Amerikan Kongresi Türkiye ve Rusya'yı dini özgürlükleri kısıtlayan ülkeler olarak tanımladı ve izlemeye aldı.
Kongre tarafından desteklenen ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu bu yılki raporunda Türkiye'de türbanla üniversiteye girilmesinden polisin dini azınlıklara baskı yaptığına varıncaya kadar saçma iddialara yer verdi.
Türkiye ve Rusya'nın da dahil edildiği izleme listesi insanların istediği gibi ibadet etme hakkının riskli olduğu ülkelere işaret ediyor ve bir çeşit uyarı niteliği taşıyor. Listede Türkiye, Rusya, Laos, Somali, Tacikistan, Venezuela, Afganistan, Belarus, Küba ve Mısır bulunuyor.
Türkiye'nin izleme listesine laikliği yorumlama şekli çerçevesinde girdiği raporda yer alırken, bu durumun dini özgürlük ihlalleriyle sonuçlandığı ifadesi kullanıldı. Raporda, üniversitelerde türban takılmasına izin verilmesi yönündeki hükümet çabasının Anayasa Mahkemesi tarafından geri çevrildiği de yer aldı.
Raporda ayrıca, hükümetin, dini azınlıkları yasal varlıklar olarak tanımayı reddettiği ve polisin Müslüman olmayan toplulukların yasal ve dini haklarını etkili bir biçimde bastırdığı iddia edildi.Dini azınlıkların mal sahibi olma, kendi din adamlarını yetiştirme, dini eğitim verme haklarının kısıtlandığı ileri sürülen raporda, Türk devletinin laikliği yorumlama şeklinin, bazı dini özgürlük ihlalleriyle sonuçlandığı, bu durumdan hem dini çoğunluğun hem de dini azınlıkların payını aldığı bildirildi.
Türkiye'deki Musevilerin diğer Müslüman nüfuslu ülkelere kıyasla çok daha iyi koşullarda bulunduğu belirtilen raporda, ABD'nin Irak Savaşı sırasında Türk medyasında ve toplumunda Yahudi karşıtı yaklaşımların yoğunlaştığı ve bu yıl İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonları sırasında da aynı yaklaşımın tekrarladığı savunuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Davos'taki paneli terk etmesi de raporda yer aldı.
Türk hükümetinin, Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik statüsünü tanıması ve Heybeliada Ruhban Okulu'nu yeniden açılması konusuna da dikkat çekilen Komisyon raporunda, Ermeni Patriği'nin, bir Türk devlet üniversitesinde Ermeni dilinde fakülte açılması yönündeki talebinin karşılanması da yer aldı. Başbakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Alevi toplumuyla yakın çalışmaya cesaretlendirilmesi, kişinin hangi dine mensup olduğunun nüfus kağıtlarından kaldırılması da tavsiye edildi.
Kaynak