1984 George Orwell’ın 1947 yılında yazdığı distopik bir romandır.
Kitabı okuduğunuzda üzerinden 70-80 yıl geçmesine karşın bugün iktidardakilerin bu kitabı bir rehber kabul edip kitapta anlatılanları gerçek yaşama monte ederek bizlere birebir yaşatmalarını hayretle görüyoruz.

Tüik enflasyon ile ilgili bilgileri yeniledi. Enflasyon bir türlü % 20 bandını geçemiyor.
Reel enflasyon ise % 50, halkın yaşadığı enflasyon %70-80.
Tüik, 1984 kitabından alıntı yaparsam kitaptaki Yalancı Bakanlığına karşılık geliyor.
Birebir örtüşüyor. Emir ile verileri düzenleyip çarpıtarak gerçekmiş gibi ilân ediyor.
Yiyen yer.

İkinci bir veri ise Türkiye’deki intihar olayları istatistiği.
Geçim sıkıntısı yüzünden yaşamlarından vaz geçenlerin oranındaki önlenemez yükseliş.
Yalancı bakanlığı bunu da el atarak bu istatistikleri yayınladığı bültenden çıkarttı.
Yaşadığımız şu çetin günlerde yoksulluk intiharları Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, halkı buhrana sürükleyerek intihar olaylarını arttırdı.
2018’de 7,3 – 2019’da 9,4 intihar vakası gerçekleşmiş. Yıllık artış %29.
( Konu ile ilgili araştırma https://tr.sputniknews.com/20201118/int ... 48842.html )

Hükümetin 20 yıllık yönetimi sırasında ülkede yaşayan insanlarda büyük bir umutsuzluk, ümitsizlik, çaresizlik duyguları en üst seviyeye çıktı. (İnsanlar psikolojik olarak çöktüler)
Yaşamda gelecekte çıkar bir nokta bulamayınca da insanlar kendilerinden vazgeçmeye başladılar.
Ailece intihar vakaları bile görülmeye başlandı.
Ne acıdır, eskiden bu ülke mutlu, gelecekten ümitli insanların ülkesi idi.
Ya bugün 14-15 yaşındaki çocukların bile başka bir ülkede eğitim görmeyi ve yaşamayı hayal ettiği, yabancı dil kurslarına gidenlerin sayısında patlama yaşandığı, (çünkü yurt dışına çıkabildikleri zaman A2 seviye dil bilmeleri gerekiyor.) bir ülke haline geldik. (Şimdiye kadar yakın geçmişte Sekiz bin doktor ülkeden gitmiş)

Ülkesinden vazgeçmiş, bırakın ülkeden vazgeçmeyi yaşadığı hayattan bile vazgeçmiş insanlara nasıl bir ümit verebilirsiniz.
Cevaplanması gereken soru bu.

Ülkedeki kurumların bir inandırıcılığının kalmadığı,
Adaletin işlemediği,
Eğitimin bitirildiği,
Üretimin sürekli engellendiği,
Sağlığın çökertildiği,
Ekonominin bittiği, herşeyin olumsuza döndüğü bir ülkede ne hissedebilirsiniz, ne umabilirsiniz.
İntiharlar bu ülkenin çok ciddi ve acilen çözümlenmesi gereken sorunlarından birisidir.
Görmezden, bilmezden gelerek bu olayı yok sayamayız.
Yalancı bakanlığı (Tüik) 2017’de intihar vakalarını bülteninden çıkartarak intiharları yok saydı.
Görmezden geldi. (https://odatv4.com/guncel/bu-baslik-cok ... ayi-220823)
Toplumu devekuşuna çevirdiler. Görmeyince, bilmeyince olmadı zannediyorlar.
Ülke kaynayan bir kazan haline gelmesine karşın büyük çoğunluk Polyanna’cılık oynamaya devam ediyor.
Nereye kadar…

Zafer ATUN
05/11/2021
zaferatun.wordpress.com

Dahi yazar George ORWELL’in ünlü yapıtı 1984’e atıfta bulunup çok haklı bir analoj yaparak başlayan ve tüm yurdun ve ulusun içine düşürülmüş olduğu korkunç krizin, yoksulluğun ve felaketin boyutlarını ve sorumlularını teşhis, teşhir ve mahküm eden tamamen GÜNCEL, SOMUT, NESNEL, VATANSEVER, BİLİMSEL, ÖZLÜ, ÖNEMLİ VE MÜKEMMEL bir yazı. Çok değerli yazarı sevgili Zafer ALTUN’u içten duygular, en iyi dilekler, derin saygılar sunarak kutluyor, uzmanca irdelemiş ve genellemiş olduğu söz konusu ve tüm öteki benzer sorunlara ve sorumlulara ilişkin özel bir analizi ve sentezi eklememe kişisel iznini ve müsadesini peşin teşekkürlerimle rica ediyorum.

ÇOK DERİN BİR İHANET VE EN KANLI BİR MELANET VAR

Ulusal ekonom‎inin ve maliyenin bütün kollarını ve organlarını felc eden,
Siyaseti ve diplomasiyi,kin ve nefret besleyerek iflasa ve felakete iten,
Bu milletin anarahmine en galiz küfürü etmiş o sapığı koruyup kollayan,
Bebeleri, anneleri,lohusaları,gebeleri dahi zincire vurup hapislere atan,

Çocuklara tacizi ve tecavüzü,bir kereden birşey olmaz d‎‎eyip geçiştiren,
Atatürk’e ve annesine ve çocuklarına hakareti destekleyen hatta öven,
Kızlara,kadınlara,hamilelere gülmeyi ve gezmeyi yasaklamaya kalkışan,
Yüce aydınlığı ve uygarlığı,yobazlk ve dinbazlıkla değiştirmeyi taslayan,

Yediden yetmişe herkesi ve canlı cansız herşeyi kul köle etmek isteyen
Bütün yurdu iç ve dış vuguna ve soyguna pazarlamayı çok iyi beceren
Tüm yerli ve yabancı halklara ve uluslara kin ve intikam planları yapan,
Uzak ve yakın komşu devletlere nefret, iftira, işgal ve melanet saçan,

Türkler’e ve Türkçe’ye,Kürtler’e ve Kürtçe’ye diş bileyen ve zulüm eden,
Araplar’a ve Arapça’ya methiyeler düzen hatta özel ödülller düzenleyen,
Haram kar,haksız rant,tefeci faiz, kara para, rüşvet,iltimas aşkıyla yanan,
Önce zulaladiği,sonra da sifırladığı milyarlarca dolara yeni milyarları katan,

Tüm genç ve yaşlı insanlara baskıyı,ezgiyi,sömürüyü fıtrat ve fırsat bilen,
Eski ve yeni gericiliği, yobazlığı ve bölücülüğü destekleyen ve körükleyen,
Bilimi,feni, sanatı, şiiri, edebiyatı, kültürü binlerce kez ayaklar altına alan,
Eş, dost, kardeş, kadın, erkek, ana, baba, nine dede herkese kan kusturan,

Binlerce yıllık şanlı orduya ve jandarmaya nifak tohumları eken ve ektiren,
Atatürk’cü generaller ve amiraller başta tüm subayları iftiralarla hapseden,
Mehmetcik’leri,Arap fellahlara bekçi ederek açık ve gizli cellatlara kırdıran,
GATA dahil bütün askeri hastaneleri ve akademileri amaçlarından saptıran,

GES’i, TSK’dan kopararak ve MİT’e katarak askere tehdit aracı eden,
Genel Kurmay Başkanlığını ise MSB’ye bağlayıp siyasetin en içine iten,
Orduyu tüm ulusal sınırları korumak ve kollamak görevinden uzaklaştıran
Ve Suriye,Irak, Mianyan,Libya ve Afganistan bataklıklarının en dibine atan

Muaviye’ciliği, U dönüşünü, takiyeciliği,üfürükcülüğü en siyasi yöntem eden,
Esli ve yeni faşizmi ve rasizmi, açık ve gizli nihilizmi ve şövenizmi yücelten,
Narsizmi,neporizmi, militarizmi, kolonyalizmi, despotizmi başına tac yapan,
Allah’a, Kitab’a, Muhammed’e, Ali’ye, dine ve imana en hokkabazca bakan,

Emperyal mandaya ve açık ve gizli mafyaya her dem koz ve poz veren,
En azılı hayinler Mustafa Sabri’yi, İskilipli Atıf’ı ve Fesli Kadir’i öven,
Eli kanlı zalimlere,trollere hatta katillere bankomatik maaşlar bağlayan,
Dizi dibine oturmuş oldukları yobaz ajan Hikmetyar’dan himmet uman,

On beş bin yaşını kutlamış olan Türk Halkı’nı uçurumun eşiğine getiren,
Bu ulu halkın tam yedi bin yıllık devletinin bütün temellerini yıkıp eriten,
Yurdu ve ulusu kanlı bir iç ve en haksız bir dış savaşa itmek planı yapan,
Bu emelleri için uşaklarına ve yandaşlarına para,silah ve cephane dağıtan,

Böylece bekayı, barışı, huzuru, bağımsızlığı,özgürlüğü tahkir ve tehdit eden,
Ezeli ve ebdi hakkı,hukuku,adaleti,etiği,estetiği,ahlakı ve fazileti çiğneyen,
Doğal, yasal,kaçınılmaz legal ve illegal sonuna tümden yaklaşmış bulunan
Ve bileti derhal kesilip inine abbas yolcu olmaya mecbur ve mahküm olan

Çok derin bir eski ve yeni ihanet
Ve en kanlı ve kalleş bir melanet

Var,daha da çok varolmayı taslar
Ve herkese hep kan ve irin kusar.

Yıllardır süregelen bu en açık ve süper gizli ihaneti ve melaneti,
Köstebeklerini,hizmetcilerini, ‘sağ’ ve ‘sol’ koltuk deyneklerini
Yenmek, yakalamak, tutuklamak, soruşturmak, sorgulamak, yargılamak
Ve en ağır cezalara çarptırarak çoktandır hak ettikleri o deliklere tıkmak,

İlahi ve insani,vatani ve milli,hukuki ve askeri, idari ve ahlaki bir görevdir.
Ve büyük değeri ve ederi her ne olursa olsun kesinlikle gerçekleştirilmelidir.
Bu en ivedi ve yaşamsal görevi yapacak olan biricik bir güç vardır.
Bu güç, tek ve en geniş bir Hak,Vatan Ve Halk Cephesi adını taşır.

Bu Cephe’nin kuruluşu ve utkusuna katkıda bulunacak melekler ve erkekler,
Sonsuz sevgi ve derin saygı sunularak kucaklanacak kutlanacak,öpülecekler.

Gönül Pınar Atacı, 4.Kasım.2021