1 Mart Tezkeresinde Washington

Başkan Bush'un benzetmesiyle Teksas'ta at tüccarlarının müzayedesi gibi Oval Ofis'te Yaşar Yakış ve Ali Babacan'ın yaptığı pazarlık bitmiş Washington Ankara'dan gelecek habere odaklanmıştı.

Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon üçgeninde verilen mesajlar netti. Tezkere geçerse stratejik ortaklığımız devam eder, aksi takdirde siz bilirsiniz.

Top artık Türk sahasındaydı.

Tayyip Erdoğan'ın yetkisiz danışmanı Cüneyt Zapsu sürekli Washington'u arıyor, merak etmeyin diye olumlu sinyaller gönderiyordu. Muhatapları Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Grossman idi.Telefonlar susmak bilmiyordu.

Tezkere günü Washington en uzun günlerinden birini yaşıyordu. Başkan Bush, Georgia Eyaleti'ndeki Kenneraw'daydı. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Dışişleri Bakanı Colin Powell ofislerinde Ankara'dan gelecek haberi bekliyordu. Ulusal Güvenlik Danışmanı Condellezza Rice Başkan Yardımcısı Dick Chene'yle Beyaz Saray'daydı.

Saat farkı nedeniyle akşam saatlerinde Amerikan televizyonları yayınlarını keserek Türk Parlamentosunun tezkereyi onayladığını bildirdi. CNN Televizyonu önce Reuters Haber Ajansı'na dayanarak haberi verdi, ardından Ankara'daki muhabirlerine bağlandı. Fox Haber kanalı Irak'a ikinci cephe açıldı diye İncirlik Hava Üssü'nden yayın yaptı.

MSNBC İncirlik'ten parlamentonun kararıyla 62 bin Amerikan askeri için onay alındığını duyurdu. Amerikan televizyonlarına göre, Akdeniz'de gemilerde bekleyen 4'üncü Tümen'e bağlı askerler en kısa sürede Türk limanlarına inip 2 hafta içinde Kuzey Irak'a geçerek savaşa hazır duruma getirilecekti.

Kısa bir süre sonra ABD televizyonları panik halinde birer birer yayınlarını kesmeye başladı. Parlamentonun salt çoğunluk olmadığı için oylamayı iptal ettiğini bildirdi. Televizyonlar tezkerenin yeniden görüşülebileceğini söyleyip şaşkın şaşkın haber veriyordu.

Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer zor durumdaydı. Tezkerenin reddinin Türkiye'nin ABD'ye yardım etmeyi reddettiği anlamına gelmediğini savunuyor, Türkiye'nin bir rol oynayacağını söylüyordu.

Bush Yönetiminde tam bir hayal kırıklığı vardı. Neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Yönetimde iki kişinin başı öndeydi. Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman yönetimlerine karşı mahcup olmuştu. Erdoğan ve danışmanı Cüneyt Zapsu'nun verdiği sözlere güvenerek tezkerenin geçeceğine yönetimi inandırmışlardı.

Cüneyt Zapsu Wolfowitz'i aradı. Kendilerinin de böyle bir sonucu beklemediğini söyledi. Günahı Genelkurmay'a yüklemeye çalıştı. Askerlerin hükümete yeterli desteği vermediğini söyledi.

Bush Yönetimi'nin bundan sonraki hedefi Türk askeri olacaktı.

Yılmaz POLAT, 2 Mart 2013