Pentagon, TSK'nın Sincar'daki hava harekatına dair "Hepimizi tehdit eden ortak düşmana karşı, Türkiye bu savaşı ısrarla sürdüremez." şeklinde açıklama yaptı. ,

TSK'nın terörle mücadelesini "Savaş" söylemi ile "resmi" zemine taşıyan Pentagon, TSK'yı üstü örtülü olarak "ileri gitme, ısrarcı olma" mesajını veriyor. (Kaynak: CNN Türk, 15:00 Haber Bültenii 26.04.2017)
TSK'nın hava harekatından sonra, ABD'li askeri danışmanların bombardıman yapılan bölgeyi ziyareti ise ayrı bir anlam taşıyor. Bir devlet, kendi himayesindeki alana - topraklara düzenlenen saldırı sonrası askeri ya da bürokratik düzeyde, kontrol amaçlı keşifte/ziyarette bulunur. ABD, Sincar'da terör örgütü YPG'nin kontrolündeki alanı, kendi himayesinde görmektedir.
TSK'nın hava harekatından sonra Hatay'daki sınır karakoluna, havan mermileri ile terör saldırısı gerçekleşti. Yurt içinde ise son bir haftada terör saldırıları arttı.
Eğer TSK, ABD'nin basıncı karşısında geri adım atar ve operasyonların devamı getirilmezse, TSK'nın yurt içindeki operasyonları dahi kararlılıktan yoksun ve sonuç almaktan uzak bir durum ortaya çıkar. ABD, Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek düzlemde bir tavır ortaya koymaktadır.
25 Nisan Salı günü yazmış olduğum makalede, diplomatik ilişkilerin önemine dikkat çekmiş, "Ortadoğu'nun büyük devletler tarafından yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, çıkarları bölgede çatışan devletlerin kendilerine "vekil" olarak terör örgütlerini sahaya sürdüğü bir süreçte, uluslararası ilişkiler milli eksende gelişmeli ve geliştirilmeli. ... Milli menfaatlerimiz doğrultusunda denge kurma politikası yerine; bölge merkezli dış politikada belirsizlikler yaşayan, çıkarları çatışan devletler arasında biriyle kurulan ilişkileri diğerine karşı "koz" olarak kullanan ve sürekli yön değiştiren, kurulan diplomatik ilişkileri "tercih" değil "zorunluluk" olarak algılayan ve yansıtan bir anlayış Türk ulusuna zarar verir. ... Bölgesel ve küresel dengelerin yeniden belirlendiği, bu dengelerin günlük olarak değiştiği bir süreçte; belirsiz bir dış politika sadece iktidarları değil, ulusları da felakete götürür. Bölge merkezli sorunlar, bölge ülkeleriyle birlikte dayanışma kurularak alt edilir.
Bize uzaklığı on binlerce km. olan ABD'nin, Türkiye dahil bölge ülkelerine karşı "sınırları değiştirme", "etnik boğazlaşma" yaratma, iç savaş üzerinden dış saldırıya zemin hazırlama çabalarına karşı; hedef haline getirilen ülkelerle kurulacak ittifak hem mantıklı hem de milli menfaatlerimize uygun olan bir tercihtir. " ifadelerine yer vermiştim.
https://www.facebook.com/permalink.php? ... nref=story
Toprak bütünlüğü, YPG/PKK tarafından tehdit edilen bir devletle değil de; bizim de toprak bütünlüğümüzü tehdit eden terör örgütünü himaye eden, onu silahlandıran bir devletle ortak hareket etme kaygısı, bölgesel ilişkilerdeki milli stratejiden yoksun bir anlayışı ortaya koymaktadır.
Aylardır IŞİD'e karşı sürdürülen kara harekatında "susan" ABD'nin, bölgedeki temel aktörü vurulunca ortaya çıkması bölgede kimin kiminle ittifak kurduğunu ortaya koymaktadır. Ortadoğu'da kiminle müttefik olduğu bilinmeyen tek ülke maalesef biziz.
Mithat Akar / ANKARA
https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226