ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

Genel & Güncel Konular

Re: ABD'den AKP'ye İran mesajı: 'İran karşıtı cephede yer alın'

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 13, 2010 23:59


Ankara'yı sallayan şok İran iddiası

Davutoğlu ve Clinton görüşmesinde, Türkiye İran konusunda geri adım mı attı? İşte bu iddialar Ankara'yı karıştırdı.


Tehran Times, "Viyana Grubu, nükleer müzakelere Türkiye ve Brezilya’nın dahil edilmesini kabul ettiği"ni bildirirken, uluslararası bir haber ajansına konuşan üst düzey bir ABD yetkilisi, Clinton’un Davutoğlu’dan İran meselesini BMGK ve UAEA’ya bırakmasını istediğini, Davutoğlu’nun da bu talebini kabul ettiğini öne sürdü.

İran’da İngilizce olarak yayınlanan Tehran Times gazetesi, İran Dışişleri Bakanı Manucher Mottaki’yi kaynak göstererek "İran, ABD, Rusya ve Fransa’dan oluşan Viyana Grubu, nihayet Tahran’ın, Türkiye ve Brezilya’nın, İran’ın nükleer programı müzakerelerine dahil edilmesi yönündeki önerisini kabul etti" diye yazdı.

ABD'Lİ YETKİLİDEN ŞOK İDDİA

Ancak uluslararası bir haber ajansına konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili, Hillary Clinton’un Pazartesi günü Ahmet Davutoğlu ile yaptığı 45 dakikalık telefon görüşmesi sırasında Türkiye’nin İran’ın nükleer programı meselesini, BM Güvenlik Konseyi güçleri ve Uluslararası Atom Enerji Ajansına bırakmasını istediğini, Davutoğlu’nun da Clinton’un bu talebini kabul ettiğini öne sürdü.

Söz konusu ABD’li yetkilinin açıklamasını değerlendiren bir Türk diplomatik kaynağı ise, "ihtimal vermiyorum. Biz artık bu işin dışında kalmayız" dedi.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.internethaber.com/ankarayi-sallayan-sok-iran-iddiasi--271226h.htm



...bir önceki haber artık manidar değil

[img]http://foto.gazetevatan.com/newpics/news/260620101305059003177.jpg[/img]
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD'den AKP'ye İran mesajı: 'İran karşıtı cephede yer alın'

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 27, 2010 19:40


"ABD 3 ay içinde iki ülkeye saldıracak"

Ahmedinejad, ABD'nin 3 ay içinde Ortadoğu'da "en az iki ülkeye" saldırı düzenleyeceğini öne sürdü.

Devlet televizyonu Press TV'ye dün verdiği demeçte "Önümüzdeki 3 ay içinde bölgedeki en az iki ülkeye saldırmaya karar verdiler" ifadesini kullanan Ahmedinejad, İran'ın bu ülkeler arasında olup olmadığı ya da hangi istihbarat nedeniyle böyle düşündüğü konularında ise bir bilgi vermedi. Tahran'a yönelik uluslararası yaptırımları da eleştiren Ahmedinejad, "Yaptırımlar sayesinde bizi müzakereye ikna edebileceklerini düşünmeleri sadece bir hata" dedi.

ABD ve İsrail, İran'ın nükleer programına karşı askeri harekatı seçenek dışı bırakmayı reddetmişti. (Akşam)


Nükleer cephaneliği olduğu iddiasını kabul ya da reddetmeyen İsrail, daha önce de şüpheli gördüğü nükleer hedeflere saldırı düzenlemişti. 1981'de Irak'a ait tek nükleer reaktörü yerle bir eden İsrail, 2007'de de Suriye'de şüpheli gördüğü bir alanı bombalamıştı.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haberiniz.com/index.php?option=com_content&task=view&id=16731&Itemid=149
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ağu 04, 2010 13:48

Fidel Castro da İran’a silahlı saldırı düzenleneceğini iddia etmişti

Küba Devrimi lideri Fidel Castro da 25 Haziran’da yayınladığı “Yanılmış olmayı o kadar isterdim ki” başlıklı makalesinde, İran’a silahlı bir saldırının yakınlaştığı yönünde değerlendirmelerde bulunmuştu.

İşte Castro’nun yaklaşık 1 ay önce yazdığı makalesi “Yanılmış olmayı o kadar isterdim ki”:

Yazdığım bu satırlar yarın yani 26 Haziran Cumartesi günü Granma’da yayınlandığından sadece 32 gün sonra imparatorluğa gösterdiğimiz onurlu direniş olan 26 Temmuz gününü kutlayacağız.

İnsanlığın düşmanları her adımlarını ölçüp biçerek atıyorlar. Özellikle aklında sadece kâr hırsı ve hammadde olan, insanlığın ortak değerlerini gözardı eden ABD emperyalizmi.

16 Haziran günkü yazımda şunları yazmışım: “Bu cehennem habercisi gibi gelişmeler Dünya Kupası maçları arasında unutulup gidiyor, kimsenin umurunda olmaksızın.”

Bu önemli spor olayı en çekişmeli aşamasına giriyor. 14 gün boyunca 32 ülkeden futbolcular ilk 16′ya girebilmek için çaba gösterdiler. Şimdi ise çeyrek finale, yarı finale ve finale kalabilmek için mücadele edecekler.

Futbol fanatizmi giderek artmakta, dünya üzerinde milyonlarca insanı etkisine almaya başladı bile.

Artık şunu sorabiliriz; kaçımız şu sıralarda ABD donanmasının en büyük uçak gemilerinden Harry S. Truman’ın beraberinde nükleer denizaltılarla birlikte Süveyş Kanalından geçerek İran Körfezine doğru yol almakta olduğunu biliyoruz?

ABD donanmasına eşlik eden gemiler arasında benzer ateş gücüne sahip İsrail savaş gemilerinin de olduğu bilinmekte. Bu donanma İran’a uygulanan abluka uyarınca ülkeye giriş çıkış yapan ticari gemileri arama yetkisine sahip olacak.

Hatırlanacağı gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD’nin önerisi ve İngiltere, Fransa ile Almanya’nın desteğiyle çok ağır koşulları olan bir yaptırım kararı almıştı.

Diğer bir ağır yaptırım kararı da ABD Senatosundan çıkmıştı.

Üçüncü ve en ağır yaptırım kararı ise Avrupa Birliği tarafından alındı. Bütün bu gelişmeler 20 Haziran gününden önce oldu. O dönemde Fransa Cumhurbaşkanı acil bir ziyaretle Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ile görüşmüş, Rusya’nın İran ile görüşerek durumun daha kötüye gitmesine engel olması istenmişti.

Şimdi zaten İran açıklarında bulunan ABD donanmasına, ABD ve İsrail savaş uçaklarını taşıyan uçak gemisinin varması bekleniyor.

İşin en düşündürücü yanı ise ABD’nin Ortadoğudaki jandarması İsrail’in elinde son derece gelişmiş nükleer silahlar ve bunları kullanabilecek modern savaş uçaklarının bulunuyor olması.

İran Şahı 1979 yılında tek bir silah atılmadan Ayetullah Humeyni tarafından devrilmişti. ABD, İran’a karşı savaş açan Irak’ı desteklemiş ve Irak tarafından İran ordusuna ve Devrim Muhafızlarına karşı kullanılan kimyasal silahları tedarik etmişti. O dönemler Bağlantısızlar Hareketinin lideri konumunda olan Küba bu konuyla ilgili bilgiye sahipti. Savaşın etkilerine maruz kalan sivillerin durumunu da çok iyi biliyorduk. Bugün İran Cumhurbaşkanı olan Mahmut Ahmedinejad o dönemde Devrim Muhafızları 6. Ordu komutanı olarak İran – Irak Savaşının en sıcak çatışmalarının yaşandığı batı cephesindeydi.

Bugün 2010 yılında 31 yıldan sonra ABD ve İsrail devletleri, İran silahlı kuvvetlerininin milyonlarca askerini, hava, deniz ve kara kuvvetlerini ve Devrim Muhafızlarını hafife alıyor.

Bu saydıklarıma 12-60 yaş arasındaki 20 milyon erkek ve kadın ile toplam 70 milyon nüfusa sahip, düzenli şekilde milis eğitimi alan bir toplumu ekleyin.

ABD hükümeti bir plan uygulama çabasında. Buna göre kapitalist tüketime sahip çıkan bir siyasi muhalefet hareketi yaratılacak, İran halkı bölünecek ve İran’daki rejim devrilecek.

Ancak artık bu plan geçersizdir. Ülkelerine saldıran ABD ve İsrail savaş uçakları karşısında hiçbir İranlının ABD’den yana olacağı iddia edilemez.

Son gelişmeleri tahlil ettiğimde şöyle bir sonuca varmıştım; çatışma Kore yarımadasında başlayacak, burada çıkartılacak ikinci Kore Savaşından sonra ABD’nin İran’a ikinci müdahalesi başlatılacak.

Bugünden baktığımda ise çatışmaların sırasının değiştiğini görüyorum; silahlı saldırı önce İran’a karşı düzenlenecek.

Artık ABD özel harekat kuvvetleri ve istihbaratı tarafından batırıldığı bilinen Güney Kore savaş gemisi Cheonan’ı batırmakla suçlanan Kuzey Kore yönetimi ise İran’a saldırıldıktan sonra sırada kendilerinin olduğunu çok iyi biliyor.

Gamsız futbolseverler Dünya Kupası maçlarının tadını çıkarmaya baksın. Kahraman halkımıza, hayat ve umut dolu Küba gençliğine, o muhteşem çocuklarımıza ve daima iyi geleceklerini aklımızdan çıkartmadığımız insanlığa şunları söylemeyi görev addediyorum; bu gelişmeler bizi hiçbir şekilde şaşırtmıyor.

Sadece, bir kaç bin yıl içinde insanoğlu tarafından gerçekleştirilen sayısız hayallere ve geliştirilen uygarlığa acıyorum.

Devrimci hayallerimiz gerçekleşmeye ve anavatanımız ayakları üzerinde doğrulmaya başlamışken, “yanılmış olmayı o kadar isterdim ki!”


Kaynak




4 Ağustos 2010: :arrow: Ahmedinejad'a suikast girişimi
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Çrş Ağu 04, 2010 14:41


3. savaş kapıda

Bu savaşın adı ve birincil hasımları belli:

ABD-İRAN-İSRAİL

İkincil hasımlar?

Elbette bölge ülkeleri yani Türkiye... Peki bu savaş kapımızda mı?

Maalesef EVET...

Ahmedinejad'ın; 'ABD üç ay içinde bölgede iki ülkeye saldıracak, elimizden güçlü kanıtlar var' sözlerinin ardından ABD Genelkurmay Başkanı'nın 'ABD ordusunun elinde İran'a karşı bir saldırı planı var ancak saldırının pek iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum' açıklaması... Ve dün sıcak çatışma yaşandı...


Dün İsrail askerleri Lübnan ordusuna ateş açtı, 5 kişi öldü. Olayın, 2006 yılında İsrail'in Lübnan'a saldırmasıyla başlayan savaştan bu yana yaşanan en ciddi çatışma olduğu bildirildi.

İsrail'in son saldırısında bin 200 Lübnanlı hayatını kaybetmiş, Lübnan'ın alt ve üst yapısını yok eden bombalar, binlerce sivilin de yaralanmasına neden olmuştu.

Hizbullah'ın direnişi ile çekilmek zorunda kalan İsrail ordusu, 160 kayıp vermişti. Savaşın ardından sınır bölgesine yaklaşık 12 bin BM Barış Gücü askeri konuşlandırılmıştı.

'Hizbullah ile İsrail arasında yeni bir savaş çıkacak'. İbrahim Karagül dün bunu yazdı ve bölgedeki diplomatik hareketliliğe de dikkat çekti:

'Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın Mısır'a gidip Hüsnü Mübarek'le görüştükten sonra perşembe günü Şam'a dönüp Beşşar Esad'ı yanına alarak Beyrut'a gitmesi, oldukça dikkat çekiciydi. Bir Suudi Kralı 1975'ten bu yana ilk kez Beyrut'a gidiyordu. Suriye Devlet Başkanı, 2005'teki Refik Hariri suikastı ve ardından Suriye ordusunun Lübnan'dan çıkarılmasından sonra ilk kez bu ülkeye gidiyordu. Bu ziyaretleri zorunlu hale getiren çok önemli bir gerekçe olmalıydı.'

'Net bir durum var ortada. ABD şu an için İran'a saldırıyı göze alacak durumda değil. Ama yıllardır bu saldırı için hazırlık yapıyor. İsrail tek başına İran'a saldırıyı göze alamayacak. Sadece ABD ve bazı Avrupa ülkelerini bir savaşa mecbur bırakacak eylemde bulunabilir.

Dünyayı korkutan da bu. Ama yine de İran'a bir saldırı olacaksa önce Lübnan'da bir savaş çıkacak demektir.'

Bu savaşın çıkacağına inanıyorum. Ama asıl önemlisi böylesi bir savaştan Türkiye'nin iç karışıklığı nasıl etkilenir?

Şu anda Türkiye'de gündemi kontrol etme gücüne sahip en etkili aktör kim? PKK.

Bölgesel bir savaş çıkması durumunda Türkiye'yi saf almaya itecek güç bu durumda kim olacak dersiniz?



Serdar AKİNAN
hakimiyetimilliye
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Cum Ağu 13, 2010 4:41


İran’ı vurmaya hazırlanıyor

Atlantic dergisinin haberine göre İsrail'in İran'ı vurma olasılığı yüzde 50'den fazla.

WASHINGTON - Saldırının senaryosu da hazır. Buna göre İsrail uçakları Türkiye değil, Suudi Arabistan üzerinden İran'a girecek. n ABD’de "The Atlantic" dergisi, İsrail ve ABD politikasını yönlendiren 40 isimle konuştu. Aralarında İsrail Genelkurmay Başkanı'nın da olduğu yetkililerle yapılan mülakatlarda, “İsrail'in İran’ı bombalama ihtimalinin yüzde 50’den fazla olduğu" sonucu ortaya çıktı.

İsrail’in nükleer silah geliştirdiğinden korktuğu İran’a müdahele ihtimali ilk kez tüm detaylarıyla gözler önüne serildi.

ABD'de "The Atlantic" dergisi, İsrail ve ABD politikasını yönlendiren 40 isimle konuştu. Aralarında İsrail Genelkurmay Başkanı'nın da olduğu yetkililerle yapılan mülakatlarda, “İsrail'in İran’ı bombalama ihtimalinin yüzde 50’den fazla olduğu" sonucu ortaya çıktı.

Haber, "İsrail İran'ı vurmaya hazırlanıyor" başlığı ile verildi.

ABD’nin en saygın dergilerinden The Atlantic’in Eylül sayısının kapağına taşınan haberde Jeffrey Goldberg, İsrail’de ve ABD’de 40’tan fazla yetkiliyle görüştü. İktidar, ordu ve muhalefetin önemli kişileriyle konuşan Goldberg, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’dan Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi’ye kadar herkese aynı soruyu sordu: “İsrail’in önümüzdeki bir yıl içinde İran’a saldırma olasılığı nedir?”

Goldberg’ün konuştuğu isimlerin neredeyse tamamı aynı yanıtı verdi:

    “Yüzde 50’den fazla!”


ANAYURT 13 Ağustos 2010
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Cmt Eki 22, 2011 7:51

Irak Savaşı’nın ardındaki şahinler bu kez İran’a saldırı için toplandı

WASHINGTON – Önde gelen yeni muhafazakarlar ve 2003'te Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a saldırısının şampiyonluğunu yapan diğer sağcı şahinler, iddiaya göre Suudi Arabistan'ın buradaki büyükelçisini öldürmek için kiralık katil tutma teşebbüsüne misilleme olarak İran'a karşı askeri saldırı çağrısı yapıyorlar.

Suçlamaya Dış Politika Girişimi (Foreign Policy Initiative-FPI) liderlik ediyor. Bu kurum, 1990'ların sonunda Irak'ta "rejim değişikliğine" destek için yapılan seferberlikte kritik bir rol oynayan ve akabinde, 11 Eylül saldırıları sonrasında bu ülkenin işgal edilmesi için kamuoyu oluşturma kampanyalarında başı çeken Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi (Project for New American Century – PNAC) kurumunun ideolojik halefidir. Bu grup, pazartesi günü iki lideri tarafından askeri eyleme dair haber yayımladı.

Bu hafta Weekly Standard'da "Yumuşak konuş... Ve karşı koy" başlıklı yazıda, hem PNAC hem FPI'nın kurucularından olan başyazar William Kristol, iddia edilen planın Tahran tarafından, kendisine karşı kuvvet kullanılması için "nakşedilmiş bir davet" olduğunu ifade etti.

"İran [İslami] Devrim Muhafızları Kolordusu'nu (IRGC) vurabilir ve onu zayıflatabiliriz. Ayrıca rejimin nükleer silah programını da vurabilir, onun ilerlemesini durdurabiliriz" diye yazdı ve ABD Kongresi'nin, Afganistan ve Irak'ta ABD askerlerine saldırılardan sorumlu olduğu, terör eyleminde bulunduğu sanılan İran varlıklarına ya da "rejimin nükleer silah programına" karşı kuvvet kullanılmasına yetki veren bir karar alması gerektiğini ekledi.


İran sürekli nükleer programının sadece barışçı gayelerle olduğunu ifade etti.

Kristol'un tavsiyesi, FPI'nın baş yöneticisi Jamie Fly tarafından desteklendi. Fly, Başkan Barack Obama'ya, ABD hedeflerine yönelik terör saldırısı planları yaptıkları iddialarına misilleme olarak sırasıyla 1986'da Libya'ya, 1993'te Irak'ta hedefe yönelik saldırı emri veren önceki başkanlar Ronald Reagan ve Bill Clinton'a benzemesi çağrısında bulundu.

George W. Bush döneminde Milli Güvenlik Konseyi ve Pentagon'da görev yapan Fly, The National Review'in internet sayfasında, "Başkan Obama'nın, Amerikalıları öldüren ve çıkarlarımızı tehdit eden tiranlara karşı ayağa kalkan seleflerinin attığı adımları atmasının zamanı gelmiştir" diye yazdı.

    “İran hükümetinde terörizmi destekleyen unsurlar ve onun nükleer programına karşı askeri eylemde bulunma zamanı gelmiştir. Daha fazla diplomasi, bunun için yeterli bir karşılık değildir" dedi.

FPI'ın Bush'un eski Birleşmiş Milletler büyükelçisi John Bolton ve yeni muhafazakar Demokrasileri Savunma Vakfı’ndaki (Foundation for Defense of Democracies - FDD) Reuel Marc Gerecht gibi Irak Savaşı'ndaki diğer eski şahinler tarafından da tekrarlanan talepleri, ABD'deki analistler Suudi büyükelçi Adil El Cubeyr'e karşı yapıldığı iddia edilen komplonun güvenilirliğini ve yönetimin iddia ettiği üzere, Tahran'da üst düzeyde yetki verilmiş olması halinde buna ne şekilde karşılık verileceğini tartışmaya devam ederken geldi.

Planın gerçek olma ihtimali ve eğer böyleyse buna üst düzeyde yetki verilip verilmediği, burada iki ayrı uzman heyet tarafından geniş çaplı bir şekilde sorgulandı.

Eski hükümet ve istihbarat personeli de dahil olmak üzere tüm İran uzmanları arasında tepkiler, bütünüyle şüpheci yaklaşımdan, iddia edilen bu plan gerçekten yapılmışsa Tahran'ın ABD toprağında bir Suudi büyükelçisini öldürmekten ne kazanacağına dair şaşkınlığa kadar değişti.

Brookings Institute kurumunda üst düzeydeki Veli Nasır da komplo iddiasına karşılık, "Kafa karıştırmaktan başka bir şey değil. Eğer doğruysa, bu komplo İran adına muazzam derecede yanlış bir kararı gösterir. Cüretli ve pervasız bir maceraperestlik. Bu, rejimin uluslararası alanda elini zayıflatacak hatta onun sıkı sıkı yapıştığı iktidarı sökecek büyük bir hata olur" diye yazdı.

İran'ın, IRGC'nin projeyi desteklemekle suçlanan seçkin birimi Kudüs kuvveti hakkında malumatı olan terörle mücadele uzmanları ise, bu gücün, suikastı tertip etmesi için Meksika'da Zetas uyuşturucu kartelinin üyesi gibi görünen biriyle temas kurmak üzere, sınanmamış bir İranlı-Amerikalı kullanılmış araba satıcısına bel bağlaması hususunda daha da şüpheciydiler.

Zeta'yla temas kuracağı zannedilen kişi, Adalet Bakanı tarafından geçen hafta büyük bir tantanayla yapılan suç isnadına göre ABD Uyuşturucu'yla Mücadele İdaresi'nin (DEA) bir muhbirine dönüştü.

Milli Güvenlik Konseyi'nde eski Yakın Doğu ve Güney Asya sorumlusu ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) emeklisi Bruce Riedel, değerlendirmesi sorulduğunda "Kuşkulu, kuşkulu, kuşkulu" dedi. Eski CIA Orta Doğu yetkilisi Robert Baer de komployu "gerçekten korkunç bir Hollywood senaryosuna" benzetti.

O, Time dergisinin internet sitesinde "Bu durum, İran'ın suikast gerçekleştirmedeki emsalsiz maharetine hiç de uymuyor" diye yazdı.

Savunma İstihbarat Teşkilatı'nın eski Orta Doğu ve Güney Asya analisti Albay Pat Lang (emekli), Sic Semper Tyrannis blogunda, "Niçin kendi halkı yerine sınanmamış, eğitimsiz, rehbersiz ve kontrolsüz birine bel bağlamak zorunda kalacakları bir durum oluştursunlar?" diye yazdı.

Hükümetin iddiasını "saçma" olarak adlandıran Lang, "Bunun bazı gayelerle kamuoyunun dikkatini çekmek üzere birinin yaptığı "istihbarat operasyonu" olması kuvvetle muhtemeldir" diye de ekledi.

Bununla beraber bu tür şüpheci yaklaşımlar yönetim, önemli milletvekilleri ve eski Irak şahinlerini, sert karşılık verilmesi çağrılarında bulunmaktan vazgeçirmedi.

Üst düzey Hazine yetkilileri daha komplo iddiası açıklanmadan İran Merkez Bankası'nı kara listeye almayı düşündüklerini ifade ediyorken, ki bu durum Kongre'de her iki taraftan, özellikle de İsrail Lobisi'yle yakın bağları olan milletvekillerinden büyük destek aldı, bizzat Obama da perşembe günü ABD müttefikleri ve BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a "en şiddetli yaptırımlar" için çaba sarf edeceğini söyledi.

Çok sayıda eski Irak şahini askeri eylem çağrısı yaparken, bunların sadece küçük bir kısmının planın ciddiliği ve menşei hakkındaki şüpheleri göz önüne aldığı görülüyor.

Amerikan Girişim Enstitüsü'ndeyken (American Enterprise Institute-AEI) Irak işgalinin büyük bir destekçisi olan Gerecht, Wall Street Journal'da cuma günü yazdığı köşe yazısında, "Daha fazla yaptırım kötü bir fikir değil. Ama korkmayacaklardır [rejim]. Beyaz Saray bu rezalete askeri bir şekilde karşılık vermelidir. Bunu talep ediyoruz" diye yazdı.

Irak savaşının bir diğer tahrikçisi Andrew McCarthy, keza FDD, National Review Online'da koroya katıldı: "Elbette bir dizi siyasi tepki mümkündür ama 30 senelik saldırganlık göz önüne alındığında İran'a tepki askeri ve kararlı olmalıdır. Rejim yıkılmalıdır.”


Pazartesi günü FPI tarafından yapılan askeri müdahale talebi, grubun dört yöneticisinden üçünün - Eric Edelman, Robert Kagan ve Dan Senor - 2012'de Cumhuriyetçilerin başkan adaylığı için yarışta önde giden Mitt Romney'e baş danışmanlar olarak belirlenmesinden dolayı belki de en kaydadeğer olanıydı.

Senor işgal sonrasında Irak'ta Geçici Koalisyon Yönetimi'nde üst düzey yetkili olarak görev yaparken Kagan, Kristol gibi hem PNAC hem FPI'ın ortak kurucusu ve Irak işgalinin önemli savunucusuydu. Türkiye büyükelçisiyken 2003 işgalini desteklemek üzere askeri lobi yapan Edelman, eski Pentagon başkanı Donald Rumsfeld'in altında, savunma politikası müsteşarı olarak görev yaptı.

Romney, Washington'un komplo iddiasına ne şekilde karşılık vermesi gerektiği hususunda bugüne kadar sessiz kalsa da Irak işgali kampanyalarına şampiyonluk yapmış bazı danışmanları, uzun süredir ABD'nin İran'a askeri müdahale tehdidini daha inanılır yapması için çağrıda bulunuyorlardı.

Romney, iki hafta önce ilk büyük siyasi hitabında, Tahran için caydırıcı olması gayesiyle iki uçak gemisi görev kuvvetinin sürekli olarak bölgede konuşlandırılması çağrısında bulundu.

Jim Lobe
21/10/2011
Asia Times

Çeviren: Emin Arvas
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=16818

Dipçe: Davutoğlu'dan İran'a suikast uyarısı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD'nin İran'ı suikast planlamakla suçlamasına ilişkin İran'ın ABD'nin elindeki delilleri dikkate alması gerektiğini söyledi.

''Bir ülkenin başka bir ülkede üçüncü bir ülkenin büyükelçisine yönelik bir suikastte bulunacağına dair iddialar son derece ciddidir ve durumun gerektirdiği dikkat ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Bugün görüştüğüm İran Dışişleri Bakanına verdiğim mesaj da esasen budur.

Hiçbir devletin böyle bir eylemin içinde olması kabul edilemez ve mazur görülemez. Netice itibarıyla ortada, müttefikimiz ve yakın dostumuz olan bir devletin önemli bir komşumuzla ilgili ciddi ve mutlaka dikkate alınması gereken bir iddiası, bu iddiaya mesnet teşkil eden deliller ve yürümekte olan bir dava süreci bulunmaktadır.

Dolayısıyla, bizim bu noktada komşumuz İran'a tavsiyemiz, ABD'nin elindeki delilleri dikkate alması ve dava sürecine tam bir şeffaflık içinde yardımcı olmasıdır.'

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haber7.com/haber/20111021/Davutogludan-Irana-suikast-uyarisi.php

'
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Cmt Kas 05, 2011 5:35

İran'a saldırı planı hazır!

ABD,İsrail ve İngiltere'nin ortak bir operasyonla İran'a savaş ilan edeceği iddia ediliyor...

Guardian’a göre hedefler belirlendi, üsler hazır.
Savaş gemilerinin konuşlandırılacağı yerler de seçildi

‘Arap Baharı’ isyanlarıyla kan gölüne dönen Ortadoğu’da bu kez çok daha büyük bir savaş için çanlar çalıyor. En kritik gün 8 Kasım... Çünk bu tarihte BM Atom Enerjisi Kurumu, İran’ın nükleer programına ilişkin raporunu açıklayacak. İngiliz Telegraph gazetesinin haberine göre, 7 yıllık araştırma sonucu hazırlanan raporda İran’ın uluslararası yaptırımlara rağmen, yasaklanan tesislerinde nükleer silah geliştirdiği ve test ettiği yönünde bilgiler yer alacak.

İran’ın “Kum şehri yakınlarındaki dağlık bir bölgede uranyum zenginleştirme faaliyetlerine hız vermiş olduğu ve 4 atom bombasına yetecek miktarda 70 kilogram yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum elde ettiği” de ifade edilecek. Bu da İran’ın nükleer programından tedirgin olan ülkelerin askeri müdahalede bulunması için gerekli bahaneyi verecek.


Merkez Diego üssü

İsrail’in önceki gün nükleer başlık taşıyabilen uzun menzilli füzeler denemesi ve hava kuvvetlerinin İtalya’da saldırı tatbikatı yaptığının ortaya çıkması, “İran’a kıştan önce düzenlenecek bir saldırının provası” olarak yorumlanmıştı. Dün İngiliz basınına yansıyan haberler, bu hazırlığı sadece İsrail’in yapmadığını ortaya koydu. Guardian gazetesinin dün manşetten duyurduğu habere göre, İngiliz Savunma Bakanlığı, İran’a düzenlenecek bir Amerikan hava operasyonuna destek vermeye hazırlanıyor. Haberde İngiliz Savunma Bakanlığı’nın ABD’nin önceden olası hedefler olarak belirlediği, İran’ın önemli nükleer tesislerine planladığı askeri operasyonu öne çekebileceğine inandığı belirtildi.

Habere göre, İngiliz yetkililer, her ne kadar bu konuda muhalefette çatlaklar olsa da, ABD’nin yardım talep etmesi halinde her türlü görevde yer alabileceklerini ifade etti. Birkaç ay içinde hava ve denizden gerçekleştirilebilecek bir operasyon kapsamında, İngiliz askeri yetkililerinin Kraliyet Donanması’na ait, Tomahawk kruvazör füzeleri taşıyan savaş gemileri ve denizaltıların konuşlandırılacağı yerleri belirledikleri belirtildi. ABD’nin, askeri müdahale halinde geçmişte Ortadoğu operasyonları için kullandığı Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia adasını kullanmak için İngiltere’den izin isteyebileceği de alınan bilgiler arasında.

‘Bu yıl vurulacak’

Geçen hafta İngiliz Genelkurmay Başkanı’nin İsrail’e gitmesi, bir hafta sonra da İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Londra’ya sürpriz bir ziyaret düzenlemesi de Londra ile Tel Aviv arasındaki ortak hazırlığın işareti olarak yorumlandı. İsrail’e yakın haber sitesi Debka ise ABD yönetiminin İran’a saldırıyı başkanlık seçimlerinden hemen önce, Kasım 2012’de planladığını ancak “İran’ın gelecek yıla kadar tüm nükleer tesislerini yer altına alıp güvenliğini sağlayacağı” istihbaratı üzerine saldırının öne çekildiğini iddia etti.

Saldırmadan iki kez düşünün

İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, “ABD maalesef uluslararası konularda akli melekelerini ve basiretini yitirdi. Artık sadece güçlerine güveniyorlar” diye konuştu. Salihi, en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olduklarını belirterek, “Ama umarım ABD, İran ile çatışma yoluna girmeden önce iki kez düşünür” dedi. İsrail’in füze denemesiyle ilgili soru üzerine Salihi, “Bu hiç önemli değil. Böyle şeylerle canımızı sıkmıyoruz” diye konuştu.

Obama, Sarko ile anlaştı

ABD Başkanı Barack Obama da dün G-20 zirvesi için gittiği Cannes’da Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, gerek kendisinin gerekse Sarkozy’nin uluslararası toplumdan İran’a nükleer faaliyetlerle ilgili niyetlerini açıklaması yönünde baskı yapmasını beklediğini kaydetti. Obama, İran’ın nükleer programının tehdit oluşturmaya devam ettiğini söyledi.

gazete5.com


İsrail İran'ı tehdit etti

Peres, uluslararası camianın İran'ın nükleer programı ile ilgili sorunu diplomatik çabalar yerine askeri harekat yaparak çözme yoluna daha yakın olduğunu söyledi.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, uluslararası camianın İran'ın nükleer programı ile ilgili sorunu diplomatik çabalar yerine askeri harekat yaparak çözme yoluna daha yakın olduğunu söyledi.

İsrail'de yayın yapan bir televizyon kanalına konuşan Peres, İran için zamanın daraldığını belirtti.

Ülkesinde daha çok ''güvercin'' kanadın temsilcisi ve iyimser bir politikacı olarak bilinen Peres'in bu sözleri şaşırttı.

Peres ayrıca, dünya liderlerinin İran'ı ''ne pahasına olursa olsun'' durdurmak için ''verdikleri sözleri tutmalarını'' istedi.

Peres, ''Yapılacaklar konusunda önümüzde uzun bir liste var'' diye konuştu.

İsrail basınında geçtiğimiz günlerde çıkan haberlerde Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İran'a karşı bir askeri harekat başlatmak için bakanların desteğini almaya çalıştığı yazılmıştı.

İsrail, ABD ve diğer birçok ülke, İran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığını düşünüyor. İran ise nükleer çalışmalarının barışçıl amaç taşıdığında ısrar ediyor.

http://www.gazete5.com/haber/israil-ira ... 159980.htm


Sarkozy'den İran'a tehdit

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İsrail'in varlığının tehdit altında olması halinde, ülkesinin kayıtsız kalamayacağını söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İran'ın nükleer programını kınayarak, İsrail'in varlığının tehdit altında olması halinde, ülkesinin kayıtsız kalamayacağını söyledi.

Cannes kentindeki G-20 zirvesinin kapanışı dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyen Sarkozy, konuyla ilgili bir soruya verdiği yanıtta, ''İran'ın davranışı ve nükleer silah geliştirme tutkusu, bütün uluslararası kuralları aykırı bir durum ve Fransa, kararlılıkla bu kurallara saygı gösterilmemesini kınar'' ifadesini kullandı.

Sarkozy, ''Eğer İsrail'in varlığı tehdit edilirse, Fransa buna kayıtsız kalamaz'' dedi.

http://www.gazete5.com/haber/sarkozyden ... 159978.htm





Panetta: İran’ı vurmak son çare

Panetta: İran’ı vurmak son çare Amerikan Savunma Bakanı Leon Panetta İran’a yapılacak bir askeri harekatın ‘ancak son çare’ olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi

Amerikan Savunma Bakanı Leon Panetta, İran’ı projesini sürdürmesi konusunda caydırmada, nükleer programını hedefleyen bir askeri harekatın bölgede “ciddi etkisi” olabileceğini ve “istenmeyen sonuçlara yol açabileceğini” açıkladı.

Panetta, askeri bir harekatın İran’ın nükleer programını sadece üç yıl erteleyeceğini ve bu nedenle “ancak son çare” olarak düşünülmesi gerektiğini belirterek, kendine göre, uluslararası toplumun Tahran’a karşı daha sert yaptırımlar uygulaması gerektiğini belirtti.

“İran’ı sadece projesinden caydırmamamakla kalmayacak, aynı zamanda bölgede ve bölgedeki Amerikan güçleri üzerinde ciddi etkisi olacak istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalmamak için dikkatli olmalıyız” diyen Panetta, selefi Robert Gates’in, İran’ın nükleer programını hedefleyecek bir harekatın bunu sadece üç yıl erteleyeceği yönündeki tahminine katıldığını kaydetti. Panetta, “İran’a karşı harekat düzenlemek konusunda, sanıyorum İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bizzat bunun son çare olması gerektiğini söyledi ve biz de bu görüşü paylaşıyoruz” dedi.

http://haber.gazetevatan.com/panetta-ir ... 1/1/Gundem
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Pzr Oca 08, 2012 21:05

İran ve İngiltere kapışıyor

İngiltere ile İran arasında ki gerilim artıyor. İngiltere İran'ı daha yakından gözetlemek için en gelişmiş 'yüzer radar'ını bölgeye gönderiyor.

İran'ın günlük 17 milyon varil petrol geçişi olan Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidinin ardından İngiliz donanması da harekete geçti.


Ntvmsnbc'nin haberine göre; ABD'nin bölgedeki tatbikatlarının yanı sıra İngiliz Donanması en gelişmiş destroyerini Hürmüz Boğazı'na gönderiyor. Çarşamba günü yola çıkacak geminin ocak sonunda bölgede olması bekleniyor.

Savunma Bakanı Philip Hammond'ın İran'a verdiği Hürmüz mesajının ardından yaklaşık 2.5 milyar dolarlık HMS Daring Destroyeri'nin Ada'dan demir alması İngiliz medyasında geniş yer buldu.

DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ RADAR SİSTEMİNE SAHİP

Bir geminin taşıyabileceği dünyanın en gelişmiş radar sistemine sahip destroyerin İran füzelerine karşı zamanında önlem almak için kullanılacağı belirtildi.

Radara yakalanmama özelliği bulunan gemi, İngiliz donanmasının gözbebeği ABD ve Fransa gibi müttefiklerin de özendiği bir gemi.

HMS Daring Destroyeri, dünyanın en gelişmiş radarına sahip. Aynı anda onlarca füze ile uçağı tespit ve takip yeteneği bulunuyor. En yeni teknolojiye sahip gemiye geniş yer veren İngiliz medyası, haberlerinde "İran'ın elindeki füzeleri etkisiz hale getirecek en yeni teknoloji yola çıktı" ifadelerini kullandı.

YÜZER RADAR'IN ÖZELLİKLERİ

1. Yay sonar sistemi

2. 114 mm.'lik güverte topu

3. Dikey füze rampası

4. Aster 15 yerden havaya füze (3 mach hız ve 30 km menzil)

5. Elektronik-optik silah kontrol sistemi

6. Seyir radarı

7. Füze ateşleme ve gözetleme radarı

8. 30 mm.'lik top

9. Uzun menzilli radar

10. Uçuş güvertesi ve helikopter hangarı

gazete5.com, 07 Ocak 2012


ABD'den son uyarı: Hürmüz kırmızı çizgimizdir

'İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapaması halinde gereken yanıtı alacak'

ABD'den son uyarı: Hürmüz kırmızı çizgimizdir Basra Körfezi’nin kapısı kabul edilen Hürmüz Boğazı’nın deniz trafiğine kapatılmasının "kırmızı çizgi"yi aşacağını dile getiren Panetta, "Biz, ABD olarak, Hürmüz'ün kapatılmasına göz yummayacağımızı açıkça belirttik" dedi.

CBS televizyonuna konuşan Panetta'dan sonra söz alan ABD Genel Kurmay Başkanı Martin Dempsey, İran'ın kapatabileceğini söylediği Hürmüz Boğazı'ndan dünya petrolünün yüzde 20'sinin geçtiğini ifade etti.

İran’dan farklı isimler, ABD ve Avrupa’nın Tahran’a nükleer programına yaptırım kapsamında petrol ambargosu uygulaması durumunda boğazı kapatabileceklerini belirtmişlerdi.

Tahran’ın askeri potansiyelinin İran’ın Hürmüz boğazında hava saldırıları, sabotaj yapmaya yetecek kapasitede olduğu ifade ediliyor.

gazetevatan.com, 08 Ocak 2012


Hürmüz / Türker ERTÜRK
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Sal Oca 10, 2012 23:33

Türkiye, İran’a karşı bizimle

ABD’nin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, ülkesi ile Türkiye’nin İran konusunda aynı stratejik amaçları paylaştığını söyledi, Nuland, “Türk hükümeti ile yakın temastayız. Türkiye, İran’a yaptırımları uygulamaya devam etmek için neler yapabileceğini araştırıyor” dedi.

ABD: Türkiye ile İran’a karşı aynı stratejik amacı paylaşıyoruz

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, ABD ve Türkiye’nin İran konusunda aynı stratejik amaçları paylaştıklarını tekrar teyit ederek, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns’ün Türkiye’deki görüşmelerinde İran petrolüne uluslararası bağımlılığın azaltılması konusunu görüştüğünü söyledi. Bir gazetecinin Türkiye’nin İran’a yönelik yaptırımlara muhalefet sergilediğini ifade ederek, Burns’ün Türkiye’deki görüşmelerinde bu konunun gündeme gelip gelmediğine yönelik sorusu üzerine Nuland, bu sözlere katılmadığını belirtti, İran’daki durumla ilgili aylardır Türk hükümetiyle tüm düzeylerde yakın temasta olduklarını söyledi.

Nuland, Türkiye ve ABD’nin, İran’ı uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi ve nükleer programına açıklık getirmesi yolunda aynı stratejik amaçları paylaştıklarını kaydetti.

Nuland, şöyle devam etti:

“Türkiye, yaptırımları uygulamaya devam etmek için neler yapabileceğini çok sıkı araştırıyor. Burns’ün ziyaretinin nedenlerinin biri de Türk hükümetiyle yeni yaptırım yasası, bunun etkileri ve İran petrolüne uluslararası bağımlılığın azaltılmasına yönelik amacın başarılabilmesinde nasıl birlikte çalışabileceğimizi görüşmek. Çünkü İran petrolünün uluslararası alımını azaltabilirsek, bunun İran’ı kıstırmaya devam edeceğine inanıyoruz” dedi.

YENİÇAĞ - 10 Ocak 2012 ,


“Türkiye'nin boyun eğmesini beklemiyorduk”

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ndeki temsilcisi Hasan Ruhani, Türkiye'den "geçmişteki güven ortamının tekrar sağlanması için" Malatya'daki NATO füze kalkanı sistemi projesinin kaldırılmasını istedi.

İran'da Düzenin Yararını Teşhis Konseyi'nin stratejik araştırmalar bölümünün başkanlığını da yürüten Ruhani, bugün Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Ümit Yardım ile yaptığı görüşmede, Malatya'da kurulması planlanan NATO füze radarı sisteminin hedefinin İran olduğunu savunarak, Türkiye'den projenin kaldırılmasını istedi.

Düzenin Yararını Teşhis Konseyi'nin yayınlandığı haber göre, Ruhani, Türk elçiye hitaben, "Türkiye, güven ortamının tam olarak sağlanması ve tüm yönlü ilişkilerin eskiden olduğu gibi gelişmesi için NATO füze savunma sistemini kaldırmalıdır" diye konuştu.


TÜRK BÜYÜKELÇİNİN SAVUNMASINDAN İKNA OLMADI

Türk Büyükelçi Ümit Yarım ise görüşmede, konu ile ilgili Ankara'nın tutumunu savunarak, "Bu radar hiçbir ülke için tehdit oluşturmamaktadır ve NATO tarafından konuşlandırılsa bile Türkiye'nin yönetimindedir. Biz daha önce de bu sistemin hiçbir komşu ülke aleyhine kullanılmayacağını söylemiştik" dedi.

Aynı zamanda Uzmanlar Meclisi üyesi de olan Ruhani, Türk Büyükelçinin savunmalarını ikna edici bulmadığını belirterek, "Sizin söylediğiniz tam tersine ABD, sistemin konuşlandırılmasındaki ana hedefinin İran olduğunu belirtmektedir. Biz, Türk hükümeti ve iyi dostumuz olan ülke liderlerinden bu emre boyun eğmelerini beklemiyorduk" ifadesini kullandı.

HÜRRİYET - 10 Ocak 2012 ,
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD 'İran Cephesini' Açıyor!

İletigönderen Başkomutan » Cum Şub 24, 2012 16:36

ICG: İsrail İran'a saldırabilir!

Uluslararası Kriz Grubu iran raporunda yakın gelecekte İsrail tarafından İran'a bir askeri harekat düzenlenmesinin elle tutulur bir ihtimal olduğunu belirtirken "Türkiye'den ders alın" notunu düştü

ICG: İsrail İran'a saldırabilir!

Uluslararası Kriz Grubu ICG ''Ağır sularda: İran'ın nükleer programı, savaş riski ve Türkiye'den dersler'' başlıklı raporunda, ''İsrail'in İran'ı hedef alan ve Tahran'a nükleer faaliyetlerini durdurması ve uluslararası topluma da bu amaçla baskılarını arttırması mesajlarını içeren söylemindeki çarpıcı tırmanış, bir blöften ibaret olabilir ya da olmayabilir. İsrail'in bakış açısından İran'ın nükleer programı, ciddi bir tehdit arz ediyor. İran'ın bomba üretmeye yönelik olduğu varsayılan çalışmalarına bir saldırıyla cevap verileceği an hızla yaklaşıyor ve bu nedenle yakın gelecekte bir askeri harekat, elle tutulur bir ihtimal haline geliyor'' denildi.

Brüksel merkezli düşünce kuruluşu ICG, batılı ülkelere, ''İran'ın nükleer krizine nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda Türkiye'den ders almaları'' çağrısında bulundu.

Batılı ülkelerin bir taraftan İsrail'i dizginlemeye çalışırken diğer taraftan ekonomik yaptırımları hiç olmadığı kadar ağırlaştırmasının, İran'a geri adım attırmasının çok zor olduğu belirtilen raporda, bu yaklaşımın savaşı önlemek bir yana çatışmaya davetiye çıkarabileceği uyarısı yapıldı.

Raporda, ''Yeniden başlayacak gibi görünen nükleer görüşmeler, bu akıbetin önüne geçilmesini sağlayabilir. Ne var ki bunun gerçekleşebilmesi için, yepyeni bir zihniyete acilen ihtiyaç duyan uluslararası camianın Türkiye'nin deneyiminden ders çıkarması ve varsayımlarını test etmesi yerinde olacaktır'' ifadesi kullanıldı.

Uluslararası Kriz Grubu bu kapsamda İran'ın her seviyede aktif şekilde sürece dahil edilmesini, P5 1 olarak bilinen müzakereci ülkeler (BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya) arasına Tahran yönetiminin kendine daha yakın hissedeceği bazı yükselen güçlerin de davet edilmesini, ekonomik yaptırımların en iyi ihtimalle faydasız, en kötü ihtimalle ise zarar verici olduğunun kabullenilmesini ve İran'a gerçekçi öneriler sunulmasını tavsiye etti.

Düşünce kuruluşunun raporunda, başarısı şüpheli yaptırımlar ya da sonuçları tahayyül bile edilemeyecek askeri müdahale seçenekleri yerine Türkiye ve Brezilya'nın İran'la 17 Mayıs 2010 tarihli Tahran Deklarasyonu'yla sonuçlanan müzakerelerin örnek alınması istendi.

Raporda, ''Tüm umutların neredeyse tamamen yaptırımlara bağlanması, riskli bir durum oluşturuyor. İran'ı nükleer çalışmalarını yavaşlatmak konusunda ikna edememeleri yüksek bir ihtimal ve bu durumda ABD, kendini yüksek maliyetli ve getirileri belirsiz bir savaşın çıkmazında bulabilir.

Bu yaklaşıma kaygıyla bakan ülkeler arasında olan Türkiye, oldukça farklı bir görüşü savunuyor. Yaptırımlara son derece şüpheli yaklaşıyor ve askeri harekât seçeneğini dışlıyor. Geniş bir İranlı yetkililer grubuyla doğrudan ve aktif diplomasi yürütmenin gerekliliğine inanıyor. Tahran'ın kendi toprakları üzerinde zenginleştirme faaliyetleri yürütme hakkının baştan kabul edilmesi gerektiği, böylece itibarının kabul görmüş olacağı görüşünü paylaşıyor. Ayrıca bitiş çizgisine yakınlaşmasa da son derece küçük ilerlemeler kaydedecek ufak adımların hiçbir şey yapılmamasından daha iyi olduğunu düşünüyor'' denildi.



-''Türkiye İran'ı iyi tanıyor''-

Türkiye'nin Rusya ve Çin gibi yaptırımları daha da ilerletmek yerine diyalogdan yana tavır aldığı belirtilen raporda, ''Türkiye, güçlü komşusuyla olan uzun ve karmaşık ilişkisinin doğal bir sonucu olarak İran'ı iyi tanıyor. Batı kurumlarına kenetlenmiş, ama aynı zamanda Müslüman dünyanın bir parçası olarak gelenekselin dışında bir güç olan Türkiye, Tahran'ın iki kutuplu dünya düzenini reddeden anlayışıyla uyuşabilir. Bu, nükleer silahlara sahip bir İran'a yatkın olduğu anlamına gelmiyor. Ancak kimin nükleer kapasiteye sahip olabileceğini, kimin olamayacağını batının dikte edemeyeceği görüşüne çok daha sıcak bakıyor. İran'ın nükleer programı konusunda çok daha az telaşlı ve nükleer silahlara sahip bir İran ihtimalinin hem uzakta hem de belirsiz olduğuna inanıyor'' ifadesi kullanıldı.

Türkiye ve Brezilya'nın Tahran Deklarasyonu'yla sonuçlanan girişiminin batılı ülkelerce alelacele reddedilmesiyle önemli bir fırsatın kaçırıldığı değerlendirmesi yapılan raporda, İran'ın P5 1'in görüşme önerisine cevap verdiği haberlerinin yayınlandığı bugünlerde ortaya çıkabilecek yeni bir diplomasi fırsatının kaçırılmaması istendi.

Raporda Batılı ülkelere ''Türkiye'nin senaryosundan ilham alarak anlamlı ve gerçekçi bir inisiyatif üretmeleri'' çağrısı yapıldı.

Uluslararası Kriz Grubu'nun Türkiye Direktörü Hugh Pope, ''Türkiye, İran ve ABD arasındaki 30 yıllık güven sorununu çözemez. Ama acilen taze bir düşünce ihtiyacı içindeki uluslararası toplum, Ankara'nın Tahran'la en iyi nasıl temas edilebileceği konusundaki varsayımlarını deneyerek faydasını görebilir'' dedi.

bloomberght, 24 Şubat 2012



İsrail'i haritadan sileriz!

İran Savunma Bakanı Ahmed Vahidi, İsrail'in İran'a karşı gerçekleştireceği olası saldırıda bu ülkenin dünya haritasından silineceğini ve İran halkının İsrail'le yüz yüze savaş yapmayı dilediğini savundu.

İsrail'i haritadan sileriz!

Ölen Lübnanlı Hizbullah komutanları ile ilgili Tahran'da yapılan bir anma töreninde konuşan İranlı bakan, "İsrail'in İran'a karşı yapacağı operasyon bu rejimin şüphesiz sonsuza kadar dağılması anlamına gelmektedir" ifadesini kullandı.

Fars ajansının haberine göre, Vahidi, "İsrailliler İran'a karşı askeri bir saldırı yaygarası koparmaktalar ancak bunlar saçma sözler. Onlar İranlı savaşçıların böyle bir aptallığın yapılması durumunda İsrail'i dünya yüzünden mahvetmeye hazır olduğunu bilmiyorlar. İran milleti her zaman Siyonist rejim ile yüz yüze savaşmayı arzu etmektedir" diye konuştu.

Tel-Aviv'den son zamanlarda çeşitli düzeylerde yapılan açıklamalarda Tahran'ın nükleer programının durdurulması için askeri seçeneğe başvurulması üzerinde durulmaktadır.

DHA, 24 Şubat 2012


Ürdün'e İsrail'i korumak için füze!

Amerika ve Avrupa, Suriye'den gelecek tehdide karşı İsrail'i korumak için Ürdün'e 4 Patriot füze bataryası yerleştirecek
Fransa'nın Le Figaro gazetesi, Suriye tarafından gerçekleştirilmesi muhtemel saldırılara karşı "kendisini ve İsrail'i korumak için" Ürdün'e dört adet Patriot füze bataryası verileceğini duyurdu.

Gazetenin Avrupalı askeri uzmanlara dayandırdığı habere göre, füze savunma sistemleri ABD'nin desteği ile, Almanya tarafından temin edilecek. ABD sistemleri 20 yıl önce Almanya'ya vermişti.Haberde, İsrail'in de bu girişimi desteklediği belirtildi.

Patriot füzelerinin İsrail'e Suriye'den gönderilecek Scud füzelerini durdurma kapasitesine sahip olacağı bildiriliyor.

Gazete, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kuzeni işadamı Rami Mahluf'un, Şam rejiminin tehdit altında hissetmesi durumunda çatışmanın İsrail'e sıçrayacağı tehdidinde bulunduğunu hatırlattı.

ÜRDÜN'E YERLEŞTİRİLECEK, KONTROL İSRAİL'DE OLACAK

Füze bataryalarının neden İsrail'e değil de Ürdün'e verildiği konusunda ise gazete, ABD müttefiki ve İsrail ile bir barış anlaşması imzalayan Ürdün'ün savunma stratejisine katılımı ile "gerilim uyarı düzeyini aştı" mesajı verilmek istendiğini iddia etti.

İddialara göre, böylece Ürdün'ün "hangi tarafta olduğuna" da işaret ediliyor.

Habere göre, ABD izniyle, Almanya tarafından sağlanan Patriot füze sistemi operasyonunun arkasında İsrail olacak, kontrol Tel Aviv tarafından sağlanacak.

Le Figaro, yüzbinlerce Filistinli'nin yaşadığı Ürdün'de, İsrail'in yararı için başlatılan bu girişimin iç soruna neden olacağını da yazdı.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=198829


'Heidelberg'e göre Türkiye savaşta
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x