Türk milleti bu kahpeliği unutmazKAHPECE planlanıp, sinsi pusuyla uygulamaya konan olay, 4 Temmuz 2003’te Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde yaşandı. 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından gözaltına alınarak başlarına çuval geçirildi.
Sorguda işkence yapıldı
BAĞDAT’a götürülerek 60 saat hücrede tutulan askerlerimiz, sorgu ve işkenceye maruz bırakıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, buna tepki gösterilmesini ve ABD’ye nota verilmesini isteyenlerle, “Ne notası müzik notası mı” diyerek alay etti.
Çuval pratik çözümDÖNEMİN Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, “ABD’lilerin çuval olayının bizi bu kadar rencide edeceğini bildiklerini zannetmiyorum. Onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine, tamamen pratik bir çözüm” demişti...
BAŞBAKAN Erdoğan, “çuvalcı Odierno”nun ayağına müsteşarını gönderdi. İçişleri Bakanı Atalay ve MİT Müsteşarı Taner, özel toplantıda buluştu. Genelkurmay Başkanı Başbuğ ise karargahta ağırladı...
Karargâhta da ağırlandıIrak’ta Türk askerinin başına çuval geçiren ABD’nin Irak’taki kuvvetlerinin komutanı Odierno, 3 günlük resmi gezisi kapsamında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ tarafından karargâhta kabul edildi
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın resmi davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ABD’nin Irak’taki kuvvetlerinin komutanı çuvalcı general Ray Odierno, temasları çerçevesinde Genelkurmay Karargâhı’nı da ziyaret etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “çuvalcı Odierno”nun ayağına Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’yı gönderdi. İçişleri Bakanı Atalay ve MİT Müsteşarı Taner de özel toplantıda buluştu. Genelkurmay Başkanı Başbuğ ise karargahta ağırladı. 2003 yılında Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçiren Odierno’nun katıldığı İçişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirilen toplantı, ilklere sahne oldu. Toplantıda ilk kez, yabancı bir generalin bakanlığa gelişini izlemek isteyen basın mensupları polisler tarafından engellendi.
Programı sır gibi saklanıyorToplantı boyunca bakanlık binasına gazetecilerin girişi yasaklanırken, sadece Anadolu Ajansı’nın görüntü almasına izin verildi. Toplantının ardından Odioerno, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’na geçti. Odierno, karargahta Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ tarafından kabul edildi. Başbuğ-Odierno görüşmesinde de başta terör örgütü PKK olmak üzere çeşitli askeri konular ele alındığı öğrenildi. Bu arada, çuvalcı general temaslarına dün de devam etti. Resmi programı medyadan sır gibi saklanan Odiorno, yarın ülkemizden ayrılacak.
İçişleri Bakanlığı’nda önceki gün yapılan toplantıda General Odierno’ya büyükelçi görünümlü CIA ajanı James Jeffrey eşlik etti.
Aydınlar Ocağı: İtibarımız zedelendi
Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa E. Erkal, Irak’ın Süleymaniye kentinde Mehmetçiğin başına çuval geçiren küstah ABD’li General Odierno’nun Türkiye ziyaretine sert tepki gösterdi. Prof. Erkal, yaptığı yazılı açıklamada, Odierno’nun Türkiye’ye kabul edilmemesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “Hiçbir şey olmamış gibi kabul edilen bu küstah general, ülke itibarının bir kere daha ayaklar altına alınmasına sebep olmuş; gurur ve haysiyetimize yeni bir saldırı yapılmıştır. Ortada gözükmeyen tepkimiz sınanmıştır.”
Çuval geçirenler ödüllendirildi4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde karargah kurmuş bulunan 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınmışlardı. Süleymaniye’den alınarak Bağdat’a götürülen Türk askerleri sorguya ve işkenceye maruz bırakılmışlardı. 11 Türk askeri toplam 60 saat ABD askerleri tarafından alıkonulmuştu. Türk askerinin başına çuval geçirenler, ceza yerine ödüllendirilmişti. Irak’taki işgal kuvvetlerinin komutanı olan Korgeneral David Petraeus, orgeneralliğe terfi ettirilerek, İran ve Irak’ın da yer aldığı Yakın Doğu bölgesinden sorumlu ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) başına getirilmişti. Odierno da Irak’taki güçlerin komutanı olmuştu.
Nota dediğiniz müzik notası değil4 Temmuz 2003 tarihinde, Türk askerinin başına çuval geçirilmesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gerekli tepkiyi göstermemişti. Çuval krizin devam ettiği saatlerde, ABD’ye takınılacak tavrı belirlemek için Genelkurmay’la doz ayarı yaptıklarını belirten Erdoğan, “Aklınıza esince nota verilmez” demişti. Erdoğan, ABD’ye protesto notası verilip verilmediği sorusu üzerine ilginç bir benzetme yaparak, şunları söylemişti: “Bakın, nota dediğiniz konu müzik notası değildir. Bunların bir ağırlığı vardır. Aklınıza esince nota verilmez. Bunun altında farklı şeyler olabilir. Bunlar iyice incelenmeden bu tür adımlar atılmaz. Atılması gereken adım neyse, vakti saati geldiğinde atılır. Türkiye Cumhuriyeti, bu adımı atacak güçte ve kararlıktadır. ABD ile Türkiye arasında oluşturulmakta olan olumlu hava gölgelenmesin.”
‘Pratik bir çözüm’ sözü unutulmadıGörevi döneminde askerinin başına çuval geçirilen tek Genelkurmay Başkanı olan emekli Hilmi Özkök de bu olay nedeniyle sert eleştirilere maruz kalmıştı. Hilmi Özkök, emekli olduktan sonra çuval olayıyla ilgili olarak bir kere konuşmuş ve şu sözleriyle büyük tepki çekmişti: “Ben ABD’lilerin çuval olayının bizi bu kadar rencide edeceğini bildiklerini de zannetmiyorum. Çünkü onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine, tamamen pratik bir çözüm. Bu çuval da değil, görmesini engelleyecek bir poşet. Türk gururunu çok sarstı.”
YENİÇAĞ
Çuvalcının Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu!En zor şey, göz önünde duranı görmek ve açıkça söyleneni işitip anlayabilmekmiş! Biz de buna benzer bir süreç yaşıyoruz. Malum 04 Temmuz 2003’tarihinde Irak’ın kuzeyinde bulunan Süleymaniye kentinde Irak’taki ABD İşgal Kuvvetleri Komutanlığınca resmi varlığı bilinen ,Türk Özel Kuvvetlerine mensup 11 askeri personel ABD.li General Odierno’nun komutanı olduğu ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınmışlardı.60 saatlik alıkoyma sırasında maalesef ABD.li yetkililere ulaşılamamış ve iş oldu bittiye getirilmişti.“Çuval olayı” olarak hatırlanan bu alçak ve şerefsizce eylem Türk halkının hafızasından hiç bir zaman çıkmıyacak.
Bunun karşılıksız kaldığını sanmayın.Türk askeri Kokpitepe’de ABD.li albay ve ekibini yakalayıp don gömlek başlarına çuval geçirip, ABD.lilere hakettiği dersi vermiştir.Ama dönemin yöneticileri itidalli davranarak bu olayın görüntülerinin basına yansımasını engellemiştir.Siz müsterih olun, görev veya yetki verildiğinde askerimiz yapılanı cezasız bırakmıyacaktır.
Bu operasyonu düzenliyen ABD:li General İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın resmi konuğu olarak Ankara’ya geldi ve kırmızı halılarla karşılandı. Geçmişi hatırlıyan insanımız tabidir ki rahatsız oluyor.Bakanın açıklamasına göre görüşmelerde ; “Irak topraklarından Türkiye’ye yönelik terorist tehdit konusunda kapsamlı görüş alışverişinde bulundukları,PKK ile mücadelemize yeni bir ivme kazandıracağına inandığını” bildirilmiş , güzel… Gelelim yazımızın esas konusuna.
Türkiye’nin dış ilişkilerinde görülenle gerçekler pek örtüşmüyor gibi.Her ne kadar ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey tarafından “Türkiye izlediği komşularla sıfır sorun politikasıyla güvenlik ihraç eden ülke” olarak değerlendirilse de komşular uyanmaya başladı galiba.
Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesinden Bakir Saleh, 1 Şubat 2010’da yayınlanan “Türkiye ABD’nin yeni Truva atı” başlıklı yazısında, “Erdoğan’ın bütün eleştirilerine rağmen Türkiye’nin İsrail’le ortaklığı hâlâ sağlam.
Araplar ve özellikle de Filistinliler Türkiye’ye dikkatli yaklaşmalı; zira Ankara’nın bölgesel politikaları ABD’nin çıkarlarına hizmet ediyor” dedi, Radikal gazetesinin tam metnini yayınladığı yazıda Saleh’in bakışı şöyle.
“AKP, seçim savaşına girmeden önce İslamcı tabanını yükselten bir tiyatroya başvuruyor. Erdoğan’ın, partisinin kazandığı yerel seçimlerden önce Davos’ta ortaya koyduğu dramatik sahne buna örnek gösterilebilir. Partinin yerel düzlemdeki politikası, İslami eğilimlere sahip halkçı tabanını korumak olarak özetlenebilir.
Bölgesel ve uluslararası alandaysa, Türkiye ABD’nin iyi bir müttefiki gibi davranıyor. ABD Türkiye’ye İslam dünyasının hassas bölgelerinde Amerikan hegemonyasını güçlendirebilecek önemli bir İslam ülkesi olarak bakıyor.” (1)
Türkiye jeopolitik ve stratejik açıdan eski dünyanın kalbi durumundadır.Büyük Ortadoğu Projesi bizim için de sınırlarımızın değişmesi riskini taşıyan emperyalist bir oyundur. Ekonomik alt yapısı yabancılara satılan Türkiye’nin kuruluş felsefesi de ordu üzerinden yürütülen psikolojik harekatla ortadan kaldırılmakmı isteniyor , şüphesine kapılıyor insan.
TSK’ya yönelik olarak son yapılan iftira, itham ve akıl dışı isnatlar, psikolojik savaşın geldiği aşamayı göstermesi bakımından önemlidir.
“Cami bombalamak”, “halka acımasız davranmak”, “İki yüz bin kişiyi stadyumlara doldurmak” ya da “kendi uçağını kendisinin düşürmesi” vb. askere yönelik olarak yapılan bu tür provokatif vuruşlar ciddidir. Sanki suçlanan TSK değil ülkeyi işgal etmiş olan düşman güçleridir. Aslında bu yayınlarla yapılmak istenen tek şey vardır o da kitlelerin sokağa dökülmesidir. Halkı “Peygamber Ocağı” olarak bilinen ordudan soğutmak ve ona karşı tahrik etmektir. Bu provokatif iftiraları peydahlayanlar, Türk ordusunu devrim öncesi “İran Şahı’nın Ordusu”, Türk halkını da mollalar peşinde koşan Humeyni’nin adamlarına çevirmek istemektedirler.(2)
Sonuçta ABD’li Generalin gelişiyle , hem geçmişteki alçaklığı nedeniyle rahatsız olduk , hem de oynanan emperyalist oyunlara bir kez daha dikkat çekmek istedik.
Süheyl ÇOBANOĞLUKaynakça
(1) Arslan Bulut ……………..Yeniçağ
(2) Özcan Yeniçeri………….Yeniçağ