Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Mardin'deki birliklere sürpriz bir ziyarette bulundu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bayramın ikinci günü Irak sınırına sürpriz bir ziyarette bulundu. Son ana kadar nereye gideceği açıklanmayan Org. Başbuğ, Mardin'in Nusaybin ilçesinin Sınırtepe'teki bir karakoluna ziyarette bulundu. Askerlerle tek tek bayramlaşan komutan hatırlarını sordu. Genelkurmay Başkanının askerlerle yemek yedikten sonra bölgeden ayrılması bekleniyor.
ASKERLERLE BİRLİKTE YEMEK YEDİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mercimek çorbası, fırın köfte, nohutlu pilav, şekerpare, meyve ve ayrandan oluşan öğle yemeğini de askerlerle birlikte yedi. Orgenral Başbuğ daha sonra karakolun önünde bir konuşma yaptı.
İşte Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Mardin'deki konuşmasından satırbaşları
- Bugün burada Mehmetçiklerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum
- Tüm Mehmetçiklerimizin Edirne’den Hakkari’ye kadar görev yapan Mehmetçiklerin ve ailelerinin bayramını kutluyorum
- Evlatlarınız hiçbir yerde yalnız değildirler
- Onlar her zaman komutanlarıyla, arkadaşlarıyla beraberdir
- Türkiye çeyrek asırdır terörle yaşıyor
- Bu geçen çeyrek asıra bakınca insani olarak üzüntü duymamak mümkün değil
- Bu kanı kim ve niçin akıtıyor. Bu soruyu sormak lazım. Bu akan kan dursun. Peki ama bu kanı kim ve niçin akıtıyor. Cevap açık. Bölücü terör örgütü
ASKER İÇİN ONUR VE VAZİFE HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR
-Teröristler dünyanın her yerinde gündemin kan, gözyaşı ve nefret üzerinde olmasını ister.
- Bazıları diyor ki şu tarihe kadar insanların ölümüne neden olmayacağız. Ancak şu tarihten sonra masum insanları öldürmeye devam edeceğiz. Bu tehdit, insanlık dışı bu düşüncelere nasıl ılımlı bakılabilir. Bu çeşit düşünceler nasıl desteklenir? Bunun da herhalde sorulması lazım
- Ülke ve millet bütünlüğünün korunmasının elbette bir bedeli vardır. Asker için onur ve vazife her şeyin üstündedir
- Bizler aynı zamanda acılara da göğüs germeye de eğitilmişizdir ve bunu biliriz.
- TSK, bölücü terör örgütü ile mücadelede kendisine düşen görev ve sorumluluklarının bilinci içindedir
- Bölgede 683 adet jandarma karakolumuz var. Bu karakolların asli vazifesi bölgedeki insanların güvenliğini sağlamaktır
- Bölücü örgüt bugüne kadar 5669 sivil vatandaşımızın ölümüne neden olmuş
- Katliamların sayısı 386.
- Kimi katlediyor. Kendi insanını, bölgedeki insanını katlediyor.
- 392’si çocuk, 371’i kadın olmak üzere bir çok vatandaşımız katledildi
- 84’te Eruh Şemdinli olayları ile başlıyor terör eylemleri.
- 15 Ağustos 1984’den sonra 8 Kasım 1984’te örgütün ilk katliamı gerçekleşti. Eruh Karageçit’te. 35 ilde katliamlar gerçekleştirildi örgüt tarafından.
- Bu katliamların en yoğun olduğu il ise Mardin.
- Mardin’de 56 adet katliam gerçekleştirdi.
- Birinci görevimiz bölgedeki insanımızın güvenliğinin sağlanması.
- İkinci görevimiz sınır bölgelerinden giriş ve çıkışların etkin biçimde kontrol altına alınması. Bu amaçla 258 sınır boyunca karakolu var. Şu an onlardan birindeyiz.
- Devletimize milletimize şükran borçluyuz.
- Mehmetçiklere devletimizin, milletimizin bu imkanları sağlaması karşısında çok büyük şükran borçluyuz.
- Yeni karakolların inşaatı devam ediyor
DEVLET ÜLKEDE MEŞRU GÜÇ KULLANIMINA SAHİP TEK OTORİTEDİR
- Üçüncü görevimiz kırsal kesimde alan hakimiyetinin sağlanması, teröristlerin aranıp taranıp bulunması ve etkisiz hale getirilmesidir
- Devlet, ülkede meşru güç kullanma hakkına sahip tek otoritedir
- Terör örgütleri de her fırsatta bu otoritenin sarsılmasını ister
- Bu bölgelerde teröristler bulunduğu sürece bu görevlerin yerine getirilmesi ve dolayısıyla güvenlik kuvvetlerinin vazifesidir
- Devletimizin milletimizin ve güvnelkik kuvvetlerinin kararlılığı karşısında bölücü terör örgütünün amaçlarına ulaşması mümkün değildir
- Bugüne kadar örgüt, kandırdığı, kullandığı 40 bine yakın insanın ölümüne neden olmuştur
SİLAHLA KANLA BİR YERE VARILMAZ
- TSK her zaman her şeye rağmen bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleyi insan odaklı yürütmektedir
- Kandırılan teröristlerin büyük bölümü 26 yaşına ulaşmadan hayatını kaybediyor
- Bu kapsamda özellikle terör örgütüne karşı çıkmalarına rağmen, evlatlarını terör örgütüne kaptıran ve bu acıları yaşayan anne ve babaların da acılarını anlamak zorundayız
- Silahla, kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır.
- Büyük devletler, güçlü uluslar adildir, şefkatlidir
- Adalet Bakanlığı’ndan aldığımız bilgilere göre 2005-08 yılları arasında bölücü terör örgütünden 221. maddeden faydalanmak üzere müracaat eden kişi sayısı 870’dir
- Yine bakanlığın verdiği bilgilere göre, 638’ine ceza verilmemiştir, serbest bırakılmıştır
- Bu çok da küçük bir rakam değil
- Tek çıkar yol silahlarınızı bırakmaktan geçiyor. Bu ülke çok büyük bir ülke. Bu ülke bütün vatandaşlarına yeter.
TERÖRDEN EN ÇOK ZARARI BÖLGE İNSANI GÖRDÜ
- Mardin Ovası’nı gördükten sonra neyi paylaşamıyoruz. Bu ülkenin geleceği güzel. Şu toprakta şu şartlarda bile yılda 2 defa ürün alınıyor. GAP’la su buralara gelecek.
- Buranın tarihi bir geçmişi var. Tarihi Mezopotamya’nın kuzeyindeyiz. Dünyanın en verimli yeri. Bütün insanlarımıza yeter.
- Bir de şunu unutmamız lazım. Bu terörden en büyük zararı bölge insanı çekti, çekmeye devam ediyor
- Bölge insanının ihtiyaçlarını tespit edip, bunu karşılamak devletin asli görevi.
- Bu konuda çok çeşitli araştırmalar var. Urtiçi ve yurtdışında yapılan araştırmalar. Bu araştırmaların büyük bölümünü inceledim. Bu bölge halkının öncelikli iki temel ihtiyacı nedir diye bana sorsanız derim ki:
1 – İşsizlik, geçim sıkıntısı, ekonomik sıkıntı
2 – Eğitim sistemi. Eğitim sistemimiz yetersiz. Eğitim yalnız buranın sorunu mu değil. Değil ama buradaki problem diğer bölgelerden daha büyük. Bu bölgedeki eksiklikler diğer bölgelerden fazla.
- Devlet fırsat eşitliğinden daha fazla yararlanabilmeyi tüm vatandaşlarına sağlayabilmeli.
TÜRKÇE VURGUSU
- Bu bölgede hala Türkçe okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 20. Türkiye ortalaması yüzde 8.
- Gözden kaçan önemli bir nokta var: Türkçe. Anayasa’nın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda ortak iletişim dili. Türkçe aynı zamanda ekonomik dil. Burada yüzde 20 noktalarında geride olduğumuzu düşünürsek bölge insanının iyiliğini isteyen herkesin esas üzerinde durması gereken noktalar bunlar değil mi? Ana noktaları bırakıp diğer noktalarda kalıyoruz.
- Birlikte yaşamaya karar verenler için cumhuriyetin kurulduğu ilk günden beri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ezici bir çoğunluğu birlikte yaşama kararındadır
- Herhangi bir vatandaşımızın nerede olursa olsun kendisini ezik hissetmesi de bizim sorunumuzdur
- Özellikle bu bölgedeki insanlarımız ağalardan çekti. Zamanın ağalarından çeken insanlarımız şimdi maalesef siyaset ve terör ağalarından muzdarip. Esas sorunlardan biri de halkımızın siyaset ve terör ağalarından kurtarılması.
AYRILIK TOHUMU GİREN TARLADAN NİFAK ÇIKAR
- Geçenlerde bir makaleyi okurken rahmetli Kartal’ın sözlerini değerli buldum. Onun sözlerini yarsak yenemeyeceğimizi hiçbir güçlük yok: Ayrılık tohumu giren tarladan nifak ve nefret çıkar. Bu milletin evlatları kaderlerinin ortak olduğunu öğrenmelidir.
- Birbirimizi yeteri kadar seversek başka sevgiye muhtaç olmayız. Herhalde bu bayram gününde en güzel mesaj bu olmalı.
- Elbette yaşanmakta olan gelişmelerden tedirgin olan vatandaşlarımız var. Tedirginlik duyanlar merak etmesin. TSK milletimizden aldığı güç ve azimle görevinin başındadır. İşte Mehmetçikler. Bakıyorsunuz bu Mehmetçiklere. Ağrılısı var, Bitlislisi var, İstanbullusu var… Bu tablo bu ordunun milli olduğunu göstertiyor. Bizim için Karslı da Erzurumlu da aynıdır. Hepsi bizim Mehmetçiğimiz.
TÜRK ORDUSU - Bu orduyu burada görüyorsunuz. Bazıları bu orduyu karıştırıyorlar. Bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir. Bu ordu milletin ordusudur. Bunu bozdurmayız. Bizim gücümüz bu. Türk ordusunun arkasında millet var. - Türk ordusu kurulduğundan beri millilik vasfı vardır ve ilelebet devam edecektir. Tarihsel geçmişimiz, tecrübemiz, aklımız var - Güçlüyüz, özgüvenimiz tam. Milletimizin sağduyusuna, kahramanlığına, aklına ve vicdanına güveniyoruz - Nereye giderseniz gidin Edirne’de de Ankara’da da Urfa’da da bunu göreceksiniz. Burada olmak buraya olmak heryere gitmekle eşanlamlıdır
Soyleme bakin, arkasindan ne tur icraat gelecek onuda bekleyin. Bence bunlar cogu bos laflar artik... Yilani kucukken ezmedik... simdi yazik oldu memlekete!
Bayraklari Bayrak yapan, ustundeki kandir, Toprak ugruna olen varsa VATANDIR
Başbuğ'dan teminat! Merak etmeyin TSK görev başında
Genelkurmay Başkanı, ‘açılım’dan tedirgin olan Türk milletinin yüreğine su serpti
MARDİN’de Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu’na sürpriz bir ziyaret yapıp askerlerle tek tek bayramlaşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, çok önemli mesajlar verdi. İşte Başbakan Erdoğan’ın ‘açılım’ için ABD’ye gitmeye hazırlandığı anlarda Başbuğ’dan gelen ve büyük ilgi uyandıran açıklamalar:
Bu kanı kim ve niçin akıtıyor? Bunu sormak lazım. Akan kan dursun. Peki kan döken kim? Cevap açık. Bölücü terör örgütü
TSK, görev ve sorumluluklarının bilinci içindedir. Bu bölgede terörist bulunduğu sürece görevimizi yaparız.
Anayasa’nın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda ortak iletişim dili. Aynı zamanda ekonomik dil.
Özellikle bu bölgedeki insanlarımız ağalardan çekti. İnsanlarımız şimdi maalesef siyaset ve terör ağalarından muzdarip.
Bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir. Bunu bozdurmayız. Bizim gücümüz bu. Türk ordusunun arkasında millet var.
Başbuğ sınırdan uyardı
Mardin’de sınırda görev yapan Mehmetçikle bayramlaşan Genelkurmay Başkanı, sözde Kürt açılımı konusunda sert mesajlar verdi. Bölücülere ‘silah bırakın’ çağrısı yapan Başbuğ, devletin dilinin Türkçe olduğunu bir kez daha yineledi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Mardin’in Nusaybin ilçesindeki Sınırtepe Karakolu’nu ziyaret ederek, burada görev yapan askerlerle bayramlaştı. Suriye’ye en yakın sınır karakolu olan Sınırtepe’ye askeri helikopterle giden Orgeneral Başbuğ, askerlerle tek tek bayramlaşarak bir süre sohbet etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Başbuğ sert mesajlar verdi. Üstü örtülü olarak sözde Kürt sorunu açılımı çalışmalarına değinen Başbuğ, “Kimse endişelenmesin Türk Ordusu görevinin başında” dedi. Türkçe vurgusu da yapan Başbuğ, bölgedeki “terör, siyaset ve toprak ağalarından” kurtulmak gerektiğini ifade etti. İşte Başbuğ’un sözlerinden bazı satır başları:
Bu ülke herkese yeter
- TSK bölücü terör örgütü ile mücadelede kendisine düşen görev ve sorumlulukların bilinci içerisinde. Birinci görevimiz bölgedeki halkın güvenliğinin sağlanması ve bölge halkının teröristlerin baskısından korunması.
- Silahla ve kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol, silahlarınızı bırakmaktan geçiyor. Türkiye çok büyük bir ülke. Bu ülke bütün vatandaşlarına yeter.
- Terörden en büyük zararı bölge insanı çekti ve çekmeye devam ediyor. O zaman herkesin üzerinde düşünmesi gereken soru şudur? Bu bölge insanımızın ihtiyaçları nedir? Bu ihtiyaçları doğru tespit etmek ve bunların karşılanmak devletin asli görevidir. Türkçe ortak iletişim dilidir
- Bana sorsanız ki, bu bölge halkının öncelikli iki temel ihtiyacı nedir? Birisi, çok açık: İşsizlik, geçim sıkıntısı, ekonomik sıkıntı. İkinci ihtiyaç, eğitim sistemi. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve ekonomik sıkıntı sadece buranın sorunu mu? Hayır değil, Türkiye’nin genel sorunudur. Eğitim, yalnız buranın sorunu mu? Hayır, değil...
- Bu bölgede hala Türkçe okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 20’lerde, Türkiye ortalaması yüzde 8 küsur.
- Gözden kaçan önemli bir nokta var. Türkçe, tabii ki Türkçe... Anayasamız çizmiş, Anayasamızın 3. maddesi çok açık, Türkçe resmi dil ama önemli olan bir husus daha var. Türkçe, aynı zamanda ortak iletişim dilidir.
- Daha refah daha mutlu bir hayat, tüm insanların hakkı. Ama buraya giden yol ilk önce Türkçe’den geçiyor.
- Bu bölge insanımızın iyiliğini, refahını, mutluluğunu isteyen herkesin esas üzerinde durması gereken noktalar bunlar değil mi? Ana noktaları bırakıyoruz, diğer noktalarla şey yapıyoruz. Esas insan odaklı değil mi, bu insanlarımızın derdi, sıkıntısı ne? Çok açık, birlikte yaşamaya karar verenler için ki burada en ufak bir tereddütümüz yoktur. Ezici çoğunluk, birlikte yaşama kararını vermiştir ve bu kararlılıkla karar verir. Birlikte yaşamaya karar verenler için her yer Türkiye’de, her makam herkesindir. Bunun aksini söyleyen varsa çıksın. Elbette herhangi bir vatandaşımızın nerede olursa olsun, kendini ezik hissetmesi de bizim sorunumuzdur. Bu konuda üzerimize düşenleri de yapmamız lazım. Açık söylüyorum, özellikle bu bölgedeki insanlarımız, vatandaşlarımız, Doğu Anadolu dahil olmak üzere ağalardan çekti. Bugün bu noktalardaysak, altında yatan temel nedenlerin bir tanesi bu. Bu zamanın ağalarından çeken insanlarımız, siyaset ağalarından terör ağalarından mustarip. Esas temel sorunlardan bir tanesi de bu halkımızın siyasetin ağalarından terör ağalarından kurtarılması.
Tedirgin olmayın, görevdeyiz
- Ayrılık tohumu giren tarladan nifak ve nefret çıkar. Evvela, bu milletin evlatları kaderlerinin ortak olduğunu öğrenmelidir. Diyor ki, birbirimizi yeteri kadar seversek, başka sevgiye muhtaç olmayız. Yaşanmakta olan gelişmelerden tedirgin olan vatandaşlarımıza ve insanlarımıza da buradan sesleniyorum: Tedirginlik duyanlar merak etmesin. Türk Silahlı Kuvvetleri, milletimizden aldığı güç ve azimle, görevinin başındadır.
Askerlerle sohbet etti
Sınırtepe Karakolu’nu ziyaret eden Orgeneral İlker Başbuğ’a, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık da eşlik etti.
TSK milli bir ordudur arkasında millet var
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, konuşmasında milli ordu vurgusu da yaptı. “Bazıları, bu orduyu karıştırıyorlar, başka ordularla mukayese ediyorlar. Bu ordu, hiçbir grubun ordusu değildir.” diyen Başbuğ şunları kaydetti:
“Bu ordu, bilmem neyin ordusu değildir. Bu ordu, milletin ordusudur. İşte millet... Bizim, gücümüz bu zaten. Onun için TSK, milletinden aldığı güçle, azimle görevinin başındadır. Türk ordusu, milli ordudur. Milli ordu demek, Türk ordusunun arkasında Türk milleti vardır. Millet var, ulus var. işte, budur. Türk ordusunun kurulduğundan beri bu millilik vasfı vardır, ilelebet de devam edecektir. Güçlü millet, tarihsel geçmişimiz var, tecrübemiz var, ahdımız var. Güçlüyüz ve her zaman söylediğim gibi öz güvenimiz tam. Güçlüyüz ki, en büyük gücümüz bu, bu da milletimizin sağ duyusudur. Fedakarlığına, kahramanlığına, ahdına ve vicdanına güveniyoruz.”
Siyasetle ilgilenmiyoruz
İlker Başbuğ, Sınırtepe köyünde vatandaşlarla da bayramlaştı. Abdulrezzak ve Emine Aslan çiftinin evine konuk olan Orgeneral Başbuğ, evde toplanan vatandaşlarla sohbet etti.
Ev sahibi 52 yaşındaki Emine Aslan, Türkçe bilmediği için Orgeneral Başbuğ ile eşi Abdulrezzak Aslan’ın yaptığı çeviri sayesinde konuştu. Emine Aslan, Orgeneral Başbuğ’un sorularını Kürtçe cevapladı. Emine Aslan, Orgeneral Başbuğ’a, çocuklarının okumasını istediğini belirterek, “Bizim köyden de bir Paşa niye çıkmasın” dedi. Vatandaşlarla sohbetine evin bahçesinde devam eden Orgeneral Başbuğ, köy muhtarının 16 çocuğu olduğunu öğrenince, “Muhtar böyle yaparsa cemaat niye yapmasın” diyerek espri yaptı. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Orgeneral Başbuğ, özürlü bir vatandaşa akülü araba, çocuğu olmayan bir çifte de tedavi sözü verdi. Burada, vatandaşlardan biri Orgeneral Başbuğ’a, “Bizim Nusaybin’de milletvekilimiz yok. Bir milletvekili var Emine Ayna, o da teröristtir” dedi. Orgeneral Başbuğ da “Bu bizi ilgilendirmez, siyasetle ilgilenmiyoruz” diye konuştu.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Tayyip Erdoğan, ABD’ye giderken önce “Kürt açılımı” denilen “Demokratik Açılım” çalışmalarının, AKP’nin bir projesi olarak değil, “Milli Birlik Projesi” olarak, tüm milletin elini taşın altına koyduğu bir proje olarak yansımasını istediklerini bildirdi.
Bir gazetecinin, “Demokratik Açılım, ABD’deki ikili görüşmelerinizde gündeme gelecek mi?” yönündeki sorusuna Erdoğan, gündeme gelmesi halinde bunu da paylaşacaklarını, bu konuyu oradaki dostlarına anlatmakta fayda olduğunu söyledi!
Elbette gündeme getirenler olacaktır. Böylece Türkiye’nin bir iç meselesinde Erdoğan yine dışarıdan destek arayacak! Ankara’nın şerrinden Brüksel’in şefaatine sığınanlar elbette Washington’un şefaatini de talep edecektir. Gerçi projenin bir Amerikan projesi olduğunu da herkes biliyor zaten!
***Fakat, AKP hakkındaki şüpheler artık yaygınlaşıyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu konuda, “Bu iktidara yönelik bir bölücülük suçlaması milli vicdanda giderek daha yaygın yer tutuyor. Başbakan da bunun altında eziliyor. ’Bölücü biz değiliz muhalefettir’demeye başlıyor. Başbakan, bu ithamın altında ezilmiştir, kendini savunma ihtiyacı içine girmiştir” dedi.
AKP ve Erdoğan’a yönelik olarak “bölücülük”, “bölücübaşı” gibi kavramları ilk defa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kullanmıştı. Demek ki etkili olmuş! Bahçeli, dün de iktidarın yaptıkları için “yıkım projesi” kavramını kullanmaya devam etti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay da “AKP iktidarı, medyanın büyük kısmı, sermayenin büyük kısmı, bazı üniversiteler ve sivil toplum örgütleri de bu projenin Türkiye’de taşeronları. Adını açık ve net koyalım, Sayın Başbakan da bu işin başında bulunuyor. Adına ne derseniz deyin bu proje, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkım projesidir. Artık Türkiye’deki devlet kurumlarının tamamı, siyasi partilerin tamamı, önde gelen sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve medyanın tamamındaki bir takım yazarı, çizeri, patronu dahil herkes, tavrını belli etmek zorunda. Bu işin ortası filan yok. ’Hem İsa’yı, hem Musa’yı idare ederim’tavrı ve dönemi geçti Türkiye’de. Herkes bu kritik noktada artık tavrını belli edecek” dedi. *** Okurlarımız bize Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un ılımlı tutumundan endişeli olduklarını bildiriyordu. Başbuğ da bu endişelerin farkında olacak ki dün bir açıklama yaptı.
Başbuğ, Nusaybin’deki Sınırtepe karakolunda Mehmetçiklerle bayram yemeği yedikten sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tutumunu bir defa daha netleştirdi.
“- Gözden kaçan önemli bir nokta var: Türkçe. Anayasa’nın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda ortak iletişim dili. Türkçe aynı zamanda ekonomik dil. Burada yüzde 20 noktalarında geride olduğumuzu düşünürsek bölge insanının iyiliğini isteyen herkesin esas üzerinde durması gereken noktalar bunlar değil mi? Ana noktaları bırakıp diğer noktalarda kalıyoruz.
- Özellikle bu bölgedeki insanlarımız ağalardan çekti. Zamanın ağalarından çeken insanlarımız şimdi maalesef siyaset ve terör ağalarından mustarip. Esas sorunlardan biri de halkımızın siyaset ve terör ağalarından kurtarılması.
- Elbette yaşanmakta olan gelişmelerden tedirgin olan vatandaşlarımız var. Tedirginlik duyanlar merak etmesin. TSK milletimizden aldığı güç ve azimle görevinin başındadır.
-Bazıları bu orduyu karıştırıyorlar. Bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir. Bu ordu milletin ordusudur. Bunu bozdurmayız. Bizim gücümüz bu. Türk ordusunun arkasında millet var.
- Türk ordusu kurulduğundan beri millilik vasfı vardır ve ilelebet devam edecektir.”
Demek ki tarihi sorumluluk yine Genelkurmay Başkanı’nın omuzlarındadır.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
"- Özellikle bu bölgedeki insanlarımız ağalardan çekti. Zamanın ağalarından çeken insanlarımız şimdi maalesef siyaset ve terör ağalarından mustarip. .."
Demiş İlker Paşa. Ağalığın bittiğini mi sanıyor yoksa? Eskide mi kaldığını sanıyor? Toprak reformu ne zaman yapıldı, yoksa bizim haberimiz mi yok? "Aşiret", aşure gibi güllaç gibi birşey mi yoksa?
Zekeriya Beyaz Hoca, Cüppeli için "mağara devri" falan demiş; Cüppeli'den bin beteri her köyde en az bir tane yok mu?
Fatih "Mansur Şah" Özaydın
Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz, Ters mıknatıslanma yapar!!!