27 MAYIS OLMASAYDI
Şimdi şu aptal ‘Darbe karşıtları’na kimi anımsatmalarda bulunma zamanıdır.
27 Mayıs 1960, bir ‘Darbe’ değil ‘Devrim’in adıdır. Çünkü, eğer 27 Mayıs olmasaydı;
1- Celal Bayar-Adnan Menderes iktidarı, son yirmi yılda AKP iktidarının gerçekleştirmek istediği ve büyük oranda gerçekleştirdiği bütün ‘hedef’lere, daha o günden ulaşmış olacaktı.
2- Örneğin CHP kapatılmış olacaktı
3- Atatürk’ün ‘vasiyet’i ortadan kaldırılacak, İş Bankası’ndaki CHP payları DP’ye devredilecekti
4- Dil/Tarih Kurumu kapatılacak ya da Fesli Takımı’na devredilecekti
5- Anayasa Mahkemesi kurulmuş olmayacaktı
6- İşçi sendikası olarak bir tek Türk-İş olacak o da bugünkünden daha ‘sarı’ bir biçimde, iktidarın hizmetinde olacaktı
7- DİSK ve benzeri işçi sendikaları kesinlikle kurulamayacaktı
8- Sol ya da sosyalist nitelikli siyasal partiler haydi haydi kurulamayacaktı
9- Aydınlanma felsefesi hiçbir biçimde öğrenilemeyecek, bugünkü Atatürkçü, laik, demokrat, sosyal-demokrat denilen ‘düşünce’nin önü daha o günden kesilmiş olacaktı
10- Doğu’da ‘şeyh ve ağalık düzeni’ olduğu gibi kalacak, Türkçe okuma/yazma oranı sıfırlarda dolanacaktı
11- Devlet kurumlarında adam kayırma ve yandaş zengin yaratmada bugünkünden geri kalmayacak bir biçim süregelecekti
12- Rusya’ya ‘göz kırpıldığı’ tamamen gerçek-dışı olup, Türk Ordusu’na Amerikan askerleri komuta edecekti
13- Bugün konuşulan ‘Türkçe’ye kesinlikle ulaşılamayacak, ağdalı bir Osmanlıca ile konuşulacaktı
14- Kadınlarımız Afganistan ve İran’daki kadınlar gibi giyinecek, bugünkü konumlarına asla ve kat’a erişemeyeceklerdi
Bu benzeri konular uzatılabilir, ama bu kadarını saymakla yetinelim.
Demek ki, ‘Darbe’ deyince akıllarına hemen 12 Mart ve 12 Eylül gelenler, 27 Mayıs’ı hiçbir zaman anlamamışlardır ve anlayamayacaklardır.
28 Şubat da gerçekte bir ‘atılım’ idi ama ne ‘darbe’ ve ne de ‘devrim’ olarak nitelenemez.
Son olarak, 15 Temmuz gibi bir girişim de olmayacaktı diyelim, çünkü olmasına gerek kalmayacak bir ‘düzen’ zaten kurulmuş olacaktı.
Şimdi kalkıp 27 Mayıs’ı Meclis’te (Türkiye Büyük Millet Meclisi demeye dilim kesinlikle varmaz) oybirliğiyle ‘mahkûm’ edenlerde Cumhuriyet/Demokrasi/Adalet vb gibi ‘kavram’ları aramayı kendime zul addederim.
Adnan Menderes’in ‘asılama’sı ise konu, 27 Mayıs olmasaydı bu kez İsmet İnönü ya asılacak ya da bir kör kurşuna kurban gidecekti.
Kemal Kılıçdaroğlu ise bugün Nazimiye’de koyun güdecekti.
Kısası, bugün Kurtuluş Savaşımız, Cumhuriyet ve Atatürk Devrimleri diye bir şeylerden sözedilebiliyorsa, tümü ama büsbütününü 27 Mayıs’a borçluyuz, borçlusunuz.
Bugün oylamaya katılan ‘ilerici’lere yazıklar olsun diyeceğim, başka ne diyeyim?