[img]http://www.gazeteport.com.tr/stellent/groups/public/documents/site_studio_images/gp_444091.jpg[/img]
Darwin'in 200. doğum yılı münasebetiyle TÜBİTAK tarafından çıkarılan Bilim Teknik dergisinin sansürlenmesi ve içeriğinin değiştirilmesiyle başlayan tartışma Osmanlı'ya uzanır... Osmanlı'da ilk defa bir aydının sürgüne gönderilmesi Darwinizm sebebiyle olmuştur.
ÇİĞDEM BAL
UNESCO, Darwinin 200. doğum yıldönümü ve Türlerin Kökeni adlı eserinin yayımlanmasının 150. yılı nedeniyle 2009u Darwin yılı ilan etti. TÜBİTAK da 42 yıllık Bilim ve Teknik Dergisinin geçen ayki sayısının kapak konusunu Darwin olarak belirledi. Ancak, dergi basım aşamasındayken, bu yazılar çıkartıldı ve TUBİTAK tartışmaların odağı oldu. TBMM Araştırma Merkezi ise, Darwin ile ilgili araştırmaya imza attı. Ders Kitaplarında Darwinizm başlığıyla yayınlanan araştırmada, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne evrim kuramı ve Türk eğitim sistemindeki değişimi incelendi. Araştırmada, eğitimin evrim kuramı tartışmalarının yoğunlaştığı en önemli alanlardan birisi olduğu vurgulandı."
21. yüzyılda bunlar konuşulurken Osmanlı döneminde Darwinizm konu olarak çok tartışılıyordu. II meşrutiyetin ilanına kadar Darwin hakkında yazı yazmak ve onun fikirlerini savunmak sürgün nedeni olarak görülüyordu. Ancak o zaman genç aydınların bazı köşklerde bir araya gelerek yaptığı tartışmalarda kapılar camlar kapatılarak bu konular konuşuluyordu. Ama zamanla değişimler olmuş ve 1910 yılından sonra bu konu hakkında kitaplar çıkartılmaya başlanmıştı. 1911''de Memduh Süleyman, Darwinizm adlı eseri dilimize kazandırdı.
İşte kısaca Osmanlı döneminde Darwin ve Evrim teorisi
.
Ahmet Mithat 1872-1873 yılında çıkarttığı kendine ait Dağarcık mecmuasında yazdığı yazılarda Darwin ve teorisi hakkında bir makele yayınlamıştı. Ahmet Mithat Efendi bu makalede Osmanlı döneminde ilk kez Darwin'in "evrim" kuramını gündeme getirmiş, "insanın bir maymun" olduğunu söylemiştir. Çok tepkiler çeken bu yazı yüzünden Ahmet Mithat Efendi' nin maymunlar hakkında bundan böyle basında hiçbir yazı yazılmayacaktır" biçiminde padişah buyrukları çıkmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda tıp öğreniminde bile Darwin'den söz edilmemiştir. Evrim kuramını anlatmak ve öğretmek o dönemde artık yasaktır. Dini değerlere bağlığıyla bilinen Sultan Abdulaziz, Ahmet Mithatı bu düşüncelerinden dolayı 1873te Rodosa sürgüne gönderdi. Böylece Darwin teorisi ilk defa Osmanlı Devletinde bir aydının sürgüne gönderilmesine gerekçe olmuştu.
II. Meşrutiyet'in ilanından sonra 1910'da İstanbul'a dönen Abdullah Cevdet İçtihad dergisinde ise tepki çekse de Darwin'e yer veriyordu. Abdullah Cevdet, evrim teorisine tepkili olan din adamlarını çok ağır sözlerle eleştiriyordu. Abdullah Cevdet bir yazısında 'Darwin teorisini anlatmak bir yerde ayıp sayılacak şekilde açık konuşmak anlamına gelir. Orası Ortaçağ'dan henüz çıkmamıştır. Ortaçağ'ın 20. yy'da yaşamaya hakkı yoktur. Bunu sarıklı sarıksız her nev kafalarımız ezilmek isteyen her kafa anlamak zorundadır....' demektedir. Zaman zaman daha da ileri giden Abdullah Cevdet Evrim Teorisi kanıtlarının Kuran'da bulunduğunu da öne sürebiliyor ve '' Eğer Gaybenci Hoca'da biraz nur olsaydı evrim kanunlarının Kuran'da kısaca ve kapalı bir şekilde pek ala mevcut olduğunu görürdü' diyordu.
1908de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra göreceli olarak düşünce özgürlüğüne meydana gelen değişim Evrim Teorisi'ne ilişkin çalışmaların da önünü açtı
Edward Hartmann''ın "Darwinizm" adlı eserini 1911''de Memduh Süleyman dilimize kazandırmıştır. O, aynı zamanda, Darwin kuramına son derece bağlı olmakla birlikte, diğerlerinden farklı olarak bu kuramı eleştirmiştir de.
Suphi Ethem ise, bir diğer evrimcidir. "Lamarckizm", "Darwinizm" adlı eserlerini 1911 yılında çıkartmıştır.
Kısacası Türkiyenin gündemini 1900lü yıllarda meşgul eden Darwin ve Evrim teorisi günümüzde de tartışmalara damgasını vurdu. Hem de aradan geçen 100 yıla rağmen..