Ne mutlu Türküm diyene anlayışıyla sorunu olan ABDullah Gül, bugün bir mucize olmazsa Atatürkün koltuğuna oturacak
Jackson Diehl, Washington Posttaki yazısında, Gülün Köşke çıkması, Türkiyenin, Türklerden daha fazla ABD dostu bir Cumhurbaşkanına sahip olacağı anlamına geliyor ifadesiyle yorumladı...
Türkiyedeki gelişmeleri mercek altına alan Jackson Diehl, ABDyi şu ifadelerle uyarıyor: Bush yönetimi Nisan ayındaki gelişmeler süresince sessizliğini korudu. Ancak Gül yoluna devam etti ve bugüne gelindi. Bu, Türkiyenin çok sayıdaki laik siyasetçiler ya da Türklerden daha fazla ABD dostu bir Cumhurbaşkanına sahip olacağı anlamına geliyor. Gül, iyi karşılanmamalı mı?
AB için büyük şans
Belçİkanın yüksek tirajlı gazetelerinden Le Soirda Abdullah Gül ile ilgili Avrupa için bir şans başlığını kullandı. Jurek Kuczkiewicz isimli gazetecinin imzasını taşıyan yorumda, ABnin Gülün başarılı olmasına büyük ihtiyacı olduğunu kaydedip, Türkiyeyi çağdaş bir Avrupa modeli haline getireceğini iddia etti.
ABD dostu Köşke çıkıyor
Gülün seçilmesine kesin gözle bakan AB ve ABDliler şimdiden sevinmeye başladı. Washington Post gazetesi ABD dostu dediği Güle destek isterken, Belçika basını Gül AB için şans yorumunu yaptı
ABDnin önde gelen gazetelerinden Washington Post, Bush yönetimine bugün Cumhurbaşkanı seçilmesi beklenen Abdullah Gülü desteklemesi için çağrıda bulundu. Jackson Diehl imzalı Müslüman Demokrasi İş Başında başlıklı yazıda, Eğer askeri darbe gibi bir sürpriz olmazsa liberal ve batı yanlısı siyasetçi Abdullah Gül, yarın Türkiyenin Cumhurbaşkanı olarak parlamento tarafından seçilecek denildi. Yazıda, iyi İngilizce konuştuğuna vurgu yapılan Gülün Dışişleri Bakanlığı süresince ABDnin dostu olduğu ifade edildi. Türkiyedeki bir çok kişinin Gülün seçilmesi konusunda endişeli olduğu kaydedilen yazıda, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından AKPnin devleti kontrol altına alacağı belirtildi. AKPnin büyük bir güçle yeni yasalar çıkartacağı, yargı üyelerini, üniversite rektörlerini ve generalleri atayacağının belirtildiği makalede, ABDde aralarında Erdoğanın Hamas hükümetine sempatisi olduğundan şüphelenen bazı kişilerin endişeli olduğu belirtildi. AKPnin seçim galibiyetine sayılarla yer verilen yazıda, şu ifadelere yer verildi: Halktan gelen mesaj açıkça şuydu: Milyonlarca Türk, Erdoğan ve Gülün ılımlı dindarlığını ve onların kapitalist ve batı yanlısı politikalarını seviyor ve bu konuda bir çelişki görmüyorlar. Gülün Meclis tarafından seçimi, demokrasi için de bir zafer olacak. Bush yönetimi Nisan ayındaki gelişmeler süresince sessizliğini korudu. Ancak Gül yoluna devam etti ve bugüne gelindi. Bu Türkiyenin, çok sayıdaki laik siyasetçiler ya da Türklerden daha fazla ABD dostu bir Cumhurbaşkanına sahip olacağı anlamına geliyor. Gül, iyi karşılanmamalı mı? (ANKA)
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bakanlığı süresince ABDyi su yolu yapmıştı. Gül, defalarca ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüşmüştü.
Görülmemiş reformlar yaptı!
Belçikanın yüksek tirajlı gazetelerinden Le Soir bugünkü baskılarında yer verdiği bir yorumda, Abdullah Gül Avrupa için bir şans başlığını kullandı. Jurek Kuczkiewicz isimli gazetecinin imzasını taşıyan yorumda, Avrupada Hristiyan demokrat partilerin etkin rol oynadıkları bir siyasi ortamda AKP gibi bir oluşumun yasallığının sorgulanamayacağı ifade etti. AKP Türkiyeyi başta AB yolunda olmak üzere görülmemiş bir reform yolunda ilerleten muhafazakar-liberal parti olarak tanıtan yazar, Gülün, halkın tüm kesimlerini temsil edeceği sözü verdiğini ve bunu yapmasının menfaati icabı olduğunu, sözünü tuttuğu takdirde Türkiyenin çağdaş bir Avrupa modeli haline geleceğini anlattı. Bu hedefe ulaşmanın yolunun zorluklarına işaret edilen yorumda, Türkiyenin ilerlediği ve çağdaş Avrupa modeli oluşturacağını kanıtlayacağı ifade edildi. Yoruma, Avrupanın, Gülün başarılı olmasına büyük ihtiyacı var ifadeleriyle son verildi.
İlk hedefi Avrupa Birliği
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olması durumunda dış politikada nasıl bir vizyon ve strateji takip edeceğine yönelik işaretleri kişisel internet sitesinde ortaya koydu. Web sitesindeki yazısında iki temel hedef üzerinde yoğunlaşan Gül, Birinci hedef, Avrupa Birliğinin ayrılmaz bir parçası olmak. İkinci hedef ise Balkanlar, Kafkaslar, Karadeniz, Ortadoğu, Akdeniz ve Orta Asya ile Avrupanın doğal kesişim noktasında yer alan ülke toprakları etrafında bir güvenlik, istikrar, refah, dostluk ve işbirliği ortamının oluşturulmasıdır. ifadesini kullandı. Gül, Türk dış politikasında son dönemdeki en önemli başarılardan birinin Kıbrıs sorununda yaşanan haklılık zemini olduğunu belirtti.
Kaynak