Ben kendi gözlemlediklerimden cevap verecegim zira daha önce belirttigim gibi secmeni olmak disinda, HEPAR'la herhangi bir bagim yoktur. Osman Pasa veya HEPAR adina konusmuyorum.
1. Fitnos Gülen
Parti Programi'ndan: "Cumhuriyet karşıtlığı da dinle ilgisi olmayan ve dini kullanan cemaat ve tarikatlar boyutunda siyasi bir destek bulabilmiştir. Nedeni cehalet ve fakirlik bataklığıdır."
Benim düsünceme göre HEPAR iktidari PKK'ya nasil muamele ederse Fitnosculara da öyle muamele eder. Bu konuda partinin herhangi bir aciklamasina denk gelmedim. Fitnos'a özel olarak hic deginilmemis. Tabi kulaklar acik bir sekilde bekliyorum, bir yanlis olursa ilk ben teshir ederim.
Burada anahtar sagduyudur. Baskan'in bu konuda hicbir aciklama yapmamasi bence akillica bir davranis.
2. Amerika, Nato ve Incirlik
Program'dan: "Bugün gelinen noktada, Kuzey Irak’ta fiilen bir kukla Kürt devleti kurulmuş durumdadır. Türkiye’de ise iktidarın teslimiyetçi politikaları sonucu bölücülüğün önünde neredeyse hiçbir engel kalmamış ve bölücü akımlar ülke’de meşruiyet ve hareket alanı kazanmış bulunmaktadır. PKK da terör saldırılarına yeniden başlamıştır. Bu gelişmelerin tümünün ardında emperyalist destek bulunmaktadır. Kuzey Irak’ta fiili kukla Kürt devleti 1991 Körfez Savaşı’ndan sonra ABD’nin Irak Ordusu’nun 36. paralelin kuzeyine geçmesini engellemesiyle oluşturulmaya başlanmıştır. Bugün de Irak’ı işgal eden ABD, Kuzey Irak’taki fiil durumun destekçisi olmaya devam etmektedir. Türkiye’deki bölücülük de emperyalizmin desteğiyle ayakta durabilmektedir. Avrupa Birliği ve ABD’nin baskısıyla bebek katili, terörist başı hakkındaki hüküm yerine getirilememiştir. Türk güvenlik güçlerini şehit eden PKK’lı teröristlere af çıkartılmıştır. Musul ve Kerkük konusundaki tarihsel gerçekler göz ardı edilerek lrak’ın kuzeyinde yeni bir yapay devlet daha oluşturulurken, bu yapay devletin Türkiye’nin güvenliği ve milli bütünlüğü üzerindeki olumsuz etkisi artık Türkiye’nin bir beka sorunu haline gelmiştir."
Serdar Ant yazdı:Çünkü Pamukoğlu, ABD ve AB’ye, Türkiye ile PKK arasında bir “karar verin” diyeceklerini belirtiyor. Bu bağlamda da NATO üyeliğinden ve ABD ile Türkiye arasındaki kimi ikili anlaşmalardan kaynaklanan hakların ve İncirlik üssünün durumunun bir koz olarak kullanabileceğini söylüyor. Diğer bir ifadeyle, Türkiye kararlı bir tutum sergilerse, “Kuzey Irak’a müsaade etmeyen patron” artık müsaade edecektir!
Yukaridak alintiladigim Serdar Ant yazisini asagida tam metin olarak bulabilirsiniz. Yazarin cok hakli elestirileri dillendirdigi acik ama Ümit Zileli'nin ART'de hazirlayip sundugu "Ses ver Türkiye' Programi'nda baskan NATO'nun akibeti ile ilgili bir soruya "Nato var, ama anlamini yitirmis, akibeti mechul bir örgüt", "Atatürk kaleleri beceriksiz ve zayif adamlarin elindeydi" diye cevap verdi. Bence bu cevap baskanin ne düsündügünü yeterince gösteriyor.
"Amerika'nin sirtinda yumurta küfesi yoktur. Onlara güven olmaz" sözü de "ABD stratejik müttefik" diyenlere nazaran cok daha net ve samimi bir ifadedir.
Nato'yla ilgili görüsler 4. dakikadan itibaren
3. Yavrumerika
Program'dan: "Aldıkları kararlar, TBMM’ne kabul ettirdikleri yıkım yasaları, yıllardır ileri sürdükleri yüzlerce koşul ve yaptırımlarla, etnik azınlık yaratma çalışmaları ile Türkiye’nin toplumsal yapısını çürüten, ulus devletimizi yıkmaya çalışan, ulusalbirlik ve bütünlüğümüzü bozan, tarihte her zaman yaptıkları gibi Kıbrıs’ı Rum, Ege’yi Yunanistan devletine vermeyi planlayan Avrupa Birliği; Türk Ulusu, Ulus Devleti ve vatanı için büyük bir tehlike arz etmektedir. Hak ve Eşitlik Partisi halkımız tarafından iktidara getirilirse Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne siyasi birliğe katılma anlamındaki üyelik talebi referandum yoluyla Türk Milletinin kararına bırakılacaktır.
Gümrük Birliği Anlaşması yeniden iktidarımız tarafından değerlendirilip olumlu ve olumsuz yanları Türk halkına iyice anlatılacaktır. Daha sonra referandum yoluyla Gümrük Birliği’nin sürdürülüp sürdürülmemesi kararı yüce Türk Milletine bırakılacaktır. Eğer sürdürülmesi kararını verir ise milli çıkarlara ters düşen yönleri Avrupa Birliği ile müzakere edilecektir. Gümrük Birliği anlaşmasının iptali durumunda Avrupa Birliği ile ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkiler geçmişte olduğu gibi ulusal çıkarlarımız doğrultusunda ve eşit koşullarda dostane bir şekilde sürdürülecektir. Böylece Türk Ulusu için yeni ve parlak bir geleceğin ilk adımları atılacaktır."
4. Sermaye ve Emek
"Milli sermayenin önündeki tüm engeller kaldırılacak, yurt içinde büyüyerek istihdam yaratması ve küresel bir güç haline gelmesi için devletin tüm olanakları seferber edilecektir. Bu çok önemli devlet desteği için tek koşul; ülkemizdeki işsizliğin tümüyle sona erdirilmesi için yapacakları anlamlı bir katkının varlığının devlet tarafından belirlenmesi olacaktır. Yurtdışında iş alanında faaliyet gösteren tüm şirket ve kurumlar devlet tarafı ile desteklenirken, bunların çalıştırdıkları personel kadrosunun Türk vatandaşlarından oluşturulması teşvik edilecektir."
Burada dikkati ceken nokta partinin arkasina halk disinda hicbir maddi ve manevi gücü almamasidir. Yani fasist sermaye destegi, yalama basin sisirmesi, cemaat-tarikat, irk-asiret oylari olmadan yalnizca halk destegiyle kuruldular ve devam ediyorlar.
"HEPAR iktidarında çalışanların uluslararası kurallara uygun şekilde sendikalaşması sağlanacaktır. Vatandaşların geleceğinden emin olması ve yüksek standartlı bir hayat sürdürmesi için sosyal güvenlik sistemi herkesi kapsayacak şekilde genişletilecektir. Sosyal güvencesi olmayan bir tek vatandaş geride bırakılmayacaktır. Uygulanabilir, kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulacaktır. Sigortasız çalışma ve çalıştırma önlenerek aktif sigortalı sayısı artırılacak, denetim hizmetlerinin etkinleştirilmesi suretiyle de eksik prim süresi bildirilmesine, dolayısıyla sigortalının mağdur olmasına fırsat verilmeyecektir. İş kazalarının önlenebilmesi için yasal düzenlemeler çerçevesinde etkin bir
denetim sistemi ve yaptırım uygulanacaktır. Güçsüz ve kimsesiz vatandaşlarımıza yoksulluk sınırı dikkate alınarak ayni ve nakdi yardım yapılacaktır."
Parti programindan aldigim bu hedefler, pek cok kisiye "ici bos" hayaller olarak gelebilir. Su bir gercektir ki halk tabanindan gelen partiler, ülke yönetiminde tecrübe kazanincaya kadar belirli bir süre gecmektedir. Parti'nin cözüm kadrolarinin da olusmasi epey zaman alacaktir.
Bir HEPAR iktidarinda, isbirlikci Fitnos ve diger etnik ve dini irkciliklarin ve bunlarin devlet icindeki kanserli yapilarinin üzerine gidileceginden eminim. Yalniz burada uygulanan strateji, tahminimce, Fitnos'u ve diger hainleri, erki saglamlastirdiktan sonra ezmektir. HEPAR sagduyuyu calistirip merkezde ve halkin ihtiyaclarina yakin durmaya calisiyor, yoksa ic savas kacinilmazdir. Tahminimce (bunu tekrar kullanmak zorundayim), bir devlet adami olarak, baskan da böyle düsünüyor.
Osman Pamukoglu'nun ve partinin sürekli olarak vurguladigi iki olgu var: Anti-emperyalizm ve toplumsal adalet. Parti programi, bu haliyle mevcut siyasi partilerden fersah fersah önde. Kadro, örgüt gibi eksikleri olsa da söylemleriyle HEPAR daha yakin bir takibi hak ediyor.
Biliyorum, belki sorularina yanit olmadi, ama bu konularda daha net aciklamalar yapildikca bu basliga tasiyacagim.
Serdar Ant'in elestirel HEPAR degerlendirmesi:
HEPAR'in acmazi
Osman Pamukoglu:
osman-pamukoglu-dtp-liler-yargilanmali-t22138.html
pamukoglu-sinir-otesi-pkk-yi-bitirmez-video-t11105.html