Taraf'tan yeni TSK iddiası Gazete, şok belgeleri "AKP ve Gülen'i bitirme planı" manşetiyle duyurdu.AKP ve Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Taraf Gazetesi kamuoyunu sarsacak ''belge'' yayımladı. Genelkurmay'ın raporunu elen geçirdiğini iddia eden gazete, şok belgeleri "AKP ve Gülen'i bitirme planı" manşetiyle duyurdu.
Taraf'ın iddiasına göre, "Ergenekon'a misillemede bulunulacak. AKP çökertilecek. Gülen cemaati PKK ile ilintili gösterilecek. Kurtlar Vadisi başta olmak üzere bazı diziler medyada kötü gösterilecek. İnternete düşen ses kayıtları irticacıların işiymiş gibi gösterilecek.''
Taraf'tan Mehmet Baransu imzalı habere göre Nisan 2009 tarihli belge yeni Ergenekon iddianamesine girecek. Haberde Kıdemli Albay Dursun Çiçek imzalı planın Ergenekon sanığının ofisinde bulunmasına dikkat çekildi.
İşte Taraf'ın ele geçirdiğini iddia etiği ve tam sayfa yayımladığı o rapordan ayrıntılar:
Genelkurmay Harekat Başkanlığı için hazırlanan plandan: ''Hükümet ve Gülen grubu şeriat istiyor, desteklerini kıralım, faaliyetlerine son verelim.''
1- AKP İÇİNDEKİ AJANLAR HAREKETE GEÇİRİLECEKPlanın son bölümü AKP'nin parçalanmasına dönük şu çarpıcı cümle ile bitiyor: AKP mensubu kilit haberleşmecilere kamuoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılarak, parti-hükümet içerisinde ciddi anlık ve bölünmeler yaşanıyormuş şeklinde algılanması sağlanacaktır.
2- ERGENEKON SANIĞI OLAN SUBAYLAR SAVUNULACAKErgenekon Davası'nda sanık konumundaki emekli ya da muvazzaf askerlere sahip çıkılacağı belirtilen 1. planda "Sözkonusu TSK personelinin masum olduğu, irticayla etkin bir şekilde mücadele ettikleri için içeri atıldığı şeklinde haberler yaptırılarak hassasiyet sağlanacak" deniyor.
3- MİLLİYETÇİ PARTİLERİN TABANI GENİŞLETİLECEKErmenistan ve Yunanistan ile ilişkilere de değinen planda, iki ülke ile ilgili kamuoyunda tepki uyandırılacak haberlere yazılı ve görsel medyada sürekli yer verilmesi hedefleniyor. Amaç şöyle anlatılıyor: Milliyetçi partilerin bu şekilde tabanı genişletilmeli. AKP, kamuoyunda zora düşmeli...
4- KURTLAR VADİSİNİN İMAJI KİRLETİLECEKOrdunun eylem planında Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye benzeri dizilerin kamuoyunu yanlış yönlendirdiği ifade ediliyor: "Bu diziler hakkında olumsuz haberler yaptırılarak her üçünün de kamuoyun güvenilirliğinin yitirilmesi sağlanmalıdır."
PLAN ERGENEKON SANIĞININ OFİSİNDE BULUNDUKıdemli Albay Dursun Çiçek imzalı plan, Psikolojik Harp Dairesi'nin yeni adı olan Genelkurmay Harekât Başkanlığı 3'üncü Destek Şube Müdürlüğü'nde hazırlanmış.
GÖKTAŞ'IN AVUKATIYDIPlan Ergenekon'da tutuklanan Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirildi. Emekli Yüzbaşı Öztürk, Devlet Üstün Hizmet Madalyası'nı iade etmesiyle gündeme gelmişti.
İRTİCAYLA MÜCADELE EYLEM PLANIDeniz Kurmay Albay Çiçek imzalı, "gizli" ibareli "İrticayla Mücadele Eylem Planı" hükümeti ve Fethullah Gülen cemaatinin, başta ordu içindekiler olmak üzere, bütün mensuplarını hedef alıyor.
'İSLAM DEVLETİ KURACAKLAR' İDDİASIPlan "İcra" bölümünde şöyle deniyor: Laik düzeni yıkıp İslam devleti kurma hayalindeki AKP hükümeti ve Gülen grubu başta, dinî oluşumların faaliyetlerine son vermek için çalışılacaktır.
ERGENEKON DAVASINA MİSİLLEMEDört sayfalık planın "Durum" bölümünde, "Ergenekon adı altında, TSK'ya büyük emeği geçmiş emekli ve muvazzaf askerî personel yersiz ithamlarla lekelenmektedir" saptaması var.
Medyada nasıl haberler çıkartılacak?MEDYADA HER TÜR 'KARA PROPAGANDA' YAPILACAKPlanın "Kara Propaganda Faaliyeti" bölümünde şu cümleler yer alıyor: "İnternetteki ses kayıtları irticacılar tarafından yayınlanmış gibi gösterilecek. Ama dinleyenlerin bizi haklı bulacağı tarzda ses kayıtları düzenlenecek."
"FSTÖ" OLARAK YARGILANACAKLAROrdu, "Gülen cemaatinin, Işık Evleri baskınlarında bulunması sağlanacak silah ve mühimmat sayesinde, Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü olarak yargılanmasını" hedefliyor.
Planın "faaliyet" bölümü: Işık evlerinde silah ve ve mühimmat bulunması sağlanarak Gülen cemaati 'silahlı terör örgütü' ilân edilecek
TASFİYE VE KARALAMA FAALİYETİPlanda Gülen cemaatinin PKK ile işbirliği yaptığı; CIA, MOSSAD gibi kuruluşlarla ilişkide olduğu ve Ergenekon Davası'nı yönettiği izlenimini yaratma amaçlı eylemler var.
Gerçek Gündem
''Gerekirse bizde dava açarız''Erdoğan Taraf Gazetesi'nin 'AKP ve Gülen'i bitirme planı'nı yayınlamasını değerlendirdi.Taraf Gazetesi'nin, Genelkurmay'a ait olduğu öne sürülen "AKP ve Gülen'i bitirme planı"nı yayınlamasının ardından Türkiye'nin gündemi bir anda değişti.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İşte son günlerde, gazetelerin yaptığı haberleri görüyorsunuz. AKP üzerinde oynanması düşünülen oyunları görüyorsunuz. Şu anda bizler de bunları araştırıyoruz. Gerekirse biz de ilgilerle onlara yönelik olarak davaları açacağız" dedi. Erdoğan, Şanlıurfa Atatürk Spor Salonunda düzenlenen partisinin il kongresinde konuşmasının başında dün şehit edilen Polis Memuru Nihat Karakocaya Allahtan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı diledi. Başbakan Erdoğan, maalesef bir güvenlik elemanını daha kaybettiklerini belirterek, "Şehit polis için düzenlenen törene yetişemedim, ancak milletvekilleri ve Emniyet Genel Müdürü törene katıldı" dedi. Konuşması sırasında havanın sıcak olması nedeniyle partililerden müsaade isteyerek ceketini çıkaran Erdoğan, isteyenlerin de ceketlerini çıkarabileceğini ifade etti ve "Serbestsiniz" dedi.
Şanlıurfada yüzdeler, oranlar, rakamlar ne olursa olsun, hizmete devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Şanlurfanın hayır duası bize yeter" dedi. Şanlıurfada son ortaya çıkan sonuçları masaya yatırdıklarını ve muhasebelerini yaptıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, AKPye oy versin ya da vermesin, her şehre, ilçeye ve beldeye aynı mesafede olduklarını söyledi. Şanlıurfada son belediye seçimlerini kazanamadıklarını ancak çalışmaların durmadan devam ettiğine işaret eden Erdoğan, "(Çalışmaları durdurun) dedik mi? Demedik. Şimdi çalışmalar tüm gücüyle sürüyor" dedi.
Kendileri için makam, mevki ve koltukların bir önemi olmadığını anlatan Erdoğan, bu makamların, bu mevkilerin, bu koltukların asıl sahibinin millet olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bizim sonsuz makamımız milletimizin gönlünde edineceğimiz makamlardır. O makamları da ancak hizmet, eser üreterek, milletin derdine çözüm üreterek kazanabiliriz" diye konuştu. AKPnin son 4 seçimde Türkiyenin partisi olduğunu açık ve net olarak ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, 7 Haziranda 30 mahalli birimde yapılan seçimlerde AKPnin yüzde 43 ile rakiplerine büyük bir fark attığını kaydetti.
"BAYKAL DURSUN, DURSUN"Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın 29 Mart seçimleri sonrasında hükümetin yarısının değiştiğini açıkladığını hatırlattı.
Bu arada, salondakilerin, "Baykal istifa" şeklinde slogan atmaları üzerine Başbakan Erdoğan, "Yok, yok, yok... Aman, aman, aman... Öyle muhalefete can kurban, dursun, dursun" dedi. Erdoğan, 7 Haziranda milletin Baykala bir kez daha sandıkta en anlamlı cevabı verdiğini belirterek, Baykalın rakamlarla arasının çok iyi olmadığını bildiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 29 Mart seçimlerinden zaferle çıktıkları halde kendi muhasebelerini yaptıklarını ancak CHP Genel Başkanı Baykalın her seçimde geride kalmasına rağmen muhasebesini yapmadığını ve milletin verdiği mesajı doğru okumaya çalışmadığını ifade etti.
"Onlar Türkiyenin etrafında düşman ürettiler. Biz geldik dostlar ürettik" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdi kalkmış Türkiyenin itibarından bahsediyorlar. Siz önce Türkiyeye kaybettirdiğiniz zamanın hesabını verin. Döneminizdeki yolsuzlukların hesabını verin. 21 tane bankayı fona devrettiniz ey MHP, ey DSP, ey ANAP... Bu kapatılan, fona devredilen bankaların, bu millete maliyeti ne idi?. 40 milyar dolar... Ne yaptınız? Mecaliniz kalırsa ondan sonra gelin, sizinle bu mevzuları konuşalım. Bizim yolumuz demokrasi yoludur. Hukuk yoludur, bizim yolumuz Anayasamızda açıkça ifade edilen demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yoludur. Bizim tek bir gündem maddemiz vardır, o da bu ülkenin 4 bir yanına adaleti yaymak ve bu ülkenin her karış toprağını adaletle yönetmek ve kalkındırmaktır. İşte son günlerde, gazetelerin yaptığı haberleri görüyorsunuz. AKP üzerinde oynanması düşünülen oyunları görüyorsunuz. Şu anda bizler de bunları araştırıyoruz. Gerekirse biz de ilgilerle onlara yönelik olarak davaları açacağız. Bunlardan geri duramayız. Demokratik bir ortamda AKPye karşı yapılan bu gayri hukuki sürece seyirci kalamayız. Gereken ne ise bunların hepsi yapılacaktır. İşte onun için gecemizi gündüzümüze katıyor, işte onun için durmadan, bıkmadan, usanmadan milletimize hizmet etmeyi sürdürüyor, şehirlerimizi bölgelerimizi ülkemizi daha bayındır hale getirmek için canla başla çalışıyoruz."
Haber3
Bir cevap da Genelkurmay'danGenelkurmay Başkanlığı: Bu düşünceye sahip personelimiz yok.Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan açık veya ima yoluyla sözlü veya yazılı olarak yapılan yorumlar ve açıklamaların hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının Basın Açıklamasında sonra internet sitesi aracılığıyla bir başka Basın Açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
1. 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen bir planla ilgili haber yer almıştır. Konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askeri Savcılığına konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verilmiştir.
2. Konuya ilişkin son durum hakkında, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından bugün kamuoyuna bilgi sunulmuştur.
3. Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne bağlıdır ve bu konulara ilişkin en ufak bir çekincesi de bulunmamaktadır. Ayrıca, bugüne kadar bağımsız Askeri Yargı tarafından uygulanan hukuki süreçler de ortadadır.
4. Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.
5. Durum böyle iken;
a. Genelkurmay Başkanlığının, Askeri Savcılığa hemen soruşturma emri vererek, konuyu yargıya taşımasının öneminin ve nedenlerinin pek anlaşılamadığı gözlenmiştir.
b. Bazıları tarafından, konunun yargıya taşınmasının, olayın kabul edildiği şeklinde yorumlanması, sonuçlara ulaşılması ise her şeyden önce hukukun temel ilkelerine saygısızlıktır. Aksine bu tutum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komuta Kademesi ve kurum olarak kendine olan güveninin ve bu konunun en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması talebinin bir göstergesidir. Bu davranıştan, bazılarının rahatsız olduğu da ortadadır.
c. En azından soruşturma süreci bile beklenmeksizin, iddiaları hemen doğru kabul ederek veya doğru olabileceğini düşünerek, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan açık veya ima yoluyla sözlü veya yazılı olarak yapılan yorumlar ve açıklamalar hiçbir şekilde kabul edilemez.
d. Askeri Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur.
6. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından bugün açıklandığı şekilde, soruşturmada şu ana kadar elde edilen delillerden Askeri Savcılık, iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamamıştır. Kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin, Askeri Savcılık kesin bir kanaate varabilecektir. Önemli olan da, hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte veya gerçek olduğunun, Askeri Yargı tarafından en kısa zamanda ortaya çıkartılmasıdır. Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır.
7. Eğer belge sahte ise, Türk Silahlı Kuvvetleri, bunun kimler tarafından ve ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılmasının da sonuna kadar takipçisi olacaktır.
8. Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur. Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere de açığız.
9. Hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne gereken bağlılığı ve hassasiyeti gösteren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, herkes tarafından da aynı bağlılığın ve hassasiyetin gösterilmesini beklemesi, hakkı ve talebidir.
10. Türk Silahlı Kuvvetleri; ciddi, sağduyulu, görev ve sorumluluklarının bilincinde ve tahriklere kapılmadan görevinin başındadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Gerçek Gündem
AKP'den TSK'ya jet yanıt Genelkurmay'ın Taraf Gazetesi'nde yayınlanan belgelerle ilgili açıklamasına AKP'den cevap geldi.AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TSK açılamasının şüpheleri artırdığına dikkati çekerek şunları söyledi:
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Taraf Gazetesinde yayınlanan belgeyle ilgili olarak ''Bu belge eğer doğruysa, bu darbe teşebbüsü belgesidir. Eğer bu, bilgi ve onay dışındaysa, bu bir cunta çalışması belgesidir'' dedi.
TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, 12 Haziran Cuma günü bir gazetede yayınlanan belgenin doğru olması halinde bunun; ''Türk demokrasisi, Türkiye'nin ulaştığı hukuk devleti ve Türk siyaseti açısından çok vahim bir durum'' anlamına geleceğini söyledi. Bu belgeden sonra bütün Türkiye'nin bir infiale kapıldığını ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yani düşünebiliyor musunuz, masum insanların evinde silah, mühimmat bulundurulacak. Bu, askeri yargının alanına girmiyorsa oraya sokulacak. Yargılanacak, kovuşturulacak. Yani milletin iradesiyle iktidara gelmiş bir parti bölünecek, parçalanacak, etkisizleştirilecek. İktidardan indirmek için bir takım çalışmalar yapılacak. Okuduğu zaman kişinin tüyleri diken diken oluyor. Olmaz böyle bir şey, olamaz böyle bir şey diyor ve gerçekten pek çok insan, Türkiye'nin tamamı, bu belgenin gerçek olmaması için dua ediyordur.
Böyle bir belge olamaz, olmamalıdır, olması mümkün değildir. Türkiye'de Genelkurmay böyle bir belgenin hazırlanmasına, böyle bir zeminin oluşmasına imkan ve fırsat vermez. Ancak Cuma gününden sonra gelişen olaylara baktığımız zaman, bu konuda Genelkurmay Başkanlığının çok net bir tavır alması beklenir. Doğrusu da bu. Denecek şey çok basit; 'Böyle bir belge Genelkurmay'da yoktur.' Bunu araştırmaya da gereği yok. Çünkü bu belgenin altında imzası olduğu söylenen Kıdemli Kurmay Albay'ı çağırıp, 'Böyle bir belge var mı yok mu?Genelkurmay'ın sağlıklı gelenekleri var: kayıt düzeni, arşivi var. Bu belgenin bu kayıtta, bu düzende, arşivde kayıtta var mı yok mu? Çok basit bir şey. 'Böyle bir belge yoktur, böyle bir belge gerçek dışıdır, sahtedir ve bu gerçek dışı belgeyi gerçekmiş gibi yayınlayıp TSK'yı yıpratan ilgili gazete hakkında şöyle bir şikayette bulunmuştur ya da tazminat davası açılmıştır.'
Bunu demek icap ederdi, denmedi. Böyle bir açıklama Cuma, Cumartesi, Pazar günü gelmedi. Böyle bir şey olmadı. Veyahut da 'Böyle bir belge vardır, doğrudur. Ancak bu belge emir komuta zinciri dışında olmuştur, komuta katının ilgi ve onayı yoktur, bir takım kişiler kendilerince vazife ihdas ederek böyle bir şey yapmışlardır. Onlarla ilgili görevden el çektirildi, gerekli soruşturma başlatıldı' denilirdi.''
''BÖYLE BİR BELGE YOKTUR" DENMESİ LAZIMBozdağ, askeri savcılığın konuyla ilgili açıklamasını okuduğunu belirterek, ''Bu açıklama, 'Böyle bir belge yoktur' diye kesin hüküm veren bir açıklama değil. Bir kanaati, temenniyi ifade eden bir açıklamadır. Şüpheleri gidermekten ziyade şüphe edenleri haklı çıkaran bir açıklama gibi...'' dedi.
Genelkurmay tarafından yapılan ikinci açıklamayı da okuduğunu kaydeden Bozdağ, şöyle konuştu:
''Bu açıklamada da çok net bir şekilde şunun denmesi lazım: 'Böyle bir belge yoktur, bu belge sahtedir, gerçek dışıdır.' Bunun için fazla araştırmaya hacet yok. Dursun Çiçek'i çağırıp, 'Siz böyle bir belge hazırladınız mı, bu imza sizin mi, gazetede belgenin bir sureti yayınlanıyor ve orada kayıtlar vardır, bir takım şeyler vardır.' Eğer Genelkurmay'da kayıt dışı iş ve işlemler varsa, o ayrı bir konu... Ama Genelkurmay'da kayıt dışı iş ve işlem olmadığını herkes biliyor. Onun için bu noktada şunun denmesi lazım, 'Böyle bir belge yoktur, gerçek dışıdır.' Bu bütün şüpheleri ortadan kaldıran bir açıklamadır. 'Bu belge sahtedir. Sahte belgeyi gerçekmiş gibi yayınlayıp TSK'yı yıpratanlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır. Tazminat davasıdır, suçla ilgili savcılıklara şikayette bulunma dahil.' Bunun yapılması, yaptırılması lazımdı. Bu yapılmamıştır. Burada tabii bu belge eğer doğruysa, bu darbe teşebbüsü belgesidir. Eğer bu, bilgi ve onay dışındaysa, bu bir cunta çalışması belgesidir. Bunun üzerine gitmek de şikayet konusu değil. Resen bu konuların üzerine gitmek Cumhuriyet savcılarının görev ve yetki alanındadır. Konunun üzerine onlar da gitmeli ve böyle bir iş varsa, gereken kişiler hakkında yasal soruşturma ve kovuşturma yapılmalı, gereken süreç işletilmelidir. Ben yargı mensuplarının gereğini yapacağına inanıyorum.''
Haber3