İçi kof olan TSK mı CHP mi? / “Kâğıttan Kaplan” CHP olmasın?

İçi kof olan TSK mı CHP mi? / “Kâğıttan Kaplan” CHP olmasın?

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Şub 07, 2011 0:11

İçi kof olan TSK mı CHP mi?

CHP genel Başkan yardımcısı, Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum Zonguldak’ta şöyle demiş: “Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP’yi yıkamadılar!”

Bir CHP yöneticisi için intihar gibi sözler…

Ben “bu CHP’den cacık olmaz” diye yazdım da beni topa tuttular. İşte kanıtı: Süheyl Batum, ağır top olsun iktidarı dağıtsın diye o mevkiye getirilen zat…

Batum bilinç altında aynen Baykal gibi konuşuyor. Meali şöyle: “Bu TSK hükümeti devirip niye bizi iktidara getirmedi? ”

Hem ulusalcı geçin, hem koca Türk Ordusuna “ içi boş, kof, kağıttan kaplan, asker zannetmişiz” de...

Bu ordudan içi boş kağıttan kaplanlar çıkabilir, çürük elmalar da… Mesela,“falanca komutan, filanca komutanlar öyle çıktı” denebilir. Ama orduya tümden böyle hitap etmek en azından ayıptır, saygısızlıktır.

Bu sözleri Arınç bile söylemedi. Bu sözler orduyu açıkça kışkırtmaktır, darbe isteğidir. Demokrasinin hiç bir yerine de sığmaz!

Sen iktidarın karşısına ciddi dosyalarla, projelerle çıkama orduya-bekleneni yapmadı-diye kin kus. Zaten yaptıkları da muhalefet değil mahalle karıları gibi ağız dalaşı.

Bu yönetim eskisini aratır hatta arattı bile. Bu ülkenin en büyük talihsizliği bunlardır. Erdoğan’ın 9 yıldır çok fazla güç kaybetmeden yerinde kalması tesadüf değildir. Bu sözler bir aczin de ifadesidir.

CHP’ye acilen yeni ağır akıllı abiler lazım. Bu yönetimle olmaz.

KKTC’DE NELER OLUYOR?

Geçenlerde KKTC’de Türkiye aleyhine bazı gösteriler oldu. Başbakan Erdoğan’da şunları söyledi: “Türkiye buradan çek git' diyor. Sen kimsin be adam... Şehidim var gazim var, stratejik olarak ilgiliyim. Kıbrıs'ta Yunanistan'ın ne işi varsa Türkiye'nin Kıbrıs'ta stratejik olarak o işi var. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardır…”

Ben de bu sözlerin tümüne katılırım. İçerik biraz sert, daha yumuşak söylenebilirdi ama o da başbakanın tarzıyla ilgili. Şimdi filmi geriye alalım:

O gösterilerden bir kaç gün önce Lefkoşa büyükelçimiz Kaya Türkmen, KKTC’de bazı olaylar hakkında eleştirilerde bulunur. Bunun üzerine bazı yerli KKTC’liler olayı sanal ortamda örgütlenir tartışır. Büyükelçimize ağıza almadık sözler sarfederler. En hafif olanını buraya alayım:

Mesela 2 yerli KKTC’li; biri Zümrüt Oral, diğeri de Özay Kurtdere diye biri… Kurtdere, büyükelçimiz hakkında Facebook’ta konuşurken “Gay Türkmen Allah’ın elçisi mi?” deyince ben müdahale ettim. “TC Büyükelçisine böyle laf edemezsiniz ayıptır” dedim.

Özay Kurtdere adlı zatın verdiği yanıt şöyle aynen yazıyorum: “İşbirlikci İşgalciler GAY likden Daha Fazlasını Hak ederler ...En Azından Gay ler Humanist dir ....Bunlarda İnsanlıkdan Yana Bir şey de Yokdur…”

Bakar mısınız? Bu sözleri orada TC’nin en büyük temsilcisine söylüyor…

Bu sözler oradaki bazı “Türklerin” haleti ruhiyesi için tipik bir örnektir. Denebilir ki sen gazetecisin niye lafa karıştın?

Şundan, ben Kıbrıs harekatında 8 aylık askerdim. Harekatın bir safhasında ben de gittim. Bir çok devre arkadaşım şehit ve gazi oldu. Hassasiyetim bu yüzdendir.

Ama bu haberlerin yayınlanmasından sonra o hassiyet sadece bende değilmiş. Okuyucuların büyük bölümü de o pankartları açan bir kısım KKTC’lilere büyük tepki gösterdi.

1974’teki o harekatın bedelini Türkiye çok ağır ödemiştir. Bu bedeller sosyal, ekonomik, askeri ve politiktir. En ağırları Ermeni örgütü ASALA ve Kürt örgütü PKK’dır. AB kapısında sürünmenin bir nedeni de Kıbrıs’tır.

Tüm bu bedelleri ödemiş, her yıl da oraya dünyanın parasını akıtan Türkiye’ye o terbiyesizlik yapılmazdı. Başbakan gayet iyi konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun bu nedenle Başbakanı eleştirmesi de en azından Ecevit ruhuna hakarettir.

Tuncer BAHÇİVAN, 6 Şubat 2011
http://gazeteci.tv/ici-kof-olan-tsk-mi-chp-mi-3693y.htm
tuncer.bahcivan@gmail.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Şub 07, 2011 0:54

Bu konuda CHP'ye yönelik yapmış olduğunuz eleştirilerinizin hiçbirine katılmıyorum Tuncer bey. Tamamen niyet okuma olarak kabul ediyorum, düşüncelerinizi doğru bulmuyorum. Ordunun kendi subaylarının hakkını sonuna kadar koruduğunu söyleyemezsiniz. Ordunun Ergenekon tertibine gereken tepkiyi gösterdiğini, gerektiği kadar hakkına sahip çıktığını söyleyemezsiniz. İntihar eden, terfileri engellenen, Silivri zindanlarında esir edilen subaylar ne oluyor beyim?! Benim gibiler askerin bu pasifliği yüzünden ne acılar, ne üzüntüler yaşadı bilemezsiniz. Asker böyle davranırsa birileri de gelir -katılmasam da- sana kağıttan kaplan der. Ben CHP'nin askeri darbeye çağrı yaptığı konusunda sizinle aynı fikirde değilim.

Başbakanın Kuzey Kıbrıs Türk halkı ile ilgili söylediklerini ise samimi bulmuyorum. Kuzey Kıbrıs Türk halkına yes be annem babam mı dedirtti, Rauf Denktaş'ı babam mı harcadı, Annan Planı'nı babam mı kabul ettirdi? O açılan pankartlarda Tayyip ve onun temsil ettiği zihniyetin hiç mi suçu yok? Tayyip'in avukatlığı size mi kaldı?
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Şub 07, 2011 23:45

Arınç'a Sustu Batum'a Vurdu!

Hakaret yağdıran AKP’li Bakan’a suskun kalan TSK, CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın “Kağıttan kaplan” ifadesine bildiriyi çaktı!

Bülent Arınç NE DEDİ: Otur oturduğun yerde. Sen benim emrimde bir memursun.

Süheyl Batum NE DEDİ: Koca askeri yıktılar; meğer kağıttan kaplanmış.

CHP’yi ziyaret etti

Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. 35 dakika süren ilginç zamanlamalı görüşme için sadece ‘iade-i ziyaret’ açıklaması yapıldı.

İktidar-muhalefet hattı

Genelkurmay Başkanlığı, CHP’li Süheyl Batum’a bir bildiriyle tepki gösterdi. Ancak iktidar kanadından yıllardır gelen eleştirilere sessiz kalan TSK’nın bu tavrı, ‘çifte standart’ yorumları yapılmasına yol açtı.

“Üzüntüyle izliyoruz”

Bİldİrİde, “TSK’yı günlük siyasi tartışmalara çekme gayretlerini üzüntüyle izliyoruz. Kendi görüşleri doğrultusunda kamuoyu oluşturmak isteyen siyasilerin, asker üzerinden siyaset yapmamalarını bekliyoruz” denildi.

Savcıdan jet inceleme

ZONGULDAK Başsavcısı, Batum’un TSK ile ilgili sözlerinde dolayı inceleme başlattığını açıkladı. TSK’nın bildirisi sonrası iktidar kanadından da peş peşe açıklamalar geldi. Arınç, Bozdağ ve Çelik CHP’yi eleştirdi.

TSK’dan cifte standart

AKP’li Bülent Arınç’ın, 2007’den bu yana kendilerine yönelik hakaretleri karşısında sessiz kalan TSK, CHP’li Süheyl Batum’un, “Meğer asker kağıttan kaplanmış” sözüne sert tepki gösterdi.

Haber: Fatih ERBOZ

AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, 2007 seçimlerinden bu yana askerlere yönelik ağır sözlerine sessiz kalan Genelkurmay, CHP’li Süheyl Batum’un, “Asker meğer kağıttan kaplanmış” sözü üzerine açıklama yaptı. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı da Batum hakkında inceleme başlatıldığını bildirdi. Batum’un, cumartesi günü Zonguldak’ta Atatürkçü Düşünce Derneği’ni ziyareti sırasında dile getirdiği, “Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP’yi yıkamadılar” sözleri için dün açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, her vesileyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyaset dışında kalması gerektiğini savunan siyasilerin, Türk Silahlı Kuvvetlerini günlük siyasi tartışmaların içerisine çekme gayretlerinin üzüntüyle izlendiğini bildirdi.

Asker üzerinden siyaset yapmayın

Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yapılan açıklamada, 6 Şubat’ta bazı basın yayın organlarında, iki büyük siyasi partiye mensup yönetici konumundaki siyasilerin Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında bazı değerlendirmelerinin yer aldığı anımsatıldı. Açıklamada, şöyle denildi: “Her vesileyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyaset dışında kalması gerektiğini savunan bu siyasilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni günlük siyasi tartışmaların içerisine çekme gayretleri üzüntüyle izlenmektedir. Çevremizde sonu belli olmayan istikrarsızlıkların yoğunlaştığı bir dönemde, sadece güvenlik alanındaki görevlerini en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasi tartışmalara konu edilmesi, ne ülkemize ne de herhangi bir siyasi görüşe fayda sağlayacaktır. Kendi görüşleri doğrultusunda kamuoyu oluşturmak isteyen siyasilerin, TSK’yla ilgili söylemlerinde daha özenli olmaları, asker üzerinden siyaset yapmamaları beklenmektedir.”

TSK’ya hakarettir

Genelkurmay’ın açıklamasını değerlendiren AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, AKP’nin hiçbir zaman Silahlı Kuvvetler’in siyasete karışmasını istemediğini söyledi. Bozdağ, CHP’nin “ordu göreve” pankartlarını taşıyan mitinglere destek verdiğini hatırlatarak “Umarım CHP ordu üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçer” dedi. Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, Batum’un sözlerini, Almanya dönüşünde değerlendirerek, “(Kağıttan kaplanmış, içini oymuşlar) demek Türk Silahlı Kuvvetleri’ne doğrudan hakarettir” diye konuştu.

Suç varsa, soruşturma başlatılır

Zonguldak’ta, asker için “kağıttan kaplanmış” ifadesini kullanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca inceleme başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, Batum’un askerle ilgili sözleri nedeniyle hakkında inceleme başlatıldığını belirterek, “İnceleyeceğiz, Batum’un konuşmalarını değerlendireceğiz. Suç unsuru bulunursa soruşturma başlatılabilir” dedi.

‘Oturun oturduğunuz yerde’

AKP’li Bülent Arınç, 2007 yılındaki genel seçimlerin ardından her fırsatta TSK mensupları için çok ağır hakaretlerde bulundu. 27 Nisan e-muhtırasının ardından gidilen seçimlerde AKP’nin iktidarını pekiştirmesinin ardından TSK’ya karşı söylemlerini sertleştiren Arınç, özellikle “Askere,’Oturun oturduğunuz yerde, bu milleti bu devleti hükümet yönetiyor’sözünü birçok kez tekrarladı. Son olarak 17 Ocak’ta Hatay’da konuşan Arınç, yine sözü 2007’deki e-muhtıraya getirerek, ”Türkiye’nin gözü AKP’nin üzerindeydi. Biz ertesi gün cevabını verdik. ’Otur oturduğun yerde. Sen benim emrimde bir memursun, benim ne yapacağıma karışamazsın. O kadar. Bizim öğrendiğimiz siyaset bu. Herkes işini yapacak. Herkes kendi işini güzel yapacak’ diye konuştu. İşte TSK’nın sessiz kaldığı Arınç’ın hakaret dolu sözlerinden bazıları: 5 eylül 2010-Manisa: Keşke asker askerliğini yapma konusunda ihtimam gösterse sivil de kendi işine baksa. Asker ihtiyacı ne kadardır ben ona karışmam. Elindeki asker gücünü nerede nasıl kullanacaklarını onlar daha iyi bilirler.

Söylenecek çok şey var ama...

12 Haziran 2007-İstanbul: “Bu son olaya (Dağlıca baskını) bakıyoruz. 200 kişi köprüyü uçurmuş, karakolu basmış, 12 askerimiz şehit olmuş, 8 tanesi de kaçırılmış. Tam da referandumun yapıldığı gün. Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda sınırdan girdiyse, termal kameralar işe yaramadı mı? Nerede biraraya geldiler, bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var ama söyleyemiyorum, ancak söyleyebileceklerim bunlar.

Askerlikten başka her işi yapmışlar

11 Mart 2009-Van: “Askerlikten başka her işle uğraşmışlar. Siyasetle uğraşmışlar, darbelerle uğraşmışlar. Memlekette kendi kafalarına göre uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasa dışı güçlerle bile iş birliği yapmaktan çekinmemişler. Bu çok yanlış bir şey, ama eğer Türkiye’de AkP iktidarı olmasaydı, bunlara karşı hiçbir hükümet ayakta kalamazdı. Allah’a çok şükrediyorum ki Türkiye bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş, yoksa bunların savaşacak halleri yok.”

Ben kimsenin emir eri değilim

13 Mart 2009-Adana: (Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak’ın ’Söz konusu kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ilişkin düşünce ve görüşleri çok iyi bilinmektedir’sözü üzerine): Siyasetçi şamar oğlanı değildir. Ben kimsenin emir eri değilim.

Batum: Ben darbe çağrısı yapmadım

CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, “Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz” sözleriyle ilgili olarak, “Ben TSK’nın genelini kast etmedim. Sözlerimle darbe çağrısı yapmadım. TSK’dan tek beklentim, hukuksuzluklara karşı, ’Bunlar hukuksuzluktur’demeleriydi” dedi. Habertürk TV’nin yayınına katılan Batum “Sözlerim, TSK’yı üzerse ben de üzülürüm” diyerek şunları söyledi:

Kastım Özkök ve Büyükanıt

“Ben kesinlikle Bozdağ’a (Bekir Bozdağ) cevap için söylemiyorum ama darbe beklentisinde olduğum için söylemedim öyle bir şey. Baktığınız zaman 28 Şubat’ı görüyorsunuz, ’demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan bir parti haline gelmiştir’der AİHM, Refah Partisi için. Darbeyi istemediğim şuradan açıktır. Ben darbeyi çağırmam. Sayın Hilmi Özkök, neden kağıttan kaplan? Onların tepesindeki Özkök, ’ben kasaplık ete soğan doğramam’diyerek, altınızdaki herkes yargılanıyor, siz nasıl buradan kendinizi kurtarıyorsunuz? İkinci olarak, 27 Nisan’da sayın Büyükanıt’ın açıklaması, onun üzerine tüm Türkiye’nin kaderi değişti. Reşadiye’de baskın yapılırken, bu ülkenin bakanı, Arınç ’Ordu yapmıştır bunu’diyor. Genelkurmay’ın kozmik odası, iki isimsiz ihbarla aranıyor. Benim tavrım çok nettir. Silahlı Kuvvetler’den darbe yapsınlar diye en ufak bir beklentisi yoktur. Neden 27 Mayıs denildi, arkadan 12 Mart, 12 Eylül hepsinin sonuçlarını gördük. Kenan Evren bütün solu bitirdi, iktidarı bilerek isteyerek Turgut Özal’a, birilerinin dost müttefiklerin baskısıyla verdi. Ama Türkiye’de bu kadar hukuksuzluklar yapılırken, ordunun kendisini sorgulaması lazımdır. Hukuksuzluklar için, en azından bunların hukuksuz olduğunu söylemesi gerekir.”

Koşaner’den Kılıçdaroğlu’na iade-i ziyaret

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Koşaner’i CHP Genel Merkezine gelişinde, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Gülsün Bilgehan ile Kılıçdaroğlu’nun Özel Kalem Müdürü Hamret Şafak Erdemiş karşıladı. Basına kapalı yapılan görüşme, 35 dakika sürdü. Koşaner’i uğurlayan Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Süheyl Batum’un sözleri gündeme geldi mi?” sorusu üzerine, “Hayır” dedi. Orgeneral Koşaner’in, Kılıçdaroğlu’na iade-i ziyarette bulunduğu belirtildi.


YENİÇAĞ, 7 Şubat 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Türk-Kan » Sal Şub 08, 2011 0:55

Biraz araştırarak haber yapacaksın Yeniçağ! Arınç ve türevlerinin askere bakışı da bellidir, toplum nezdinde değerleri de.

Lâkin, kendisine Mustafa Kemâl'in kurduğu partiyiz diyen Y-CHP'nin Y-Genel Başkan Yardımcısı'nın söylemlerini inceleyeceksin!

Kimdir bu adam? Beyaz Saray Siyaset Psikolojisi eski Danışmanı, Tel Aviv, İzak Rabin İsrail Çalışmaları Merkezi Onursal Rabin Öğretim Üyesi Vamik D. VOLKAN'ı Türkiye'ye getiren adam!

Erol BİLBİLİK'in Amerikaperestler kitabından okuyalım:VOLKAN'’ın Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki Çalışmaları

Prof. Dr. VOLKAN, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörlüğü’nün daveti üzerine yeni kurulan psikoloji bölümünde politik psikoloji dersleri, kimlik adına çatışma ve adam öldürme konusunda seminerler vermek ve psikoloji bölümü öğrencilerinin seçimi için mülâkat heyeti başkanlığı yapmak üzere 20 Eylül 2007 tarihinde İstanbul’a gelmiştir.

Kendisine üniversitede bir ikâmetgâh ve çalışma ofisi tahsis edilmiştir. VOLKAN, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Vakfı, Danışma Kurulu üyeliğine getirilmiştir. Prof. Dr. VOLKAN, bazı televizyon ve gazetelere verdiği röportajlarda “Türkiye’deki Kürt gruplarını bir araya getireceği, diyaloglar dizisiyle yaşanan sorunlara çözüm arayacağını” açıklamıştır.

Uzun süre Amerika’da yaşadığı ve üstelik çok hızlı tempo ile çalıştığı için Türk toplumundaki gelişmeleri, Başbakan Erdoğan’ın icraat ve düşünce sistemini, hükûmet politikalarını ve Türk Halkı’nın yaşadığı sorunları izlemediğini, bu nedenle araştırma ve görüşmelerde bulunabilmek için Türkiye’de üç ay kalacağını söylemiştir.

Bu açıklamalar, Prof. Dr. VOLKAN’ın gelişinin temel amacının bu çatışmayı gerçekleştirmek için 2002’de faaliyetine son verdiği Virginia Üniversitesi’ndeki Zihnî ve İnsan Etkileşim Araştırma Merkezi’ni Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki “Sürdürebilir Barış Merkezi” (SBM) adıyla faaliyete geçirmek olduğunu gösteriyor.

Çalışmalar, Bahçeşehir Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Süheyl BATUM ile George Washington Üniversitesi Rektörlüğü arasında Haziran 2006’da yapılan anlaşmaya dayanıyor. Anlaşma Bahçeşehir Üniversitesi’ne Amerika Araştırmaları Programı açılmasını öngörüyor. Anlaşmanın ardından Bahçeşehir Üniversitesi’nde Global Liderlik Forumu toplantısına katılmak üzere Marc Parris, Marc Grossman, Morton Abramowitz ve Alan Makovsky İstanbul’a gelmiştir.

Toplantıya eski Rektör Prof. Dr. Süheyl BATUM, Prof. Dr. Hasan KÖNİ, Prof. Dr. İlber ORTAYLI, Prof. Dr. Nilüfer NARLI ve Dr. Burak KÜNTAY katılmıştır. Toplantıyı düzenleyen Amerikan heyeti ise TÜSİAD ile Brookings Enstitüsü arasında Türkiye 2007 Projesi’ni imzalayan heyettir. Brookings Enstitüsü, ABD hükümetleri adına uluslararası sorunlara yönelik stratejiler hazırlamakla ünlü, bütçesi Dışişleri, Savunma bakanlıkları ve CIA’ca fonlanan bir enstitüdür.

ABD Senatosu’nda, Irak’ın üçe bölünmesi kararının kabul edildiği, Kuzey Irak’ta kukla Kürt devletinin kurulmakta olduğu, Kerkük’te referandumun gündemde olduğu, pekaka teröristlerine karşı bir sınır ötesi harekâtının an meselesi olduğu, detepenin TBMM’ye girdiği ve İran’a saldırının gündeme düştüğü çok kritik bir dönemde, Prof. Dr. VOLKAN’ın, ABD tarafından Türkiye’ye bu misyonla gönderilmesi son derece dikkat çekicidir.

http://www.guncelmeydan.com/pano/vamik-david-volkan-t21108.html#p119656


Süheyl Batum'un diğer sivil örümcek bağlatınları:
http://www.guncelmeydan.com/pano/toplum-ve-demokrasi-dernegi-agl-gtp-t25095.html#p135806
http://www.guncelmeydan.com/pano/tanzimat-i-hayriye-t21880.html#p122621
http://www.guncelmeydan.com/pano/turk-medyasindaki-soros-cia-baglantilari-t17251.html#p100888

Burada uygulanan psikoljik harekatın görünen hedefi TSK, asıl hedefi ise CHP'dir. CHP taraftarlarının sivil örümceğe kalkan olmak yerine partilerini temizleme çabası içinde olmaları daha faydalı olacaktır.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Başkomutan » Çrş Şub 09, 2011 4:28


ASKERİN BAŞINA ÇUVAL GEÇİRENLER
Rıza ZELYUT / 09 Şubat 2011

Süheyl Batum'un bir lafı üzerine askeri savunma pozu alan AKP'lileri görün...

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine casuslar soktular; belgeleri çaldılar; eklemeler yapıp suç dosyaları oluşturdular; askeri toplumun gözünde suçlu göstermek için bir düzine darbe planı icat ettiler; olmamış darbeleri olmuş sayıp generalleri tutuklattılar. Bu saldırılar için özel gazete bile kurdurtup başına Ahmet Altan'ı getirdiler. 'Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.' buyurdular.

Yetmedi; şehitlerden 'Kelle!' diye bile söz ettiler. Askerin AKP'lilere suikast düzenlemek istediğini bile ileri sürdüler. Bülent Arınç demediğini bırakmadı. Süleymaniye'de ABD askeri Türk askerinin başına çuval geçirdi, korkup protesto bile edemediler. TSK'ya yönelik üç kollu yoğun saldırıya subaylar; dayanamayıp intihar ettiler.

Şimdi, bütün bunları yaptıranlar askeri kayıran-koruyan adamlar pozunda yeniden ortaya çıktılar. Süheyl Batum üzerinden yapılan tartışmalara bakın da acı acı gülün...



Fareler ve kaplanlar
Altemur KILIÇ / 09 Şubat 2011


CHP Genel Başkan Yardımcısı Profesör Süheyl Batum, Zonguldak’ta yaptığı konuşmada, “Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP’yi yıkamadılar” dedi, gündemi değiştirdi... Bu sözler, Batum’a ve CHP’ye karşı politika malzemesi olacak. Batum’a, linç kampanyası başlatıldı... Başbakan “suç duyurusu” yaptı; onun üzerinden CHP’yi “darbe yanlısı” göstererek vurmak için!

Ama o ne; bu vesileyle, şimdi güya orduyu savunanlar, ordunun asıl düşmanları!

Genelkurmay Başkanlığı, Batum’un adını vermeden, kibarca, “Orduyu siyasete karıştırmayın” uyarısında bulundu. Doğru bır uyarı! Ne var ki Genel Kurmay, bu uyarıyı, Orduya karşı duyguları ve sözleri mâlum-mesela “Otur oturduğun yerde; sen benim emrimdesin” diyen Bülent Arınç’a ve onurlu askerleri tutuklatan “fahri savcılara” yapmamışken, Batum’u “ikaz etmesinde” bir çelişki var...

Ben “ötekilerin” Orduya, husumetlerini, nasıl biliyorsam, adım gibi biliyorum ki, Süheyl Batum, Ordusuna, düşman değildir. Ama “politikacı da değildir.”

Batum, hukuk adamı ve bilgesidir, ama “politikacı” değildir... Dikkat edin, “politikacı” diyorum; “politikacı” zamana, zemine uyarak, o sırada, mümkün olanı yapan; “politika yapmak” ise halk ağzıyla “kıvırmaktır”... Bu, siyaset ve devlet adamı olmaktan çok farklıdır.

Batum’un suçu ne?

Aktif siyasete yeni atılan Batum’un, bu konudaki suçu, günahı, düşüncelerini bu nazik ortamda, içinden geldiği gibi “kıvırmadan” ve fakat “meramını” anlatmakta, belki de yanlış ve maksadını aşan şekilde ifade etmesi olmuştur. Batum da sonraki savunmasında, bunu itiraf etti.

Hepimiz, hatta devlet adamları, zaman zaman sloganların, “kâğıttan kaplan” benzeri deyimlerin cazibesine kapılmış, maksadımızı aşmışızdır!

Batum, Ordusuna düşman değildir; Türk Ordusunu aşağılamaz. Aksine birçoklarımız ve halk gibi Ordunun yapılmakta olan fesatlar, tasallutlar karşısında aşırı sabrından ve suskunluğundan rahatsızdır. Eger halkın sesine ve internette dolaştırılan fesatlara karşı gene internetten bu yolda gelenlere bakılırsa, bu görülür! Açıkçası “Fareler” köklü ağacın içini, göz göre göre kemiriyorlar.

Tabii ki, bunlara karşı “Darbe” yapmak çare ve yol değildir. “Farelerin, solucan ve akreplerin” “balyozla” ezilemeyeceğini, en iyi askerler bilir... Ordunun, siyasete aktif olarak dâhil olmasını, sivil otoriteye, yargıya karşı çıkmasını, hiç bir aklı başında insan isteyemez. Ancak, askerlerin de “vesayet” sendromundan, geçmişteki aşırılıkların kompleksinden, artık kurtulması gerekir... “Başka ordular böyle siyasi otoriteye bağlıdırlar;Türkiye de böyle olmalı” klişelerinden de! Evet, Türk Ordusu öyle,Türkiye böyle!

Geçmişin dolaplarında bazı iskeletler varsa da, TSK’nin, “envanterinde” , silahlarından başka, dünyanın başka ülke ve ordularında bulunmayan, gelenekler, gerçekler ve güç var! Cumhuriyetten önce, her alanda reformların başını Ordu ve askerler çekmişti Türk Ordusu, Kurtuluş savaşını kazandıktan sonra da devrimlerin vurucu gücü, savunucusu aynı Başkomutan’a bağlı askerler oldu.

Şimdi de, devrimler, laiklik, TC’nin geleceği, tehlikedeyken, Ordunun yasal ve geleneksel görevi, bunlara karşı savaşmaktır... Bizatihi, kendi itibar ve gücüne karşı, uygulanmakta olan komplolara karşı mücadeleden başlayarak!

TSK aslandır

TSK, asla “kâğıttan kaplan” olamaz, Genelkurmayın kapsındaki aslanlar misali, zamanı gelince kükrer... Açık söylemeli: Ordu önce kendiliklerine ve kendi konumuna sahip çıkmadıkça “fareler durmayacak” ...

Ne bizlerin, ne CHP’nin, ne MHP’nin ve ne de Batum’un maksadı, Erdoğan’ın deyimiyle, “darbe şakşakçılığı” yapmak değil, TC ’nin, Türk Ordusunun varoluşunu, komutanlarının onurunu korumaktır...






Haydi canım...
Melih AŞIK / 09 Şubat 2011

Yardımcılarınız PKK’nın Reşadiye baskınını askerin yaptığını söylebilecek kadar ölçüyü kaçıracak... Yardımcınıza suikast planları yaptıkları iddiasıyla bazı subaylar gözaltına alınacak, günlerce sorgulanacak. Suikast diye bir şeyin söz konusu olmadığı baştan belli iken belge arama gerekçesiyle askerin en gizli birimlerine girilecek, ortalık duman edilecek.

Sahte olduğu kanıtlanmış Balyoz belgelerini gerçekmiş gibi kabul edecek... O belgelere dayanarak generallerin terfilerini engelleyecek, istikballerini karartacaksınız... Başta Teğmen Mehmet Ali Çelebi olmak üzere pek çok subayın telefonlarına “sehven” birtakım isimler yüklenecek... O isimler gerekçe gösterilerek insanlar içeri atılacak, yıllarca hapiste tutulacak. Skandal ortaya çıktığında ise en küçük bir rahatsızlık belirtisi göstermeyeceksiniz... En gizli askeri belgeler ve telefon konuşmaları sizin döneminizde adeta ortalığa saçılacak... İlgilenmeyeceksiniz.

Kimi askerler karşılaştıkları haksızlıklara daha fazla dayanamayacak, kurtuluşu intiharda bulacak. Sizin gıkınız çıkmayacak.

Özetle sizin döneminizde asker adeta şamar oğlanına dönecek. Asılsız ihbarlar, yargısız infazlar, sahte belgeler gırla gidecek. Ama savcıları harekete geçirmeyeceksiniz.

Tam o sırada biri kalkıp, “Meğer asker kâğıttan kaplanmış” dediğinde bir anda asker dostu kesilecek, karşı tarafı da asker düşmanı göstermeye kalkacak... Bizim de buna inanmamızı bekleyeceksiniz. Biraz zor...

O sözlerin maksadı aştığını kabul ederiz. Ama üzerine yapılan spekülasyonu inandırıcı bulmak zor mu zor...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Başkomutan » Çrş Şub 09, 2011 4:46

Memleket bu haldeyken içi kof ya da kağıttan kaplan olan kimdir sayın güncel meydan üyeleri?
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen bezgin » Çrş Şub 09, 2011 10:23

Milletle dalga geciyorlar. Bir CHP'den, bir TSK'dan vuruyorlar. AKPKK'nin vurmasina gerek kalmiyor.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Ram » Çrş Şub 09, 2011 17:08

Birçok yer çürümüş, birçok kimse onursuz, yıkım sürüyor.

NATOcu generaller işin içinde olmasa dönüştürücüler ne halt ederdi...

Bu arada BOP'un yıldız kentinin şerefsiz belediye şerifinin sevgilisi Roth Yeni-Turuncu CHP'ye neden yeterince destek vermiyorlar diye ampûl destekçisi örümceklere kızmış. Amerikalılar da başını okşamış yeni genel başkanlarının.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Şub 09, 2011 17:28

Süheyl Batum'un söz konusu açıklaması milyonları bilmiyorum ama benim aklımdan geçenleri aynen ifade etmiştir. Bu açıklamanın darbe daveti ya da neden darbe yapmadı askerler şeklinde yorumlanması da ancak önyargılı beyinlerin yapabileceği bir yorumdur.

AKPli başbakan, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve çeşitli yandaşlar pek çok defa kendilerini hedef alan açıklamalar yaptıklarında susan...
Ülke bölünme noktasına geldiğinde(ve ne yazık ki bazılarına göre o nokta çoktan geçildi)dahi kararlı bir tutum ve davranış sergilemeyen ya da sergileyemeyen...
Yıllarca kendisine hizmet etmiş kuvvet komutanları, subayları, astsubayları terör örgütü üyesi olmakla suçlanıp itilip-kakıldığı halde onlara sahip çıkmayan ve aksine yalnızlaştıran...
kurum -ki o kurum aklı başında her Türk için en kutsal kurumlardan biridir-için Süheyl Batum'un söyledikleri azdır bile. Herkes her şeyi söylediğinde susan bu kurum CHP ve CHP'den bir insan samimi duygularını politik bir kıvırmaca olmadan, yalan-dolan olmadan söyledi diye homurdanıyorsa zaten Süheyl Batum'un haklı olduğunu o kurumun kendisi de biliyor demektir.
Ülkenin silahlı kuvvetlerinin, ülkenin bölünme tehlikesi karşısında en yetkili kişisi(genel kurmay başkanı)aracılığı ile, çıkıp bu ülkeyi canından çok seven milyonlarca Türk'e içlerini soğutacak bir adam gibi açıklamayı bile çok görmesi; hepimizin yıllardır gözümüz gibi baktığımız silahlı kuvvetlerimizden beklediğimiz bir davranış mıdır?
Her türlü darbe idialarına maruz kalıp da bizzat başındaki en yetkili komutanı aracılığı ile "ne oluyoruz kardeşim, ne diyorsunuz siz?"diyemeyen bir ordu, kağıttan kaplan değildir de nedir? (Hani vardı ya meşhur reklam, "Kontrolsüz güç, güç değildir!" şeklinde vurucu cümleleri olan reklam; işte oradaki hesap.) Bu gösterilmeyen tepkileri, ordunun göstermesini beklemenin darbecilikle, darbe çığırtkanlığı ile ne ilgisi var?

Ayrıca demokrasi,hak,hukuk,özgürlük söylemleri arasında ezberlerimiz de bozuluyor.
TSK'nin görevi Anayasamızda gayet net bir biçimde belirtilmektedir.
Bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün güvncesi TSK'dir. Eğer ülke bölünmeye başlanmışsa ya da bölünmeye çalışılıyorsa, askerin buna izin vermemesinden daha doğal ne olabilir? Askeri bu durumda ben, siz ya da bir başkası göreve çağırırsak bu DARBE ÇIĞIRTKANLIĞI'mı olacaktır?

Akıllar başa...
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Şub 09, 2011 18:48

Ram yazdı:NATOcu generaller işin içinde olmasa dönüştürücüler ne halt ederdi...

Bu arada BOP'un yıldız kentinin şerefsiz belediye şerifinin sevgilisi Roth Yeni-Turuncu CHP'ye neden yeterince destek vermiyorlar diye ampûl destekçisi örümceklere kızmış. Amerikalılar da başını okşamış yeni genel başkanlarının.

Yeni-Turuncu CHP'nin NATO'yu veya NATO'cu paşaları ağızlarına aldıkları görülmüş müdür? Ama Vamik Volkan ağzı ilen konuşan bayağı varmış, her gün şahit oluyoruz. En son Münih'te güzel güzel halvet oldular NATO'yla.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: İçi kof olan TSK mı CHP mi? / Tuncer BAHÇİVAN

İletigönderen Türk-Kan » Prş Şub 10, 2011 8:22

“Kâğıttan Kaplan” CHP olmasın?!

Süheyl Batum’un “kâğıttan kaplan” vecizesi şöyle bitiyor:

“Ancak CHP’yi yıkamadılar..”

Siyasetimizin bu değerli simasına arz edelim..

“Yıkamadılar..” dediğiniz CHP’yi “yıkayıp ütülediler!!” ve Y-CHP adıyla çayıra saldılar...

Vitrinine de sizleri koydular..

Ne buyurmuştu muhterem?..

“Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar.” Kendilerine şöyle bir uyarlama yapalım...

“Koca bir CHP’yi yıktılar!..meğer kâğıttan kaplanmış,biz bunu Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri çerçevesinde dik duran, ulusal duruşu pazarlık konusu dahi etmeyen, Atatürk ilke ve ınkılaplarına halel getirecek davranış ve demeçlerden kaçınan, hep Atatürk’ün CHP’si olarak kalacak zannedermişiz..Meğer Amerika içini oymuş! O koca ağacı hop diye yıktılar!!”

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne tepeden tırnağa “kâğıttan kaplan” diyerek, “Ancak CHP’yi yıkamadılar!!” gibi müthiş bir teşhiste bulunan Süheyl Batum’un bu demecini yayınlayan gazetenin manşetinde kim vardı? Kılıçdaroğlu..

Peki Kılıçdaroğlu o manşette hangi çağrıda bulunuyordu?!

“Liberaller n’oolur bizi destekleyin, bizden iyisini bulamazsınız!..”

“Yıkılmamış-yıkamadılar!!” CHP’nin Genel Başkanı, Atatürk’e açıktan hasım liberallerden iktidar kovaladığını ilan ediyordu!..

Süheyl Batum’a göre TSK’yı kim

“kâğıttan kaplan!!” haline getirmiş?.. ABD!..

CHP’yi kim yıkamamış?!! ABD!!!

Ben kendilerine Baykal entrika ile devrilmeden bir süre önce yayınlanan bir Rand Corporation raporu arz edeyim de, kim kimi ne yapmış anlayıversin!..

ABD’de Yahudi Lobilerinin güdümündeki Stephan Larrabee, Rand raporunda şöyle diyordu:

“CHP’nin üst yönetimi değişmelidir”

Bu Larrabee sıradan kişi değil, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ve CIA’nın en önemli strateji uzmanlarından biri olarak tanınıyor...

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın kilit adamı ve de Türk Dışişleri’nin ‘başdanışmanı’. Pentagon’un Türkiye uzmanı ve “Tayyip Erdoğan’ı yönlendiren yedi Amerikalıdan biri.”

RAND RaporuCHP konusunda ABD’nin duyduğu rahatsızlığı bariz bir şekilde açıklığa kavuşturuyordu:

    “Türk siyasetinde Amerika karşıtlığı net bir şekilde görülebilir. Özellikle ana muhalefet partisi CHP’nin siyasi evrimi buna en iyi örnektir. Parti 2003 yılından bu yana (1 Mart Tezkeresi), giderek artan bir boyutta, daha millici ve Amerikan karşıtı bir duruş benimsemiştir.

    Bunun en büyük nedeni, ABD’nin Irak siyaseti ve Türkiye’nin PKK’ya karşı verdiği mücadeleye ABD’nin destek vermek konusundaki isteksizliğidir.”
RAND Raporu, CHP’nin AB’ye karşı tutumundan rahatsızlığı da dile getiriyordu:

    “CHP, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği davasına öncülük etmek yerine, AB’ye en şiddetli eleştirileri yapar hale gelmiştir ve Türk ordusu için maşa olmaktan daha öte olduğu izlenimini vermiştir.”
Ve de “yapılması gereken” şöyle dayatılıyor..

“CHP Batıcıların kalesi haline getirilmelidir..”

Rapor oldukça uzun,bu kadarı “arif olana” yeter..

Ne diyor rapor?..

“ABD ve AB’ye karşı olan CHP, Türk Ordusuna payandadır..Derhal batıcıların kalesi haline getirilmeli..”

Y-CHP’nin bugünkü hali nasıl?!

Peki “vitrinde siyasi ikbal kovalayan” Y-CHP üst yöneticisinin TSK’ya çakmasında “derin maksat” hasıl olmuş mu?!

Konuyu, bana “Süheylimiz haklı ey gafil!..” diye kaydırak yapan ez cümle Y-CHP’lilere saygı ile sunarım!..


Behiç KILIÇ, 9 Şubat 2011
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=16922
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x