1 Mayıs'ta neden Taksim'de değiliz?
AK Parti iktidarı diğer iktidarların yapmadığını, daha doğrusu yapamadığını yapabilirdi. Bir karar alındı madem, tam alınsaydı keşke. "Emek ve Dayanışma Günü" ha Çağlayan'da kutlanmış, ha Taksim'de ne farkeder ki?
Niçin bu yasak?
Neden çekiniyoruz?
Kimden?
İşçiye gün tayin ettiniz.
Bırakın Çağlayan yerine Taksim olsun.
Bir tek kişinin burnu kanamasın istiyorsanız, Taksim'deki inadı ortadan kaldıracaksınız.
Ne oldu şimdi?
Her iki taraf inadım inat diyor.
Biri "Taksim" diyor.
Öteki "ı ıh" Çağlayan...
Peki inat sürerse.
Çatışma çıkacak!
Allah korusun kan dökülecek.
Kim kazanacak peki?
Ruhu şad olsun Özal hep ileriyi gören bir liderdi.
Akgün otelde konuşuyordu:
-Kürtçe kasetleri serbest bırakırsak, bugün itibar gören o kasetler işportada bile ilgi görmez.
Öyle olmadı mı?
Özal, 141-142-163'ün kaldırılması konusunda da yanılmadı:
-Biz yasakları korursak, Türkiye Komünist Partisi'nin eski liderleri Haydar Kutlu, Nihat Sargın birer kahraman olur. Ama biz bu yasakları kaldırırsak, bu adamları üç beş yıl sonra kimse hatırlamaz.
Yalan mı?
Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ı bugün kim hatırlıyor?
Sözün özü şu:
Yasaklar bugüne kadar hiçbir işe yaramadı.
Bugün de yaramayacak!
Göreceksiniz bugünkü gelişmelerden sonra hiçbirimiz mutlu olmayacağız.
KAYNAK