İktidarı, mahkeme kararına uymamaya çağıran yargı mensubu!Yasama, yürütme yargı güçlerinin eşit olduğu bir hukuk devletinde, bir yargı üyesi, iktidara çağrıda bulunup da “Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayın. Anayasa değişiklikleri konusunda mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, referanduma gidin, bu kararı yok sayın” diyebilir mi?Der...
Eğer bu ülkenin adı Türkiye’yse, bu ülkede herkes her zaman saçmalama özgürlüğüne sahiptir!
Yukarıdaki saçma ve hukuk devleti ilkelerine aykırı öneride bulunan kişi, YARSAV’a karşı kurdurulan iktidar yanlısı Demokrat Yargı Derneği’nin Eşbaşkanı Osman Can...Üstelik bu beyefendi; “vereceği karar tanınmasın” dediği Anayasa Mahkemesi’nde yakın zamana kadar “raportör” olarak çalışıyordu...
Peki; iktidara bu “ince” taktiği vermek için seçtiği gazete hangisi?
Taraf!
Tencere-kapak hikâyesi...
Yargı mensubu Osman Can, “Hükümet, en üst yargı kurumunun kararını uygulamaya koymasın” diyor... Taraf da bu sözleri manşete taşıyor!
Diyelim ki bir iktidar, parlamentoda anayasayı değiştirmek için gerekli çoğunluğa sahip...
Bu iktidar partisi tutuyor Meclis’ten bir anayasa değişikliğini geçiriyor...
“Değiştirilemez maddeler”e dokunmuyor...
Yani laiklikle, devletin şekliyle, başkentle, dille falan uğraşmıyor...
Ama öyle bir manevra yapıyor ki; haftalık resmi tatil gününü şeriatla yönetilen ülkelerde olduğu gibi “pazar”dan “cuma”ya alıyor...
Hatta daha ileri gidiyor; devlet dairelerinde çalışan kadın memurların kara çarşaflı, erkeklerin sakallı olmasını karara bağlıyor!
Tekrar hatırlatıyorum; anayasanın değiştirilemez maddelerine ilişmiyor... Ama diğer maddelerle oynayarak; ilk üç maddenin içini boşaltıyor...
Şimdi... Osman Can kardeşimizin görüşüne göre bu durumda bile, Anayasa Mahkemesi’nin bu anayasa değişikliğini görüşmeye ve karara bağlamaya hakkı yok!
Buyurun cenaze namazına!
Yandaş yargı ortalıyor...
Yandaş medya ceza sahasının içine indiriyor...
İktidara gol atmak kalıyor!
Peki; atılan gol kimin kalesine giriyor?
Çağdaş, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin...
Ve elbette bağımsız yargının!
YENİ ROTA!Yıllar sonra ilk kez Avrupa’ya ve ABD’ye sırtımızı döndük. Yeni dostlarımız dünyanın terörist ilan ettiği Hamas, İran ve KKTC’yi tanımak konusunda kıllarını bile kıpırdatmayan Arap ülkeleri!
Bu rota değişikliği; Türkiye’nin başına kimsenin aklına gelmeyen yeni dertler açabilir... İlk işaret ABD’deki muhafazakârlardan geldi bile:
“Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım!”
Yani... AB’den umudunuzu kesin!
Hem Arap Birliği neyimize yetmiyor; değil mi?
GÜNÜN SORUSUFethullah Gülen’in “Yardım gemisi için İsrail’den izin alınmalıydı” şeklindeki açıklamasından sonra zor durumda kalan yandaş kalemler, “Uzaklığı nedeniyle yeterli bilgiye sahip değil” demeye başladılar...
Bu yalana kendileri inanıyorlar mı?
ABD’nin AKP’ye bakışı!Tarih 14 Mayıs 2007: ABD’de yayınlanan Newsweek dergisinde yer alan bir makalede AKP’ye övgüler düzülerek, Türkiye’nin giderek daha fazla bir liberal demokrasi ülkesi haline geldiği belirtildi. Bugünkü hükümetin de “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en liberal yönetimlerden biri” olduğu öne sürüldü.
Tarih 11 Kasım 2009: ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de AKP’nin oynadığı rolü övdü. Fried, AKP’nin Batı Avrupa’daki Hıristiyan demokrat partiler benzeri bir Müslüman demokrat parti olduğunu anlattı.
Son sekiz yılda Avrupa’dan ve ABD’den AKP’ye binlerce “Aferin” geldi...Ama... İsrail’le yaşanan gerilim, Hamas’la ve İran’la yakınlaşma derken; bu aferinlerin yerini uyarılar aldı... İran için alınan ambargo kararına Türkiye’nin “Hayır” oyu vermesinden sonra ise açıkça kınamalar başladı...
ABD yönetimine ve basınına tek kelimelik yanıtım var:
“Günaydıııııııınnnn!”
11.06.10
Mustafa Mutlugazetevatan