Gazetenin kapatılan DEP’in kurucularından Yaşar Kaya’nın
“Sokaktaki eylemler, molotofla yakıp yıkmak barış ve demokrasiyi getirmez” açıklaması
“Sokaklar açılımı engelleyemez” başlığıyla daha büyük bir alanda yansıtıldı. Bu görüşmeyi, Murat Karayılan’la da görüşen Osman Sağırlı’nın yapması da dikkat çekiyor.
[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/star_1.jpg[/img]
STARStar Gazetesi, şehit cenazelerini Türkiye Gazetesi gibi birinci sayfanın altında küçük bir haberle duyurdu. Ancak amaç cenaze haberinden çok “açılım” propagandası gibiydi.
“Acılı yüreklerden açılım mesajları” başlığıyla verilen yazıda “şehit yakınlarının açılım sürecine destek verdiği” iddia edildi.
[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/bugun_1.jpg[/img]
BUGÜNBugün Gazetesi, haberi “Bu sese kulak verin” başlığıyla manşetten verdi. Muşlu şehit babası Kazım Mutlu’nun
“Kanın durmasını istiyoruz. Barış istiyoruz. Bahçeli ve Baykal bu acıyı yaşamıyor. Çünkü askere giden çocukları yok”sözlerini başlığın hemen altından yansıtan Star, aynı babanın “Vatan sağolsun” sözünü içeride kullanırken ve provokasyon yapmak isteyen
DTP’lilerin askere ve polise hakaret içeren sloganlara tepkisine ise hiç yer vermiyor.[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/radikal_1.jpg[/img]
RADİKALAydın Doğan’ın Radikal Gazetesi de, Bugün Gazetesi’nden farksız bir manşetle çıkmış. “Bir şehit amcası, bütün Türkiye’ye ders verdi” üst başlığıyla verilen haberin manşeti şöyle:
“Kurşunu sıkan da yiyen de evladımız.”[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/haberler/takvim_1.jpg[/img]
TAKVİMÇalık Grubu’nun gazetesi Takvim “Oyuna gelmeyin” başlıklı manşetiyle bugün yayına çıktı. Manşet yazısında
“Türkiye üzerinde kirli oyun tezgahlayan alçakların Tokat’ta 7 yavrumuzu şehit etmesi, ülkeyi ayağa kaldırdı. Kardeş kavgası hayali kuranların oyununa gelmeyelim, çünkü yakılan orman hepimizi yutar…” denilirken, asıl mesaj manşet yazısında verildi. Yazıda, AKP Hükümeti’nin söylemine benzer bir söylem kullanılarak, Türkiye’nin büyüdüğü(!) bu nedenle de önünün kesilmek istendiği savunuldu.haberiniz.comİnsaf ArtıkYarama dayandım da, bu pişkinliğe dayanamadım.
Bir günde sekiz cenaze kalkıyor. Reşadiye’de katledilen yedi asker ve İstanbul’da molotoflarla yakılan Serap.
Ama birileri, başka hesaplar peşinde.
Zaman gazetesi, yorum bile değil, haber olarak şunları yazmakta hiçbir beis görmüyor.
“Ergenekon tutuklu sanığı İbrahim Şahin'in Reşadiyeli olması dikkat çekici bulunuyor. Ona bağlı hücrelerin ilçede bulunabileceği üzerinde de duruluyor. Uzmanlar, yine saldırının hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama ile görüştüğü bir günde hem de DTP'nin kapatılmasının gündeme geldiği bir günde yaşanmış olmasını manidar buluyor.”Kim üzerinde duruyor, kim manidar buluyor?
Star gazetesinde, ayni teraneler.
Mehmet Altan, Bingöl’de şehit edilen
33 askerimizi hatırlatarak, Reşadiye’ye ilişkin soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor.
Haber 7 yazarı
Nevzat Tarhan, “
Reşadiye’nin seçilmesi milliyetçi duyguların yüksek olduğu Orta Anadolu olması nedeniyle anlamlıdır.
Dursun Çiçek Albayın memleketidir. Bir yerlere mesaj vardır.” Diyor. Sonra da ekliyor; “Asker gelsin diyenlerin acımasız son çırpınışları olarak düşünmek en akla uygun açıklamadır yani olayların dili böyle söylüyor.”
Bu yaklaşımları çoğaltmak mümkündür.
Benzerlerini, İstanbul Güngören’de 27 Temmuz 2008 günü yaşamıştık. 17 masum vatandaşımızın katledildiği, 154 kişinin yaralandığı vahşi saldırı sonrası, ayni korodan, benzer nağmeler dinlemiştik.
Sonunda failler yakalanıp, bizzat İçişleri bakanı tarafından PKK’lı oldukları açıklandığında, kendilerinden hiçbir yorum duyamamıştık nedense.
Hadi diyelim ki, Reşadiye henüz faili meçhuldür. Serap için hiç mi yüreğiniz sızlamıyor? O Molotofları atanların hiç mi kabahati yok? Onların bu eylemi niye yaptıkları da mı henüz meçhuldür? Onlar da sizin işaret ettiğiniz odakların adamlarımıdır?
Hadi diyelim ki, Reşadiye’de karanlık işler var. Günlerdir Türkiye’yi bir savaş alanına çevirenlere söyleyecek hiç mi sözünüz yok? Hepsi birer masum hak arama eylemimidir?
Yoksa, şu dağdan inenlerin seyahatleri, memleket hasretindenmidir?
Bütün taşlı, Molotoflu, havai fişekli gösterilerde yer alanların DTP’li olması bir tesadüfmüdür veya DTP de o çok tehlikeli örgütün piyonumudur?
Reşadiye’deki katliamın yaşandığı gün, Batman’daki askeri lojmanlara yapılan saldırıyı da mı sizin kastettiğiniz yerler gerçekleştirmiştir?
Son on gündür, Diyarbakır’da, Şemdinli’de, İzmir’de, İstanbul’da, Yükekova’da polise, askere saldıranlar, Türk bayrağı yakanlar, İstiklal marşı yerine Kürt marşı istiyoruz diyenler de mi ayni organizasyonun parçalarıdır?
8 Kasım 1984 günü, Karageçit köyünde 4’ü çocuk, 5’i kadın 9 kişiyi katlederek yola çıkanlar, o günden 2009 yılına kadar, 4.241 askerimizi, 217 polisimizi, 1378 köy korucusunu, 116 öğretmeni, 27 din görevlisini şehit edenler de yine bu güzide medyamızın işaret ettiği derin odaklar mıdır?
Siyaset ve iktidar hırsı bu kadar mı gözünüzü bürüdü?
Rövanş ve intikam duyguları bu kadar mı başkalaştırdı sizi?
Nedir bu teröristleri masum gösterme telaşınız?
Halkı devletine ve kurumlarına güvensiz hale getirme çabanızda, hiç mi insaf ölçünüz, hiç mi vicdanınız kalmadı?
Hata yapanları, yanlış işlere karışanları ayıklayalım, en ağır şekilde cezalandıralım.
Ama 40.000’den fazla insanın katili bir terör örgütü hiç yokmuşçasına, bunun Meclisteki ayağı parti çok masummuşçasına, şehirleri yakıp yıkan şımarıklık sanki başka ülkede yaşanıyormuşçasına, Türk insanını birbirine düşürecek şekilde ölçüleri kaçırmanıza söyleyecek söz bulmak zor.
Söyleyecek söz var elbette. Ama şükürler olsun ki, bizim hırslarımız henüz o kadar gözümüzü kör etmedi. Biz halen, tepelerde neler döndüğünü, neler planlandığını kestirsek bile, bir masum insanımızı rencide ederiz korkusuyla, Allah korkusuyla, insaflı, vicdanlı ve sağduyulu olmayı sürdürebiliyoruz.
Altan brothers ile sizi halen ayni kefeye koyamamakta bizim zayflığımız olsa gerek.
haberiniz.comCüneyt Öztürk
09 Aralık 2009