PKK kimlik kontrolu yaptı

Erzincan karayolunu kesen bir grup PKK'lı yol kontrolü yaptı. PKK'lıların kontrol sırasında durdurulan araç sahipleriyle bir süre sohbet ^{(örgüt propagandası)} yaptığı bildirildi.

Tunceli'nin Pülümür bağlantılı Erzincan karayolu akşam saatlerinde Pülümür yakınlarındaki Çığ Tünelleri Mevkii'nde PKK'lılar yol kontrolü yaptı.

Bu arada Nazımiye ve Pülümür ilçeleri arasındaki Dokuz Kayalıklar ve Kutu Deresi'nde akşam saatlerinde askeri operasyon başlatıldı. Başlatılan operasyon kapsamında Tunceli 4. Komando Tugayı'ndan kalkan Skorsky tipi helikopterlerle bölgeye askerler sevk ediliyor. Yine iki kobra tipi helikopterin de Pülümür, Nazımiye ve Bingöl üçgenindeki dağlık kesimleri bombaladığı belirtildi.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.yuksekovahaber.com/haber/pkk-kimlik-kontolu-yapti-32146.htm

PKK'nın Son Hedefi: 'Özerklik'


Demokratik özerkliği devletle müzakere ederek gerçekleştirmek istediklerini, ancak devletin buna yanaşmadığını söyleyen Bayık, “Şimdi devletin dışında, kendi mücadelemizle geliştirmek ve yaşatmak istiyoruz. Kürt sorununu bu temelde çözmek istiyoruz. Eğer Türk devleti çözüme yanaşırsa, biz demokratik özerkliği Türk devletiyle gerçekleştiririz. Kürt sorununu bu temelde devletle müzakere temelinde çözmüş oluruz. Türk devleti buna gelmezse, Kürt sorununu demokratik özerklik temelinde yine çözeriz. Şimdi yapmak istediğimiz de budur. Yakında bunun resmi ilanını da yapacağız” dedi.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.internetajans.com/default.asp?NID=97727

Amerikan maşası akp yine abd planlarına göre devamı gelmeyecek açılımı başlattı. Kürtleri önce umutlandırdı sonra düşman etti. Simdi pkk da türk halkının sabrını zorluyor. Bence bunlar amerika tarafindan planlanan bir ic savaş senaryosunun adım adım sahneye konulan bölümleri gibi. Abd 2011 de ic savaş planlıyor diyen raporu hatırlayın. Su anda bulunduğumuz duruma göre karşılaştırma yapın. 2 millet birbirine düşman ediliyor, hükümet sessiz. Amerikan askerleri irak in kuzeyinde duruyor. Gelişen olaylar tıpkı o rapordaki planlanan sonuca ulaşmak için devreye sokulan adımlar gibi. 7 yil önceki rapor bu zamanları işaret ediyorsa durup düşünmek gerek. Kiblesi obama olanlarin bizi düşürdüğü durum belli. Bundan sonra ne yapmak lazim, halkı nasil bilgilendirip gerçeklerin sesini duyurmak lazim bunu düşünmeliyiz. Bu fesli yahudiler ülkeyi satarken bizim durum değerlendirmesi yapmamız fayda getirmez. Mümkün olduğunca sesimizi duyurmamız ve bu ülkedeki yüzde 30 luk ayrılmış yobaz kontenjanına ne kadar imkansız gözükse de gerçekleri anlatmamız lazim.

Kürtler özerklik ilan ediyor

BDP'li belediyeler Ankara'ya karşı kazan kaldırdı. Düz ovada yaşayanlar ayrı bir sistem kurmanın peşinde..

BDP'liler Güneydoğu ağırlıklı özerklik ilan etme kararı aldı. Terör örgütü de yakınrda "demokratik özerklik" kararını resmen dünyaya ilan edecek...

Taraf gazetesi bu çarpıcı olayı sürmanşetten verdi. "Kürtler özerklik ilan edecek" başlığı ile verilen haberin spotunda "Diyarbakır'ın da aralarında bulunduğu 99 belediyenin özerklik açılımına terör örgütü PKK liderlerinden Cemil Bayık da destek verdi." ifadeleri yer aldı.


Haberin devamında ise BDP'lilerin geçtiğimiz günlerde aldığı özerklik kararının ayrıntıları vardı.

Geçen hafta Diyarbakır'da toplanan BDP'li belediye başkanları ve İl Genel Meclis üyeleri, belediyelerin merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmesi için mücadele edilmesi kararı almıştı.


[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/Yeni_Resimler/Guncel/ozerklik.jpg[/img]


AVRUPA BİRLİĞİ YEREL YÖNETİMLER ÖZERKLİK ŞARTI'NA DAYANDIRMIŞTI

BDP'liler tartışma yaratacak bu kararı, Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na dayandırmıştı. BDP'nin elinde bir Büyükşehir, yedi il, 51 ilçe ve 40 belde olmak üzere toplam 99 belediye başkanlığı bulunuyor.

ÖZERKLİK TEMELİNDE DEVLETLE MÜZAKERE EDİP SORUNU ÇÖZECEĞİZ

Yine haberde terör örgütünün önde gelen isimlerinden Cemil Bayık'ın özerklik hakkındaki görüşlerine yer verildi. Bayık Türkiye sınırları içerisinde özerklik temelinde sorunu çözmek istediklerini savundu.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.internethaber.com/kurtler-ozerklik-ilan-ediyor-264538h.htm

---

Kürtlere özerklik verilse, verilmezse


Varsayalım ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, en geç 90 yıl sonra “parçalanmayı” getirecek yolu seçti, parçalanmanın ilk ayaklarından bir olan “özerkliğe” kapı açtı…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, o aşamada şöyle bir koşul dayatırsa, Türkiye’ye yayılmış, yerleşmiş, mal mülk edinmiş Kürtler ne diyecekler?:

“Özerklik dediniz. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun bir bölümünü size verdik. Oralar sizin özerk bölgeniz. Herkes kendi topraklarına yerleşsin. Yerleşmeyen, Türkiye’nin diğer bölgelerine göç etmiş Kürtler, Türk kimliğini, Türk dilini, Türk Anayasası’nı kabul edecekler, etnik kökene dayalı istemlerde bulunamayacaklar…”


Hiçbir Kürt, böyle bir koşulu kabul etmez!

“Böyle bir koşulu, dayatmayı kabul etmem” diyebilecek Kürtler, PKK’nın seslendirdiği, us (akıl) almaz istemlerine şimdiden karşı koymak seçeneği ile karşı karşıyadırlar!

Karşı koymazlarsa, böyle bir sonuçla yüzleşmeleri, korkarım ki, “varsayım” olmaktan çıkar!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin almak zorunda kalacağı öteki karar ise çok daha ağırdır!

‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, parçalanma yolunu kapattı, parçalanmaya ve egemenliğin paylaşımına karşı çıktı’ diyelim.

O durumda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk söyleyeceği söz, “Ya egemenliğimi kabullenir, bağlı vatandaşım olursun, ya bu topraklardan göç edip gidersin, ya da savaşırız” olur.

Kanı kanla yıkamak yanlısı değilim ama gelinecek noktalardan birinde, kanı kanla yıkamaktan başka seçenek kalmıyor!

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda aynısı oldu. Şimdi de aynısı olacak. Aynısının olmaması için bir sakınca, bir engel mi var?..

Sen, emperyalistlerin oyununa gelerek beni yok etmeye yelteneceksin, ben de aptal, salak, bir şey bilmez, bir şey anlamazım ya, elim kolum bağlı oturacağım, beni gelip yok etmeni bekleyeceğim!..

Olacak şey mi?!.


Baki KARAKOL
25.06.10

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.internethaber.com/kurtlere-ozerklik-verilse,-verilmezse-10126y.htm

---

Ümit Özdağ: “İçişleri Bakanlığı derhal duruma el koymalıdır”

Kendisi ile görüştüğümüz ünlü strateji uzmanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyetinin uluslararası anlaşmalarla teyit edilmiş sınırları içerisinde sınır bütünlüğünü ve üniter yapısını koruma görevi yürütme görevini icra eden hükümete aittir. Bu şekilde bir özerklik ilânı suç olup, terör örgütü liderlerinden Cemil Bayık ile aynı paralelde açıklama yapmak ta ayrıca bir suçtur.

İçişleri Bakanlığı bu kararın altına imza atan belediye başkanlarını derhal görevden almalı, iddialarına yine devam ederlerse bu başkanlar tutuklanmalıdır.” dedi.

haberiniz.com

Anayasa’ya bu ülkeyi Türkler ve Kürtler kurdu yazılsa

TÜSİAD toplantısında en çarpıcı konuşma: Anayasa’ya bu ülkeyi Türklerle Kürtler kurdu yazılırsa

TÜSİAD toplantısı. Yoğun bir katılım var. Öncesi ve sonrasında Türkiye’nin önde gelen işadamlarıyla konuşuyorum. Mustafa Koç’un ve Ümit Boyner’in konuşmalarını dinliyorum. Ana gündem maddesi artan terör. Sonra basına kapalı kısım. Bu bölüm biter bitmez telefonlar çalışıyor. Hem ben arıyorum perde arkasını öğrenmek için iki de telefon alıyorum. Perde arkasında önemli konuşmalar yapılmış.

Ağırlığını Kürt konusunun oluşturduğu konuşmalarda hükümetin İsrail gerginliği de masaya yatırılmış. İsraille uzlaşmayı dile getirenlerden biri “hükümete yakın” olarak tanınan Boydak Grubu. Gelin size “kelime kelime içeride konuşulanları aktarayım:

En çarpıcı konuşmayı işadamı Sedat Aloğlu yaptı. Bir dönem DYP’den milletvekilliği de yapan İKV eski başkanı şunları söyledi:

“Yıllar önceydi. Kürt konusunu toplantılarda dile getirdiğimde bu konuyu tartışalım dediğimde beni Kürtçülükle suçladılar. Ben en milliyetçi insanlardan biriyim. Ama bazı gerçekleri görmek lazım. Ben Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu konuya el atmasından memnunum.

Kendisi sabırlı ve sağduyulu bir kişi. O yüzden katkısının olumlu olacağını düşünüyorum. Bir de anlayamadığım bir şey var. ABD’yle bilgi paylaşımı deniyor ya bölgeden gelen saldırılar konusunda. Türkiye’ye iki saat ötedeki kamplar için niçin bizim ABD’nin katkısına bu kadar ihtiyacımız olsun? Bir de şunu söylemek istiyorum. Artık hoşlanmadığımız bir takım şeyleri duymaya alışmamız lazım.

Bakın birkaç tane sayayım:

1Çözüm aşamasında İmralı’nın görüşmelere katılması.
2Anayasa’ya “bu ülkeyi Türkler ve Kürtler kurdu” maddesinin eklenmesi tartışmaları.
3Bölgesel özerklik. Bunların kusulması lazım ki pislikler temizlensin. Kabullenilmesi zor olan konuşmalar yapılmalı.


Gül’ün adı öne çıkıyor

Bu konuda diğer konuşan isimler de önemli noktaları işaret ettiler. Mehmet Şuhubi, “Neden İspanya ve İngiltere’deki çözümlere bakılmıyor. AB ile bir şey olmuyor, bunu gördük. Yalnız bir ülkeyiz, dostumuz yok. Hükümetle muhalefet mutabakatı olmalı” dedi mesela.

Esin Güral, “Demokratik açılıma sivil toplum örgütleri olarak bizler sahip çıkmalıyız. Bunun için yol haritasını bizler hazırlayalım. Bu konuda yarın (bugün) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapılacak toplantı çok önemli” dedi.

Zeynep Silahtaroğlu. Kendisi önemli bir turizm grubunun yöneticisi. Etkilenmeye başladıklarını anlatıyor. “Terörün negatif etkilerini hemen görmeye başladık” diyor.
Aynur Bektaş “Doğu’ya hep beraber yatırıma gidelim” çağrısı yapıyor. Barajın yüzde 5’e düşmesi gerektiği gibi siyasi konuların da altını çiziyor.


Cem Boyner: Halkın diliyle konuşulmalı

Yıllardır Kürtlerle ilgili problemleri en cesaretle dile getiren isimdir Cem Boyner. Gerek işadamıyken gerek YDH’yı kurduğunda politikada. Dün o da söz aldı. İşte konuşması:

“Biliyor musunuz Kürtler 30 yıl boyunca hiç Türk demediler.

Muhatap olarak hükümetleri gördükleri için TC deyimini kullandılar. Oysaki Türkler hep Kürt dediler. Kürtler sadece politikaları dikkate aldığı için savaş ve uyuşturucu baronları kazandı hep. İki halkın birbiriyle problemi yok.
Taşeron işine hiç girmeyeceğim. Açık yaraya sinek konar. Ancak bugünkü Milliyet’teki rakamlar çok önemliydi. (Nedim Şener’in 26 yılın kanlı bilançosu haberi. Bu süreçte 42 bin insanın öldüğü yazıldı. MS) Bir de geçen gün Egemen Bağış’ın söyledikleri. Hani geçen gün ölenleri Türk-Kürt ayrımı yapmadan ölü sayısını toplu veren. Bu çok önemliydi. Artık halkın diliyle konuşmanın zamanı geldi, askerin ve hükümetin diliyle değil.”


Hükümete yakın gruptan İsrail çıkışı

Boydak ailesi. Kayseri merkezli Türkiye’nin mobilya ile başlayan lojistikten finansa hemen her alanda hızlı büyüyen devi. “Hükümete yakın” olarak tanımlanıyor.

Ama bakın grubun en önemli ismi Mustafa Boydak neler söylüyor:

“Ekonomide büyüme var. İhracatın üç dört katı cari açığı da unutmamak lazım tabii. Yabancı yatırımlar azaldı. 20-22 milyar dolarlık yatırımları özledik. Dış ilişkilerde İsrail ile ilgili istenmeyen bir olay yaşandı. Benim de İsrail ile iş ilişkilerim var. Yıllardır sürdürüyorum. Bu ülke ile ilişkiler onarılmalı. Buna TÜSİAD öncülük yapsın.”

Boydak’ın bu konuşmasından sonra Mustafa Koç “yapıcı” tutumundan dolayı Boydak’ı kutladı ve iki ülkenin “demokratik laik yapısına” dikkat çekti.

Bu bölümde söz alan Erdal Aksoy “ dünyada en önemli lobi güçlerinden birinin Yunan-Rum lobisi olduğunu” hatırlatarak kimi durumlarda onlardan destek istenebileceğini belirtti.

Başbakan’dan randevu bekliyor

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner geçen hafta ABD’yi ziyaret etti. Bu ziyarette Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile de görüştü. Basına kapalı bölümde Boyner bu temaslarla ilgili bilgi verdi:
“Clinton ile görüşmeye giderken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan brifing aldım.

Dönünce de orada gördüklerimi anlatmak için Başbakan’dan randevu istedim ama henüz gelmedi. Orada Clinton’a, “İsrail’in gemiye (Mavi Marmara MS) yaptığı saldırıdan dolayı özür dilemesi gerektiğini söyledim.

Türkiye’nin İran konusundaki (BM’deki hayır oyu MS) tavrı yüzünden ABD’yi bu konuda çalışmaya çok hevesli görmedim. Türkiye’nin gittiği yön ve üslubu konusunda tereddütleri var. Bana ‘bu konularda halk ne düşünüyor STK’lar ne düşünüyor?’ soruları sordular.”

‘Bizim cemaatimiz toplumun tümüdür’

Ümit Boyner’in “kamuoyuna açık” konuşmasından beni en çarpan bölüm. Son dönemde Türkiye’de özellikle belli bir grubu tarif etmek için kullanılan kelimeye “yeni bir anlam” yüklediği satırlar oldu. Boyner aynen şöyle konuştu: “Bizim cemaatimiz toplumun tümüdür.”
Sözlük anlamı Arapça ‘topluluk” olan kelimeyi “tesadüfen kullanmadığına” eminim. Şunu da ekleyeyim bu konuyu “yakınlarındaki bir isimle de“ konuştum. Boyner ardından “Neden sadece ekonomi konuşmuyorsunuz?” diyenlere de önemli bir cevap verdi:

“Türkiye’de kamu dışı üretimin yüzde 65’ini bizim üyelerimiz gerçekleştirir. Kayıtlı istihdamın yüzde 50’si TÜSİAD şirketlerindedir. Enerji dışındaki ithalat ve ihracat hacminde üyelerimizin payı
yüzde 85’tir. Kurumlar vergisinin yüzde 90’ını üyelerimiz ödüyor.”

İm (Kod): Tümünü seç

http://haber.gazetevatan.com/anayasaya-bu-ulkeyi-turkler-ve-kurtler-kurdu-yazilsa/313122/1/Gundem

BDP özerklik haritasını çıkardı

BDP özerklik ilanında kararlı. Hatta çalışmalar bitmek üzere. Pilot bölgeler belirlendi bile..

BDP belediye başkanları ve İl Genel Meclis üyelerinin, belediyelerin merkezi hükümetten bağımsız hale gelmesi yönündeki çalışmaları için ilk aşamada 9 pilot bölge belirledi.

99 BELEDİYE BAŞKANLIĞI BULUNUYOR

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da toplanan BDP'li belediye başkanları ve İl Genel Meclis üyeleri, belediyelerin merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmesi için mücadele edilmesi kararı almıştı. BDP'liler tartışma yaratacak bu kararı, Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na dayandırmıştı. BDP'nin elinde bir Büyükşehir, yedi il, 51 ilçe ve 40 belde olmak üzere toplam 99 belediye başkanlığı bulunuyor.

İşte bu gelişmelerden sonra projeyi fiilayata dökmek isteyen BDP'liler pilot bölgede projeyi deneyecekler. Vatan gazetesinde konuyla ilgili haber yer aldı. Haberde BDP'nin belirlediği il ve ilçeler de bulunuyor.

PİLOT BÖLGELER

Van ve Tunceli merkez, Urfa’nın Viranşehir ilçesi, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi , Mardin’in Nusaybin ilçesi, Muş’un Varto ilçesi, Kars’ın Digor ilçesi, Bitlis’in Hizar ilçesine bağlı Kolludere beldesi ve Mus’a bağlı Erentepe beldelerinde demokratik özerklik projesinin ilk uygulamaları yaşama geçirilecek

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.internethaber.com/bdp-ozerklik-haritasini-cikardi-264910h.htm

---

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik

TÜSİAD toplantısında Sedat Aloğlu'un "Öcalan muhatap alınsın"
Bölgesel özerklik...

Önemsenmesi gereken şeylerdir


"Bölgesel özerklik" ve "Öcalan muhatap alınsın" önerisiyle dikkatleri üzerine çeken iş adamı Sedat Aloğlu'na CHP'li Hakkı Süha Okay sert çıktı.. Okay, bu öneriyi dillendiren Aloğlu'nu PKK'nın diliyle konuşmakla suçladı.

Önceki gün yapılan TÜSİAD toplantısında tartışılan terör sorununa ilişkin ortaya atılan 'aykırı' fikirler gündeme oturdu. Bölgesel özerklik önerisi Ankara'da yankı buldu. Taraf gazetesinin haberine göre CHP'den tehdit gibi açıklama gelirken, AK Parti öneriye soğuk değil..

PKK SÖYLEMİ

Aloğlu'nun önerilerini Taraf'a değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ve parti sözcüsü Hakkı Süha Okay, "Bu söylem PKK söylemidir" dedi.

Aloğlu'nun görüşlerinini benimsemelerinin mümkün olmadığını kaydeden Okay, "Bu görüşler terörün siyasi ve bölünme politikalarına alet olmaktır. CHP olarak bunlara katılmamız söz konusu değil." dedi.

ÖNEMSİYORUM

Patronlar kulübünde dile getirilen bu öneriye AK Parti'den ılımlı bir destek var. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Akan kanın durdurulması sadece hükümetin görevi değil. Sonuçta bu herkesi ilgilendiren bir şey." diye konuştu.

Açıklamanın resmi söylemin dışında olmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Çelik, "İçeriği konusuna girmiyorum ama eğer Sayın Sedat Aloğlu böyle bir şey demişse, bunlar eğer doğruyla, TÜSİAD'ın genel olarak milletin diliyle konuşuyor olması önemsenmesi gereken şeylerdir" dedi.

ALOĞLU NE ÖNERMİŞTİ?

Milliyet gazetesinde Murat Sabuncu imzalı haberde Aloğlu TÜSİAD'ın basına kapalı toplantısında şunları söylemişti:

1) Çözüm aşamasında İmralı’nın görüşmelere katılması.
2) Anayasa’ya “bu ülkeyi Türkler ve Kürtler kurdu” maddesinin eklenmesi tartışmaları.
3) Bölgesel özerklik.

Bunların kusulması lazım ki pislikler temizlensin. Kabullenilmesi zor olan konuşmalar yapılmalı.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.internethaber.com/chp-ozerklik-icin-ne-soyledi-264874h.htm

BUNUN ADI İSYAN



Haber: Önsel ÜNAL

TERÖR örgütü PKK’nın son günlerde Öcalan’ın talimatlarıyla eylemlerini artırması, BDP’li Sebahat Tuncel’in “Artık adını koyalım; bu terör değil, savaş!” çıkışı, eski DTP lideri Ahmet Türk’ün “Kürtlere demokratik özerklik” talebi gibi sessiz kalınan gelişmeler, sonunda Urfa’da bir terörist cenazesinde devlete isyana dönüştü.

Teröristi resmi araçla camiye getirdiler

GEÇTİĞİMİZ günlerde Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen PKK’lı terörist Mehmet Ali Melik’in cenazesi, 2 bin kişinin katıldığı bir isyan halini aldı. PKK’nın kullandığı renklerdeki bezlere sarılan teröristin cenazesi Şanlıurfa Belediyesi’ne ait resmi araçla camiye getirildi.

Maaşını vergimizden alan vekilin işi ne!

TERÖRİSTİN cenaze törenine BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici de katıldı. Terörist için gözyaşı döken Binici, ‘akan kan’ için hükümeti suçladı. Yasaların açıkça çiğnendiği tören boyunca “PKK halktır, halk burada”, “İntikam”, “Öcalansız dünyayı başınıza yıkarız” , “Vur gerilla vur, Kürdistan’ı kur” sloganları atıldı.

Bölücülerin planı işliyor

Terör örgütü PKK’nın, son günlerde İmralı canisi Öcalan’ın talimatlarıyla eylemlerini artırması, BDP’li Tuncel’in “Terörün bitmesi için PKK ve Öcalan muhatap alınmalı. Bu ülkede savaş var, terör değil” sözleri, BDP’li vekillerin terörist cenazelerine katılarak TSK’yı ve devleti suçlaması, BDP’nin “özerklik planı”, eski BDP lideri Ahmet Türk’ün “Kürtlere demokratik özerklik verilmeli” talebi, TÜSİAD yöneticilerinin “PKK’yla masaya oturulmalı” şeklindeki açıklamaları Türkiye’yi adım adım bir kaos ve çatışma ortamına doğru sürükleme planlarının yansımaları olarak yorumlanıyor.

BDP, özerklik haritasını çıkardı

BDP’nin Türkiye’nin bölünmesi üzerine kurduğu “özerklik ilanı” nda son aşamaya gelindi. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da toplanan BDP’li belediye başkanları ve İl Genel Meclis üyeleri, belediyelerin merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmesi için mücadele edilmesi kararı almıştı.

BDP’liler tartışma yaratacak bu kararı, Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na dayandırmıştı. BDP’nin elinde bir Büyükşehir, yedi il, 51 ilçe ve 40 belde olmak üzere toplam 99 belediye başkanlığı bulunuyor. Bu gelişmenin ardından projeyi hayata geçirmek isteyen BDP’liler belirledikleri 9 pilot bölgede projeyi deneyecek.

İşte seçilen pilot bölgeler: Van ve Tunceli merkez, Urfa’nın Viranşehir ilçesi, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi, Mardin’in Nusaybin ilçesi, Muş’un Varto ilçesi, Kars’ın Digor ilçesi, Bitlis’in Hizar ilçesine bağlı Kolludere beldesi ve Mus’a bağlı Erentepe beldesi.

YENİÇAĞ

Sebahat Tuncel yazdı:Artık adını koyalım; bu terör değil, savaş!

"Eli kanlı taşeron örgüt" üyeliğinden eks-tutuklu vekil Sebahat Tuncel'in söyledikleri vallahi de billahi de en az Nefes filmindeki yüzbaşı kadar gerçekçi! Yarın gazetelerde "vicdani retçiyim" açıklamasını okusak şaşırmayacağımız asker kaçağı oyuncu arkadaşımızdan üniforması üzerinde iken, "Terörün bitmesi için PKK ve Öcalan muhatap alınmalı" demesini de bekliyoruz. Zaten artık bu da "hazmedilir" ise -hazır esas oğlan da "mavi bere"ye ısınmış iken- Taraf için bir foto-roman da çekilebilir demektir...



Ardından ver elini TRT!
"Sakarya-Fırat"ı sollar inan olsun...

Fırat'tan Urfa'ya...
Adı, Kurtuluş Savaşı'nı çağrıştırdığı için, "şan-sızlaştırılmaya" çabalanan kentimizin güzide belediyesini de anamız ağlayana kadar alkışlıyoruz. Böyle "insan-odaklı" girişimler, en azından evlere düşen bir kısım ateşi söndürmeye aracı olur...

Sonra bakarsınız, "Aylık ve Madalya Açılımı" da gelir hükümetimizden.
Hazmedemeyenin eline bir soda, doğru Silivri'ye!

Öte yandan, "barışsever demokratlar"ın “özerklik ilanı” sürecinde de son aşamaya gelinmiş. Geçenlerde "BOP'un yıldızı"nda toplanan BDP'liler, belediyelerin Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentinden -dolayı ise "Devletin başkenti Ankara'dır" diyen Anayasa'dan- tümü ile bağımsız bir yapıya kavuşabilmesi için kararlılıklarının bir kez daha altını çizmiş.

"Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"na dayandırılarak tadından yenmez bir meşruiyet kazandırılan bu girişimin, Türkiye'den Batı'ya bağlılığını kanıtlamasını bekleyen ABD'nin Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan yardımcısının kuşkularını da bir nebze olsun gidereceğini umalım.

Sedat Aloğlu yazdı:Bir de şunu söylemek istiyorum. Artık hoşlanmadığımız bir takım şeyleri duymaya alışmamız lazım. Bakın birkaç tane sayayım:

1. Çözüm aşamasında "İmralı"nın görüşmelere katılması.
2. Anayasa’ya “bu ülkeyi Türkler ve Kürtler kurdu” maddesinin eklenmesi tartışmaları.
3. Bölgesel özerklik.

Bunların kusulması lazım ki pislikler temizlensin.
Kabullenilmesi zor olan konuşmalar yapılmalı.

Başbakanı "hazmede hazmede" der, işadamı "seve seve"...

Cem Boyner yazdı:Biliyor musunuz Kürtler 30 yıl boyunca hiç Türk demediler. Muhatap olarak hükümetleri gördükleri için "TC deyimi"ni kullandılar. Oysa ki Türkler hep Kürt dediler.

Ne onurlu halk imiş kardeşim! Böyle söyleyince de gözler ister istemez, zalimin zulmüne eyvallah etmeyen "özgürlük savaşçıları"nın üzerinde "Beymen şıklığı"nı arıyor...

Cem Boyner yazdı:Taşeron işine hiç girmeyeceğim. Açık yaraya sinek konar...

Hani geçen gün ölenleri Türk-Kürt ayrımı yapmadan ölü sayısını toplu veren. Bu çok önemliydi. Artık halkın diliyle konuşmanın zamanı geldi, askerin ve hükümetin diliyle değil.

Açık yaraya konması gerektiğini bir sinek bilir halbuki!
Nereye konması gerektiğini ölçüp-biçebilen sineğe de selam edelim!

Yakında kendisi de "TC deyimi"ni kullanırsa şaşırmayacağımız, "hükümetin başmütarekeci"sini de sivil Cem Bey'in hatrına yeniden alkışlıyoruz: Öldürülen teröristlerin sayısını şehit sayısı ile topladıkları için değil, şehitleri de öldürdükleri için!

Öte yandan, “hükümete yakın” Boydak ailesinden Mustafa Bey, İsrail ile yaşanan gerilimden ötürü İsrailli dostları ile aralarındaki "tamamen duygusal" ilişkide yaşadığı mağduriyeti dile getirip, TÜSİAD'ı göreve çağırıyor... Mustafa Koç adaşını duygusal yapısından dolayı kutluyor...

Ümit Hanım, "Bizim cemaatimiz toplumun tümüdür” diyerek anlamca Mustafa Boydak'ın mağduriyetinin, açlık sınırı altında yaşayan on milyonların ortak mağduriyeti olduğunun altını çiziyor... Söze giren Erdal Aksoy denize düşüp de darda kalınca "TC dostu" Yunan-Rum lobisine sarılabileceğimize yumurtluyor...

İş-ini bilen adamlarımızın -ve tabii kadınlarımızın- "TC sevdası" göz yaşartıyor...

Irak ve Afganistan işgallerinde sessiz kalan Türk kamuoyu, PKK terörü nedeniyle AKP'yi anketlerde düşürmeye başladı.

İsrail'le ilgili danışıklı kargaşa, akp'yi popüler kılma amaçlı. Bu başından beri belirgindi. Ama tutmadı.

TSK yüksekten gelen izinle-emirle seçim öncesi, pkk'ya her zamankinden büyük bir sınırötesi operasyon yapacak, ve bu cahil bırakılmış kamuoyu gelecek seçimde tekrar AKP'yi seçecek.

Bu olursa, anlamı Atatürk Cumhuriyetine son vuruştur!

Başbuğ'a tehdit gibi karşılık!

‘İntikam’ pankartını eleştiren Oreneral Başbuğ’a tehdit gibi karşılık: ‘Başbuğ dağa çıkarız, hesabını sorarız’


ŞIRNAK’ta güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada öldürülen PKK’lı terörist İbrahim Başak’ın cesedini almak için Şırnak'a giden, ancak ceset kendilerine teslim edilmeyen aile, memleketleri Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne dönüşlerinde yaklaşık bin kişi tarafından karşılandı.


Başbuğ'ya tehdit gibi karşılık

İlçe merkezinde Öcalan ve PKK sloganları eşliğinde yürüyen kalabalık, daha önceki bir terörist cenazesinde açılan ‘İntikam’ yazılı pankart nedeniyle BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici'yi eleştiren Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a yönelik, ‘Başbuğ dağa çıkarız, hesabını sorarız’ pankartı taşıdı.

Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde geçen hafta güvenlik güçleri ile girilen çatışmada PKK’lı ‘Zagros Urfa’ kod adlı 24 yaşındaki İbrahim Başak da öldürüldü. Çatışmanın ardından Şırnak’a giden yakınları, Başak’ın censedini alamayarak dün akşam saatlerinde Suruç’a geri döndü. Başak ailesi ilçeye gelilerinde, aralarında BDP Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Ayhan, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın da bulunduğu yaklaşık bin kişi tarafından karşılandı.

‘BAŞBUĞ, DAĞA ÇIKARIZ’

Başak ailesinin gelişi öncesi BDP İlçe binası önünde toplanan kalabalık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, ‘İntikam’ pankartı nedeniyle BDP Milletvekili İbrahim Binici’ye yönelik eleştirilerine yanıt olarak, ‘Başbuğ dağa çıkarız, hesabını sorarız’ yazılı pankart taşıdı..

Sık sık ‘İntikam’ diye bağıran kalabalık, ilçe merkezinde Öcalan ve PKK lehine sloganlar atarak Buğday Pazarı önüne kadar yürüdü. Buğday pazarı önünde bir süre bekleyen grup, ilçeye gelen PKK’lı İbrahim Başak’ın yakınlarını zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde karşıladı. Aile fertleri daha sonra kendilerini karşılayan kalabalık ile birlikte ilçe merkezine doğru yürüdü.

Sloganlar atarak yaklaşık 3 kilometre yürüyen kalabalık, daha sonra araçlara binerek Başak ailesinin yaşadığı Büyük Ağaç Köyü’ne gitti.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www9.gazetevatan.com/basbuga-tehdit-gibi-karsilik/315638/1/Gundem

Hale bakın...

Merhaba,
Bende bu olanları iç savaş hazırlığı olarak görüyorum.3 yıl önce okuduğum bir raporda "2011 Türkiye İç Savaşı" ndan bahsediliyordu. Galiba adım adım ona doğru gidiyoruz..

redd, yazdıklarını red ediyorum!

Türkiye daha o kadar zayıflatılamadı !

PKK’LILAR TUNCELI'DE YOL KESİP, 2 KİŞİYİ KAÇIRDI


Araçlarda bulunanlara örgüt propagandası yapan PKK'lılar, AK Parti ile ilişkili olduğu ileri sürülen bir aracı da ateşe vererek yaktı. PKK'lılar, aynı araç içinde bulunan 2 kişiyi de yanlarına alarak yol kestikleri mevkide bombalı tuzaklar kurarak, dağlık ve ormanlık alandaki derin vadilere doğru kaçtı.

Tunceli ile Ovacık İlçesi bağlantısını sağlayan karayolunu kesen kalabalık bir PKK'lı terörist grubu araçları durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Bir aracı ateşe vererek yakan PKK'lılar, 2 kişiyi de kaçırdı.

Bu sabah erken saatlerinde Tunceli-Ovacık karayolunu 40'ıncı kilometrede kesen kalabalık bir PKK'lı grubu, yoldan geçen araçları durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Araçlarda bulunanlara örgüt propagandası yapan PKK'lılar, AK Parti ile ilişkili olduğu ileri sürülen bir aracı da ateşe vererek yaktı. PKK'lılar, aynı araç içinde bulunan 2 kişiyi de yanlarına alarak yol kestikleri mevkide bombalı tuzaklar kurarak, dağlık ve ormanlık alandaki derin vadilere doğru kaçtı.

Ovacık İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne atanan sivil bir polis, yeni görev yerine giderken yolun kesildiğini farkederek jandarmaya haber verdi. Bunun üzerine haber alındığı anda ilk olarak 2 Kobra helikopteri bölgeye sevkedilerek, PKK'lıların kaçtığı derin vadiler ve güzergahları yoğun bombardıman altına alındı. Ayrıca Tunceli 4'üncü Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı profesyonel birlikler de Sikorsky helikopterlerle bölgeye sevkediliyor. Bu nedenle Tunceli semalarında yoğun bir helikopter trafiği yaşandı.

Tunceli-Ovacık bağlantısını sağlayan karayolu devam eden operasyon ve güvenlik nedeniyle trafiğe kapatıldı.

BİRAHANEYE EL BOMBASI

Gece saat 03.00 sıralarında Tunceli merkezde bulunan ve kadın çalıştıran bir birahaneye el bombası atıldı. Birahanenin kapalı olduğu sırada atılan el bombasının patlaması sonucu ölen ya da yaralanan olmazken, maddi hasara yolaçtı. PKK'lılar bir hafta önce de yine kadın çalıştıran başka bir birahaneye daha ses bombası atmıştı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Tunceli-Ovacık bağlantısını sağlayan karayolu devam eden operasyon ve güvenlik nedeniyle trafiğe kapatıldı.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.dha.com.tr/n.php?n=5c7002c0-2010_07_09