İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İletigönderen Başkomutan » Cum Haz 11, 2010 12:27


İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!


Yasama, yürütme yargı güçlerinin eşit olduğu bir hukuk devletinde, bir yargı üyesi, iktidara çağrıda bulunup da “Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayın. Anayasa değişiklikleri konusunda mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, referanduma gidin, bu kararı yok sayın” diyebilir mi?

Der...

Eğer bu ülkenin adı Türkiye’yse, bu ülkede herkes her zaman saçmalama özgürlüğüne sahiptir!



Yukarıdaki saçma ve hukuk devleti ilkelerine aykırı öneride bulunan kişi, YARSAV’a karşı kurdurulan iktidar yanlısı Demokrat Yargı Derneği’nin Eşbaşkanı Osman Can...

Üstelik bu beyefendi; “vereceği karar tanınmasın” dediği Anayasa Mahkemesi’nde yakın zamana kadar “raportör” olarak çalışıyordu...

Peki; iktidara bu “ince” taktiği vermek için seçtiği gazete hangisi?

Taraf!

Tencere-kapak hikâyesi...

Yargı mensubu Osman Can, “Hükümet, en üst yargı kurumunun kararını uygulamaya koymasın” diyor... Taraf da bu sözleri manşete taşıyor!



Diyelim ki bir iktidar, parlamentoda anayasayı değiştirmek için gerekli çoğunluğa sahip...

Bu iktidar partisi tutuyor Meclis’ten bir anayasa değişikliğini geçiriyor...

“Değiştirilemez maddeler”e dokunmuyor...

Yani laiklikle, devletin şekliyle, başkentle, dille falan uğraşmıyor...

Ama öyle bir manevra yapıyor ki; haftalık resmi tatil gününü şeriatla yönetilen ülkelerde olduğu gibi “pazar”dan “cuma”ya alıyor...

Hatta daha ileri gidiyor; devlet dairelerinde çalışan kadın memurların kara çarşaflı, erkeklerin sakallı olmasını karara bağlıyor!

Tekrar hatırlatıyorum; anayasanın değiştirilemez maddelerine ilişmiyor... Ama diğer maddelerle oynayarak; ilk üç maddenin içini boşaltıyor...

Şimdi... Osman Can kardeşimizin görüşüne göre bu durumda bile, Anayasa Mahkemesi’nin bu anayasa değişikliğini görüşmeye ve karara bağlamaya hakkı yok!
Buyurun cenaze namazına!


Yandaş yargı ortalıyor...
Yandaş medya ceza sahasının içine indiriyor...
İktidara gol atmak kalıyor!
Peki; atılan gol kimin kalesine giriyor?
Çağdaş, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin...
Ve elbette bağımsız yargının!




YENİ ROTA!

Yıllar sonra ilk kez Avrupa’ya ve ABD’ye sırtımızı döndük. Yeni dostlarımız dünyanın terörist ilan ettiği Hamas, İran ve KKTC’yi tanımak konusunda kıllarını bile kıpırdatmayan Arap ülkeleri!

Bu rota değişikliği; Türkiye’nin başına kimsenin aklına gelmeyen yeni dertler açabilir... İlk işaret ABD’deki muhafazakârlardan geldi bile:

“Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım!”


Yani... AB’den umudunuzu kesin!
Hem Arap Birliği neyimize yetmiyor; değil mi?



GÜNÜN SORUSU

Fethullah Gülen’in “Yardım gemisi için İsrail’den izin alınmalıydı” şeklindeki açıklamasından sonra zor durumda kalan yandaş kalemler, “Uzaklığı nedeniyle yeterli bilgiye sahip değil” demeye başladılar...
Bu yalana kendileri inanıyorlar mı?



ABD’nin AKP’ye bakışı!

Tarih 14 Mayıs 2007: ABD’de yayınlanan Newsweek dergisinde yer alan bir makalede AKP’ye övgüler düzülerek, Türkiye’nin giderek daha fazla bir liberal demokrasi ülkesi haline geldiği belirtildi. Bugünkü hükümetin de “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en liberal yönetimlerden biri” olduğu öne sürüldü.

Tarih 11 Kasım 2009: ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de AKP’nin oynadığı rolü övdü. Fried, AKP’nin Batı Avrupa’daki Hıristiyan demokrat partiler benzeri bir Müslüman demokrat parti olduğunu anlattı.


Son sekiz yılda Avrupa’dan ve ABD’den AKP’ye binlerce “Aferin” geldi...

Ama... İsrail’le yaşanan gerilim, Hamas’la ve İran’la yakınlaşma derken; bu aferinlerin yerini uyarılar aldı... İran için alınan ambargo kararına Türkiye’nin “Hayır” oyu vermesinden sonra ise açıkça kınamalar başladı...


ABD yönetimine ve basınına tek kelimelik yanıtım var:
“Günaydıııııııınnnn!”


11.06.10
Mustafa Mutlu
gazetevatan
En son Başkomutan tarafından Cum Haz 11, 2010 12:44 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İletigönderen Başkomutan » Cum Haz 11, 2010 12:32


Kendi raportörü Mahkeme’ye karşı!


Deneyimli hukukçular, tarihte hep kendi sistemini demokrasinin, hukuk devletinin üstüne çıkarmak veya yerine koymak isteyen baskıcı yönetimlerin anayasa mahkemelerinden rahatsızlık duyduğunu anlatırlar.

Bizde de; son yıllarda özellikle kendilerini yakından ilgilendiren davalarda iktidar partisi, iktidara yakın bazı köşe yazarları ve akademisyenlerin Anayasa Mahkemesi’ne neredeyse savaş açtıkları görüldü.

Canları istediğinde Batı ülkelerinden örnekler verenler (çoğu kez örnekleri bile değiştirerek verseler de) bütün demokratik ülkelerde bulunan anayasa mahkemelerinin “gereksiz olduğunu” bile söylediler, yazdılar.

Galiba artık sıra bu isteği gerçekleştirmeye gelmiş olmalı ki Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, akıl almaz şekilde Raportörü olduğu yüksek mahkemenin yok sayılabileceğini söyleyiverdi.


Diyor ki; “Mahkeme’nin Anayasa değişikliği paketindeki bazı maddeleri iptal etmesi halinde bu karar yok hükmünde olacaktır. Hükümet, söz konusu maddelerin iptal edilmesi halinde bu kararı dikkate almadan, iptal edilen maddeler dahil olmak üzere paketi bir bütün halinde referanduma sunmalıdır.”

Ve mahkemenin “Anayasa’nın kendisine çizdiği sınırlar dışına çıkıp değişiklik paketini esastan inceleyemeyeceğini” de belirtiyor.

Düşünebiliyor musunuz, devletin yüksek mahkemesi için, iktidarların, Meclis çoğunluğunun Anayasa’ya uyup uymadığını denetleyen mahkeme için kendi Raportörü “Onu yok sayın” diye iktidara öneri yapıyor.

Anayasa’ya göre “Anayasa’yı koruma yetkisi” verilmiş olan AYM de yok sayılınca yol açılmış olacak çünkü... Artık bundan sonra Meclis’te çoğunluğa sahip parti “Cumhurbaşkanlığı babadan oğula geçecektir” dese ve milletvekillerine onaylatsa itiraz edecek, önleyecek tek kurum kalmamış olacak.


SAMİ SELÇUK; “AYM KARARI BAĞLAYICIDIR”

Raportör Osman Can’ın bu konuşmasını duyunca “gerçek nedir” öğrenmek üzere Türkiye’nin en uzman hukukçularından olan Yargıtay eski Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk’u aradım.
Selçuk “Biz yargı bağımsızlığının peşindeyiz. Bağımsız olması onun tarafsız olmasını sağlar. Oysa her gün AYM’nin ‘nasıl karar vereceği’ tartışılıyor. Bunu hukukçuların yapmasını yadırgıyorum” dedikten sonra Raportör’ün sözlerini de şöyle değerlendirdi:

“Yargı mensuplarının dikkatli konuşması gerekir. Dernek başkanı sıfatıyla konuşuyor olsa da bir hukukçu, bir yargıç olduğunun bilinciyle davranmalıdır. Anayasa Mahkemesi’ndeki davaların üzerinde her gün konuşulması, kararları için “Ne yazık ki maalesef böyle karar verdi” denmesi yanlıştır. Bunlar Mahkeme’nin görüşüdür ve Anayasa’ya göre görüşler kınanamaz. Katılmayabilirsiniz ama kınayamazsınız. Hem hukuk profesörü olacak, hem de bunu yapacaksınız, olacak şey değil.”...


SUÇ İSE NE OLACAK?

“AYM’den iptal kararı çıkarsa hükümet yok saysın ve referanduma gitsin” şeklindeki bir önerinin hiçbir şekilde geçerliliği olmadığını belirten Sami Selçuk;
“AYM kararları bağlayıcıdır, yok hükmünde sayılamaz. Mahkeme bir maddeyi iptal ederse o madde yürürlüğe giremez” dedi.

Mahkeme Raportörü’nün konuşması da Burhan Kuzu’nun konuşması gibi “Görülmekte olan dava hakkında, yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, beyanda bulunulamaz” şeklindeki; Anayasa’nın 138’inci maddesine göre suç teşkil ediyor. Peki, bu suç bilerek hukukçular tarafından işleniyorsa yaptırımı nedir? Yoksa Anayasa lâf olsun diye mi yapılmıştır?


gazetevatan.com
Ruhat Mengi
11.06.10
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Haz 11, 2010 13:26

Mustafa Mutlu yazdı:
YENİ ROTA!

Yıllar sonra ilk kez Avrupa’ya ve ABD’ye sırtımızı döndük. Yeni dostlarımız dünyanın terörist ilan ettiği Hamas, İran ve KKTC’yi tanımak konusunda kıllarını bile kıpırdatmayan Arap ülkeleri!

Bu rota değişikliği; Türkiye’nin başına kimsenin aklına gelmeyen yeni dertler açabilir... İlk işaret ABD’deki muhafazakârlardan geldi bile:

“Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım!”


Yani... AB’den umudunuzu kesin!
Hem Arap Birliği neyimize yetmiyor; değil mi?


Sayın Mustafa Mutlu'nun, yazının ilk bölümünde Yargı ile ilgili olarak yazdıkları ne kadar doğrusysa, bu bölümde yazdıkları da o kadar yanlış ve yanıltıcı.

Keşke, ülkemiz için ulusal güvenlik değil, güvensizlik üreten NATO'dan çıkarsalar bizi.

Nerede o günler.

Sayın Mustafa Mutlu'nun yazdıklarının tam tersine, ne ABD, Türkiye'yi NATO'dan çıkarmayı göze alabilir, ne de ABD'ye göbekten bağlı AKP, ülkemizi ABD ekseninden uzaklaştırabilir.

Yaşananlar, ABD ile AKP'nin bölgedeki roller açısından birlikte oynadıkları ''danışıklı dövüşten'' başka bir şey değildir...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İletigönderen itaatsiz » Cum Haz 11, 2010 16:05

İrfan Tuna yazdı:
Mustafa Mutlu yazdı:
YENİ ROTA!

Yıllar sonra ilk kez Avrupa’ya ve ABD’ye sırtımızı döndük. Yeni dostlarımız dünyanın terörist ilan ettiği Hamas, İran ve KKTC’yi tanımak konusunda kıllarını bile kıpırdatmayan Arap ülkeleri!

Bu rota değişikliği; Türkiye’nin başına kimsenin aklına gelmeyen yeni dertler açabilir... İlk işaret ABD’deki muhafazakârlardan geldi bile:

“Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım!”


Yani... AB’den umudunuzu kesin!
Hem Arap Birliği neyimize yetmiyor; değil mi?


Sayın Mustafa Mutlu'nun, yazının ilk bölümünde Yargı ile ilgili olarak yazdıkları ne kadar doğrusysa, bu bölümde yazdıkları da o kadar yanlış ve yanıltıcı.

Keşke, ülkemiz için ulusal güvenlik değil, güvensizlik üreten NATO'dan çıkarsalar bizi.

Nerede o günler.

Sayın Mustafa Mutlu'nun yazdıklarının tam tersine, ne ABD, Türkiye'yi NATO'dan çıkarmayı göze alabilir, ne de ABD'ye göbekten bağlı AKP, ülkemizi ABD ekseninden uzaklaştırabilir.

Yaşananlar, ABD ile AKP'nin bölgedeki roller açısından birlikte oynadıkları ''danışıklı dövüşten'' başka bir şey değildir...



İrfan Tuna'ya katılıyorum.

Unutmayın ki, Mustafa Kemal, bölge güvenliği ve bölge üzerine üşüşenlerin korkulu rüyası haline gelmek için bölge güçlerini biraya toplayan bir birlik kurmuştu.
Adı Sadabat Paktı olan bu birlik bölge için tam bir güç timsali idi. ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' idi.

Bu gücün kazandırdığı çok önemli konular da, neticeler de olmuştur.
Bunlardan ilk akla gelen Hatay'ın Anavatan'a Katılmasıdır.
Bu öyle bir kazanımdı ki, ne savaşa gerek kalmıştır ne de diplomasiye.

Sözün özü bölge halklarıyla ve devletleriyle biraya gelmek, birlik ve beraberlik içinde olamak, çeşitli ilişkiler inşaa etmek, bölgeyi parçalamaya çalışanlara karşı en büyük ve en öz savunma olacaktır.

Asıl savunmamız gereken ''O Satıh'' tır. Zira ülke savunması sınırda başlamaz. Ülke, komşusuyla savunulur.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Kullanıcı küçük betizi
itaatsiz
Üye
Üye
 
İletiler: 6
Kayıt: Çrş Haz 02, 2010 12:52
Konum: O satıh...

Re: İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İletigönderen avrasya » Cmt Haz 12, 2010 0:08

Mustafa Mutlu, Nato yu ne sanıyor acaba ?

Yardım kuruluşu mu ? Spor klübümü?

Bugün kendisinin dahi şikayet ettiği bunca melanetin Natoya girmemizle başladığını,
Natonun girdiği ülkelerde kendi derin devletini yani gladyosunu kurduğunu , bölücülüğün ve gericiliğin gladyo beslemesi olduğunu hala görememiş mi ?

Gelelim Anayasa Mahkemesini yok sayan Anayasa Mahkemesi Ropörtörüne.

İşine geldiğinde var .İşine gelmediğinde yok saydığın yerde işin ne ? demezler mi adama ...
Kullanıcı küçük betizi
avrasya
Üye
Üye
 
İletiler: 279
Kayıt: Prş Oca 15, 2009 23:08

Re: İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!

İletigönderen Urunguj » Cmt Haz 12, 2010 2:18

Konu iktidardaki partiye Anayasa Mahkemesi'ni (AM) takmayın, bildiğinizi yapın diyen AM raportörü Osman Can ile ilgili.

Burada bile ana konu böyle saptırılabiliyorsa pes vallahi!

Ekranlarda en son Sabih Kanadoğlu ile tartıştıkları programda seyretmiştim. rtük benzeri yargı istediği iddiasına yanıt verememişti.

Anayasayı ilga.... vb yasalarımız vardı, insanlar idam edildi askeri darbe süreçlerinde.

Sivil(!) dönemde Anayasa Mahkemesini ve Anayasayı ilga çağrısı yapan bu kişi, ne tür bir darbenin tetikçisidir sizce?

bence SİVİL darbe, ve ılımlı İslam devleti kuruluşu.
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x