Öcalan ile protokol - MİT-PKK görüşmesi (Bölünme Anayasası)

Re: Öcalan ile protokol - MİT-PKK görüşmesi (Bölünme Anayasası)

İletigönderen Başkomutan » Çrş Haz 04, 2014 11:41

Konfederasyon ikazı

Balyoz Davası’ndan 18 yıl hüküm giyen MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın süreçle ilgili açıklamalarını yorumlarken, “PKK ile hükümet görüşmeleri yeni bir formata girdi.

Türkiye’yi çözülmeye ve çatışmaya giden bir süreç bekliyor.

Atalay’ın konuşmaları, milli devletten konfederal yapıya gidişin ipuçlarını içeriyor” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “çatı aday” formülüne destek veren Alan, ortak aday arayışlarını yakından izlediğini belirterek, “Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan istişareleri merakla bekliyorum. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çatı aday formülü iyi düşünülmüş ve denemeye değer bir formül” diye konuştu.

Sorumlusu Çiçek

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Engin Alan ile Sincan Cezaevi’nde görüştü. Cezaevinde bulunmasının sorumlusunun TBMM Başkanı Cemil Çiçek olduğunu belirten Alan, yine HDP Eş Başkanı Sebahat Tuncel’i örnek gösterdi. Alan, “TBMM Başkanı bu işi üzerinden havale ediyor. Bunun yerine çözüm olacak bir formül ortaya koymalı. Hâlâ içerideyim ve sorumlusu TBMM Başkanı. Benimle aynı şartları taşıyan milletvekilleri ile aynı durumda olmalıyım. Bu işi de TBMM Başkanı yapacak.

TBMM Başkanı ’çözüm istiyorum’deyip iki adım geriye çekiliyor. Bunun bir anlamı yok. AKP yetkilileri ile görüşmeli. Herkes suçu başkasının üzerine havale eder ve kurtulmak ister” dedi.

Konfederasyon ikazı

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın sözde çözüm süreci ile ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Alan, terör örgütü PKK ile hükümet görüşmelerinin yeni bir formata girdiği değerlendirmesi yaptı. Türkiye’yi çözülmeye ve çatışmaya giden bir sürecin beklediğini vurgulayan Alan, “Atalay’ın konuşmalarının kodları arasında PKK ile belli bir süreç içinde Türkiye’nin milli devletten konfederal yapıya gidişinin ip uçları bulunuyor” dedi. Alan, 5 HDP’li milletvekillinin tahliyelerinin PKK ile yapılan pazarlıklar ve şiddet tehdidi nedeniyle yapıldığını söyledi.

Kendisinin “takas aracı” olarak tutulduğunu ve bunu kabullenemediğini anlatan Alan, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli bir mensubu olarak hükümetten ve TBMM Başkanı’ndan adaletin ve onuruma yönelik karalamanın iade edilmesi gerekir. Yargılanmamın yeniden yapılamasını bekliyorum. Bunun olmaması için çeşitli oyunlar oynanarak içeride tutuluyorum. Bir takas aracı olarak beni kullanmak isteyenlere bu fırsatı vermem” diye konuştu. Teröristbaşı Öcalan’a önümüzdeki günlerde ev hapsinin gündeme geleceğini de ifade eden Alan, “Hükümet bunun hazırlığı içinde. Atalay son konuşmasında ipuçlarını veriyor. Alan’ın içeride tutulması hangi ahlaki ve hukuki gerekçeleri olduğunu da merak ediyorum” dedi.

Fatih Erboz

YENİÇAĞ, 4 haziran 2014
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Öcalan ile protokol - MİT-PKK görüşmesi (Bölünme Anayasası)

İletigönderen Başkomutan » Prş Haz 26, 2014 3:51

Sırrı Süreyya Önder:
Öcalan önümüzdeki yıl bu meydanda


HDP İstanbul Milletvekili Önder, Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde Diyarbakır'da düzenlenen, 'Çözüm ve Özgürlük' mitinginde yaptığı konuşmada, Abdullah Öcalan'ın son kez selamını getirdiğini belirterek,"Demokrasi mücadelesi bu dirayetle gelişirse, önümüzdeki yıl sayın Öcalan kendisi bu meydandan size selam verecek" dedi.

Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda DÖHK’ün 'Kadınlar önderliği ve özgürlüğü için eylemde' kampanyası kapsamında düzenlediği, 'Çözüm ve Özgürlük' mitingine yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Sık sık Abdullah Öcalan lehinde, Kürtçe ve Türkçe sloganlar atılırken, miting alanına da Öcalan’ın posterleri ve onun özgürlüğüne yönelik, Türkçe ve Kürtçe yazılı pankartlar asıldığı görüldü. Konuşmalar öncesi sahne alan sanatçıların Kürtçe söylediği türküler eşliğinde, mitinge katılanlar, zafer işareti yaparak halay çekti. Konser sırasında "Kürdistan" yazılı tişört giydirilmiş bir bebek ile yöresel kıyafetler giyen çocukların Öcalan’ın posteri önünde zafer işareti yaparak poz vermeleri miting alanındaki ilginç görüntüler oluşturdu.

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, zafer işaretleri yaparak, platforma geldi. Önder, Abdullah Öcalan’ın selamını son defa olarak getirdiğini belirterek şöyle dedi:

"Size Kürt halk önderi sayın Öcalan’ın son defa olarak selamını getiriyoruz. Başta kadınlar olmak üzere, gençlik olmak üzere, Amed halkı olmak üzere, Kürt halkı, mazlumlar, Türkiye halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesi, bu dirayetle gelişirse, önümüzdeki yıl sayın Öcalan kendisi bu meydandan size selam verecek. Sayın Öcalan’a özgürlük komitesinin çalışmalarını selamlıyorum ama siz bu mücadeleye, bu talebe el koyduğunuz sürece başarıya ulaşacaktır. Sayın Öcalan’ın selamı var size. Sayın Öcalan, bunu kendisinin özgürlüğü olarak görmüyor. 20’ye yakın ziyaret yaptık. Daha bir tek kez bu gündemleşmedi. ’Ya hep birlikte özgürüz, ya da hep birlikte tutsağız’ diyor. Bu da böyle biline."

"BİZE EN ÇOK ’ÖCALAN SERBEST KALACAK MI?’ DİYE SORUYORLAR"

Sırrı Süreyya Önder, kendilerine en çok, Öcalan’ın serbest kalıp kalmayacağının sorulduğunu belirterek, "Bize en çok şu soruyu soruyorlar: ’Barış sürecinin sonunda Öcalan serbest kalacak mı?’ Bugün onlara cevabı yalnızca bizim verebileceğimizi söylemek için bir aradayız. Değil bir, bin devletin ordusunun Kürt halkını önderinden ayıramayacağını söylemek için. Öcalan’ın bu alandaki herkesin ruhunda özgürleştiğini, her gün bazen dağlarda bir özgürlük savaşçısı olarak, bazen Amed sokaklarında itirazın sesi bir genç olarak, bazen Rojava’da devrimi inşa eden bir kadının ruhunda özgürlük ararken, Öcalan’ın Kürt halkının şahsında özgürleştiğini onlara nasıl anlatacağız bilmiyorum. Sayın Öcalan, bir fikir olarak, bugün onu hapsettiğini düşünen, Kürt halk önderinin hapiste olmasından zevk duyan küçük akılların dipnotlarına bile düşülmeyeceği bir tarihin yazarı olarak burada, bu meydandır" diye konuştu.

"ÖCALAN TUTSAK OLDUĞU SÜRECE BARIŞ DA TUTSAK OLUR"

Ortadoğu’daki karışıklığa da değinen Önder, Kürt halkının bir mucize beklemediğini söyledi.
Önder, "Kimse unutmamalı, Öcalan tutsak oldukça barış da tutsak olacaktır. Biz Öcalan’a özgürlüğü savunurken, aslında barışı savunuyoruz. Ama hepimiz bir barıştan bir parçayı içimizde taşıyoruz ve bununla hayatta kalıyoruz" dedi.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/85011/Sirri_Sureyya_Onder__Ocalan_onumuzdeki_yil_bu_meydanda.html#



Anayasa Mahkemesi: Öcalan haklı!..

Abdullah Öcalan’ın kitabına basım aşamasındayken ‘örgüt propagandası yapıldığı’ gerekçesiyle el konulmuştu. Yüksek Mahkeme ise ‘hakkı ihlal edildi’ dedi ve kitaba vize verdi

İmralı’da cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan’ın AİHM’ye yaptığı başvurular ve gönderdiği dilekçeler, ‘Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunma)’ adıyla kitaplaştırılmıştı. İstanbul Başsavcılığı kitapta “örgüt propagandası yapıldığı” gerekçesiyle hakimliğe başvurmuş İstanbul 2 Nolu (Özgürlük) Hâkimliği de toplatılmasına karar vermişti. Matbaaya baskın yapılarak kitapla ilgili tüm materyaller toplanmıştı.

Yazarın adı nedeniyle...

Toplatma kararında, “Kitabın yazarının silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan hükümlü Abdullah Öcalan olduğu, kitabın kapağında Irak, İran ve Türkiye topraklarında bir bölgenin ayrılmış ve içi yazılarla belirginleştirilmiş olduğu, kitabın içeriğinde ise silahlı terör örgütü PKK propagandası yapıldığı” ifadeleri yer almıştı.

Üç üye ret oyu verdi

Avukatları tarafından AYM’ye yapılan başvuruda, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nce güvence altına alınan bir dizi hakların ihlal edildiği belirtilmişti. Başvuruyu dün görüşen AYM, Öcalan’ın hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı. Genel Kurul’un 14 üyesinin oy çokluğuyla aldığı karara, 3 üye katılmadı.

İki başvurusu daha var

Öcalan’ın AYM’de iki başvurusu daha var. Öcalan’ın avukatları, yeniden yargılama taleplerinin yasaya konulan hükümle engellenmesine ilişkin olarak AYM’ye başvurmuştu. İkinci başvuru ise geçtiğimiz aylarda Öcalan’ın ölene kadar cezaevinde kalmasına ilişkin infaz hükümlerinin hak ihlali olduğu yönündeki AİHM kararından sonra yapıldı.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gazetevatan.com/anayasa-mahkemesi-ocalan-hakli--651852-gundem/



HDP’nin yeni liderinden tehdit üstüne tehdit!

HDP’nin yeni Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, teröristbaşı Öcalan’la yürütülen müzakerelerinin yasal statüye kavuşturulmaması, karakol inşaatlarının devamı ve hasta mahkûmların bırakılmamasının çatışmaları yeniden başlatacağını söyledi.

HDP projesinin, kendini aşma hareketi olduğunu belirten Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Parti olarak Kürt sorununun çözümü ve barış için tüm enerjimizle çalışacağız. Çözüm için müzakere devlet ve hükümet ile yürütülüyor. Ama barış halklarla gelecek. PKK lideri Öcalan’la yürütülen müzakerelerinin yasal statüye kavuşturulmaması, karakol inşaatları, hasta mahkûmların bırakılmaması yeniden çatışma ve savaş alarmı veriyor.

Toplumun, Fırat’ın batısında yer alan kısmıyla buluşmasına ve birleşmesine ihtiyaç vardı. Bu açıdan HDK (Halkların Demokratik Kongresi) ve HDP projesi Kürt halkının merkezinde durduğu özgürlük hareketinin Fırat’ın batısıyla, Türkiye kanadıyla buluşma, birleşme harekâtıdır. Doyuma ulaşmış bir mücadelenin başka bir eşiğe sıçrama hareketidir. Bizim sosyalist gelenek bakımından da, geride bıraktığımız 40-50 yıllık aşamada, çoğu zaman uzaklaşılan ve kopulan Doğu’dan yükselen hareketle enerjiyle yeniden buluşma ve birleşme hareketidir.”

YENİÇAĞ , 24 Haziran 2014


Çözüm paketi başlangıç için bir adım

Hükümetin çözüm süreci için sunacağı çerçeve yasayı olumlu bulan HDP’li Baluken, “Başlangıç adımı için önemlidir. Gerekli olan diğer düzenlemelerin önünü açıyor” dedi.

Hükümetin Meclis’e göndereceği çözüm sürecine ilişkin yasal düzenleme HDP cephesinde olumlu karşılandı. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Düzenleme Kürt meselesini tamamen çözecek ve Türkiye’yi demokratikleştirecek bütün başlıkları içermiyor. Bu sadece sürecin çerçevesini yasal bir zemine dayandırıyor. Tabii ki başlangıç adımı olması itibariyle önemlidir” dedi.


Çözüm süreciyle ilgili yedi maddelik düzenlemenin Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılması hedefleniyor. Daha önce MİT mensuplarına getirilen yasal zırh bundan sonra güvenlik güçleri, STK’lar ve siyasileri de kapsayacak. Müzakere sürecini yürütecekler için ileride olası bir yargılanmanın önüne geçilecek. Bu adımı önemse-diklerini belirten HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, şunları söyledi:

“Süreci karşılıklı bir irade üzerinden giden bir durum olmaktan çıkartıp yasası olan güçlü bir projeye dönüştürme açısından değer biçmek gerekiyor. Kürt meselesinin çözülmesi için gerekli olan diğer yasal düzenlemelerin önünü açan ve onunla ilgili çalışmaları rahatlatacak olan bir çerçeve içeriyor. TMK’nın kaldırılması, TCK’nın antidemokratik maddelerinin ayıklanması, seçim kanunu, siyasi partiler yasasıyla ilgili düzenlemelerin yapılması gibi başlıklar daha sonraki aşamada bu yasanın sağladığı güvenle hızla hayata geçmesi gereken düzenlemelerdir.”

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.taraf.com.tr/haber-cozum-paketi-baslangic-icin-bir-adim-157723/


Pandora'nın kutusu açılıyor: 'Çözüm yasası' yakında Meclis'te.

'Çözüm paketi'nde af var, özerklik yok



Öcalan: Yasanın meclise gelmesi tarihi bir gelişme!

Abdullah Öcalan, "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"yla ilgili "Yasanın meclise gelmesi tarihi bir gelişmedir" dedi. İmralı Adası'nda bugün HDP heyeti ile görüşen Abdullah Öcalan'ın, hükümetin çözüm süreciyle ilgili yasa tasarısını Meclis'e getirmesini 'tarihi bir gelişme' olarak değerlendirdiği ileri sürüldü.

Hükümetin 6 maddelik 'Çözüm Paketi' Meclis'te

HDP Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder'den oluşan heyet, bugün İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüştü. Hükümet tarafından bugün TBMM'ye sunulan 'Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi' başlıklı yasa tasarısını değerlendirdiği belirtilen Öcalan'ın, bunun çözüm sürecine yasal zemin oluşturmayı hedeflediğini söylediği kaydedildi.

Çözüm paketine HDP'den ilk tepki!

"Yasanın Meclis'e gelmesi tarihi bir gelişmedir" dediği öne sürülen Öcalan'ın, yazılı mesajını HDP heyetinin kamuoyuna açıklayacağı belirtildi

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gazetevatan.com/ocalan-yasanin-meclise-gelmesi-tarihi-bir-gelisme--652092-gundem/



Öcalan 2015'te aramızda olacak!

"ÖCALAN, CEZAEVLERİ BOŞALINCA ÇIKMAK İSTER"

Abdullah Öcalan’ın serbest kalıp 2015 yılı nevruz kutlamalarına katılıp katılamayacağına ilişkin soru üzerine de Hatip Dicle, şunları söyledi:

"Başkan Apo her zaman şunu söylemiştir. ’Burada beni tutsak olarak görmeyin özgürüm. Halkımla yüreğim birlikte atıyor.’ Yanlış tanımamışsam Sayın Öcalan’ı, o önce bütün cezaevlerinin boşalmasını ve dağdaki yoldaşlarının demokratik siyasete katılmaları için, dönmeleriyle birlikte Kürt halkının bütün haklarının tanınması için bir demokratik anayasanın olduğu bir Türkiye’ye çıkmak ister, öyle bir Kürdistan’a çıkmak ister. Mücadelede ne kadar kararlı olursak birliğimizi kurarsak Başkan Apo’nun aramıza katılması o kadar kısa olur."

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gazetevatan.com/ocalan-2015-te-aramizda-olacak--652904-gundem/
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Öcalan ile protokol - MİT-PKK görüşmesi (Bölünme Anayasası)

İletigönderen Başkomutan » Cum Ağu 29, 2014 11:39

''MİT’LE ANLAŞTIK ÖZERKLİK OLACAK''

Bölücü başı Öcalan'ın İmralı'da BDP/HDP heyetiyle yaptığı görüşmeye ait olduğu ileri sürülen tutanaklarda, Suriye konusunda da çarpıcı bilgiler çıktı.

Abdullah Öcalan’ın BDP/HDP heyetleriyle yaptığı görüşmelere ait olduğu ileri sürülen tutanakların ikinci kısmı da yayınlandı. Tutanaklarda Öcalan’ın Suriye’deki özerk/kanton bölgelerin MİT heyetiyle planlandığını söylüyor. Öcalan, Suriye’de PYD’nin başrol oynayacağını belirtiyor.

Aydınlık gazetesinde yayımlanan İmralı tutanaklarının ayrıntıları şöyle:

Tutanaklarda, Abdullah Öcalan’ın BDP’lilere, Suriye konusunda da çarpıcı bilgiler verdiği ortaya çıktı. Öcalan, MİT heyetiyle Suriye üzerinde çalıştıklarını belirterek “Yeni oluşacak Suriye’de bizimkiler başat rol oynayacaklar. Orada özerk bölgeler olur, Kürtler, Aleviler hatta Araplar için de özerk bölgeler olacak gibi. İsviçre gibi özerk bölgeler” ifadelerini kullanmış.

PKK’nın Suriye kolu PYD, bu yılın başında 21 Ocak’ta Cizire’de, 27 Ocak’ta Kobani’de ve 29 Ocak’ta Kilis’in karşısına düşen Afrin’de özerk bölge kantonu ilan etti. Aydınlık’ın ele geçirdiği İmralı tutanakları, özerklik ilanının 5 ay öncesinde Abdullah Öcalan’ın Cizire, Afrin ve Kobani’de özerklik, kanton modeli önerdiğini de gösterdi.

İşte tutanaklarda yer alan ve Suriye’deki planlamanın iç yüzünü gösteren ilgili bölümler:

TUTANAKLAR VE HEYETTEKİLER

* 3 Nisan 2013 tarihindeki 4′üncü görüşme: Heyette BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder yer aldı

* 14 Nisan 2013 tarihindeki 5′inci görüşme: Heyette Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder yer aldı

* 24 Haziran 2013 tarihindeki 7′nci görüşme:-Heyette Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan yer aldı

* 17 Ağustos 2013 tarihindeki 9′uncu görüşme: Heyette Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan yer aldı

NOT: Ara başlıklar tarafımızdan atılmıştır:

‘KANDİL SÖYLEDİKLERİMDEN YOLA ÇIKARAK BELLİ NOKTAYA GELDİ’

Kandil de askeri çizgiyi uygulayamıyor. Düşünüyor ama uygulayamıyor. “Bağlıyız” diyorlar; bağlılık sadece kendilerini güçlendirir aslında. Bakın Suriye’de olaylar başladığında Kandil’in herhangi bir kararı var mıydı? Her iki cepheye katılmadan, HPG’yi de orada özgün örgütleme kararları var mıydı? Eminim yoktu ama benim daha önceki, iki yıl önce söylediklerimden yola çıkarak belli noktaya getirdiler. Aslında Kandil’in bu konuda yaptığı fazla bir şey yok, fazla da yaratıcı olamadılar. Oradaki halkımız bana bağlıdır, onlar bu noktaya gelmesinde başat rol oynadılar.

“HATAY’A DOĞRU İLERLEME OLABİLİR”

Haseke için söylüyorum: Çok önemlidir. Orayı ÖSO ya da Baas’a asla bırakmasınlar. Ele geçirirlerse katliam yaparlar. Haseke elden giderse sorumluluk onlardadır. Haseke için de bir öz savunma oluşmalı; sadece Kürtleri değil, oradaki Araplar ve Süryaniler dahil herkesin savunması yapılmalı. Sonra Hatay’a, Afrin’e doğru ilerleme olabilir.


‘MİT’LE KARAR ALACAĞIZ, ÖZERKLİK OLACAK’

Zaten önümüzdeki günlerde Suriye’deki duruma dair heyetle (Kendisiyle düzenli bir şekilde görüşen MİT Heyeti’ni kastediyor-Aydınlık) konuşacağız, bazı kararlar alacağız herhalde. Yeni oluşacak Suriye’de bizimkiler başat rol oynayacaklar. Orada özerk bölgeler olur, Kürtler, Aleviler hatta Araplar için de özerk bölgeler olacak gibi. İsviçre gibi özerk bölgeler.

(3 Nisan 2013 tarihli görüşme tutanağından)

‘KOBANİ, AFRİN, CİZİR’DE GEÇİCİ YÖNETİM OLUR, KANTON GİBİ’

Öcalan: Suriye’ye geçecektim. Dün heyetle tartıştım. Herhalde hayata geçer, MGK’da da tartışacaklar. Müslim geldi, bunu stratejik önemde görüyorlar, ben de önemli görüyorum. Bundan sonra şöyle olacak, bakın İsa Hüso’yu öldürdüler, Resulayn’a operasyon var, Suudi, Mısır’ı ve Nusra’yı destekliyor, Türkiye ile karşı karşıya gelmeleri olasıdır. Türkiye’nin Nusra’yı desteklemesi facia olur, herhalde desteklemiyorlar.

El Kaide saldırıları bitirilmeli, bitmezse facia olur. Orada Konseyin denetimi olur, geçici yönetim olur, kanton gibi, sonra da seçimler yapılır. Kobani, Afrin, El Cezir gibi bölgeler olur.

KCK’nin buraya müdahilliğiyle ilgili şöyle bir şey düşündük (MİT Heyeti ile mi düşünüldü?-Aydınlık). Burada doğrudan bizden bir arkadaşın üslenmesi olabilir.

Kamışlo, Efrin vb. de askeri değil siyasi üslenmeleri olur. Ama çok sıkı bir güvenlikleri olmalı, öldürülebilirler. İntizamlı bir kale gibi, şahsi değil kurul olarak çalışırlar. Bazıları falan gitti oraya ama onlar askeridir. KCK’den kim olabilir baksınlar, kadınlardan oraya uygun olan bir arkadaş iyidir.

(17 Ağustos 2013 tarihli görüşme tutanağından)

‘SURİYE İÇİN HEYETLE (MİT) ÇALIŞIYORUZ’

Orada ayrıca eşbaşkan Asiye var. Kongra-Gel’in ağırlıklı çalışmaları oraya doğru kayar. Orada her şeye hâkim olacak, Türkiye, Suriye, ÖSO, PYD, KDP, YPG ile görüşmeler yapacak. Biz de Suriye için ortak proje açısından heyetle çalışıyoruz. Kapı da insani yardım için açık olacak. Olmazsa teslim olmak yok, sayı 50 bine çıkar, her köyün savunmasını yapar, savaşırlar. El Kaide falan vahşidir, çoluk çocuk kadın falan dinlemezler. Üçüncü yolun temsilcisi olarak Suriye Demokratik Birliği’ni oluştururlar, ÖSO’yla da görüşürler, Cenevre Konferansı’na da giderler. Biz de heyetle görüşürüz. Demokratik Suriye çözümüne böyle gidilir. Rusya, İran’la da görüşülür ama temel stratejik ittifak Türkiye iledir. Türkiye’ye öneriyoruz bunu. Sayın yetkili de bilsin artık onlar karar verirler. Barzani’den daha ilkeli bir ilişki olabilir. Zaten 900 km’lik sınır var, ekonomik, sosyal ilişkiler çok iyi gelişir. 900 km’lik sınır dostluk sınırı olur.

(17 Ağustos 2013 tarihli görüşme tutanağından)

‘SALİH MÜSLİM TOYLUK YAPMASIN ÖZERKLİK İSTESİN’

Salih Müslim’e selam söyleyin o da toyluk yapmasın. Bayrağı indirdik, özerklik niyetimiz yok falan ne gerek var. Ya bayrağı asma ya da böyle yapma. Özerklik niye istemesin, isteyecek tabi. (2013 yılı Temmuz ayında Ceylanpınar’ın karşı tarafına PYD bayrağı asılınca Türk kamuoyu büyük tepki göstermiş, bunun üzerine PYD, bayrağı indirmek zorunda kalmıştı. Salih Müslim de konuyla ilgili açıklamasında “Özerklik gibi bir niyetlerinin olmadığını” söylemişti. Öcalan bu olaya 1 ay sonra tepki vermiş oluyor-Aydınlık) Pratik deneyimlerinizi biraz Salih Müslim’le paylaşın. Türkiye’ye gelip gidebilir. Kapılar da açılır. Eski Suriye’yi kimse kuramaz artık, biz de böyle bir Suriye’de yaşamayız. Abdulhalim Haddam vardı, yanılmıyorsam Paris’te yaşıyor, onunla da görüşülebilir. Ayrıca Mustafa Atlas vardı, eğer bir çizgileri, partileri varsa dikkate alınabilirler.

(17 Ağustos 2013 tarihli görüşme tutanağından)

‘SALİH MÜSLİM’LE GÖRÜŞMEDİM’

Heyet: Başkanım Salih Müslim’in de geldiği falan yazıldı?

Öcalan: Yok öyle bir şey olmadı, ama belki ileride o da gelebilir.

(17 Ağustos 2013 tarihli görüşme tutanağından)

ANKARA, PYD’DEN MUHALEFETLE HAREKET ETMESİNİ İSTEMİŞ!

Heyet: Suriye’de savaş ağırlıklı olarak Kürdistan’a Rojava’ya kaydırılmak isteniyor. Şam’da Halep’te zorlanan muhalifler ve özellikle radikal dinci gruplar Kürdistan’da üstlenebilmek için saldırıyorlar, İsa Hüso (Aracına konulan bombanın patlaması sonucu öldürülen PYD’nin eski eşbaşkanlarından Kürt Yüksek Konseyi üyesi-Aydınlık) suikastını biliyorsunuzdur?

Öcalan: Evet duydum, tanışıyoruz. Nasıl olmuş?

Heyet: Rejim ve KDP işi olabilir deniyor. Yine Salih Müslim’in Türkiye ve İran ziyaretleri oldu.

Öcalan: Ne diyorlarmış PYD’ye.

Heyet: Türkiye PYD’nin Suriye muhalefetiyle birlikte hareket etmesini istiyor.

‘SURİYE’DE HOMOJEN YAŞAM MÜMKÜN DEĞİL’

Öcalan: Şimdi tabi devlet kendisini çatışmaya zorlayan durumların farkında değil, Reyhanlı gibi Kamışlo, Resulayn’a doğru aynı şeyleri kaydırmak istiyorlar. Bunu kararlaştırmışlar. KDP de Türkiye ve Suriye üzerinden hamle yapmak, El Partiyi hâkim kılmak istiyor, Suriye rejiminin de hesabına gelir bu.

Semelka hududunun kapatılması, peşmergenin yığılması falan, çok ciddi uyarmaları gerekir. Misliyle karşılık veririz denmeli. İsa Hüso olayı Sakine Cansız katliamı gibidir. Dedikleri gibi de olmuş olabilir belki. Araştırıp çıkarmalılar. Ailesine ve halkımıza başsağlığı diliyorum. Rojava’dakiler ilkeli yaklaşmalı, İsveç (Tutanaklarda İsveç olarak geçiyor, ancak İsviçre örneğini vermesi yüksek ihtimal-Aydınlık) gibi kantonlar, demokratik özerk bölgeler olur.

Hangi rejim olursa olsun, özerk yönetimler olacak artık. Başka çözüm yok, Suriye’de öyle homojen bir yapı ve yaşam mümkün değil artık. Salih bu çerçevede yaklaşmalı. Sizin de burada “Hükümet adım at” kampanyanıza bir anlam veremedim. (17 Ağustos 2013 tarihli görüşme tutanağından)

‘SINIRLARI ESNEKLEŞTİRİN’

Buradan hemen konferanslara geçiyorum:

1. Diyarbakır merkezlidir. Hizbullah, Burkay, murkay, kim istiyorsa gelir. Son aşamaya kadar görevini sürdürür bu konferans.

2. Ankara merkezli HDK’nın yapacağıdır. Ortaya çıkacak sol boşluğu çok iyi değerlendirmeleri gerekir. Yapamayanlar olursa genç sosyalist arkadaşları da katsınlar mutlaka.

3. Avrupa’da yapılacak olandır, çerçevesini belirtmiştim zaten.

‘SINIR ESNEK OLUR’

4. Hewler (Erbil) merkezli olanıdır. Çok önemlidir. Misakı Milli çerçevesinde yaklaşmalıdırlar. Suriye’dekiler de katılır; Araplar, Türkmenler, Süryaniler kim varsa. Sınırların değişiminden falan söz etmiyorum. İşte Zübeyir demişti; Hollanda-Belçika sınırı gibi esnek olur.

(3 Nisan 2013 tarihli görüşme tutanağından)

SURİYE SINIRI BRÜKSEL GİBİ OLUR

(Misak-ı Milli Komisyonu’nun kurulmasını önerdiği konuşmasında-Aydınlık) Aslında bu bir Türk-Kürt misakıdır ve birlikte kurtuluştur. Meclis bu misakı onayladı. Kürtler bölünmeyecekti ama ayırdılar. Bu sınırları değiştirmek artık öyle kolay değil ama sınırları faydaya çevirebiliriz. Ekonomik birlik, kardeşlik sınırına dönüştür. Suriye sınırı Brüksel gibi olur.

Heyet: Evet, Kürt bölgelerindeki bütün kapılar kapalı. Arap bölgelerindeki kapıları açık tuttular. Davutoğlu da kapıları yakın zamanda açmayı düşündüklerini söylemiş, zaten süreç gereği de böyle olacak demiş.

Öcalan: Kandil de bunu anlamalı. Tarihi bir ittifak doğuyor. Bütün Kürtler Türkiye ile sağlam bir ittifak kuracak. Ermeniler zaten bundan rahatsızlar. Misak-ı Milli Komisyonu bunu tartışacak. Türk-Kürt birliği olmadan kimse bölgede sağlam kalamaz. Ta Hititlerden beri bu ittifak vardır. Türkiye’deki Kürt sorununun çözümü eşittir Irak ve Suriye’deki hatta İran’daki sorunun çözümüdür. Bunun sonrası Ortadoğu demokratik ittifakıdır.

(24 Haziran 2013 tarihli görüşme tutanağından)

SURİYE’DE 40 BİN KİŞİLİK BİR GÜÇ İSTEDİ

Heyet: Sizin Suriye hakkında serzenişlerinizi Kandil’le paylaştık. Ta Tunus baharı başladığında meselenin Suriye’ye ve tüm Ortadoğu’ya olası yansımalarını hesapladıklarını, onunla eş zamanlı bir pratik geliştirdiklerini, sizin demokratik özerklik perspektifi temelli yaklaşımınızı hiç elden bırakmadıklarını, alan özgünlüğü bahsinde çok başarılı yürüdüklerini, şu anda 10 bine yakın bir gücün orada bulunduğunu, bunun çok kısa bir zaman içerisinde 20 binli rakamlara doğru evirilebileceğini aktardılar.

Öcalan: Tabi 30 bin de olabilir, 40 bin de olabilir. Peki, Haseke konusunda söylediklerimi aktardın mı? Ne düşünüyorlar?

Heyet: Aktardım. (…) İşin doğrusu Haseke’ye dikkat çekmemek için biraz temkinli yol almaya çalıştıkları izlenimini edindim.

Öcalan: Haseke’ye ilişkin biz bir şey yapamazsak faşistler yapacak. Aradaki şeritleri, kemerleri bir cephe şeklinde geliştirmek gerekiyor. Suriye’deki yurtseverler, mezhepler hepsi bu cepheye girecek. Demokratik Suriye temelinde olacak.

(14 Nisan 2013 tarihli görüşme tutanağından)

‘PYD KENDİ ORDU GÜCÜNÜ ARTIRACAK’

Öcalan: Ayrıca DTK Rojava’ya yardım konusunda utanç verici bir liyakat gösterdi. Kamyonlarla yardım gönderdiler. S. ve B. bana ‘biz dilenci değil devrimciyiz’ dediler. Bir de size özel aktarımlarım olacak, uygun görürseniz bir dahaki sefere S. Bey’e ya da P. Hanım’a söyleyeyim size aktarsınlar diyor.

Öcalan: Bu B. ile S.’ye cevaben bir şeyler söyleyeyim.

Heyet: Eleştirileri size değil Başkanım bizedir.

Öcalan: Öyle mi? S. ve B.’ye iletin; Suriye’deki uluslararası güçler iki kampı ayrı ayrı silahlandıracaklar. Biz kendi çıkarlarımız doğrultusunda gerekirse iki tarafla da ayrı ayrı taktik ittifaklar geliştirebiliriz. Süreç Suriye’de PYD çizgisinin doğruluğunu kanıtlamıştır.

Suriye’de çözüm PYD çizgisidir, herkes bunu daha iyi anlıyor artık. PYD çizgisi demokratiktir. Kendi ordu güçlerini artıracaklar, ideolojik olarak güçlenecekler.

Ayrıca her açıdan BDP’den daha güçlüdürler, nedir öyle BDP yardım falan bekliyorlar. Öz imkânlarıyla savaş ekonomisi uygulayacaklar. Bizim Türkiye ile uzlaşmamız gelişirse Suriye’ye de yansır. Benim adıma bir perspektif halinde Suriye’ye bir mektup yazsınlar. Selamlarımı da iletiyorum.

Kaynak: Aydınlık Gazetesi

Haber3, 29 Ağustos 2014

PKKlı Buldan 'Hükümet ile Öcalan, 'özerklik' için anlaştı'
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Önceki

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 10 konuk

x