HATIRLATMA
TARİH: 22 KASIM 2007
TARAF GAZETESİ MANŞETİ :
PKK ANLAŞMASININ GİZLENEN KOŞULU"Washington'da PKK'nın tasfiye kararı alındığını" söyleyen eski MİT yöneticisi Öneş,anlaşmanın diğer koşulunu anlattı:
Barzani'nin hukuki statüsüne garanti
Washington toplantısında PKK'nın tasfiyesine karar verildiğini...PKK, operasyon yapılmadan da biter
20.11.2007
MİT'in istihbarattan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, PKK'nın Kuzey Irak'ta bir operasyon yapılmadan bitebileceğini söyledi. Taraf Gazetesi'ne konuşan Cevat Öneş, Kürt sorunu, PKK ve DTP ile ilgili önümüzdeki günlerde neler olabileceğini değerlendirdi.
Türkiye'nin bugün çok önemli bir noktada olduğunu söyleyen Öneş, Washington görüşmelerinden sonra Kürt sorununun çok acil çözülmesi gerektiğini vurguladı. "Irak'taki PKK, tehdit ve pazarlık kartı olarak Türkiye'ye karşı kullanılıyor. Bu sorun ulusal olmaktan çıktı, bölgesel ve küresel bir hal aldı. Washington bize bunu gösterdi." diyen Öneş, "Kuzey Irak'ta PKK'yı bitirmek, Türkiye'de PKK sorununu kesinlikle çözmez.
Emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman başta olmak üzere çoğu komutanın Kürt sorununa çok yanlış yaklaştıklarını itiraf etmeleri de bu sorunun sadece askerî yoldan çözülemeyeceğini açıkça gösterdi. Sorunun demokratik yoldan çözümüne kapı araladı." ifadelerini kullandı. Bu gelişmelerin Türkiye'de sivil siyasetin güçlendiğinin ve güçlenmeye devam edeceğinin de bir göstergesi olduğunun altını çizdi.
Washington toplantısında PKK'nın tasfiyesine karar verildiğini savunan Öneş, "Aslında bu karar, Öcalan bize teslim edildiği anda verilmişti. Amaç Kuzey Irak'ta oluşan federe yapıya bir hukuki statü kazandırmaktı. Barzani ve Talabani'nin karşısındaki PKK'yı tasfiye etmekti. Ancak belirli çıkarlar için bu süreç uzatıldı." ifadelerini kullandı.
Bugün ise Türkiye'nin gücünün bu sürecin yeniden uzatılmasına izin vermeyeceğini söyleyen
Öneş, "Hükümetin Kürt sorununu demokratik yoldan çözmek için acilen ciddi bir adım atması gerekiyor. Hemen anayasadan başlayarak hukuki, siyasi, ekonomik tedbirleri içeren, hak ve özgürlükleri kapsayan sivil bir projeyi devreye sokması lazım. İşte o zaman PKK, Türkiye'de biter." ifadelerini kullandı.
Zaman
- İm (Kod): Tümünü seç
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=615438
22/11/2007
Barzani’ye karşı Apo pazarlığıWashington’daki George Bush ile Tayyip Erdoğan’ın “Oval Ofis” görüşmesiyle ilgili ilginç iddialar ortaya atılıyor. PKK terör örgütünün tasfiye edilmesinin kararlaştırıldığını ileri süren Eski MİT’çi Cevat Öneş, ABD yönetiminin bunun karşılığında Türkiye’den Irak’ın kuzeyindeki peşmerge yönetimini tanımasını istediğini savundu. Öneş’e göre Bush, Türkiye’den İran ve Suriye ilişkilerinde de ABD ekseninde hareket etmesini istedi.
Barzani’ye garanti!..
ABD, “Apo’ya karşılık Barzani” kozunu oynuyor. Washington’un PKK’nın tasfiyesi karşılığında Türkiye’den Irak’ın kuzeyindeki peşmerge yönetimini tanımasını istediği belirtildi
Milli İstihbarat Teşkilatı eski müsteşar yardımcısı Cevat Öneş’e göre Washington’daki George Bush ile Tayyip Erdoğan görüşmesinde PKK terör örgütünün tasfiye edilmesi kararlaştırıldı. ABD yönetimi bunun karşılığında Türkiye’den Irak’ın kuzeyindeki peşmerge yönetimini tanımasını istedi. Taraf gazetesinin haberine göre, Öneş, PKK’nın tasfiyesi için varılan anlaşmayı şöyle özetledi:
Elverişli şartlar beklendi“Irak’ın bütünlüğünü ve Türkiye’nin çıkarlarına ters düşmeyecek bir biçimde ’Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin’hukuki statüsü garanti altına alınacak.” PKK terör örgütünün tasfiyesine aslında 1990 yılında Abdullah Öcalan türkiye’ye teslim edilirken karar verildiği fakat Amerika’nın kendisi için en elverişli koşulları elde edene kadar süreci uzattığını söyleyen Cevat Öneş, “Amerika’nın Türkiye’den istekleri sorusuna da şu cevabı vermiş:
” ABD, İran ve Suriye eksenine karşı Türkiye’nin ABD politikalarına destek vermesini istiyor. Amerika’nın PKK’yı Washington’da düşman olarak nitelemesinin perde arkasında böyle bir destek arayışı olabilir. Ayrıca ABD, Kuzey Irak’taki ’Kürt bölge yönetiminin’Türkiye tarafından muhatap kabul edilmesini, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesini istiyor. Ayrıca, ABD Irak’taki bataklıktan çıkabilmek için de Türkiye’nin desteğine muhtaç. Irak’ın bütünlüğü bozulmadan yani ’bölgesel Kürt yönetimi’federal Irak’ın yapısı içinde korunarak, Türkiye’nin ABD politikalarına desteğinin kazanılması çok önemli.
İşte o anlaşmaCevat Öneş, “Irak’ın bütünlüğünü ve Türkiye’nin çıkarlarına ters düşmeyecek bir biçimde ’Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin’hukuki statüsü garanti altına alınacak” dedi.
Apo’yu 2 yıl önce sildiler
2005’te peşmerge lideri Mesut Barzani’nin ABD ziyaretinin ardından Avrupa Birliği, bebek katilini satmıştı. 25 Kasım 2005 yılında Yeniçağ yaşanan gelişmeleri “AB, Barzani’yi sattı” başlığı ile manşetine taşıdığı haberde şöyle duyurmuştu: ABD destekli Barzani’nin yıldızının parladığını gören Avrupa, yıllarca beslediği Öcalan’ı sattı. Avrupa’nın, Türkiye’ye karşı koz olarak kullandığı Abdullah Öcalan’ın artık misyonunu tamamladığı ise AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in şu sözleriyle anlaşıldı: “Güneydoğu olaylarını yakından takip ediyoruz. Olayların sorumlusu PKK’dır.?”
Haber : Fatih ERBOZ
YENİÇAĞ
ARSLAN BULUT'un yazısı...
Barzani’ye karşı Apo pazarlığıBush-Erdoğan görüşmesinde somut olarak teknolojik istihbarat paylaşımı sözü alınmıştı. Bu da genel olarak Dağ fare doğurdu diye nitelendirilmişti. Ancak daha sonraki gelişmelerden kamuoyuna açıklanmayan bir pazarlık yapıldığı anlaşıldı.
Öyle ki, MİT'in emekli üst düzey yöneticilerinden Cevat Öneş, ABD ile PKK'nın tasfiyesi ve karşılığında Barzani yönetiminin tanınması hususunda anlaşmaya varıldığını iddia etti.
Cevat Öneş'in bu iddiası temelsiz değildi. Hatta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da konu hakkında bilgilendirilmiş olmalı ki birdenbire Barzani yönetimine ve Irak'ın kuzeyinde oturan halka olumlu mesajlar verdi. Barzani yönetimi de Türkiye'ye karşı olumsuz açıklamaları bir kenara bıraktı ve basında Türkiye aleyhindeki yorumlara kısıtlama getirdi.
Öyle ki PKK'nın tamamen tasfiye edileceği hükümete yakın gazeteciler tarafından ifade edilmeye başlandı. Başbakan da Türkiye terör illetinden mutlaka kurtulacaktır, sosyal restorasyon sürecini mutlaka tamamlayacaktır diyerek bu iddiaları doğruladı.
Emre Aköz ise 24 Kasım 2007 tarihli Sabah'ta Peki biz ne verdik? başlıklı yazısında Soru şu: ABD'nin, PKK'yı tasfiye etmesi karşılığında Türkiye ne verdi? Cevat Öneş'in, 'Buna karşılık, biz de Barzani 'yi tanıyacağız'demesi beni tatmin etmiyor. 'Aşiret reisi' filan diyerek 'siyaseten' aşağıladığımız Barzani'yi, 'ekonomik' olarak zaten tanımış durumdayız. Kuzey Irak milyonlarca dolarlık iş yapan Türk şirketleriyle dolu.. Başka bir şey olmalı. Daha esaslı, daha önemli bir şey verdik. Ama ne? diyordu.
* * *
Bu sorunun cevabını, İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres'in Ankara ziyaretinde TBMM'de konuşturulması ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türkiye adına kendisine verdiği güvencede arayabiliriz!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada, İsrail'in güvenliği ve tanınmış sınırlar içinde yaşama hakkına sahip olmasının, Türkiye'nin Ortadoğu politikasının değişmez önceliklerinden olduğunu söyledi!
Gül, Filistinliler'in toplumsal ve ekonomik şartlarının iyileştirilmesinin hem barış sürecine hem İsrail'in güvenliğine katkıda bulunacağına olan inancını vurgulayarak bu düşünceyle Ankara Forumu Projesi'ni başlattıklarını hatırlattı.
* * *
Türkiye, ABD'nin baskısı ile kendi güvenliğini ikinci plana düşürüp, İsrail'in güvenliği için İsrail-Filistin barışını sağlamaya yöneldi. Çünkü İran'a yönelik ABD saldırısı durumunda İsrail'in İran'ın 11 bin füzesi nden korunması gerekiyor...
Arslan BULUT26.11.2007