HAKİKATEN çok iyi bir proje; İstanbul Milli Eğitim Müdürü arılara uyuşturucu verecek, böylece uyuşturucuya alışmış arılar okulda üzerinde uyuşturucu olan ya da kullanan öğrenciyi sokacak.
Öğrenci durduğu yerde zıplamaya başladı mı, hah...
Türklerin yaratıcılıkta üzerine yoktur.
O zaman Müdürün birkaç kovan da arısı olacak demek ki.
Kapaklarını açıp saldı mı, hangi öğrenciyi arılar kovalıyorsa, işte o yaramaz öğrencidir, uyuşturucu kullanıyor.
Bu büyük bir buluş.
*
Belki insanların suçluluk salgılarına göre ayarlayıp bunu her alanda kullanabiliriz.
Misal; rüşvette...
Arıları salacaksın kamuya... Belediye başkanı ellerini havada sallayarak ve daireler çizerek koşarken, zıplayarak gelen Tabiat ve Tarih Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanına seslenecek:
"İmar müdürünü gördün mü?..."
O yanıtlar:
"Hayırrr... Biraz önce sayın müsteşar geçti..."
*
Bu müthiş bir buluş.
Eğer uyuşturucu kullananları sokacaklarsa, o zaman arıların doğru söylemeyenleri, insanları kandıranları, toplumla alay edenleri sokmaları da bir şekilde sağlanabilir.
Diyelim ki Başbakan kürsüden tam da "Laikliği ne çok koruyacak olan da biziz aziz arkadaşlar" dediği an "Vızzzz" diye bir ses duyulur grupta.
Başbakan susar ve başını kaldırmadan gözleri ile tavana bakar...
O an Maliye Bakanı, bir eliyle havayı yumruklarken, öbür eliyle kendi ensesine bir tokat atarak bağırır:
"Arılarrrr..."
Ve arada bir zıplayan Başbakan önde, ellerini havada sallayan Bakanlar Kurulu arkasında, arılar tepelerinde... Protokol yolundan yukarı doğru koşarken, karşıdan ceketini başına geçirmiş ve koşmakta olan Cumhurbaşkanı inmektedir.
Başbakan, arada bir geriye dönüp, paltosunun altında koşmakta olan Milli Eğitim Bakanına seslenir:
"O müdürün..."
Ne bilelim biz?..
Şaka, şaka...
Zaten arı-marı yok...
Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr