ABD’den Gelen Kanla Geliyor
(Tarih Tarih, Olay Olay)
08 Haziran 2004: Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD’ye gitti ve ABD Başkanı George Bush ile görüştü.
08 Haziran 2004: Terör örgütü PKK, sözde ateşkesini bozdu ve kanlı saldırılarına yeniden başladı.
04-06 Ekim 2008: Başbakan Tayyip Erdoğan Orta Asya gezisi kapsamında, 04-06 Ekim tarihlerinde Türkmenistan’a gidecek, çeşitli düzeyde temaslarda bulunacak.
03 Ekim 2008: Gece yarısı Şemdinli Aktütün karakoluna düzenlenen PKK saldırısı sonucunda 15 asker şehit oldu. Başbakan, Türkmenistan’a gidemedi.
07 Aralık 2009: Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD’ye gitti ve ABD Başkanı Obama ile görüştü.
07 Aralık 2009: Tokat’ın Reşadiye ilçesinde jandarma pusuya düşürüldü. PKK saldırısında 7 asker şehit oldu.
08 Nisan 2010: İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Türkiye nedeniyle ABD’de gerçekleşecek Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılmaktan vazgeçti.
08-10 Nisan 2010: Toplam On askerimiz şehit oldu.
17 Nisan 2010: Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD’ye gitti ve ABD Başkanı Obama ile görüştü.
17 Nisan 2010: Samsun Ladik’te 2 polis şehit edildi.
19 Haziran 2010: Erdoğan-Obama görüşmesinin tarihi netleşti ve 1 hafta sonra görüşme yapıldı.
19 Haziran 2010: Gediktepe sınır bölüğüne terör örgütü PKK saldırdı ve 11 asker şehit edildi.
18 Eylül 2011: Başbakan Tayyip Erdoğan ABD’ye gitti ve ABD Başkanı Obama ile görüştü.
18 Eylül 2011: Bingöl’de 10 asker, PKK terör örgütü saldırısı sonucu şehit düştü.
20 Eylül 2011: Ankara-Kumrular’da bomba patladı, 3 sivil öldü. Aynı gün Siirt’te sivil araca saldırı düzenleyen PKK, 4 genç kızı öldürdü.
Bunlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretleri sırasında, ABD Başkanlarıyla yaptığı görüşmelerin gününde (ya da hemen öncesi yada hemen sonrasında) gerçekleşen “tesadüfi” ve yüksek sayıda ölümlü PKK saldırılarının listesi.
Saldırı Erken Uyarı Sistemi
10 Eylül 2012 Pazartesi günü, 16 Eylül Pazar günü için “Bu Pazar on şehit verilebilir” diye, Facebook sayfama not yazmak istemiştim. Yazsam mı yazmasam mı, eksileri ne olur artıları ne olur diye uzunca düşündüm ve çok istememe karşın yazmadım, aslında elim varmadı yazmaya. Yazmazsam, belki askerimiz şehit düşmez diye düşündüm, saçmaydı ama inanmak istedim. Elim varmadı yazmaya. Kara haber vermek zordur, veremedim, yazamadım.
Ve 16 Eylül Pazar günü Bingöl’de polis minibüsüne terör örgütü PKK saldırı düzenledi, sekiz polis şehit oldu. Yazmamıştım ama yine de şehit vermiştik, çünkü yazsam da yazmasam da gerçek değişmeyecekti. Ağzımdan rezalet ve lânet kelimeleri döküldü…
Peki böyle bir saldırı olacağını nasıl tahmin etmiştim, hangi olay bana bunun işaretini günü gününe vermişti? Gününü ve yaklaşık sayısını neye göre tespit edebilmiştim? Sıra geldi bunu yazmaya.
Tıpkı Başbakan’ın ABD ziyaretleri gibi, üst düzey ABD yetkilerinin Türkiye’ye yaptıkları ziyaretlerde de bu tip saldırılar yaşanıyor. ABD’den gelen adamın/kadının uçağının tekerinin havalimanındaki piste değmesiyle, saldırının haberi geliyor..! Adamlar, tehditleriyle, kanlarıyla, göz korkutmalarıyla geliyorlar. “Geçmiş olsun” diyorlar. “Geçmiş olsun” deyip “umarım askeriniz böyle saldırılara bir daha maruz kalmaz” temennisiyle(!) bunları kabul edin, şunu yapın, bize şunları verin diyorlar. Geçmiş olsun diyorlar..! Toplantı öncesi “geçmiş olsun” diyorlar. İstedikleri tepkiyi alamazlarsa, bir iki gün içinde bunun sonucunu gösteriyorlar. Geçmiş oluyor bizlere, unutulanlar dışında yeni bir şey olmuyor…
09 Aralık 2005: FBI Başkanı Türkiye’ye geldi.
10 Aralık 2005: PKK Şırnak’ta düzenlediği saldırıda 1’i asteğmen 4 askeri şehit etti.
12-13 Mart 2012: CIA Başkanı David Petraeus Türkiye’ye geldi. Gündem Suriye idi. Taleplerde bulundu. Ziyareti sırasında, taleplerine tam anlamıyla istediği yanıtı alamadı, Türk tarafı tereddütlüydü ve…
16 Mart 2012: Afganistan’da, ilk defa saldırı sonucunda helikopterimiz düştü. Subay, astsubaylarımızdan oluşan 12 kişilik ekip şehit oldu!
02 Eylül 2012: CIA Başkanı David Petraeus yine Türkiye’ye geldi.
03 Eylül 2012: Terör örgütü PKK, Beytüşşebap saldırısını düzenledi ve 10 asker şehit oldu.
16 Eylül 2012: ABD Genelkurmay Başkanı, Türkiye’ye geldi.
16 Eylül 2012: Bingöl’de düzenlenen saldırıda, 8 polis şehit oldu.
14 Temmuz 2011: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’dan önce şehit haberi geldi. Terör örgütü PKK, Diyarbakır’da On üç askerimizi şehit etti.
16 Temmuz 2011: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ayağının tozu ve elinin kanıyla Türkiye’de.
18 Temmuz 2011: CIA Başkanı David Petraeus Türkiye’de.
14 Ağustos 2011: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Clinton’un Suriye ile ilgili taleplerde bulunduğu (Suriye konusunun ele alındığı) açıklandı.
17 Ağustos 2011: Hakkari-Çukurca’da yaşanan PKK saldırısında “resmi açıklamaya göre” 10 asker şehit düştü.
07-08 Haziran 2012: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Türkiye’de.
06-08 Haziran 2012: 06 Haziran günü biri binbaşı iki asker, 08 Haziran günü de 1 asker, toplamda 3 asker şehit düştü.
09 Ağustos 2012: Foça’da askeri otobüse saldırı düzenlendi, toplam üç asker şehit oldu. PKK’lı terörisler, saldırı öncesi kendilerini gören 3 köylüyü de şehit etti.
11 Ağustos 2012: ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, yine ayağının tozu elinin kanıyla Türkiye’ye geldi. Suriye konusunda bir çalışma grubu kurdu ve o grup ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ile Türk Dışişleri Müsteşarı Başkanlığı’nda 23 Ağustos 2012 günü Ankara’da toplandı.
22 Ağustos 2012: Toplantının 1 gün öncesinde, PKK Şemdinli’de askeri araca saldırı düzenledi, beş asker şehit oldu.
Üst düzey toplantılar, görüşmeler, temaslar öncesi yada görüşmeler sırasında aynı gün PKK saldırıları oluyor, şehitler veriliyor, Türk tarafı kıskaca alınıyor. Toplantı/görüşme ABD’nin istediği doğrultuda geçmediyse, ABD tarafı %100 memnun edilmediyse, toplantı/görüşme sonrasında yine ilginç PKK saldırıları ve yüksek sayıda şehitler. Bir sonraki toplantı/görüşme öncesi, geçmiş saldırıları hatırlayan ve ardından yine yeni şehit haberlerini alan Türk tarafının zaten düşük olan direnci iyice yok oluyor.
Ama yıllardır değişmeden “ABD, Türkiye’nin dostudur, stratejik müttefikidir” sözleri bizi yönetenlerin ağzından düşmüyor. Lanet olsun sizlere, sizin bu lanet yönetiminize..!
ABD, İSRAİL ve SİSTEM Sistem: Dünyayı yöneten derin güç. Yani, CFR, Bilderberg, Trilateral ve bunların altında yer alan irili ufaklı örgütler ve bunların yöneticisi olan her milletten gelen ancak milliyet farklılığına önem vermeyen, adeta paraya tapan, İbrani asıllı yapı, şeytanın kralları.) bizim müttefikimiz, dostumuz, stratejik ortağımız değildir.
UYAN EY TÜRK GİDİYORUZ adlı kitabımda bölüm başlığına koyduğum isim gibi, “DIŞ TEHDİT: ABD” dir.
Geçmiş olsun..!
Tevfik BİR
23 Eylül 2012
www.tevfikbir.com
Kitap: Uyan Ey Türk Gidiyoruz