Bu fitilin Soros tezgâhıyla yakıldığını bilen vatanseverler,
Olabildiğince yüksek sesle meydanlara çıkıp sürecin denetimini ele almalı.
1 Haziran 2013
Ankara Kızılay'dan dört saat önce döndüm.
Ciğerler ve gözler portakal gazı denen şerefsizliğe bi yere kadar dayanabildi, devam edenleri Mevla sakınsın.
18.00'de polisin çekilmesiyle eski Vakko'nun önüne kadar ilerleyen kalabalığın içindeydim.
Meydanda Tunus'ta Mısır'da gördüğümüz basılı malzemelerden, şaklabanlıklardan bir tanesine dahi raslamadım.
Slogandan çok küfür vardı "hükümet istifa" dendiğinde herkes katılıyordu, "faşizme karşı omuz omuza'ya" da bir miktar teveccüh gösteriliyordu.
Bayrak flama fazla değildi, zaten yoğun gazdan olanlara bakan da yoktu, Kaldıraç, Sdp, Dev-lis vs. hatırlıyorum, hatta Gökbörü Derneği bayrağına bile denk geldim.
Özellikle bu site eşrafından çok kişi benim gibi, dünkü olayların şekil şemal değiştirmesine bakıp pimi birileri mi çekti diye düşündü.
O yuzden saat 16:00'da Yüksel caddesindeydim, yerinde görmek istedim, 18-20-25 yaş çok fazlaydı, peşinde 30'lu yaşlar geliyordu,
aralarda bizim gibi ortaya yaklaşanlar hatta geçenler de mevcuttu. Yüksel'in esnafını tanırım, incik boncukçusu, kitapçısı, sigortacısı,
doktoru, kafecisi vs. Üniversteli kızlar süt, viks, sirke dağıtıyordu, eczacı kalfasından maske aldım, sigortacıdan limon.
18:00 gibi gima önü çok şiddetlendi, gaz yedikçe yüklenildi, polis Başbakanlığa çekildi.
Polisten gelen sayısız fişeği yerden toplayan, su dolu kovada ya da orta refüjdeki havuzlarda imha eden çocukları kahraman görmek lazım.
Hatta emliyetten olduğunu bildiğim bir arkadaş maskesiz en az 3-4 tane gaz fişeğini Karanfil'e çıkan yokuşun altında imha etti,
bir süre sonra artık gözler mi ciğer mi bitti, yığıldı. İmhada kullanılan kova metro çıkışındaki milli piyangocunun çöp kovasıydı.
Bakana yanlış gelecek bazı fotoraflar da vardı ortada, yakılan ateşler gibi ama ben provokasyon için olduğunu düşünmedim, kendi yorumum.
Tehlike hatta tuzak şeyler de gördüm, mesela Meşrutiyet caddesinin ortasındaki 3 belediye otobüsü, Gökçek fotoraf çıksın iştemiş de bırakmış gibiydi
ama muhtemelen lpgli araçlar ve biri yakmaya kalksa kabus olur, buna yeltenilmesin diye 1 saatten fazladır orda durduklarını söyleyen bir karı-kocaya
rasladım. Bizim milletin kimseye benzemediğini bir kez daha farkedip Banu hanım'ı andım, çok emeği var hepimizde.
Istiklal Marşımızın okunacağı ortam pek yoktu, gaz ortalığa hakim olunca olmuyor.
Yeltenenler oldu ama gaz ortamı başka, 100 kişi varsa 80'i kendine gelme derdinde, kısa sloganlara güç anca yetiyor.
Gençlerden 10. Yıl Marşı'na başlayanlar da gördüm ama başlayıp bitiremediler, iyi niyetimden mi bilmem,
fırsat olsa safi marş söyleyecek bir kalabalığa benzettim.
Yarın ne olacak mevzuundaki kaygılara katılmamak mümkün mü?
Bir yandan soruyo insan: Tayyib'e çok kısa bir zaman aralığında bu kadar gerginlik yarattıran ne ya da kim?
Birkaç gün önce açıklanan rekor cari açık tesadüf mü?
Olaylar Pkk'nın ekmeğine yağ sürecek cinsten ama ortada görünmüyorlar!
Neyse, meydandaki insanlar güzeldi, onurluydu, ben böyle gördüm, artık gazı fazla yediğimizden mi bilmem.
Kendini bilmez vardı ama azdı, saatler geçtikçe insan sayısının azalacağı ama gerginliğin artacağı kesin.
Yarın ne olacağının, işlerin nereye evrileceğinin, birilerinin ajandasında yazılı olduğuna pek emin değilim.
Denklem fazla karışık. Hukukçu bir arkadaştan duyduğuma göre, ortada gezen "olay bir gün daha sürerse hükümet düşecek"
lafı doğru değil ama Cumhurbaşkanı'nda yetki var, hükümeti görevden alabilir ama Gül bunu yapar mı?
Tayyib'i düşürüp, pazartesi günü çıkacak süpriz faturayı üslenir mi? Bana mümkün gibi gelmiyor, aslında faturaya bakınca
Akp'nin ne şekilde dağılacağı da anlaşılır. Abd ve Ab, bu filme kaldığı yerden başka aktörle devam etmek isteyecek,
ama bunu YChp-Bdp alternatifiyle yapabilmesi bana mümkün gelmiyor. Olaylar, Abd ve Ab'ye, kağıt karmaya zaman tanıyacak
şekilde gelişmemişe benziyor, mutabakat içinde hareket etmeyi deneyecekler çünkü korktular.
Bu arada, Türkiye de şansını deneyecek...
Meydanlardaki çocukları partiler getirmedi.
Sağdaki soldakini tanımıyordu ama güveniyordu, tehlikeli ama çok değerli.
Portakal gazı kafa yapar mı bilmem, ama ordaki veletleri
bu milletin onurlu gençliğine benzettim, Mevla kerim.
selamlar-banu-avar-t34627.html
Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk