ABD Erdoğan'ın İpini Çekti Mi?
Birkaç gündür en fazla sorulan soruların başında bu geliyor.
Erdoğan'ı iktidara ABD'nin getirdiğine inananların sayısı çok fazla. Dolayısıyla soru son derece meşru.
Son günlerde Washington'dan üst üste yapılan Erdoğan'a yönelik sert uyarılar, ABD bu kez gözden çıkardı ya da ABD getirdi, şimdi de götürüyor şeklindeki tezleri destekliyor.
Baştan başlayalım.
Tayyip Erdoğan 2002 yılında ABD'ye rağmen iktidar oldu mu? Hayır, aksine çok büyük destek gördü.
Erdoğan'ın Washington'la tanışıklığı Refah Partisi yıllarına dayanır. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA'nın Ortadoğu bölge sorumlusu Graham Fuller'le olan yakınlığı Washington'da birçok kapıyı açtı.
Erdoğan'ın çevresi genişledi. Washington'un Ilımlı İslam İstihbaratçılarının gözdesi oldu. Abramowitz'in "şehir görünümlü, kravatlı, belediyede yıldızı parlayan Erdoğan'ın Erbakan'ın yerine hazırlandığı" yolundaki görüşü büyük başlıklarla duyuruldu.
Fuller, Abramowitz, Dışişleri Bakanlığı'nın iki önemli ismi Richard Holbrooke ve Marc Grossman ile Pentagon'daki Yeni Muhafazakâr (Neo-Con) Paul Wolfowitz, Erdoğan'ı Washington'un bir numaralı müttefiki yaptı.
Yahudi lobisi kolları sıvadı, Erdoğan’a büyük lider ödülleri yağdırdı.
İktidarda Cumhuriyetçi George Bush (oğul) vardı. Hiçbir resmi ve siyasi sıfatı olmayan yasaklı Erdoğan'ı Washington'a davet etti. Protokole önem veren ABD, kuralları çiğnedi, Erdoğan'ı Beyaz Saray'a soktu.
AKP yanlısı gazeteler Bush'un Erdoğan'a büyük adam dediğini yazdı. BOP'un Eşbaşkanlığı unvanıyla taltif edildi. Bush döneminde Erdoğan balayı yaşadı. Irak işgaline tam destek verdi.
Irak'ta Türk askerinin başına çuval geçirildi sesi çıkmadı. Tepki göstermesini isteyenlerle müzik notası mı diye kendince alay etti.
Sonra Demokrat Obama seçildi. Demokrat oldu. Özal'ın Washington ziyaret rekorunu egale etti. Ailecek ABD'ye taşındı. Çocukları ABD'de üniversiteye başladı. İmam hatipli oğluna Dünya Bankası'nda iş ayarlandı.
Nihayet sonun başlangıcı 31 Mayıs 2013'e gelindi. Bir haftadır Washington'dan gelen sesler çok sert. Kankalar uyarının ötesinde bir üslup kullanıyor.
ABD arşivlerine bakıldığında Saddam Hüseyin, Beşar Esad ve Mübarek gibi liderlere de başlangıçta benzer uyarılar yapıldığını görürsünüz.
Bir kez daha hatırlamakta yarar var. Bir zamanlar ABD'nin en parlak dostları arasında İran Şahı, Filipinler Devlet Başkanı Marcos, Mısır'da Mübarek ve Panama'da Noriega gibi isimler vardı.
Ülkelerinde halk ayaklanınca ABD'nin en kötü dostları oldular.
Başlıktaki sorunun cevabına gelince;
ABD hiçbir ülkede halka rağmen bir lideri desteklemez ve arkasında durmaz.
Washington halkın çektiği ipin ucundan tutuyor.
Yılmaz POLAT, 8 Haziran 2013
yilmaz.polat@yurtgazetesi.com.tr