12 HAZİRAN 2006 Yeniçağ / Türkiye'ye kurulan tuzağı manşetten duyurmuştu
AB'nin dayattığı federalizm Kalkınma Ajansları adıyla devreye girdi, ülke 8e ayrıldı.
Kendi meclisleri olacak!
Avrupa'nın, Osmanlı'ya dayattığı federalizm, AKP tarafından "Kalkınma Ajansları" adı altında resmen uygulamaya konuldu. Proje kapsamında Türkiye, 8 ayrı bölgeye bölündü. Bu bölgelerde 100 üyeli kalkınma kurulları oluşturulacak ve "kalkınma için" yabancı ülkelerle bile direkt temasa geçilebilecek.
Mahkemeler de sırada...
TÜRKİYE'yi "şimdilik" 8e bölen proje kapsamında İstanbul, Konya, Samsun, Erzurum, Van, Gaziantep, Diyarbakır ve Mardin "merkez" iller seçildi. Ülkeyi eyaletleştirme planının bir başka ayağını ise İstinaf Mahkemeleri oluşturuyor. Bu mahkemelerin ilki de Diyarbakır'da AB parasıyla kuruldu!
CHP Milletvekili Tacidar SEYHAN
Ayrı bütçelerle ayrı devletçikler
Bu ajansların bütçe statülerinde çelişki var. Bütçeler birbirinden ayrılırsa, bu ayrışıklığın siyasal sonuçları kaçınılmaz olur. Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduk.
CHP Milletvekili İsa GÖK
Devlet tasfiye sürecine girdi
BU, asla Türkiye'ye hizmet edecek bir anlayış değil; tam tersine devletin tasfiyesi anlamına geliyor. O bölgelerde baro bile olmayacak. Bu kadar vahim bir tablo oluşuyor.
YAYED:
Federalizm hortlayacak
BÖLGELER arası rekabet, federalizm taleplerinde bir araç olarak kullanılabilir. Yerel güçlerin etkinliğine bırakılacak ajanslar, ayrışma taleplerini kaçınılmaz olarak getirir.
Eyaletlere bölündük!
Avrupa'nın, Osmanlı'ya dayattığı federalizm, AKP hükümetince de resmen uygulamaya konuldu. Hükümet, 23 ili kapsayan 8 bölgede Kalkınma Ajansı kurdu. Merkezi idare güç kaybediyor...
AB tarafından dayatılan ve Türkiye'nin eyaletleştirilmesi yönünde atılan ilk adım olarak görülen "Kalkınma Ajanları" dün resmen kuruldu. Hükümet, 23 ili kapsayan 8 bölge bölge kalkınma ajansı kurdu. Bakanlar Kurulu'nun "Bazı Düzey 2 Bölgelerinde Kalkınma Ajansları Kurulması Hakkında Karar"ı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konuldu.
Kendine has meclis
Buna göre İstanbul, Karaman-Konya, Amasya-Çorum-Samsun-Tokat, Bayburt-Erzincan-Erzurum, Bitlis-Hakkari-Muş-Van, Adıyaman-Gaziantep-Kilis, Diyarbakır-Şanlıurfa ve Batman-Mardin-Şırnak-Siirt bölge kalkınma ajansları kuruldu. Kalkınma kurulu, illerin dengeli şekilde temsilini sağlayacak yapıda toplam yüz üyeden oluşacak. Kalkınma kurulunda, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim ve sivil toplum kuruluşları temsil edilecek. Bu kurul "kalkınma için" yabancı ülkelerle doğrudan temasa girebilecek
Görev uzayabilir
İli temsil edecek kuruluşlar ile bunların temsilci sayılarını gösteren kalkınma kurulu listeleri, Ek-2 sayılı tabloda gösterildiği şekilde belirlendi. Bu belirlemede, ilgili valilik görüşleri ile söz konusu kuruluşların; il içerisindeki etki ve etkinlikleri, misyonları ve ili temsil yetenekleri, ilin ve bölgenin kalkınmasına sağlayabilecekleri muhtemel katkılar ve sahip oldukları üye sayıları gibi hususlar dikkate alındı. Kalkınma kurulu üyeleri, Kararın yayımlandığı tarihten itibaren dört yıl için görev yapacaklar. Bu sürenin sonunda veya ihtiyaç duyulduğunda Bakanlar Kurulu, kalkınma kurulunda temsil edilecek kurum ve kuruluşları yeniden belirleyebilecek.
Üyeler belirlenmeye başladı
Kalkınma kurulu üyeleri, Kararın yayımlandığı tarihten itibaren dört yıl için görev yapacaklar. Bu sürenin sonunda veya ihtiyaç duyulduğunda Bakanlar Kurulu, kalkınma kurulunda temsil edilecek kurum ve kuruluşları yeniden belirleyebilecek. Kalkınma kurulunda temsili öngörülen kurum ve kuruluşlar, kalkınma kurulunda görev yapacak temsilcilerinin adlarını, görevlerini ve istenecek diğer kişisel bilgileri, en geç üç hafta içinde valiliklere bildirecekler. Bu süre içinde temsilcilerini bildirmeyen kuruluşlar ile feshedilen kuruluşların kalkınma kurulu üyeliği sona erecek, kalan süre bu kuruluşların yerine her il için yedek üyelerce tamamlanacak.
Osmanlı'ya da dayatılmıştı
Kalkınma Ajansları, uzmanlar tarafından Osmanlı İmrapatorluğu'nun son dönemlerin de Avrupa tarafından dayatılan bir genelgeye benzetiliyor. Merkezi iradenin etkisini zayıflatıp, yerel yönetimleri kısmen bağımsız kılan genelgeyle 20.06.1913 tarihinde Sadrazam Sait Halim Paşa tarafından yayınlanan Geçici vilayet kanunu ile devam eden parçalanma ve çöküş süreci daha da hız kazanmıştı.
İstinaf mahkemeleri
Eyalet sistemini yerleştirmek için atılan ilk adım Kalkınma Ajansları değildi. Cumhuriyet'in kuruluşunda şeri mahkemelerle birlikte kaldırılan ve Eyalet sistemine özgü bir yapı olan bölge (istinaf) mahkemeleri kurulmaya başlanmıştı. İlki Diyarbakır'da AB parasıyla açılan mahkemenin 9 ilde daha kurulması kararlaştırılmıştı.
Bütçe ayrılırsa bölgeler de ayrılır
Kalkınma Ajanslarının şu aşamada hiçbir etkinlerinin bulunmadığını dile getiren CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, "Eğer bölgeler arasındaki dengesizlik giderilmek isteniyorsa değişiklikler yapılması gerekiyor. Türkiye merkezi bütçeyle yönetilen bir ülke. Bu anlamda bu ajanslarla merkezi bütçe arasında bir takım bağlar kurulur ve bunlar merkezi bütçenin kontrolünde kalırsa o zaman sorun olmaz. Bunun örneklerini diğer ülkelerde de görüyoruz. Türkiye'deki uygulamaya bakıldığında arada bir çelişki var. Kalkınma Ajanslarının bütçeye dayalı statülerinde de bir çelişki var. Biz bunların düzeltilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne baş vurmuştuk. Eğer ekonomik anlamda bir çözüm bulunamazsa yani bölgeler arasında bir denge kurulmaz, aynı zamanda merkezi bütçe ile yerel bütçeler birbirinden ayrışık hale gelirse, bu ayrışıklığın siyasal sonuçlarının olması da kaçınılmazdır. Bu anlamda çekincelerimiz vardır" dedi.
Demirel ve Özal savundu, Erdoğan da hayata geçirdi
Kalkınma Ajansları marifetiyle eyaletleşme projesi AKP iktidarından önceki iktidarlar döneminde de savunulmuştu. Gazetemizin yazarı Aslan Bulut konuyu 20 Ekim 2006'da özetle şöyle köşesine taşımıştı:
- (...) Hani Turgut Özal, daha DPT'de çalışırken Güneydoğu için ABD'deki Tennesse Eyaleti'nde uygulanan kalkınma projesini öne-rince dönemin Başbakanı İsmet Paşa, "Bayrak da verelim mi?" diye sormuştu ya! Hani Turgut Özal, Cumhurbaşkanı iken "Federasyonu tartışalım" demişti ya! Hani Erdoğan Hükümeti, ülke içindeki bütün siyasi veya sosyal gruplara kendi kaderlerini tayin ve kendi bölgelerindeki ekonomik varlıklara sahip çıkma hakkı tanıyan ikiz yasaları kabul ettikten sonra, kamu yönetimi reformu ile Türkiye'yi "81 ile 81 devlet" dediğimiz bir yönetim tarzına doğru sürüklüyor ve bunu "Kalkınma Ajansları" adı altında ve Melih Gökçek'in Ankara'ya davet ettiği MOSSAD Başkan Yardımcısı David Kimche'nin (asıl adıyla David Kamhi'nin) Globalleşme projesi ile tamamlamaya çalışıyor ya!
***
Bütün bu bilgileri niçin hatırlattığımı merak ediyorsunuzdur! Genel Yayın Müdürümüz Hayri Köklü, Günaydın gazetesinin 1979 Aralık ayı cildini açtı ve bana bir yazı gösterdi. Benim gazeteciliğe başladığım yıl! 6 Aralık 1979 tarihli Günaydın gazetesinin 12nci sayfasında ve sağ alt köşede Ferit Öngören'in yazısı ve sütun içinde bir gazete kupürü var.Kupürün başlıklarında aynen şöyle deniliyor:
Üst başlık: Adalet Partisi Genel Başkanı: "Türkiye'yi Ankara'dan yönetmek imkânı kalmamıştır."
Ana başlık: Demirel: "Türkiye, 15 bölgeye ayrılmalı, her bölge için ayrı plan yapılmalı."
Ferit Öngören ise "Demirel, neler neler vaat etmiş?" başlıklı kısa yorumunda "Türkiye 15 bölgeye bölünecek, her biri için ayrı bir plan uygulanacak. Bu nasıl olacak orasını bilmem. Bakalım Demirel, bu vaadini yerine getirmeden Türkiye'yi Ankara'dan nasıl idare edecek?" diye sormuş.
***
Biliyorsunuz, Kalkınma Ajansları Türkiye'yi önce 26ya sonra 12ye böldü. Paflagonya Projesi sırasında ortaya çıkan bir belgede ise Türkiye 16 bölgeye bölünmüş ve isimleri de tek tek sayılmıştı. Erdoğan, Esenboğa havaalanının yeni terminaline "Anatolia" adını vererek bu projeyi de başlatmış durumda! Paflagonya Projesi'nde ne denildiğini hatırlayalım:
"Amacı ulusal devletlerin iç fe-derasyonu (devletler federasyonu) şeklini gerçekleştirmek olan, Avrupa karakterli bir fenomen geliştiriliyor."
Peki bu fenomen yeni mi? Hayır, 20nci yüzyılın başında İngiliz gizli servisinin kontrolünde olan Prens Sabahaddin'in görüşleri doğrultusunda proje önce Lübnan'da uygulandı ve Lübnan elden gitti! Abdülhamit, projeyi rafa kaldırınca halledildi ve gerisini savaşla tamamladılar! Şimdi elimizde kalan vatan parçasını yine aynı yöntemle parça parça etmeye çalışıyorlar...
Devlet özelleştiriliyor
CHP Mersin milletvekili İsa Gök ise Kalkınma Ajanslarının hiçbir şekilde Türkiye'deki bölgeler arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmayacağını, tam tersine bölgeleri kendi içerisine hapsederek, dengesizliği daha da derinleştireceğini söyledi. Kalkınmanın merkezi bir kavram olduğunu ve bölgelere arasındaki dengesizliğin merkezi planlamayla aşılabileceğini belirten Gök, "Başından beri karşı çıkmamıza rağmen bu konuda geri adım atılmıyor. Bölgeler arasında ki dengesizliği bölgeler rekabeti ile ortadan kaldırmayı düşünüyorlar. Bu asla Türkiye'ye hizmet edecek bir anlayış değildir. Tam tersine Türkiye Cumhuriyeti devletinin tasfiye edilmesi anlamına gelir. Kalkınma Ajansları devletin kaynaklarının özel kişi ve kuruluşlara peşkeş çekilmesi anlamına gelmektedir. Bu ajanslar aracılığıyla devlet özelleşiyor ve özelleştiriliyor" diye konuştu.
Federasyona götürür
Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED)'nin hazırladığı Kalkınma Ajansları Sorunu isimli çalışmanın editörlüğünü yapan Manas Turan Bölge Kalkınma Ajansları sorununa yaklaşırken iki temel noktanın dikkate alınması gerektiğini söyledi. Bu ajansların temel amacının bölgeler arası dengesizliği, bölgeler arası rekabetle ortadan kaldırmak olduğunu belirten Turan, "Birinci olarak bölgeler arası rekabet, Türkiye'de bölgeler arasındaki dengesizliği ortadan kaldıracak mı, bu soru önemli. İkinci olarak da yönetim yapısına olumsuz etkileri olacak mı, yani federalizm taleplerinde bir araç olarak kullanılabilir mi? Birinci sorudan başlarsak bölgeler arasındaki dengesizliği bu ajansların ortadan kaldırması çok zor görünmekte. Aksine bu anlamda farklılıkları derinleştirme kaygısı taşımaktayız. Eğer farklılıklar derinleşecekse o zaman ayrışma da beraberinde gelecektir. Kalkınma Ajansları DPT ve merkezi yönetimin planlaması dışında yerel güçlerin etkinliğine bırakılırsa ayrışma, federasyon taleplerini kaçınılmaz olarak getirir düşüncesindeyiz" şeklinde konuştu.