Türk Milliyetçilerinin Cevaplaması Gereken Soru !
Türk Milliyetçileri, tarihin yazdığı en büyük Türk Milliyetçilerinden biri hatta birincisi olan “Başbuğ” Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra iktidar olamadılar.
Bu nedenle günümüz Türk Milliyetçileri; “Türk Milliyetçilerinin niçin iktidar olamadıkları” sorusunu öncelikle cevaplamak zorundadır.
Böyle bir cevaplama yapılmadığı veya cevabın getireceği yüzleşmeden kaçınıldığı takdirde, Türk Milleti’nin geleceği daha bir zora atılmış olacaktır.
Buradaki “iktidar”sözcüğünden kasdımız, her sahada iktidar olarak uzun süreli ve kalıcı işler yapacak bir siyasi iktidarı gerçekleştirmektir.
Önce siyaseten iktidar olup, Türk Milletini ve devletini yaşatmak için gereğini yapmaya çalışmak, hayatın ve siyasetin doğasına aykırıdır. Onun için Türk insanı, yaşamın her alanında insiyatif kullanacağı iktidarı, ele geçirmek zorundadır.
Türk Milliyetçilerinin yapacağı en önemli işlerden biri; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, herkes kendi derdine düşmüşken, Türk Milliyetçilerince verilen “İstiklal Mücadelesi” sayesinde kurulduğunu bunu unutmuş olan Türk Milletine anlatmalarıdır. Tabi kendileri bunun farkındaysa?
Bilmeliyiz ki; Türk Milliyetçileri, Atatürk’ün vefatından sonra kademe kademe her sahadan çekilmiş ve bu günkü tablo ortaya çıkmıştır.
Memleketimiz onca sıkıntı yaşarken, Türksüz bir dünya tasavvur edenler Anadolu içinde bu planlarını uygulamaya sokmuşken, Türk Milliyetçilerinin içinde bulunduğu durum çok düşündürücüdür.
Devleti kuran sen, milleti koruyan sen, vatan aşkıyla yanan sen, bayrağı dalgalandıran sen, vergiyi veren sen, askere giden sen, devletine hizmette kusur etmeyen sen ama iktidar olmaya gelince başkası !!! Bu Türk Milliyetçilerini hiç rahatsız etmiyor mu?
Türk Milliyetçilerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduğunu, çoğunlukla yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. En son hakkında CIA mensubu olduğuna dair tartışmalar olan Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Heath W. Lowry’nin editörlüğünü yaptığı “BİLİNMEYEN TÜRKLER” adlı kitap bunu bir kez daha gündeme taşıyor.
Bir Amerikalının veyahut herhangi bir Avrupalının yaptığını bizler niye yapamıyoruz?
Hal böyle olunca; Atataürk’ü ve Türk Milliyetçiliğini anlatmak, Türk Milletine yabancı olan tuhaf tiplere kalıyor.
Türk Milliyetçileri; teknoloji, turizm, tarım, hayvancılık, eğitim, din işleri, dış politika, enerji, madencilik, ulaştırma, bayındırlık vs. gibi konularda ne düşünüyor, ne istiyor, ne vaad ediyor, bunları kimle yapacak; kimsenin konuştuğu yok... Çoğunlukla nefis ve ikbal mücadelesi, gelde rahmetli Galip Erdem’e hak verme!
Kendisini Türk Milliyetçiliği vasfı ile tanımlayan Türk Aydınları, zaman zaman bir araya gelerek niçin tartışmıyorlar, konuşmuyorlar ve bir ses, bir nefes bekleyen Türk Milletine bunları yansıtmıyorlar?
Bu gün meydan; Türk Milliyetçilerinin devleti kurmak için verdiği; bağımsızlık mücadelesini köstekleyen, dönemin işgalci güçlerini destekleyen, İngiliz – Fransız – Yunan bayrağı salllayanlara kalmış durumda. Peki buna karşılık devleti kuran ve devletin sahibi olan Türk Milliyetçileri ne yapıyor?
Atatürk’ten bu yana her sahadan çekilişin sorumluları nerede? Veya nerelerde yanlışlık yapıldı? Bu gün içinde bulunan durumun sebepleri neler? Bunları hep birlikte cevaplamalıyız.
Unutmayalım ki; her alanda insiyatif kullanabilecek gücü yani iktidarı yakalayamamış olanların siyasi iktidarı yakalaması mümkün değildir. Günümüzde düştüğümüz onca sıkıntıya rağmen, Türk Milletinin; Türk Milliyetçilerini çare olarak görmemesinin en büyük nedenlerinden biri budur.
Bu nedenle, bu gün kendisini her sahada Türk Milliyetçiliğinin temsilcisi olarak görenler; çaplarını, vizyonlarını, misyonlarını ve samimiyetlerini sorgulamalıdır. Onca kara propagandayı ve Bizans oyununu çözmekte acziyete düşmek, işin bir başka yönü!..
Kendisine Türk Milliyetçiliğini şiar edinmiş Türk Aydınları; kimseden korkmayarak ve çekinmeyerek, ikballerini ve nefislerini bir tarafa koyarak bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde, bir kadro hareketine girişerek, Türk Milletine yeni bir diriliş şuuru kazandırmalı ve her sahada Türk Milletini ve de özellikle Türkiye’de Türk Milliyetçilerini iktidar yapmalıdır.
Aksi halde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Milleti ve Türk’e dair ne varsa, onun bunun elinde bir oradan bir oraya savrulur durur.
Neredeyse sıfır imkanla Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmayı ve bu güne kadar geliştirerek ve güçlendirerek yaşatmayı başarmış olan Türk Milliyetçilerinin elinde, düne oranla bugün çok büyük imkanlar vardır. Yeter ki sorgulayalım ve yüzleşelim ve de cevaplamamız gereken sorulardan da kaçmayalım.
Aksi halde bu günkü tabloyla, sahibi olduğumuz devletin, vatanın ve milletin iktidarını ele alamayız ve üzülerek ifade edeyim ki; uzun bir süredir olduğu gibi güdülmeye devam ederiz.
Türk Milletinin mukadderatı önce Cenab-ı Allah’ın sonra da Türk Milliyetçisi olduğunu diliyle değil kalb-i samimiyetle söyleyen ve Türk Milliyetçisi gibi düşünen, yaşayan ve öyle de uygulayanların elindedir. İşte bize böyle bir Türk Milliyetçiliğinin iktidarı gerekmektedir.
Özcan PEHLİVANOĞLU, 16 Temmuz 2012
Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (RUBASAM) Başkanı
ozcanpehlivanoglu@yahoo.com
https://twitter.com/O_PEHLIVANOGLU
http://www.rubasam.com