29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İÇİN YAZDIĞIM YAZIM…/BURÇAK YAZICI

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İÇİN YAZDIĞIM YAZIM…/BURÇAK YAZICI

İletigönderen burcakyazici » Cum Eki 12, 2012 17:38

Resim

Uploaded with ImageShack.us


Okulda yaklaşan Cumhuriyet Bayramı için bir konuşma hazırla denildi. İsteseydim etliye sütlüye dokunmayan bir konuşma yazardım. Oturdum bilgisayarımın başına ve klavyenin üzerine yüreğimi bıraktım. Yüreğimden dökülen sızıları kelime kelime işledim yazıya. Muhtemeldir ki geçen 19 Mayıs günü denilen denilecek yine yazım için ve çok siyasi, ağır kaçmış diyecekler.
Ne diyeyim…
Zaten niyetim çıkıp konuşmayı yapmak değil…
Çünkü daha 19 Mayıs’ın yüreğime açtığı yara sızlamaya devam ediyor. 19 Mayıs’ı 17 mayıs’ta kutlamanın anlamsızlığını sindirmeyi başaramadan şimdi de 29 Ekim Cumhuriyet bayramını 23 Ekim’de kutlamanın saçmalığını o kürsüde yaşamak istemiyorum açıkçası…
Ve…
Hatta
O gün rapor alıp demokrasinin kılıfına uymayı ve okula gitmemeyi bile düşünüyorum…
İşte bu duygularla yüreğimden dökülenlerin sadece çok cüzi bir kısmını dile getirdiğim bu yazıyı yazdım…
Okutulmayacağını bile bile….


NE İSLAMİYETİ NE CUMHURİYETİ NEDE ATATÜRK’Ü ANLAYAMADIK…

Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mı?
Evet 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ama bugün 23 Ekim alelade bir gün, Ekimin 23 ü…
Peki Cumhuriyet neydi, ne için bayram olarak kutlanmaktadır? Bunu düşündünüz mü?
Sadece kazanılan bir cephe savaşı sonrasında yönetim şekli olarak benimsendiği için mi bayram olarak kutlandığını zannediyorsunuz?
Ne yazık ki bizler her şeyde olduğu gibi bunu da anlayıp uygulamayı beceremedik.
Nasıl ki, peygamber efendimizi anlayamadık, dinimizi tam olarak algılayamadık bizlere anlatıldığı kadarı ile bizlerin uygulamamız istendiği şekli ile uyguladık ise…
Cumhuriyet’i de algılamayı beceremedik…
Hepimiz birer iyi Müslüman olduğumuzu dile getirir ama nedense bu dinin temellerini tam olarak uygulamayız. Nedense Hz. Muhammed Mustafa S.A.S efendimizin ilk önce dünyaya barışı, eşitliği ve özgürlüğü getirmekle görevli olduğunu ve bu yolda ilk önce köleliğe savaş açtığını hepimiz unutmuşuzdur. Bu bize unutturulmuştur, bunu öğrenmemiz işlerine gelmemiştir bazılarının…
Tıpkı Cumhuriyet’in temelinin de insanlığın köleliğine karşı durduğunun unutturulması, öğretilmemesi gibi…
Mustafa Kemal ATATÜRK 29 Ekim 1923 günü ne demiştir Cumhuriyet ile …
Hey Türk Milleti sen köle değilsin irade ve özgürce yaşama hakkına sahipsin dememiş midir? Yetkili olan karar mercii sensin demek değil mi Cumhuriyet idaresi?
Cumhuriyet dinimizin temeline dayanmamaktadır diyenlere şunu sormak gerekmez mi?
Dinimiz temelinde neyi barındırmaktadır; özgür yaşayan, eşit haklara sahip insanların, dini ve diğer kararları kendi iradesi ile alabildiği barış ve huzur ortamında bir yaşam…
Peki Cumhuriyet’in temeli nedir?
İnsanların özgürce yaşadığı, kendi kararlarını aldığı ve dinini hayatını kendi aldığı kararlar doğrultusunda yaşadığı/yaşayabildiği yönetim biçimi…
Yani temel felsefesinde İnsanın, insanice yaşayabildiği bir hayat…
Tıpkı İslamiyet’in temel felsefesi gibi…
İşte bu yüzdendir ki 29 Ekim 1923 günü mecliste Mustafa Kemal ATATÜRK Cumhuriyet’i açıkladığında Antalya mebusu sarıklı Rasih Hoca, din açısından en uygun yönetim şekli Cumhuriyet diyerek ayağa fırlamıştı.
O gün Cumhuriyet’e karşı duranlar aslında İslamiyet’i kendi menfaatleri doğrultusunda yontup insanların inançları ile kendilerine çıkar sağlayanlardı, o gün olduğu gibi tıpkı bugünde aynı durum mevcut değil mi?
Veya …
Asırlar önce Hz. Muhammed efendimizin torunu Hüseyin’i Kerbelâ da Şehit eden Yezid gibi…
Bugünde Yezid’in torunları meydanlarda cirit atmıyor mu?
Maalesef ki Yezid’in soyundan gelen Emevi zihniyeti bugünde vardır. İşte hem İslamiyet’in hem de Cumhuriyet’in düşmanlığını sürdürmektedir. Aslında burada düşman olunan nokta ortaktır…
Temelinde insanın insanca yaşaması yatan ve özgürlüğün ön planda olduğu köleliğe karşı olan her oluşuma düşmandır bu zihniyet…
İşte o gün Mustafa Kemal ATATÜRK Cumhuriyeti ilan ederek aslında bu zihniyeti yıkmıştır. Türk Milletine vurulmaya çalışılan kölelik zincirlerini kırıp atmıştır.
Hani hep tartışılır ya bilmem hangi makam sahibi protokolde bilmem kaçıncı sıraya getirildi diye…
Mustafa Kemal ATATÜRK o gün bu ülkedeki protokolün birinci sırasında Türk Milleti vardır demiştir.
Temeli milletin özgürlüğüne dayanan bu yönetim biçimi ile sen hey millet kendi kıymetini bil kimse senden üstün değildir denilmiştir.
Biz anlayamasak algılayamasak da…
Peki biz ne kadar algılamışız Cumhuriyeti?
İşte orası tartışılır…
Nasıl ki Yezid’in kurallarının peşine düşüp dinimizin temelini unutmuşuz ve yalan yanlış insanların peşlerine takılıp gitmişiz…
İşte Cumhuriyette de Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bizlere söylediklerini unutmuşuz. Yalan yanlış insanların anlattıklarının peşine takılıp gitmişiz ve gitmeye devam etmekteyiz…
Bugün bayrağı bayrak yapan iki temel unsuru unutmuşuz; ne vatansız ne milletsiz bayrağın anlamsız olduğunu unutmuşuz.
Ne milletin, özgürlüksüz millet olmayacağı aklımızda kalmış ne toprakların millet olmadan vatan olmayacağı…
Kendi değerimizi unutmuşuz…
Biz millet olmaz isek hükümetlerin, devletlerin, beylerin, ağaların bir hiç olduğunu bizlere unutturmuşlar…
Ve…
Demokrasi deyip, Özgürlük deyip insan hakları deyip kölelik zincirleri vurulmuş…
Eskisi gibi ayaklarımıza pranga olarak değil, beynimize düşüncemize vurmuşlar bu kölelik zincirlerini medeniyet masalı ile…
Ve…
Bugün İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayanlar özgürlükten söz etmekte, bugün İstiklal Marşı’nı kaldırmaktan bahsedenler demokrasi kılıfının gölgesine sığınmakta…
Bugün ülkede halka her türlü sömürüyü yapanlar kalkıp Cumhuriyetten , Mustafa Kemal ATATÜRK ilkelerinden söz etmekte…
Ve…
Bizler bunun gölgesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını 23 Ekim’de, 19 Mayıs’ı 17 Mayıs’ta, 23 Nisan’ı kutlanmasa da olur denilerek kutlamaktayız adına ileri demokrasi denilerek, tatil denilerek, yeni dünya düzeni denilerek…
Bizler ne dinimizi anlayabildik ne Cumhuriyetimizi nede önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü…
Şimdi dinimizi ılımlı Müslümanlık ile yaşatanlar Cumhuriyetimizi beyinlerimize vurdukları prangalarla kutlattırmamaktadırlar…
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı beynindeki prangaları kırmayı başaran başarabilen Türk Milletine Kutlu Olsun…
Her ne kadar 23 Ekim’de kutlamaya mecbur bırakılsak da…

Burçak YAZICI
Kullanıcı küçük betizi
burcakyazici
Üye
Üye
 
İletiler: 29
Kayıt: Pzr Haz 24, 2012 1:15

Re: 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İÇİN YAZDIĞIM YAZIM…/BURÇAK YAZICI

İletigönderen İstiklâl » Cum Eki 12, 2012 20:08

Bu yılki 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda evine, camına, balkonuna bayrak asan -bizim haricimizde- ta uzaklardan zorlukla seçebildiğim sadece iki, taş çatlasa üç ev vardı. Çok bozulduk ailecek, halbuki birkaç sene öncesinde böyle değildi. :(

Ne olursa olsun pes etmemek lazım, siz bence o yazıyı biraz hafifletip yine o minvalde hazırlayınız, bir lafı doğrudan söylemek yerine dolaylı olarak da ifade edebilirsiniz yani sonuçta niyetiniz o yazıyı kabul ettirip, sonra da çıkıp okumak olmalı. Buradan söylemesi bana kolay geliyor, size de kolay gelsin. :melek:
Kullanıcı küçük betizi
İstiklâl
Üye
Üye
 
İletiler: 10
Kayıt: Pzt Tem 16, 2012 22:50


Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x