Müstakbel cumhurumuz; Abdullah Cumhur Gül vs. C.Powell

Tartışma Alanı

Müstakbel cumhurumuz; Abdullah Cumhur Gül vs. C.Powell

İletigönderen Ram » Cum May 04, 2007 0:08

Tarih: 24 Mayıs 2003
Yer: Dışişleri Bakanlığı Balgat-Ankara

Tayyip Erdoğan´ın Çankaya adayı Abdullah Gül, Vatan Gazetesi´nden Sedat Sertoğlu´na röportaj veriyor.


Abdullah Gül, bir ay önce ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell´la yaptığı görüşmeyi Sertoğlu´na anlatıyor: "Ben bu gezileri yapmadan önce, şimdi senin oturduğun koltukta (tam burada Gül, "Eliyle koltuğa vuruyor") ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki. Powell Suriye´ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var."

Abdullah Gül, 17 Temmuz 2003 günü Filistin Dışişleri Bakanı Nebil Şaat´la görüşürken ABD ziyaretini açıklamaya çalıştı. Gül orada da Powell´la yaptığı gizli mutabakatın ayrıntılarını şu sözlerle aktardı: "Tezkerenin reddinden sonra Powell´ın Türkiye´ye yaptığı ziyarette, bölgede yapılması gerekenleri beraber kararlaştırdık".




İŞTE GÜL´ÜN POWEL´LA İMZALADIĞI GİZLİ MUTABAKATIN MADDELERİ


TÜRKİYE KUZEY IRAK´TAN ÇEKİLECEK

1. Irak´ın kuzeyinde bulunan bütün Türk birlikleri ve Türk Ordusu´na bağlı özel kuvvetler, dört ay içinde aşamalı olarak Türkiye sınırları içine çekilecek.

SINIR HAREKÂTINA SON

2. Türk Ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacak. PKK/KADEK´in Türkiye egemenlik alanı dışında takip ve bastırılması harekâtlarına son verilecek.

PKK´YA ASKERİ HAREKAT İÇİN ABD´DEN İZİN

3. PKK/KADEK´E karşı Türkiye devletinin egemenlik alanı içinde yapılacak askerî harekâtlar için, ABD askerî makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak.


TÜRKİYE´YE AMBARGO VE ASKERİ YAPTIRIM TEHDİTİ

4. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK/KADEK´e karşı ABD askerî makamlarına bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapacak olursa, ABD hükümeti, Kürt halkına karşı şiddet kullanıldığı ve soykırım uygulandığı çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askerî yaptırımları saklı tutacak.

ABD´NİN İRAN VE ORTADOĞU HAREKATINA AKTİF DESTEK VE KATILIM

5. Türkiye, ABD´nin İran´a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askerî harekâtlara, ABD´nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askerî birlik verecek. Türk birliklerinin üst komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak.

TÜRK ORDUSU´NUN ASKER VE SİLAH GÜCÜNDE İNDİRİM

6. Türk Ordusu´nun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD´nin uygun bulduğu sayı ve kabiliyete indirilecek, özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlanacak, bütün silah ve cephane bundan sonra ağırlıklı olarak kısa menzilli taktik savunma kavramına [belgede konsept deniyor] göre ayarlanacak, Türkiye´de bulunan ABD ve NATO irtibat subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecektir.

KUZEY IRAK´TAKİ KUKLA DEVLETİ TÜRKİYE RESMEN TANINACAK

7. Irak´ın kuzeyinde kurulmuş olan ve sözümona "Kürdistan" adı verilen Kukla Devlet, resmen ilan edildikten sonra, Türkiye tarafından da resmen tanınacak. Türk devletinin Kukla Devletin kuruluşunu "savaş nedeni" sayan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi ve bu yöndeki politika ve kararları kaldırılacak.

PKK/KADEK ELEMANLARINA GENİŞ KAPSAMLI AF

8. Abdullah Öcalan ve diğer dört lideri dışında bütün PKK/KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak.

PKK/KADEK YASALLAŞACAK

9. Etnik grupların yasal siyasete katılmaları önündeki bütün yasal kısıtlamalar ve engeller kaldırılacak. Af yasasıyla bağlantılı olarak PKK/KADEK´e yasal siyaset düzleminde yer alma olanağı sağlanacak, hapiste veya dağda bulunan yöneticilerin siyasal mücadeleye katılmaları için gerekli hukukî ve siyasal önlemler alınacak ve uygulanacak.

            BELEDİYELERE ÖZERKLİK

            10. Kamu Reformu Yasası ve yeni Yerel Yönetim Yasaları hızla çıkartılarak, Türkiye´deki Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehir ve kasabaların belediyelerinin özerkleşmesi süreci kararlı olarak yürütülecek.

            DÖRT YILDA AŞAMALI OLARAK FEDERASYONA GEÇİŞ

            11. Türkiye, dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter devlet yapısını terk ederek, federasyona geçecek.

            KIBRIS´TA DENKTAŞ DEVREDIŞI BIRAKILACAK VE ANNAN PLANI UYGULANACAK

            12. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Arafat modeli" denen uygulamayla devre dışı bırakılarak, Kıbrıs´ta Annan Planı bazı küçük değişikliklerle hayata geçirilecek.

            EGE´DE YUNANİSTAN´IN TALEPLERİNE ESNEK TUTUM

            13. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, sık sık ortaya çıkan "it dalaşı" sorunu Yunanistan rahatsız edilmeden çözülecek.

            ERMENİSTAN´A YÖNELİK KISITLAMALAR KALDIRILACAK

            14. Türkiye´nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak, Ermenilerin Türkiye´ye gezilerindeki bazı kısıtlamalar kaldırılacak.



Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Hasta » Cum May 04, 2007 0:19

II.Apo,evet... :evil: Sağol,Ram...
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Tsigalko » Cum May 04, 2007 0:59

Aynen o şekil II. Apo Jean Paul.Vatan Toprakları karaborsa gidiyor,İslamın elden gittiğini belirtmeye çalışan insancıl varlık mı bundan bahsetiyor.
Ben telimi 2. el satarken içime oturuyor değer kaybetiyor diye bu kansızların yapdığına bak :evil:
Ram'ın, fettosu Apo ve yan(kan)daşlarını kutsasın :twisted:
Resim
"Tarihi isimler değil; "zaman" lar belirler! Ve zamanlar hep Atatürk'ü haklı çıkarıyor."
Ahmet Taner Kışlalı
Kullanıcı küçük betizi
Tsigalko
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 23:17

İletigönderen Veled » Prş May 10, 2007 18:18

Ram, paylaşım için sağol bunları söylediğinde millet komplo teorisyeni ya da deli ilan ediliyor zaten alıştık artık gerçekleri kabul edecek delikanlı adam da kalmadı
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen Ram » Pzr May 20, 2007 23:28

Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Müstakbel cumhurumuz; Abdullah Cumhur Gül vs. C.Powell

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Eyl 08, 2011 18:45

ABDullah Gül Kimdir? Yakından Tanıyalım...

Gül Irak’ın kuzeyinde Mehmetçiğin başına çuval geçirildiğinde ABD’yi, “Büyük devletler özür dilemez ki” diye savunan ve Peşmerge önderliğinde Telafer’de Amerikan güçleri Türkmen katliamı başlattığında, “Orada Türkmenlere yönelik bir şey yok, Felluce’den kaçan teröristler Telafer’e sığınmış, operasyon Türkmenlere değil!” demiş, biridir.. (24 Mayıs 2003)

Gül’ün İsrail’in Lübnan’a saldırması sonrasında The Washington Post’ta çıkan makalesini hatırlayalım:
“Benim neslim, demokrasinin yüksek değerlerinin yanında duran bir ABD imajıyla büyüdü… Tek başına bu trajediyi durdurma imkân ve kabiliyetine sahip olan dünyanın tek süper gücü, insanların bu kadar acı çekmesine neden göz yumuyor ve merhamet çağrılarını neden karşılıksız bırakıyor?’ (Abdullah Gül- Zaman- 03.08.2006)

ABD ile ”Stratejik Vizyon Belgesi” mutabakatını imzalayıp BOP’u siyasallaştıran gene Gül’dür.

“Kahraman Amerikalı askerlerin sağ salim Amerika’ya dönmesi için duacıyım” diyen Erdoğan’dan sonra şimdi de ‘Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek…’ diyen Gül’dür.

“Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimiz önemlidir. Dünyanın süper gücünün gündem maddeleri bizim de gündem maddelerimizdir. Aramızdaki işbirliğinin stratejik boyutta olmasının anlamı, bu meselelerde ulaşılması gereken hedeflere ilişkin görüşlerimizin örtüşmesidir” diyende ABDullah Gül’dür.

Abdullah Gül, 24 Mayıs 2003 yılında ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı Vatan Gazetesi Yazarı Sedat Sertoğlu’na böyle savunmuştu:

“Ben bu gezileri yapmadan önce, şimdi senin oturduğun koltukta (eliyle koltuğa vurarak) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp anlatamam ki…”

BAĞIMSIZLIK VE EGEMENLİK NASIL TESLİM EDİLMİŞ?


Yeterince anlaşılması için ABDullah Gül’ün “herşeyi de açıklayamam ki” diyerek itiraf ettiği, Tezkere’nin reddinden sonra ABD ile yaptığı gizli anlaşma maddelerini, Osmanlı İmparatorluğu’nu işgalcilerin kucağına bırakan Mondros Silah Bırakışması’nın maddeleriyle karşılaştırmakta yarar var:

1- 1918 Mondros İşgalcilerin Vahdettin’e verdiği emir:
Ordu terhis edilecek, orduya ait silahlar, taşıtlar, cephane ve donatım, İtilaf Devletleri’ne teslim edilecektir.

Bütün haberleşme, ulaşım araç ve gereçleri İtilaf Devletleri’nin denetimi altında bulundurulacaktır.

2003 ABD’nin dışişleri bakanı C.Powell’in Gül’e verdiği emir:
Türkiye Kuzey Irak’tan Çekilecek. Türk Ordusuna bağlı olan özel kuvvetler 4 ay içinde aşamalı olarak Türkiye sınırları içine çekilecek.Türk Ordusunun asker ve silah sayısı ABD’nin uygun bulduğu şekilde indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçakları sınırlandırılacak.

2- 1918 Mondros İşgalcilerin Vahdettin’e verdiği emir:
İstanbul ve Çanakkale Boğazları açılacak ve bu yerlerdeki askeri üsler, İtilaf Devletleri’nce işgal edilecektir.

Donanma, İtilaf Devletleri’nin gösterecekleri limanlarda gözaltında tutulacaklardır.

İtilaf Devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecektir.

Vilayet-i Sitte denilen Doğu Anadolu’daki 6 ilde (Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis) karışıklık çıktığı takdirde İtilaf Devletleri bu illerin herhangi bir bölümünü işgal edebileceklerdir.

2003 ABD’nin dışişleri bakanı C.Powell’in Gül’e verdiği emir:
PKK ve KADEK her ne yaparsa yapsın Türk Ordusu sınır harekatı yapamayacak. ABD’den izinsiz Irak sınırını geçemeyecek. Aksi halde ABD, Türkiye’ye yaptırım için askeri de olmak üzere haklarını saklı tutacak. Yani ABD himayesine aldığı PKK’lıları korumak için isterse Türkiye’ye askeri operasyon yapabilecek.

3- 1918 Mondros İşgalcilerin Vahdettin’e verdiği emir:
Osmanlı Devleti, müttefikleriyle olan bütün ilişkilerini kesecektir.

2003 ABD’nin dışişleri bakanı C.Powell’in Gül’e verdiği emir:
Türkiye, ABD talep etmesi halinde Orta Doğu ve İran’a saldırılarında şartsız olarak aktif destek verecek.

4- 1918 Mondros İşgalcilerin Vahdettin’e verdiği emir:
Anadolu dışında bulunan Türk Askerleri, en yakın İtilaf Devleti askeri birliklerine teslim olacaktır.

2003 ABD’nin dışişleri bakanı C.Powell’in Gül’e verdiği emir:
Türkiye’de bulunan ABD subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecek. Türk birliklerinin de katılacağı ABD harekatlarında komuta yetkisi ABD’de olacak

5- 1918 Mondros İşgalcilerin Vahdettin’e verdiği emir:
Toros tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecektir.

2003 ABD’nin dışişleri bakanı C.Powell’in Gül’e verdiği emir:
Türkiye Kuzey Irak’ta kurulacak olan kukla Kürt Devleti’ni resmen tanıyacak. Bu devletin kuruluşunu savaş nedeni sayan Milli Güvenlik siyaset belgeleri ile bu yöndeki siyasi kararlar kaldırılacak. Dört lideri dışında PKK ve KADEK’li diğer yöneticiler de dahil olmak üzere bütün teröristler affedilecek. Terör örgütünün yasallaşması sağlanacak.Böylece terör örgütü siyasete girebilecek. Dağdaki terörist başlarının siyasete girebilmesini sağlayan hukuki çalışmalar yapılacak. Belediyelere özerklik verilecek. Dört yıl içerisinde aşamalı olarak federasyona geçilecek.

Kuzey Kıbrıs’ta Annan Planı uygulanacak. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş Arafat’a uygulanan yöntemle devre dışı bırakılacak.

Ege’de Türk Jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, Yunan doktrini geçerli olacak, Yunanis’tan rahatsız edilmeyecek.

Ermenistan kısıtlamaları kaldırılacak, ilişkiler iyileştirilecek. Sınır ticareti serbest bırakılacak Ermenilerin Türkiye’ye girişlerindeki kısıtlamalar kaldırılacak.

30 Ekim 1918 Mondros Anlaşması’nın bu maddeleri ile Osmanlı Devleti’nin fiilen sona erdirdi.

Anadolu’nun İtalyan, Fransız, Yunanlılar tarafından paylaşımıyla birlikte 13 Kasım 1918′de İtilaf Devletleri gemileri İstanbul Limanı’na demir attı ve İstanbul fiilen işgal edildi.

Kasım 2003 Abdullah Gül- Powell gizli anlaşması ile Türkiye bağımsız bir devlet olmaktan çıkartılmış oldu. Bu anlaşma ile Misak-ı Milli sınırları fiilen bölünmektedir.

AB-dullah Gül’ün AB hakkındaki sözlerinide hatırlayalım..

Bir zamanlar Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı çıkan Abdullah Gül, TBMM’de yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu:
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmeyeceği kesindir. Bunu Avrupalılar söylemektedir. Avrupa’nın önde gelen bütün politikacıları söylemektedir. Çünkü Avrupa Birliği bir Hıristiyan birliğidir. Bunu biz söylemiyoruz. Avrupa’da herkes söylüyor, herkes biliyor. Halka sormaktan korkulmuştur. Demokratikseniz Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bunun için halkın oyuna başvurursunuz, gidip halka sorarsınız. Türkiye’yi bu noktaya getirenler suçludur.”

Tayyip Erdoğan gibi değişim rüzgarına kapılıp 180 derece dönerek bakın şimdi ne diyor: )

“Türkiye’nin hedefi çok açıktır: AB üyesi olmak… Bunun ülkemizde demokrasinin ve ekonominin güçlenmesini sağlayacağını ummaktayız. Buna karşılık biz de AB’ye tam üye olarak kabul edilecek Türk devletinin saydam, demokratik bir İslam devleti olacağını taahhüt ediyoruz.” Yayın tarihi 23.11.2002.

Peki Biz nediyeceğiz…

Milletin dörtte bir oyu ile iktidara taşınan AKP, 2007 bitmeden sahneden çekilecek, ama ardında Şark Çıbanı izini Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bırakacak. İşte o tarih bir kere daha onları böyle anacak:

“Ateşi ve ihaneti gördük.
Ve kanlı bankerler pazarında
Memleketi Alaman’a satanlar,
Yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
Düştüler can kaygusuna
Ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
Karanlığa karışarak basıp gittiler…”



http://akpartigercegi.wordpress.com/2007/05/24/abdullah-gul-kimdir-yakindan-taniyalim/
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Müstakbel cumhurumuz; Abdullah Cumhur Gül vs. C.Powell

İletigönderen r59 » Çrş Ağu 15, 2012 0:26

Abdullah Gül 9 maddelik Anlaşmaya imza attı mı ?
Meclis onayı olmadan yaptı mı ?
Bizler buradan şu sonucu çıkartabiliriz Askerin yada Ordumuzun Bilgisi onayı alınmamış olması önemli mi ?
Medya bu Mesellenin üzerinde neden durmadı Sermayesi Küresel Şirketlerden mi ?
Vatana ihanet Kavramı Ulusal Strateji ile ayrı düştüğümüz Amerika ile bu imza ile yapıldı mı ?


:alkolik:
Resim
Kullanıcı küçük betizi
r59
Üye
Üye
 
İletiler: 18
Kayıt: Pzr Tem 08, 2012 8:59

Re: Müstakbel cumhurumuz; Abdullah Cumhur Gül vs. C.Powell

İletigönderen Erkan Güçiz » Çrş Ağu 15, 2012 1:16

Abdullah Gül'ün İki Yüzü

Erol MANİSALI 17 Ağustos, 2007 - Hakimiyet-i Milliye

Acaba hangi A. Gül cumhurbaşkanı olacak?

- 1997 yılına kadar Batı sömürgeciliğine karşı çıkarak ABD ve AB'nin Türkiye'ye karşı izledikleri dayatmacı politikalarını suratlarına vuran Gül mü?

Yoksa Rand Corporation'ın raporlarında yer aldığı gibi, "2002 - 2007 döneminde ABD'nin sömürgeci ve işgalci politikalarının destekçisi olarak Arap ülkelerine karşı işbirliği yapan kişi mi?"...

- Mart 1995'te TBMM'de, benim görüşlerimi savunmakla yetinmeyerek, "AB bizi arka bahçedeki köpek kulübesinin içine sokuyor, buna müsaade edemeyiz" diyen siyasetçi mi?

Yoksa 17 Aralık 2004 ve 5 Ekim 2005'te AB ile yaptığı sömürgeci anlaşmalarla, köpek kulübesine Avrupa (ve Batı) ile birlikte bir çivi daha çakan "yeni yüzlü kişi mi" ?..

- Başbakan Necmettin Erbakan'ı benim ricam üzerine 20 Temmuz 1996'da Rauf Denktaş 'a destek vermek üzere KKTC'ye ite kaka getiren Gül mü?

Yoksa Denktaş'ı indirerek yerine Amerikancı M. Ali Talat 'ı getiren Dışişleri Bakanı mı?

- 1997'ye kadar ABD ve AB'nin Türkiye ve Ortadoğu'daki emperyalist eylemlerine şiddetle karşı çıkan A. Gül mü?

Yoksa dün TBMM kürsüsünde hiç korkmadan, söylediklerinin bugün 180 derece tersini uygulayan işbirlikçi insan mı?
Önceden planlanan A. Gül!..

Aydınlık dergisinin 20 Ekim 1996 tarihli yayınının başlığı şöyle: " Morton Abromowitz, Tayyip 'i Erbakan 'ın yerine hazırlıyor". Haberin kaynağı CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation 'ın raporu.

Raporda Tayyip Erdoğan - Abdullah Gül ikilisi birlikte boy gösteriyorlar. Rapor, "Tayyip Erdoğan'ın başbakan, Abdullah Gül'ün de dışişleri bakanı yapılacaklarını" yazıyor. Rapordaki ifade işin, 2002 - 2007 döneminin ABD örgütü tarafından "daha 1996 yılında öngörüldüğünü" gösteriyor.

Ancak A. Gül'ün cumhurbaşkanlığı "henüz öngörülememiş"! Benim de çok iyi tanıdığım "eski asistanım Abdullah'ın" kendisinin de bunu rüyasında bile görmediğini tahmin edebilirim (*).
Sermaye - köktendinci - emperyalizm koalisyonu

Meselenin odak noktasında Batı emperyalizmi ile işbirliği yatar. Bu işbirliğine yalnızca köktendincilerin bir kısmı soyunmadılar. Eski solcular, yazarlar, sendikacılar, bürokratlar ve akademisyenlerden de sömürgecilerin cephesine geçenler oldu.

ABD ve AB emperyalizmini arkalarına alan bu çevreler kendi halkına, kendi insanına ve coğrafyasına karşı oligarşinin ve faşizmin bir parçası olmuşlardır.

Önce kendilerini satıp özelleştirmişler, daha sonra ülkenin halkını, kaynaklarını, güvenliğini, kültürünü satmaya koyulmuşlardır.

Emin Çölaşan'a gelince...

Emin Çölaşan "Son yıllarda Batı sömürgeciliğine karşı" yazanlar arasında başı çekenlerdendir. Yazdıkları, emperyalizmi ve içerdeki ortaklarını rahatsız etmekteydi.

Emperyalizme ve onların içimizdeki işbirlikçilerine karşı yazanları sindirme ve tasfiye politikasının özellikle 22 Temmuz seçimlerinden sonra artmasını bekleyenlerden biriyim.

Sermaye ve işbirlikçi köktendincilerin Batı emperyalizmi ile olan koalisyonlarında "medya" en önemli silahtır.

Şimdi şunu merak ediyorum; kimler Emin Çölaşan'ın arkasında duracak? Kimler susup görmezlikten gelecek?

İşte bütün mesele bu... Olmak ya da olmamak... Kendini satanlarla, insan gibi ayakta duranlar arasındaki hat... Gerçek kırmızı çizgi... Susanları iyi izleyelim; bunlar işbirlikçilerdir, Türkiye'yi satan örtülü faşistlerdir...



(*) "Abdullah Gül'ün Kimliğinde AKP" Avrupa'yla Derin Bağlar İçinde, sayfa 50-75, Truva, 2007.
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18


Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x