TSK: Suikastlar Gülen grubu bağlantılı
Ergenekon mahkemesine sunulan ‘İnternet Andıcı’ başlıklı raporda, Genelkurmay’ın hazırladığı bilgi notları, davanın seyrini değişterecek nitelikte. TSK, Hrant Dink, Danıştay, Rahip Santoro suikastlarında, Fethullah Gülen cemaatinin varlığını ortaya koymuş!
Geçen hafta başından bu yana Zaman Gazetesi, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine Genelkurmay’ın gönderdiği harddisklerin incelemesini tamamlayan Hakim Hüseyin Çalmuk’un 212 sayfalık raporunu haberleştirdi. Gazete, rapordan bölümler yayımladı ve Genelkurmay’ın ‘kullandığı’ gazetecilerin isimlerini ‘ifşa’ etti. Raporda harddisklerden 600 bini şifreli, 3 milyon belge çıktığı belirtildi. Özellikle raprou haberleştiren Zaman, Habertürk, Star ve bazı internet siteleri, Genelkurmay belgeleri arasında Ergenekon operasyonunun hedefinin anlatıldığı bölümleri görmezden geldi! Genelkurmay tarafından hazırlanan raprolarda, Ergenekon’da Fethullah Gülen cemaatinin rolü açık açık anlatılmış!
FEHMİ KORU VE ABD VURGUSU
Genelkurmay’ın hazırladığı ‘BİLGİ NOTLARI’nda dikkat çekici ifadeler yer alıyor:
F.Gülen grubu, bir misyoner teşkilatı gibi hareket etmekte, ‘sabır, hoşgörü ve uzlaşma’ çerçevesinde hareket etmekte ve etkilemeye çalıştığı kişi/kitlelerle güçlü duygusal bağlar tesis ederek yandaş, eleman ve sempatizan sayısını sürekli artırmaktadır.
ABD'nin küresel politikalarını desteklemesi, ABD'nin İslam coğrafyasında hâkim kılmaya çalıştığı Ilımlı İslam (ABD karşıtı olmayan İslam'ı yönetim ve toplumsal yapılar) yaklaşımının en etkili örneğini oluşturması, Yahudi ve Hıristiyan dünyasıyla çatışmayan ve bunu kabul eden bir İslam anlayışını savunması, yeni liberalcilerin uygulamalarına destek vermesi…
Haberlerin medyaya AKP yandaşı Fethullahçı emniyetçiler tarafından talimatla sızdırıldığı, Emniyette 4 Daire Başkanı, 11 Başkan Yardımcısı, 32 Şube Müdürü, 3 Baş Komiser ve 3 Öğretim Üyesinin Fethullahçı olduğu, İstihbarat Dairesinin %90'ının Fethullahçıların kontrolünde olduğu…
Operasyonla, Türk milliyetçiliğinin hedefe oturtulduğu...
Fehmi Koru'nun (Star yazarı) 2001 yılında Yeni Şafak'ta yayımlanan Ergenekon Raporu ile halen medyaya servis edilen Ergenekon çetesi raporunun birebir örtüştüğü…
‘ABD’nin yeni gladiosu: Gülen grubu’
Ergenekon Mahkemesi’ne gönderilen Genelkurmay değerlendirmelerinde ‘ABD- Türkiye- Gladio’ bağlantısı da anlatılmış: “… Gladionun ABD kontrollü olan bir yapı olduğu, NATO'ya girişle birlikte Türkiye'de derin devletin ortadan kalktığı ve ABD egemenliğinin devlete hâkim olduğu, geçmişte komünistler baş suçluyken, bugün ABD aleyhtarı olan, millî çıkarları korumaya çalışan kurum, grup ve yapıların suçlu haline getirilmeye çalışıldığı...
Gladio'nun Soğuk Savaş döneminde TSK'nın içerisinde olduğu, ancak TSK'nın 19901ı yıllarda Özel Kuvvetler Komutanlığını yeniden teşkilatlandırarak millileştirdiği ve ABD'nin kontrolündeki yapıyı tasfiye ettiği, bunun üzerine ABD'nin Gladio'yu kendi kontrolündeki Fethullahçı yapının içerisine yerleştirdiği, bugün Gladio'nun odağının emniyet içerisindeki Fethullahçılar olduğu…
Fetullah Gülen'in ‘ulusalcı dalgayı aşacağız’ sözlerinin Ergenekon operasyonunun amacını ortaya koyan en önemli emarelerden birisi olduğu…
TSK’ya göre ‘Ergenekon’ nasıl başladı?
Genelkurmay değerlendirmesinde Danıştay, Hrant Dink ve Rahip Santoro suikastlarının da Fethullah Gülen grubuyla bağlantılı olduğu iddia ediliyor: “… Hırant Dink cinayetinde Fethullahçı bağlantıların ortaya çıkması üzerine bu bağlantının kamuoyunda yer almamasını sağlamak için Ergenekon çetesinin apar topar ortaya atıldığı… 2006 yılındaki Danıştay saldırısını Ergenekon çetesinin yaptırdığı yaklaşımıyla olayın milliyetçi/ulusalcıların üzerine yıkılmaya çalışıldığı, bu dönemde de kampanyayı Fetullahçıların yürüttüğü… Resmi açıklamalarda çetenin hangi eylemlilik halinde yakalandığı, hangi eylemi gerçekleştirdikleri hususlarının bulunmadığı... Danıştay, Dink ve Santoro cinayetlerini işleyenlerin Fethullahçılarla olan bağlantılarının medya tarafından görmezden gelindiği…”
Radikal yazarından Zaman Gazetesi’ne: Yalancısınız
Radikal yazarı İsmet Berkan dünkü yazısına şu başlığı attı: ‘Esas haberi görmeyip yalan haberi yazan gazetecilik.’ Berkan, Ergenekon davasına bakan mahkemenin talebi üzerine Genelkurmay’ın gönderdiği harddisklerin incelemesini tamamlayan Hakim Hüseyin Çalmuk’un raporunu hafta başından bu yana gündemden düşürmeyen Zaman Gazetesi’ni ‘yalancılıkla’ suçlamış ve Zaman'ın 'görmediği' haberi yazmış:
“Herkes TSK’nın Ergenekon’u nasıl gördüğünü ve yorumladığını merak ediyordu. Naip hakimin raporunda bu merakı giderecek üç tane belge var. Raporlarda, Ergenekon soruşturması bir adli soruşturma olarak değil, Fethullah Gülen grubu tarafından yürütülmekte olan ve hedefi TSK’yı yıpratmak olan bir psikolojik operasyon olarak görüyor.”
YURT, 22 Aralık 2012