Ergenekon Mutabakatının 'Sivil Kanadı' Oyuna Gelmiş Olmasın?
El-Kadıya kefil olan bir başbakanın ülkesinde, terörle yıllarca boğuşmuş kahraman askerler terörist olduklarıgerekçesiyle tutuklanıyorsa kimsenin kafası karışmasın
Ortalığı kasıp kavuran enformasyon kirliliğine rağmen her şey apaçık ortada demektir
Önümüze atılan kaos tablosunda, taşlar giderek yerine oturuyor.
Bu büyük karmaşanın ortasında sorulması gereken en önemli soru, Darbe günlüklerine, Ergenekon pardon Agarta!- iddianamesinde neden yer verilmedi? sorusudur. Başsavcı Enginin açıklamasına göre, bu önemli unsur iddianamede yer almıyormuş!
Daha iki yıl önce Türkiyede darbeler dönemi bitmiştir diye yazıp çizenler, şimdi kamuoyunu korkunç bir darbe girişimiyle karşı karşıya olduğumuzu iknâ etmeye çalışıyor. The Exorcist filmini aratmayacak senaryolar anlatıyorlar. Kamuoyunu iknâ edemedikçe daha da çılgınlaşıp saçmalığın batağına batıyorlar. Uydurdukları senaryolara kimse inanmayınca, kendileri inanmak zorunda kalıyorlar, çevrelerindeki güvenlik önlemlerini falan arttırıyorlar; çatılara keskin nişancı yerleştiriyorlar
Geçen gün Başbakanlığın önünde, muhtemelen işsizlikten bağrı yanmış bir garibanın üstüne korumalar, Ergenekon tetikçisi olmasın diye öyle bir çullandı ki, adamcağız çareyi düşüp bayılmakta buldu. Bu trajikomik olayı televizyonlardan içimiz acıyarak izledik
Evet, şu meşhur darbe günlükleri iddianamede neden yok?
Sözkonusu günlükleri yazmakla itham edilen fakat her nedense yargıdan muaf tutulan zat, (ki maalesef şerefli Türk Ordusunun eski bir üst düzey mensubudur), üzüntüsünden on altı aydır denize girmiyormuş! Eşi hanımefendi öyle söyledi..
Ne kadar büyük bir mağduriyet! İnsan on altı ay denize girmeden nasıl yaşayabilir? Yazık.
Darbe girişimi iddialarını soruşturmayan bir iddianame daha baştan çökmüştür. Suçlanan bunca insan, yazıp çizilen o korkunç eylemler ve planların sonucunda, orduyu arkalarına alamamışlarsa, çelik çomak oynadıklarıyla kalmışlar demektir. Ama siz bir yıldır öyle demiyorsunuz ki
Devletin içine çöreklenmiş ve darbe yapmaya hazırlanan büyük bir gizli örgüt yakaladık. İddianameyi açıklayınca gözlerinize inanamayacaksınız! diyorsunuz
Sonra iddianameyi bir açıklıyorsunuz ki darbenin dsi yok! Böyle tutarsızlık olur mu? diyenleri de bu önemli soruşturmayı sulandırmakla suçluyorsunuz. Siz varken başka sulandırıcıya ihtiyaç varmış gibi
Soru peşimizi bırakmıyor
Darbe günlükleri iddianamede neden yok?
Ergenekon soruşturmasının, bir büyük mutabakatın sonucu olduğu artık sır değil..
Behiç Gürcihanın söylediği gibi, Herkes kendi muhalif kotasını kullanmış
Muhalif kotaları kullanılırken, oğullarını AKPli işadamlarının yanına yerleştiren ve Başbakana eşine ait arazinin değerini yükselltirecek kadar yakın olan Paşayı birileri koruyup kollamış olabilirler mi?
Hükümetin Oferini de, Amiralin lüferini de yazarım arkadaş! diye efelenenler neden suskun?
Bakın ben size bir şey söyleyeyim mi..Erdoğan vefalı bir adamdır. Bu öyle bizim bildiğimiz gibi hakkaniyetli bir vefâ olmasa da yakınındakileri ne yapmış olurlarsa olsunlar, sonuna kadar koruyan, kendine has bir vefa anlayışına sahiptir. Ergenekon davasının en önemli çıkış noktalarından birisi olan Günlükçü Paşayı böyle bir nüfuz ve vefa atmosferi korumuş olabilir. Ne dersiniz?
Birincisi bu
İkincisi daha da önemli
Dolmabahçe saraylarında, veya Başbakanlık konutlarında, veya karargâhın harita odalarında Ergenekon mutabakatı yapanlar, İşin darbe kısmını bize bırakın. Siz emekli askerler ve sivil unsurlar üzerinden gidin. Paşa ve darbe boyutunu biz hallederiz demiş olabilirler mi?
Bu arkadaşlar da bir yıldır, Genelkurmay soruşturma başlatacak, iddianameyi eş zamanlı açıklayacağız diyerek Kuddusi Okkırın ölümüne neden olmuş olabilirler mi? Ergenekon savcısının Genelkurmaya ikide bir yazı yazdığını ve aylarca cevap beklediğini hatırlayın
Sonra, Genelkurmay, Biz incelemeyi sürdürüyoruz, hele siz kendi önünüzdekini bitirin şeklinde bir güvendirme ve oyalama taktiğine girmiş olabilir mi?
Ne de olsa, kusursuz plan yapmak sadece Allah'a mahsustur.
Kamuoyunun ve siyasi muhalefetin İddianame neden çıkmıyor? baskısına daha fazla dayanamayan ve Kuddusi Okkırın ölümüyle hem bu dünyada, hem Allahın huzurunda suçlu düşmenin telaşıyla, on üç aydır beklenen iddianame, en önemli ayağı eksik olarak, yani darbe günlükleri olmaksızın açıklanmak zorunda kalınmış olabilir mi?
Bitmedi
Biz bu işi TSK ile işbirliği halinde yapıyoruz havası basanlar, dayanaksız bir iddianameyle ortada kalakalınca, böyle bir işbirliğinin varlığına kamuoyunu inandırmak için, MİT bilgi verdi, TSK soruşturma başlattı haberini yaymış olabilirler mi?
Ve bu haber, yandaş medya inandırıcılığını giderek kaybettiği ve psikolojik harbin ortasına tam anlamıyla büyük abdest yaptığı için, Akşam gazetesinden İsmail Küçükkayaya yazdırılmış olabilir mi? (Çukurova grubu üzerindeki TMSF baskısını da aklınızın bir köşesinde tutun) [Türk-Kan Not: Ayni Cukurova grubuna ait Skytürk Televizyonu'nun Genel Yayin Yönetmeni Serdar Akinan'in son günlerdeki "dönüsünü" de aklinizin bir diger kösesinde tutun.]
Murat Yetkinin 5 yıl önce övüne övüne yazdığı Askerlerin çekil mesajını Ecevite ben götürdüm haberini, hiç duyulmamış bir şeymiş gibi bugün tekrar ısıtanlar, giderek irtifa kaybeden inandırıcılık meselesinde çuvallayanlar olabilir mi?
Genelkurmayın bekleyip bekleyip, basının ayranını iyice kabarttıktan sonra, haberi akşam geç saatlerde yalanlamasıyla zobuduk gibi ortada kalınmış olabilir mi?
Şu soru sorulabilir: Madem saraylarda, karargâhlarda yapılmış büyük mutabakatlar var; öyleyse mutabakatın bir tarafı refikini neden yolun ortasında tek başına bırakıversin?
Bilemeyiz
Siz deyin, alt kademelerde rahatsızlık başladı; ben diyeyim Gülü cumhurbaşkanı yapmayacağına söz verdikten sonra mutabakata uyma iradesini gösteremeyen Erdoğandan rövanş alınıyor
Öyle ya
Sen, Gülü aday göstermeyeceğim diye söz verdikten sonra, Paşam kusura bakma, tabana söz geçiremedim diye mazeret bildirip çekil. Onlar da şimdi demezler mi ki, Sayın Başbakan, kusura bakma sadece senin tabanın yok, bizim de tabanımız var. Biz de söz geçiremedik..Genç subaylar rahatsız!..
Derler.
İnsanı böyle eli böğründe bırakıverirler. Elinde bir adet Doğu Perinçek, bir adet Veli Küçük, kırk küsur muhalif, bir ölü ve içeride kahrından siroza yakalanmış bir kadıncağızla kalakalırsın orta yerde
Darbe günlükleri açığa kavuşturulmadıktan sonra bu iddianame dikiş tutmaz. Ölü doğmuştur.
İstediğiniz kadar şehir efsaneleri yazdırın, bu iş yü-rü-mezz! Kendi sonunuzu getirirsiniz. Siyaset kör inadı kaldırmaz, ben yaptım oldu mantığını Hitler olsanız götüremezsiniz. Hak ve hakkaniyet o kadar güçlü bir şeydir ki hiçbir güç onun üstüne çıkamaz.
Bu saatten sonra, darbe günlüklerini alelacele hazırlanacak ek iddianamelere sığdırmaya çalışmak da durumu kurtarmaz. Biz bu ülkenin akıllı ve okumuş insanları olarak, darbe günlüklerinin Genelkurmayın da katılacağı adil bir yargılama ile açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz. Emekli Oramiral de, darbe girişimlerini askeri savcılığa bildirmeyip turşusunu kuran eski Genelkurmay Başkanları da, yetkisini kullanmak yerine ordunun peşine istihbarat örgütünü düşüren Başbakanlar da, ortalık yangın yerine dönmüşken Köşkte futbolcu ağırlayan Cumhurbaşkanları da yargı önüne çıkmalıdır.
Yok öyle üç-beş garibanı içeri tıkıp kahrından kanser etmek, siroz etmek
Bu perişanlığı da "Temiz eller operasyonu" diye yutturmaya kalkışmak...
SİNAN AYGÜNÜN DURUMUNA İLİŞKİN NOT: Sayın Aygün, serbest bırakılmanıza çok sevindik. Bu adil karar için ilgili mahkemeyi kutlar, size de geçmiş olsun deriz. Yalnız, geri kalan elli kişinin çok daha sağlam gerekçelere dayandırılmış itiraz dilekçelerine ret kararı verenlerin bir tek sizin tutukluluğa itirazınızı dikkate almaları biraz ilginç. Devletim onbeş gün beni misafir etti, hakkını helal etsin şeklindeki tuhaf açıklamalarınızı da serbest kalmanın heyecan ve duygusallığı içinde sarfedilmiş sözler sayalım
İyi ama şu ağabey meselesi ne oluyor Sinan Bey? Telefon dinlemesine takılan ağabeyinizin kim olduğunu Bu bir devlet sırrıdır, sadece Yargıçın kulağına söylerim demenize rağmen, kimsenin size böyle bir şey sormaması ve alelacele serbest bırakılmanız ne kadar da dikkate şâyan..Size, Devlet sırrının ne olduğuna sen mi karar veriyorsun? Ne demek sadece yargıca söylerim?Kimse muhakeme usulünde yer almayan ayrıcalıklar talep edemez diyen de olmamış anlaşılan. Ağabeyinize dua edin derim. İyi ki telefon dinlemesine takılmış, yoksa belki de hâlâ yatıyor olacaktınız