"Vatan Sevgisini Sizden Öğrenecek Değiliz" / Erkan GÜÇİZ

"Vatan Sevgisini Sizden Öğrenecek Değiliz" / Erkan GÜÇİZ

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr May 20, 2012 13:06



Başbakan Erdoğan tepki çeken 19 Mayıs genelgesiyle ilgili eleştirilere yanıt verdi:

"19 Mayıs'la veya milli bayramlarla ilgili yönergeyi bizden önceki dönemlerde yapmışlar. Biz yönergenin aslına uygun şekilde uygulanması istiyoruz. Bunun farklı yerlere çekilmesine gerek yok. Vatan sevgisini sizden öğrenecek değiliz."

Başbakan Erdoğan’ın 2002 seçimlerinden sonra yaptığı, 9-10 Aralık 2002 tarihli Washington gezisi öncesi, ABD Ankara Büyükelçisi Pearson tarafından 4 Aralık’ta merkeze gönderilen tanıtımın çevirisi aşağıda.

Sayın Başbakanımızın “Vatan Sevgisini” Büyükelçi Pearson’dan öğrenmediği kesin.

    Tarih: 4 Aralık 2002

    Konu: AK Parti Başkanı R. Tayyip Erdoğan’ın 9-10 Aralık Washington ziyareti öncesi sahnenin hazırlanması

    Özet: AK Parti hükümetini ve kamuoyunu Irak ve diğer stratejik ABD çıkarları konusunda yönlendirmede anahtar olan kişi Türkiye’nin en güçlü politikacısı Tayyip Erdoğan. Politikaya dönüşünü engellemeye çalışan Kemalist devletin devamlı çabaları onun gururunu kırmak değil aksine yükseltti. Ona şimdiden hükümet başkanı muamelesi yapmak, ABD’nin Türkiye üzerindeki etkilerini geliştirmek ve Avrupa Birliğine, Kopenhag zirvesinden Türkiye’nin AB’ye giriş görüşmelerine tarih almasına destek olduğumuzu belirtmek için büyük bir yatırım olacak.

AK Parti’nin yıkıcı bir seçim galibiyetinden sonra 14 Avrupa Birliği başkentinde hükümet başkanı gibi karşılanan, seçilmemiş, Tayyip Erdoğan Türk politikasının yeni devi. Erdoğan’ın partisine bu 3 Kasım zaferini, İstanbul’da sorumluluğunun bilincinde bir belediye reisi olarak tanınması, makul ve adil reformları savunması ve devletin onun seçilmesini engelleme kararı almasıyla Anadolu’da daha da artan cazibesi getirdi. Erdoğan şimdi bu zaferini ve yeni ulusal kişiliğini, siyasal haklarını geri alarak meclise girebilmek ve kış sonunda veya bahar başında başbakanlık görevini üstlenmek için kullanmaya kararlı.

Şehirlerde, varoşlarda, ve Anadolu’da popüler olmasına rağmen Erdoğan herkes tarafından sevilen birisi değil. Aslında, “Yerleşik Düzen” ondan nefret ediyor. Onlar Erdoğan’ı doğru dürüst eğitim görmemiş, kendine iyi bir yer yapmış mahalle kabadayısı, Türkiye’yi şeriat düzenine götürecek vaiz-politikacı olarak tanımlamayı tercih ediyor. Pek çok siyasilerin ve düzenin içinden bürokratların bize anlattığına göre, bu sebepten dolayı, “Derin Devlet” bütün gücü ile elinden gelen her yasal manevrayla veya kışkırtmalarla devamlı Erdoğan’ının dengesini bozmaya çalışacak.

Bu bağlamda Erdoğan’ın Washington ziyareti, ABD’nin temel çıkarlarını desteklemek yolunda mükemmel bir fırsat olacak; bunu,

1.
Türkiye’deki demokratik seçim sonuçlarına ve AK Parti’nin demokrasiyi ilerletme vaadine saygılı olduğumuzu göstererek,
2. AK Parti, ve şu anda Türkiye’nin bir numaralı politikacısı Erdoğan üzerindeki nüfuzumuzu güçlendirerek,
3. Türkiye’ye istediğimizi yaptırabilecek tek politikacı olan Erdoğan’ı, Irak, Kıbrıs, iç politika ve ekonomik reformlar konusunda doğru kararlar almasına ikna ederek yapacağız.

Erdoğan’ın kişiliği

Erdoğan’ın karizması, defansif tutumu, güçlü sezgisi, etrafa hükmeden (hatta otoriter) davranışı, sıradan kişilerle yakınlık kurması – Türk politikacılarında az görülen – ve hafif kasıntısı, onun gençliğinde İstanbul’un yaşamın zorlu bir semti olan Kasımpaşa’dan kendine bir gelecek hazırlaması, İmam-Hatip’te okuması ve profesyonel olarak futbol oynamasından geliyor. Hem duygusal çıkışlara, hem de politik gücü soğukkanlılıkla kullanmaya eğimli. Kendine çok güvenli, son derece gururlu ancak beklediği saygıyı bulamadığında hemen alınan, eleştiriye ters tepki gösteren bir kişiliği var. Bunlara rağmen, 12 milyonluk İstanbul belediye reisliğinde, Kıbrıs konusunda katı tutumlardan sıyrılmaya çalışmalarında, ve türban gibi çok hassas bir konuda ne zaman çıkış yapacağını, ne zaman arka planda kalacağını bilen zamanlamalarla sorunlara kolay çözümler bulan birisi olduğunu gösterdi.

Yabancı dil bilmemesi ve doğru dürüst bir eğitimi olmamasından dolayı yabancı muhataplarla toplantılarını, sezgisi, tavrı, ve yakınlaşma kabiliyetine dayanarak yürütür.

Dikkatle dinler ve muhataplarının onu ve konuyu ciddi, hatta ehemmiyetli görmelerini bekler. Aynı zamanda, uygun yerleştirilmiş bir fıkra veya hafiften bir yoruma da açıktır. Erdoğan, İstanbul’un üç büyük futbol takımından biri olan Sarı Kanarya lâkaplı Fenerbahçe’nin koyu taraftarıdır; sarı veya sarı lacivert motifli bir hediye, hele onun futbol aşkı ile ilgili bir yorum ile birlikte gelirse çok etkili olacaktır. Erdoğan’ın tarzı, düşüncesini önce yumuşak ve öz biçimde aktarmak; direnme ile karşılaşırsa ikinci defada bir basamak sertleşmek ve karşılık aldıkça daha da haşinleşmek. Açık baskıya veya zımnî tehditlere karşı davranışı terstir. Sert bir kararı alması için onu ikna etmenin en iyi yolu, sükûnetle, onun Türkiye’nin kaderini belirleyecek kişi olduğu inancına hitap etmektir.

Erdoğan’ın Partisi

Önceki bilgi notunda AKP’nin ABD çıkarlarını etkileyebilecek güçlerini ve sıkıntılarını bildirmiştik. Sıkıntılar konusunda, seçim sonrası parti içinde iki alanda gerginlik görüyoruz. Birincisi, partinin (Başbakan Gül’ün beklediğinden çok fazla sayıda daha tutuculardan oluşan) parlamento grubu ile parti liderliği (Erdoğan ve Gül çevresindeki daha ılımlılar) arasında olan gerginlik. İkincisi ise ateşli Meclis Başkanı Arınç ile daha sakin Gül arasında olanı. Yönetme ve yasama dertleri, “Yerleşik Düzen”den gelen baskı, kamuoyu, dış politika istekleri, karmaşık yapılı partisindeki mevcut çatlak ve yırtıklardan dolayı Erdoğan’ı partisini bir arada tutmakta zorlayacak. Soldan, ortanın sağına kadar bilgi kaynaklarımızın tahmini AKP’nin bir yıl içinde bölünmesi. Bu belki de onların kıskançlıktan kaynaklanan “hüsnü kuruntu”su fakat AKP sahiden iç gerginliklerle yola çıkıyor.

Erdoğan’ın Hükümeti

Erdoğan henüz hükümette değil fakat medyayı tamamen doldurması ile içeride ve dışarıda herkes onu, şimdi resmî olmayan ve geleceğin resmî hükümet başı olarak kabul ediyor. Erdoğan’ın güdümü ile kurulan Gül’ün kabinesi, “Derin Devlet” veya bürokrasi deneyimi olanlarla – Millî Savunma (Bakan Gönül, hükümete pek güveni olmayan Cumhurbaşkanı Sezer’in saygı duyduğu bir kişi), İçişleri, Dışişleri, Millî Eğitim gibi – içeriden de, Erdoğan’ın İstanbul Belediyesi yöneticileri ve bazı iş götürücülerden oluşan bir karışım. Gül, meclisten çabucak, kış ortası ve sonuna doğru Erdoğan’ın başbakanlığına kapıyı açacak AB kaynaklı demokratik reformları geçirecek. Bir büyük soru, AKP’de bakan yardımcısı ve daha alt seviyeleri dolduracak yeteri sayıda yetenekli kişi olup olmadığı. Biz de, Türk gözlemcilerle AKP’nin ne derecede başarılı olacağı konusunda aynı soruları soruyoruz;

a) Dış politikada çözümlü hareket tarzı,
b) Güvenilir ekonomik reformlar ve bankacılık denetleme standartları,
c) Derinlere kadar işlemiş çıkar ilişkileri ve düzeni karşısında bulacak olan güçlü reform ve yolsuzlukla mücadele planları, nasıl olacak.

Erdoğan nasıl etkilenir

Erdoğan’ın Türk bürokrasisine ihtiyatlı yaklaşımını bilerek, anahtar çözüm, onu bürokrat hizmetlilerinden uzaklaştırıp hassas konularda kendi düşüncelerini ortaya çıkarmaktır. Aynı zamanda, ABD’li muhatapları, Erdoğan’ın danışmanları, bilhassa en yakın dış politika danışmanı Ömer Çelik üzerinde işlerlerse verecekleri mesaj çok daha etkili olacaktır.

Önümüzdeki 3 Aralık Wolfowitz-Grossman ziyaretinde Erdoğan’a yaklaşımın aşağıdaki dört nokta üzerinden olmasını öneriyoruz:

- Irak: muhtemel bir askeri operasyon için koalisyon ile tam işbiriliğinin Türkiye’ye faydalarının belirtilmesi ve Erdoğan’ın tam işbiriliğini, Türkiye’nin geleceğinin yabancıların kontroluna bırakılamayacağını “oyunda yoksan kuralları da yapamazsın” düsturunu kullanarak satabileceğine ikna edilmesi,

- AB ve reform: Türkiye’nin adaylığını desteklemedeki gücümüzün yeniden hatırlatılması, Erdoğan’a AB üyesi devletlerin tutumları hakkında bilgi verilmesi (Ankara’da devamlı yaptığımız gibi) ve onun Kopenhag’da lobi yapabilmesi için hazırlanması, reformlarda ilerlemenin kritik etkisinin kendine anlatılması ve Zirve kararlarını Türkiye’de olumlu yönüyle anlatmaya teşvik edilmesi,

- Kıbrıs: Erdoğan’nın, Denktaş’ı bir an önce bir anlaşmaya götürmesi,

- Ekonomik reform, yolsuzlukla mücadele, işkencenin önlenmesi, ve şeffaf hükümet: Erdoğan’nın partisi burada bu dört kıstasla ölçülecek; reform hareketinin sürdürülmesi ve güçlü temiz banka kanunlarının çıkarılması hükümetin imajını güçlendirecek ve borsanın güveninin devamını sağlayacak (Erdoğan, yolsuzlukları bilinen batık banka sahiplerinin etkisi altına giriyor).

Pearson


Kaynak: http://wikileaks.org/cable/2002/12/02ANKARA8852.html#


Erkan GÜÇİZ, 19 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x