’’3 ÇOCUK YAPIN!’’
24 Ocak Kararlarıyla birlikte 1980 yılından günümüze dek ülkemizde uygulanmakta olan ABD güdümlü neoliberal politikalar yüzünden işçiler, emekçiler, geniş halk yığınları çok büyük hak ve gelir kaybına uğradılar.
Yaklaşık 9 yıllık AKP döneminde bu neoliberal politikaların en acımasız biçimde uygulanması nedeniyle ise, işçi ve emekçi kitlelerin hak ve gelir kayıpları dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Kamu varlıklarının ‘özelleştirme’ politikalarıyla yağmalanması, ‘babalar gibi’ yabancılara satılması sonrasında yaşanan toplu işten çıkarmalar, zaten var olan işsizlik sorununu daha da büyüttü… Çalışma yaşamındaki taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma politikaları, çalışan, üreten işçi ve emekçi yığınlara; iş güvenliğinin ve iş güvencesinin olmadığı ortamlarda, kölelik koşullarında, sosyal haklardan yoksun olarak asgari ücretin bile altında çalışmayı dayattı...
Uygulanan neoliberal politikaların doğal bir sonucu olarak çalışmadan, üretmeden, parayla para kazanan tefecilerin, vurguncuların milli gelirden aldıkları pay her geçen yıl katlanarak arttı; işçilerin, memurların ve emeklilerin milli gelirden aldıkları pay yüzde 17’ye kadar düştü…
***
Ülkemizde gelir dağılımındaki korkunç adaletsizliği, artık en resmi rakamlarda bile gizleyebilmenin olanağı kalmadı.
Resmi rakamlarda bile, nüfusun en zengin yüzde 20’lik dilimiyle, en yoksul yüzde 20’lik dilimi arasında 8,5 katlık bir gelir farkı oluştu... Resmi rakamlara göre bile, nüfusun en zengin yüzde 20’lik dilimi, ulusal gelirin yarıya yakınına el koyarken, en yoksul yüzde 20’lik dilimi, gelirin yüzde 5’ini paylaşır duruma geldi
Yine resmi rakamlara göre, bankalardaki 33 bin büyük hesap, bankalardaki toplam paranın yarıya yakınının sahibi haline geldi... Bu 33 bin büyük hesap içinde aynı kişilerin birden çok hesabı olduğu düşünülürse, bankalardaki toplam paranın yarısına sahip olan kişi sayısı 33 binin bile altına iniyor…
Ülkemizdeki gelir dağılımının geniş halk yığınları aleyhine giderek daha da bozulmasına son 9 yıldır önemli ‘katkılarda’ bulunan AKP; işçiyi, emekçiyi, geniş halk yığınlarını mağdur eden bu politikaları en acımasız biçimde uygulayan sanki kendisi değilmiş gibi, boş sözlerle ve önerilerle, dağıttığı makarna ve kömürlerle milyonları yıllarca avuttu, oyaladı…
Ama artık mızrak çuvala sığmıyor...
***
İşte size ülkemizde son 9 yıldır neoliberal politikaları en acımasız biçimde uygulayan AKP’nin, aynı dramı yaşamak zorunda bıraktığı on milyonlarca aileden biri.
Samsun’un Tekkeköy İlçesi’nde 3 çocuklu bir aile… Baba 2008 yılında iş kazası geçirmiş… Bu iş kazasında üzerine vinç düşmesi sonucu sağ ayağının bilekten aşağısını kaybetmiş… ’’Bu yüzden çalışamıyorum. Çalışamadığım için evime ekmek getiremiyorum…’’ diyor.
Anne dilenerek yaşamaya çalıştıkları söylüyor... ’’… Mecburum dilenmesem tencerem kaynamıyor. Çocuklarım ne yiyecek? Dilenerek aldığım parayla tencere mi kaynatayım, çocuklarıma bez mi alayım?.. Sütüm yok. Çayla insanın sütü olur mu? İki günden beri tenceremde yemek yok. Komşularım bir tabak yemek getirecek de çocuklarım yiyecek’’ diyor…
2,5 aylıkken AÇLIKTAN yaşamını yitiren Kübra bebek işte bu ailenin 3’üncü çocuğuydu.
Anne, ’’2,5 yıl önce 5,5 yaşındayken kızım Kumru’yu kaybettim. Şimdi Kübra açlıktan öldü. Bebeğim açlıktan, parasızlıktan öldü. 2 çocuğum daha var. Onlar da aç. Ekmek almaya paramız yok...’’ diyor… (18 Ocak 2011 / Milliyet)
***
Şu ‘Anneler Günü’nde ülkemizde aynı dramı yaşayan on milyonlarca anneden biri, 2,5 aylık bebesini açlıktan yitirmiş, diğerlerini de yitirmemek için çığlık çığlığa feryat ediyor, ailesiyle yaşama tutunmaya çalışıyor…
Ve 2,5 aylık Kübra bebelerin açlıktan ölümüne neden olan neoliberal politikaları 9 yıldır en acımasız biçimde uygulayan Tayyip Erdoğan fetva veriyor:
’’3 çocuk yapın!’’
Güler misiniz, ağlar mısınız?
İrfan Tuna - 8 Mayıs 2011 - Güncel Meydan