İkinci Mektup KomedisiIslak imzalı kağıt parçasını bir ihbar mektubuyla Ergenekon savcılarına gönderdiği iddia edilen ihbarcının, 2. bir ihbar mektubu daha gönderdiği öne sürüldü. İhbar mektubu bugün gazetelerin manşetlerini süsledi. Hem de daha ihbar mektubu Ergenekon savcılarının eline ulaşmadan. İkinci ihbar mektubu, birinci mektubunun hangi merkez tarafından kaleme alındığını ve servis edildiğini ele veriyor. İhbarda Genelkurmay’ca hazırlandığı iddia edilen bir “internet siteleri listesi” var. Bu liste 2009 başından bu yana Ergenekon savcılarının elinde. Hatta iddianamelere de konu oldu. Operasyonu yürüten merkez; şimdi de ellerindeki malzemeleri yeniden ısıtıp, ihbar mektubu diye ortaya sürüyor. Psikojik savaşta son yöntem işte bu.Gazeteler, ıslak imzalı kağıt parçasını ihbar mektubuyla Ergenekon savcılarına gönderen kişinin, bugün ikinci bir ihbar mektup daha gönderdiğini manşetten duyurdu.
Gazetelerin
"subay" dedikleri kişiye Ulusal Kanal olarak biz
"varyok ihbarcı" adını takmayı uygun gördük. Çünkü ne ihbarların varlığı ne de ihbarı yapan kişinin subay olduğu konusunda hiçbir kanıt yok. Hatta olgu da yok.
İhbar bu sefer elektronik posta yoluyla gelmiş.
İlk ihbar mektubundaki çelişkiler yüzünden inandırıcılığı kaybolunca; şimdi ikinci mektup servis edildi. İkinci mektupsa en az ilki kadar çelişkilerle dolu. İkinci mektup, hem ilk mektubu yalanlıyor, hem de hangi merkez tarafından hazırlandığını itiraf ediyor.
Örneğin, ikinci mektubun ekinde Genelkurmay’ca hazırlandığı iddia edilen bir
“internet siteleri listesi” var.
Oysa o liste aylar önce, tertibi yürüten merkez tarafından yine
“orduya karşı psikolojik savaş yürütmek” amacıyla malum medyaya servis edilmişti. Taraf gazetesi, bugün ihbar mektubuyla ilgili haberinde bunu itiraf bile etmiş.
Taraf, kendi arşivine doğru düzgün bakmayı bile becerememiş aslında. Onların yanlışını da biz düzeltelim… Bahse konu liste 4 Şubat 2009 tarihli Taraf’ta haber yapılmış. Ergenekon operasyonları sonrası Ataman Yıldırım’dan ele geçirildiği iddia edilen listeyi Taraf, sayfalarına taşımış.
Görülen o ki, operasyonu yürüten merkez; şimdi de ellerindeki malzemeleri yeniden ısıtıp, ihbar mektubu diye güncelleştirmeye çalışıyor.İhbar mektubu diye piyasaya sürülen ikinci kağıt parçası, birincisinin de foyasını, hatta düzmece olduğunu da ortaya çıkardı aslında.
İlk ihbar mektubu diye piyasaya sürülen kağıt parçasında
"varyok ihbarcı"; belgenin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergun Saygun’un özel sekreteri Uğur Berksun’un nezaretinde imha edildiğini iddia etmişti.
Ancak, iddia edildiği gibi imha tarihinde Saygun’un görev yaptığı yer İstanbul’daki Birinci Ordu komutanlığıydı. Yani, mektup diye piyasaya sürülen şeyin içindeki tüm iddiaların dayanağını oluşturan bu bilginin de gerçek dışı olduğu ortaya çıktı.
İhbarı hazırlayan merkez, akıllarınca, yanlışını düzeltiyor.
İhbar mektubu diye piyasaya sürülen yazıda şöyle denmişti:
“belgenin hazırlanmasında kullanılan tüm bilgisayarlar temizlenmiş ve ilgili evraklar imha edilerek , kamuoyuna Genelkurmay Başkanlığı tarafından böyle bir çalışmanın olmadığı yönünde bir açıklama yapılmıştır."İşte, tertip merkezinin, ikinci ihbar mektubu diye piyasaya servis ettiği e-postada, bahse konu imha işleminin İrticayla mücadele eylem planı için değil, Bilgi Destek Planı (Lahika) isimli belge için yapıldığı ileri sürülüyor.
Öte yandan yeni mektupta geçen hafta ifadeleri alınan askeri personelin de konuyla ilgisi olmadığı belirtiliyor.
"Varyok ihbarcı" iddialarını da 9 maddede özetlemiş.
- Genelkurmay Karargâhı'nın birinci ihbarla ilgili karatma çabası içinde.
- Belgenin gerçekliğini ortaya koyan kişi ve kurumları yıpratmak.
- İmza makinesi gibi argümanlarla halkın belgenin gerçekliğine olan inancı sarmak.
İkinci ihbar e-postasının zamanlaması da oldukça dikkat çekici. Adli Tıp raporu ve heyetinin kuşkulu olduğu iddiasıyla AKP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın "2006'da partimize gelen ihbar mektubuyla aynı elden gibi" açıklaması üzerinde sürülmesi anlamlı...
"İrticayla Mücadele Eylem Planı" adlı dökümandaki ıslak imzanın "Albay Dursun Çiçek'in eli ürünü" olduğunu iddia eden Adli Tıp raporunu veren heyetteki 2 üye ihbardan 1 hafta önce Adli Tıp Kurumu'na atandı. Islak İmzalı kağıt parçasını inceleyecen heyet teammüllere aykırı olarak kura ile değil yukarıdan atama yapıldı. Bu iki olgu hem Adli Tıp Kurumu'nun raporuyla hem de ihbar mektubuyla ilgili kuşkuları arttırdı.
AKP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat da ihbar mektubuyla ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı. AKP'li Fırat,
"isimsiz ihbar mektubu ile bizlere birkaç yıl önce Sarıkız ve Ayışığı darbelerini ihbar amacıyla gönderilen mektup neredeyse aynı elden çıkmış kadar benzer. Bu çok şaşırtıcı” dedi.
AKP'li Dengir Mir Mehmet Fırat'ın bu benzerliğe dikkat çekmesi 2006 yılındaki ihbar mektubuyla ilk ihbar mektubunun da aynı merkezden yazıldığını gösteren bir başka olgu oldu.
Ulusal Kanal