ABD Çağırdı, OdaTV Koşa Koşa Gitti
Tayyip Erdoğan'ı Beyoğlu Belediye Başkanlığı sırasında keşfedip, bugünlere gelmesine önemli roller oynayan Morton Abramowitz gibi isimler bile AKP'nin işinin zorlaştığını belirten analizler yazıp, Türkiye'de yeni bir milliyetçi dalganın yükselmesi tehlikesinden bahsediyorlar.
Ulus meydan muharebesi sırasında, yükselen bu dalganın bir kaç "Kemalist" ve "ulusalcıdan" ibaret olmadığı net bir şekilde görüldü.
Ortada AB-D'nin ülkeye kurmak istediği bariyerlere ciddi anlamda baskı yapmaya başlayan bir dip dalgası yükselmekte ve bu dip dalgasının kontrol edilip, emin eller üzerinden ehlileştirilmesi gerekiyor.
Bu konuda yapılan bir çok hamle mevcut. OdaTV operasyonu bunlardan biri.
Ulusalcı kesimi arkasına taktıktan sonra, usul usul Kürtçü ve liberal sulara doğru dümen kırmaya başlayan bir yapı OdaTV.
"Ergenekon" sürecinde mağdur konumuna sokulduktan hemen sonra kaleme aldıkları meşhur; "Öcalan solun doğal lideridir" zevzekliğinden sonra, ulusalcı geçinen yazarları arasından Fetullah'a ince methiyeler düzenler, ABD için "büyük devlet" ifadesi kullananlar çıkmaya başladı.
İşte bu OdaTV sırtına yüklenen yeni misyonu gururla taşıyacağını bir kez daha ortaya koyan yeni bir "habere" imza attı.
ABD Büyükelçiliği, OdaTV'yi, "Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi CPJ üyesi Kathy Morton" onuruna verdiği resepsiyona davet etti.
OdaTV bu gelişmeyi böbürlenerek duyurdu.
Edelman'dan bu yana "Ergenekon" sürecine bizzat tutuklanacak ulusalcılar listesi (Bkz: Edelman'ın 88 Ulusalcı listesi ve "Türkiye ile ABD'nin arasını açmak isteyenlerin çirkin başları ezilmeli" demeci) hazırlayarak katkıda bulunan ABD Büyükelçiliğinden gelen bu davete koşa koşa gitmek ezikliktir.
Bu davete çağrılıp, ABD'nin resmi propagandasını gazetecilik olarak yayınlamak ayrı bir ezikliktir.
ABD büyükelçisinin bir gazetecinin "Obama' mı Romney'mi?" sorusuna verdiği cevabı ve gazetecilere dağıttığı metni yayınlayıp, gazetecilik yapmış oldular.
Oysa, bu davete gidilmemesi gerektiğini söyleyenlere verdikleri yanıt,
"Orada gazetecilik yapacağız"
idi.
Yaptıkları gazeteciliği hep birlikte gördük.
Wikileaks belgelerini yayınlayanlar, o Wikileaks belgelerinde deşifre olduğu üzere ABD'nin "Ergenekon" sürecinde oynadığı rolü sorup, tatmin edici bir cevap almışlar mıdır acaba?
...
OdaTV'nin Amerikan-Türk dostluğuna sundukları bu değerli katkı unutulmayacaktır.
Silivri'den çıkar çıkmaz ABD'nin kollarına koşanlar listesine, Nedim Şener'den sonra adlarını yazmalarının elbet bir karşılığı vardır.
ABD bir kez daha küçük insanları ne kadar iyi tespit edebildiğini kanıtlamıştır.
Açık İstihbarat, 8 Kasım 2012