ABD'nin füze tezgahı

Genel & Güncel Konular

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Kas 30, 2010 0:36

Meğer Füze Kalkanı Aylar Önce Kabul Edilmiş

ABD’nin de gerçek olduğunu kabul ettiği Wikileaks belgelerinde; son günlerde çok konuşulan füze kalkanı projesi de yer alıyor.

16 Şubat 2010 tarihinde ABD Büyükelçiliği’nden gönderilen belgede füze kalkanı projesi, Vecdi Gönül ile ABD Savunma Sekreteri Robert Gates görüşmelerine dayanarak 13.-16. Maddelerde ele alınıyor.

Belgeye göre; geçtiğimiz günlerde NATO toplantısında karar bağlanan füze kalkanı projesinin 9 ay önce hükümet tarafından büyük oranda kabul edildiği anlaşılıyor.

ABD Büyükelçisi James Jeffrey’in ABD’ye ilettiğine göre Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye’yi de kapsayan yeni kalkan projesinin memnuniyet verici olduğunu, söyleyerek şunları ifade ediyor:

"13. (S/NF) Milli Savunma Bakanı Gönül bir önceki anlaşma Türkiye’yi içine almadığı için, ABD’nin yeni Aşamalı Uyarlama Yaklaşımı'nın önceki yönetimin yaklaşımından daha iyi olduğunu söyledi. Savunma Sekreteri, Romanya ve Polonya’nın da SM 3 füzelerine ev sahipliği yapmak konusunda anlaştığını belirterek hemfikir olduğunu gösterdi. Ayrıca Türkiye’ye bağlı bir radar olmadıkça, ülkenin doğu kısmındaki belirli bölgelerin sistem tarafından kapsanmayacağını vurguladı.

14. (S/NF) Gönül, Savunma Sekreteri’ne radar konusundaki tartışmaların Türk hükümeti içerisinde sürmekte olduğunu ve ABD’nin ne gibi alternatifler üzerinde durduğunun soruşturulduğunu belirtti. Savunma Sekreteri ise, Güney Doğu Avrupa’daki diğer ülkelerin radara ev sahipliği yapmakla ilgilenebileceği şeklinde yanıt verdi, ancak en iyi konumdakinin Türkiye olduğunu tekrarladı. Savunma Sekreteri yeni yönetimin yaklaşımını memnuniyetle kabul etme nedenlerinden birinin ise yeni yaklaşımın ABD’nin de emniyetine de gölge düşürmeden, müttefikler ve askeri birlikler adına bir önceki programa nazaran daha erken koruma sağlamasıdır.

15. (S/NF) İran’a dönersek, Gönül zenginleştirme programına atıfta bulunarak, Ankara’nın “İran tehdidi konusunda kaygılı” olduğunu kabul etti ancak uluslararası çevrelerin bir silahlanma programının var olduğuna ilişkin herhangi bir kanıtı olmadığını da sözlerine ekledi. Gönül, Türkiye’nin İran’dan herhangi bir saldırı beklememesine karşın, İran’dan Türkiye’nin Avrupa’daki müttefiklerine yönelik herhangi bir tehdidin hava savunma kapasitesini önemli kıldığını söyledi. (Yorum: İran’ın Avrupa için bir tehdit olabileceğini kabul etmesi ,söz konusu tehdidi hafife alan daha önceki Türk söylemlerinden ayrılmaktadır) Sistemin yalnızca Türkiye değil, tüm Avrupa’nın güvenliği için tasarlanacağını yineledi.

16. (S/NF) Savunma Sekreteri, İran’ın nükleer silahlanma programını ilerletmesi halinde bölgedeki diğer ülkelerin de aynı şekilde hızla silahlanabileceği konusunda uyardı. Ek olarak, kimi noktada İsrail’in askeri harekatın gerekli olduğu noktasında karar vermesinin iyi bir şans olduğunu belirtti. Türkiye kaçınılmaz olarak, bölgedeki herhangi bir çatışmanın dışında kalamayacağı için, uluslararası çevreler İran’ın çalışmalarını durdurma çabası içinde olsalar da, askeri açıdan hazırlıklı olmalı ve Ankara savunma sistemleri edinmek konusunda tereddüte düşmemelidir."


Odatv.com, 29 Kasım 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Oca 13, 2011 20:13

Füze kalkanı komutası için geri sayım başladı

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün soru önergesini yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, füze savunma sisteminin komuta ve kontrol düzenlemelerinin ne şekilde olacağına ilişkin çalışmalara önümüzdeki dönemde "ittifak"ın ilgili komitelerinde başlanacağını bildirdi.

"Amaç savunma"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NATO'nun füze savunması mimarisinin kurulmasındaki amacın, balistik füze yayılmasının beraberinde getirdiği risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesi ve her bir müttefikin güvenliğinin ve savunmasının sağlanması olduğunu belirtti.

"Ulusal füze savunma sistemi üzerinde çalışıyoruz"

"Balistik füze tehdidine karşı ulusal düzeyde tedbirler alınması esasen tarafımızdan da değerlendirilmekte ve ulusal füze savunma sisteminin geliştirilmesi üzerinde çalışılmaktaydı" diyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "NATO tarafından geliştirilmesi öngörülen ve saldırı unsurlarından ziyade savunma özellikli yeteneklere dayandırılacak proje Türkiye'nin savunmasına katkıda bulunacak niteliktedir" dedi.

"İsrail'in korumasına yönelik değil"

Söz konusu sistemin NATO ülkelerine koruma sağlayacağına dikkat çeken Dışişleri Bakanı, "Dolayısıyla basında yer alan ve bu sistemin İsrail'in korunmasına yönelik olacağı yönündeki haberler de doğruyu yansıtmamaktadır. Adı geçen ülkenin füze savunması alanında ABD ile ikili düzeyde bir işbirliğinin mevcut olduğu esasen bilinmektedir" dedi.

"Sistemin hangi müttefik ülkelerde yer alacağı belirlenmedi"

NATO'nun füze savunma sistemi oluşturmasına yönelik olarak alınan ilke kararında bu sistemin hangi müttefik ülkelerde yer alacağının belirlenmediğine işaret eden Dışişleri Bakanı, şöyle dedi:

"Sistemin komuta ve kontrol düzenlemelerinin ne şekilde olacağına ilişkin çalışmalara da önümüzdeki dönemde ittifakın ilgili komitelerinde başlanacaktır."


Cumhuriyet, 7 Ocak 2011




Füze ÖTV'si gündemde

Türkiye'nin 'düğmesine basmak üzere' talip olduğu füze kalkanı projesinde, NATO üyesi ülkelere ağır bir mali fatura çıkabileceğinin anlaşılması, tepki yarattı.

Muhalefet partileri AKP’ye konuyla ilgili yüklenirken CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Bir de vatandaştan füze ÖTV’si isterlerse şaşırmayın” dedi. Parti sözcüleri, konuyu Meclis gündemine getireceklerini söyledi.

NATO müttefikleri, Füze Savunma Sistemi’nin detaylarını bu yıldan itibaren tartışmaya başlayacak. Füze kalkanı sistemi çerçevesinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu NATO müttefiklerine milyar dolarlık faturaların çıkabilecek olması muhalefet partilerinin tepkisine neden oldu.

MUHALEFET TEPKİLİ

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce: Başbakan ‘tornistan’ sözlerini çok sever. Füze kalkanı da buna çok güzel bir örnek. Önce düğme bizde olacaktı ama NATO’da. Bir de vatandaştan füze ÖTV’si alırlarsa şaşırmayın.

BDP’li Hasip Kaplan: Bunun bir kuruşunu bile vatandaşın ödememesi lazım. Biz NATO’nun bekçisi değiliz. Ama şu an düştüğümüz pozisyon NATO’nun bekçiliği. Kendisi bir savunma örgütüyken biz NATO’nun bekçisi konumuna düşüyoruz ki bir de bunun parasını halka ödetmek kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuyu Meclis gündemine taşıyacağım.

WIKILEAKS'DEN AL HABERİ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı: WikiLeaks belgelerine bakarsanız, ABD hangi radar ve füzelerin konuşlandırılacağını söylemiş. Radar ve füzelerin Türkiye topraklarına yerleştirilmesi Lizbon Zirvesi öncesi Türkiye tarafından kabul edilmiş ve Türk kamuoyundan saklanmış. Tehdidin İran olduğu yine saklandı. Türk hükümeti gerçekleri saklamıştır.


GAZETE5, 4 Ocak 2011




Rusya'dan ABD'ye START Misillemesi

Rusya ile ABD arasında imzalanan nükleer silahlarda indirim anlaşmasını (START) Washington'ın onaylamasının ardından Moskova da çalışmalara başladı. Rusya Parlamentosu alt kanadı Duma, anlaşmanın ilk oylamasını yılbaşından önce 24 Aralık'ta gerçekleştirdi. 14 Ocak'ta ikinci oylamayı yapacak Duma, 25 Ocak'ta da üçüncü ve son oylamayı gerçekleştirecek. Parlamentonun üst kanadı Federal Konsey'in onayı ve Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in imzasının ardından anlaşma yürürlüğe girecek.

Amerikan senatosunun anlaşmaya ek bir kısım düzenlemeler yapması Duma'yı harekete geçirdi. Özellikle ABD'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve Moskova'nın tepkisine neden olan füze kalkanının anlaşmadan ayrı tutulmasını eleştiren Duma, ek 20 sayfalık düzenleme ile füze kalkanı ile anlaşmayı ilişkilendirecek. Böylece Rusya'nın nükleer kapasitesini tehlikeye sokacak herhangi bir girişim olursa, Moskova da START'ı askıya alabilecek.

Ekho Moskvı radyosuna açıklamada bulunan Duma Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Konstantin Kosaçev, yapılacak ek düzenlemeler arasında "Washington'ın füze savunma sistemleri aracılığı ile Moskova'nın nükleer kapasitesini etkisiz hale getirecek bir girişimi olursa Rusya'nın da START'tan çekilme hakkı"nın olduğunu söyledi.

Duma'da 24 Aralık'ta yapılan ilk oylamada Komunist Parti'nin muhalefetine rağmen çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisi Birleşik Rusya'dan tam destek gelmiş, anlaşma 58 hayıra karşılık 350 oyla kabul edilmişti. Yeni START anlaşmasının, süresi dolan START-1'e göre daha çok Rusya lehine olduğunu savunan Kosaçev, Senato'da yapılan düzenlemelerin anlaşmada değişiklik yapmadığını hatırlattı. Senato'nun ya da Duma'nın yapacağı ek düzenlemeler iki ülke devlet başkanlarının 8 Nisan 2010'da imzaladıkları anlaşmanın özü ile ilgili herhangi bir değişiklik öngörmüyor.

ABD Senato'su anlaşmayı 22 Aralık'ta 26'ya karşı 71 oyla kabul etmişti. Anlaşmaya göre Soğuk Savaş yıllarında 40 bini bulan nükleer başlık sayısı 1550'nin altına ve fırlatma sistemleri de 800'e çekilecek.


Turkishny.com, 8 Ocak 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 14, 2011 16:32

Ürdün: İran sınırlarımıza füze yerleştiriyor

Ürdün Kralı Abdullah’ın, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde İran’ı şikayet ettiği bildirildi.

İsrail istihbaratına yakınlığıyla tanınan DebkaFile adlı internet sitesi, Ürdün Kralı Abdullah’ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde İran’ın Irak-Ürdün sınırındaki hareketliliğinden endişe duyduğunu söylediğini öne sürdü.

Haberini İsrailli kaynaklara dayandıran DebkaFile, Ürdün Kralı Abdullah’ın Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde İran’ın Irak’ta kendisine bağlı milis grupları aracılığıyla Ürdün sınırına füze yerleştirdiğini ve bunun da İsrail için bir tehdit olduğunu söylediğini iddia etti.

Habere göre Ürdün Kralı Abdullah, Amerikan Başkanı Barack Obama’nın İran’ın Irak’taki etkinliği karşısındaki sesiz tutumunun endişe verici olduğunu belirtirken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Ürdün Kralı Abdullah’a İsrail’in Ürdün’ün güvenliği ile ilgili hassasiyeti konusunda güvence verdi.

İsrailli yetkililerin İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’nin Irak’a yaptığı son ziyaretten ve Mukteda Sadr’ın Irak’a dönüşünden endişe duyduklarını belirten site, İsrailli güvenlik yetkililerinin Muklteda Sadr ile Hizbullah genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah arasındaki gelişen ilişkileri kaygı verici bulduklarını ifade etti.

İsrail, Sadr Grubu’nun askeri kanadı olan Mehdi Ordusu’nun İran Devrim Muhafızları tarafından eğitildiğini iddia ederken, İran’ın Fars haber ajansı, Irak’ta Hizbullah adlı bir grubun kuruluş bildirisi yayımlayarak “işgalci güçlere karşı direniş” amacıyla kurulan bu örgütün Hille kentindeki Amerikan askerlerine yönelik son füze saldırısını üstlendiğini duyurdu.


yakindoguhaber.com, 10 Ocak 2011





Ashton, nükleer zirve öncesi Türkiye'de

AB'nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran ile Batı arasında İstanbu'da gerçekleşecek nükleer müzakereler öncesi Türkiye'yi ziyaret ediyor. Brüksel'den saat 12.30'da İstanbul'a gelen Ashton, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'la birlikte Iran ile gelinen son aşamayı ele alacak ve görüşmede aynı zamanda Türkiye-AB ilişkileri gözden geçirilecek.

VIP Salonunda kısa bir süre dinlenen Ashton, alandan ayrılırken basın mensuplarının ziyaretiyle ilgili sorularını yanıtsız bıraktı. Catherine Ashton ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Four Seasons Oteli'de bir görüşme yapacak.

İran ile Batı dünyası arasında 20-21 Ocak tarihlerinde İstanbul'da gerçekleşecek nükleer zirve öncesi Türkiye'ye önemli bir ziyaret gerçekleşiyor. AB'nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, gelecek hafta İstanbul'da olacak. Ashton, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşecek. Buluşmada hem İran'ın nükleer programı hem de Türkiye-AB ilişkileri gözden geçirilecek. 13-14 Ocak'ta gerçekleşecek ziyarette Catherine Ashton'ın Avrupa Konseyi bünyesinde Türkiye'nin önerisiyle oluşturulan Akil Adamlar Heyeti toplantısına da katılması öngörülüyor. Aynı tarihlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da çalışma ziyareti için İstanbul'a gelmesi planlanıyor.

Catherine Ashton, İran ile ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya'dan oluşan P5+1 ülkeleri arasındaki müzakere sürecinin planlanması ve yürütülmesinde Batı kanadının en aktif ismi olarak dikkat çekiyor. AB Temsilcisi Ashton'ın Türkiye'ye gelmesi, süreçte Ankara'nın rolünü ortaya koyuyor. Ashton, İran tarafıyla sürekli telefon görüşmeleri yapan Bakan Davutoğlu ile gelinen son aşamayı istişare edecek. İran'ın P5+1 ülkelerinin bazıları, Türkiye, AB ve bazı Arap devletlerine Natanz ve Arak'taki nükleer tesisleri gezmeleri için bulunduğu davete ise AB'den olumsuz cevap geldi. Ashton, bu konuda denetim yapma yetkisinin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda olduğuna dikkat çekerek AB ülkelerinin buna katılmayacağını bildirdi. Ankara ise daveti hâlâ değerlendiriyor. Kaynaklar, olumlu ya da olumsuz bir mesaj vermekten ısrarla kaçınıyor.

İstanbul, önümüzdeki hafta önemli bir toplantıya daha ev sahipliği yapacak. Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun teklifiyle Avrupa Konseyi bünyesinde oluşturulan Akil Adamlar Heyeti toplantısı 13-14 Ocak'ta gerçekleşecek. Heyet, Avrupa'da yükselen ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı çözüm önerisi geliştirmesi amacıyla kurulmuştu. Eski Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in başkanı olduğu heyet, Avrupa'nın geleceğini yakından ilgilendiren ırkçılık, aşırı eğilimler ve dışlama kültürü karşısında hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün nasıl takviye edilebileceği konusunda çalışmalar yapıyor. Hazırlanacak rapor Avrupa Konseyi'ne sunulacak. Toplantılar esnasında Türkiye-AB ilişkileri de tartışılacak.


euractiv.com.tr, 13 Ocak 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 14, 2011 22:49

ABD füze kalkanı sisteminde doğrudan İran’ı hedef almış

Wikileaks tarafından dün yayımlanan bir belge, Obama yönetiminin füze savunma sistemi politikasında yaptığı değişikliklerin perde arkasını ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu. Buna göre, Obama yönetimi sistemi doğrudan İran'a karşı bir savunma olarak kurmayı hedefliyor.

ABD Başkanı Barack Obama'nın, George W. Bush döneminde geliştirilen füze savunma sistemi planını, Rusya’nın kaygıları nedeniyle değil tamamen İran'ın askeri gücünün artması ve bunun yarattığı tehdidin büyümesi üzerine değiştirdiği ortaya çıktı.

Wikileaks'in bugün yayımladığı 18 Eylül 2009 tarihini taşıyan ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından büyükelçilere gönderilen notta, Başkan'ın Avrupa'ya kurulacak füze savunma sistemiyle ilgili kararının ayrıntılarına yer verildi.

Belgede, "Başkan, Savunma Bakanı Gates ve Genelkurmay Başkanlığı'nın, İran'dan Avrupa'da konuşlu güçlerimize ve ailelerine ve müttefiklerimize yönelebilecek tehditlere karşı iyileştirilmiş bir füze savunma sistemi kurulması yönündeki ortak tavsiyesini kabul etmiş bulunuyor" denildi.

RUSYA YÜZÜNDEN DEĞİŞTİ DENMİŞTİ

Obama, Eylül 2009'da Bush zamanında Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne savunma sistemi kurulması yönündeki politikasından vazgeçtiğini açıklamıştı.

Obama'nın bu kararı, Bush dönemindeki politika yaklaşımının Rusya'nın rahatsızlığından dolayı aldığı öne sürülmüştü. Obama'nın açıklamasında tehdit ülke olarak İran'ın adını anması da Rusya'yı rahatlatacak bir hamle olarak algılanmıştı.

Oysa ki Wikileaks'ten sızan belgede, ABD'nin yeni aldığı bilgiler doğrultusunda İran'a yönelik savunma anlayışını değiştirmek istediği ortaya çıktı.

İRAN TÜRKİYE’Yİ VURABİLECEK GÜÇTE

Belgede şu kritik ifadeler yer alıyor:

"İran'ın halihazırda elinde Ortadoğu'daki komşularını, Türkiye'yi ve Kafkasları tehdit edebilecek nitelikte yüzlerce balistik füze bulunuyor ve Avrupa'nın daha da içlerine ulaşabilecek balistik füzeleri faal olarak geliştiriyor ve test ediyor.

"İran'ın füze yeteneklerine yönelik kaygılarımız İstihbarat Topluluğumuzun İran'ın nükleer silah geliştirme opsiyonunu saklı tuttuğu yönündeki değerlendirmelerinin sürmesinden dolayı daha da artmış durumda."

Belgede, Gates'in politika değişikliğini İran'ın bölgesel balistik füzelerinin yaratığı tehdidin önceki beklentilere kıyasla daha hızlı bir şekilde geliştiğinin görülmesi üzerinde yaptığı ifade edildi.

NATO BELGESİNDE İRAN YER ALMADI

Obama yönetiminin önerdiği füze savunma sistemi, 2010 yılında NATO'nun en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.

Sistemin sensörlerinin kurulacağı ülkeler arasında Türkiye'nin de adı geçiyor. Ancak Türkiye, NATO belgelerinde tehdit olarak İran'ın adının yer almasına karşı çıkıyor.

Bu nedenle Aralık ayındaki NATO zirvesinde kabul edilen stratejik konsept belgesinde İran'ın adı yer almadı. Bugün Wikileaks'in yayımladığı belge ise ABD'nin onaylanan projeyi tamamen İran'a yönelik hazırladığı ve başta Rusya olmak üzere diğer ülkelere de bu şekilde anlattığını ortaya koydu.

Clinton'ın büyükelçiliklere gönderdiği belgede, Obama'nın açıklamasını yapmasından yarım saat önce görev yapılan ülkelerdeki ilgili kişilere konuyla ilgili bilgi verilmesi isteniyor.

“RADARLAR RUS FÜZELERİNİ TAKİP EDEMEYECEK”

Bu ülkelerden özellikle Rusya ve Japonya'ya ayrı bölümler açılarak, meselenin nasıl sunulması gerektiği anlatılıyor.

Clinton, büyükelçilerden yapacakları temaslarda füze kalkanı ve sensörlerinin hangi ülkelere yerleştirileceği yönünde bir soru gelmesi üzerine "bu tarz özel konulara şu aşamada girmemelerini" istiyor.

Belgede, Obama'nın açıklamasından önce Ulusal Güvenlik Danışmanı General Jones'un Rusya büyükelçisi Kislyak'a konuyla ilgili bilgi vereceği ifade ediliyor.

ABD Rusya'ya, "Bu karar, uzun bir gözden geçirme sürecinin sonunda alındı ve İran'ın balistik füze programıyla ilgili yeni bilgiler bu kararın ortaya çıkmasına neden oldu" mesajını verdi.

ABD, yerleştirilecek radarların hiçbir şekilde Rus füzeleri hakkında bilgi toplama kapasitesinde olmadığı ve bu nedenle de İran'a en yakın noktalara yerleştirileceğini anlattı.

JAPONYA’NIN RUSYA KAYGISI

ABD'li yetkililerin ayrıca Japonya'ya da konuyu Tokyo hükümetinin kaygılarını giderek şekilde anlatmayı hedefledikleri görüldü.

Belgeye göre, Japon yetkililere, politikanın "gözden geçirilme sürecinde Japonya'nın ABD ile Rusya arasında süregelen görüşmelerle ilgili kaygıları ve çekincelerinin kabul edildiği ve göz önüne alındığı" mesajının verilmesi istendi.


Hürriyet, 14 Ocak 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Oca 15, 2011 19:02

Füze Kalkanı Tuzağı

Felaket başa gelmeden evvel, onu önleyecek ve ona karşı savunulacak gerekleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur.-Gazi Mustafa Kemal Atatürk- (1920)

Ülkemizin hergün değiştirilen sanal gündem konuları arasında milletimizin topyekün geleceğini ipotek altına alan çok önemli hususlar unutulup gitmektedir. Medyamız, hiçbir zaman tartışılmaması gereken çok basit konuları abartarak gündemde tutarken, gerek Türkiye ve gerekse bölge barışını etkileyecek Füze Kalkanı gibi hayati bir konuyu birkaç cılız haber ve değerlendirme ile geçiştirmeyi başarmıştır.

Japonya’ya karşı atom bombası kullanılarak II nci Dünya Harbini sona erdirmeyi müteakip başlatılan Soğuk Savaş döneminde NBC silahlarındaki başdöndürücü gelişme ve oluşan dehşet dengesi, birbirlerinin düşmanı NATO ve Varşova Paktı yöneticilerini birlikte hareket etmeye zorlamıştır. İki hasım pakt arasında bir yandan silahlanma yarışı sürerken “Nükleer Silahların Sınırlandırılması ve Kontrolü” çalışmaları da birlikte devam ediyordu.

1917’de Komünist Devrimi ile birlikte çarlık Rusya’sının yıkılmasını müteakip kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) bu defa kansız bir halk ihtilali ile 21 Aralık 1991’den itibaren siyasi yaşam sürecini tamamlayarak tarih içindeki yerini almıştır. Bu durum dünyada ve bölgemizde siyasi, askeri, ekonomik ve sosyo-kültürel dengeleri altüst etmiştir. Dünya siyasi coğrafyası yeniden şekillenmeye başlamıştır.

Vaşova Paktının dağılması ile birlikte silahlanma yarışı durmuştur. Halbuki ABD, kuruluş sebebi olan tehdit ortadan kalkan NATO’nun devamlığını sürdürmesini istiyordu. Yeni hedefler bulunmalı ve çok büyük kazanç kapısı olan savunma sanayii gibi ekonominin lokomotifi durumundaki dev sektörde üretim ve kârlı satışlar aynen devam etmeliydi.

Nitekim VP dağılmasına rağmen NATO, yeni hedef tanımlamaları ve bazı küçük değişikliklerle varlığını sürdürmüştür. Hatta giderek gücünü arttırmış ve üye ülke sayısı 26’ya ulaşmıştır. Yeni NATO’nun askerleri, ABD’nin dayatmasıyla dünyayı ABD’nin küresel menfaatlerine göre yeniden düzenlemek maksadıyla kullanılarak Yugoslavya, Afganistan ve Irak gibi bölgesel çatışmalarda görev almaya başlamıştır.

Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle kurgulanmaya başlayan yeni dünya düzeninde küreselleşme adı altında ABD merkezli kapitalist sermaye dünyaya egemen olma çalışmalarında etken unsur olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sosyalist ülkeler kapitalist olurken ABD’nin desteği ile batı kapitalizmine yani dolara bağımlı hale getirilmişlerdir.

Soğuk savaşın bitiminden sonra meydana siyasi, sosyal ve mali kargaşa çok sürmedi. Kendisini dünyanın tek gücü olmaya şartlandıran ABD, 2000’li yıllardan itibaren dünyayı yöneten tek güç olmadığının farkına vardı. Çünkü, küreselleşen dünya soğuk savaş dönemindeki gibi iki kutuplu olmaktan da çıkarak çok kutuplu bir hale dönüşmüştü. Bu dönemde Almanya ile Fransa AB içinde ABD’ne karşı politikaların başını çekerken Asyada ise Çin, Rusya ve Hindistan başlıbaşına güç merkezi olduklarını iddia etmişlerdir.

Bu ülkeler ABD’e karşı her alanda ittifak içinde olduklarını gösterdiler. Ayni anda Güney Amerikada Brezilya ve Meksika kendilerinin de birer dünya gücü olarak görülmeleri gerektiğini dillendirmeğe başladılar. Bu arada Türkiye, son yıllarda yürüttüğü yok yönlü dış politika ile Ortadoğu’da ciddi bir bölgesel güç olduğunu vurgulamaya başladı. Bu güçlerin ortak hareket noktaları uyguladıkları politikalar ile artık ABD merkezli bir küreselleşmeye kolaylıkla teslim olmayacaklarını göstermeye başlamış olmalarıdır..

İngiltere ve İsrail tek güç iddasındaki ABD’nin daima yanında yer alarak bir bakıma yeni ortaya çıkan dünya güç merkezleri karşısında bir blok oluşturmuşlardır.

Irak’ın ve Afganistan’ın işgâliyle Ortadoğu petrolleri ile Doğu-Batı enerji nakil güzergâhlarında egemen olmaya çalışan ABD’nin karşısına bu iki ülke arasına sıkışan ve ABD karşıtı politikaları ile sivrilen İran rejmi büyük bir engel teşkil ediyordu. Nükleer silahlanma çabaları içinde olan İran, Rusya ve özellikle her alanda hızlı bir gelişme gösteren Çin’den aldığı destekle ABD’ye açıkça meydan okumaktan çekinmiyordu.

ABD, yeni dünya güçleri karşısında Ortadoğu ve Asyadaki çıkarlarını korumak zorundaydı. Bu yüzden “Füze Kalkanı Projesi” adı altında bu çıkarların fiziki olarak uzaktan korunmasını sağlamak, muhtemel bir füze saldırısında ABD kıtasını savaşın yıkımından uzak tutmak amacına yönelik bir proje geliştirildi. Eski VP topraklarına yerleştirilecek ABD füzeleri ile öncelikle Rusya’ya gözdağı verilerek silahlanma yarışının yeniden başlatılması öngörülüyordu. Bu şekilde Rusya’nın azalan savunma harcamalarını arttırması ve maliyeti artan petrolün ticareti ile güçlenen Rus ekonomisinin SSCB dönemindeki gibi hızlı silah yatırımlarına yönlendirilerek zayıflatılması düşünülmüştür.

AB ülkeleri ve Rusya, ABD tehlikesini sezerek uyguladıkları başarılı politikalarla füzelerin Avrupa topraklarına yerleştirilmesi işleminin ertelenmesini başardılar. Fakat ABD projeden vazgeçmedi. Ekonomik kriz içinde bocalayan AB’nın durumu gözönüne alınarak füze kalkanı projesi bu defa kapsamı genişletilerek NATO projesi olarak gündeme taşındı. Şimdi hedefte Rusya değil, Ortadoğu vardır. İran tehdidine karşı İsrail’in güvenliği ile Irak’ın Kuzeyinde oluşturulan Barzani’nin Kürdistanı’nı korumak bu yeni projenin temel hedefi olarak tesbit edilmiştir.

Bugün kendini dünyanın jandarması olarak görerek ülkesini koruma refleksi ile yaptığı hamleleri gizleme ihtiyacı duymadan dünyanın her tarafına asker göndermeye devam eden ABD yönetimi zor günler geçirmektedir. Dünyayı kıskaç altına almaya çalışan ABD hakimiyeti her yerde çatırdamaktadır. Yenilmez olarak gösterilen bu gücün yakın gelecekte çökmesi kaçınılmazdır.

Türkiye başta olmak üzere dünya hakimiyetinde söz sahibi olmaya aday Çin, Rusya, Hindistan, Meksika, Brezilya gibi yükselen değerlerin çöken bu devin arkasından kurulacak düzeni iyi okumaları, kısa- orta ve uzun vadede kimlerle nasıl bir işbirliği içine gireceklerini şimdiden plânlamaları gerekmektedir. Bu husus iyi plânlanamadığı takdirde büyük devin çöküşünden sonra ortaya çıkacak kaos kasırgası pek çok ülkeyi yakıp yıkacak ve telafisi çok zor yaralar açacaktır.

ABD’nin güçlü yanlarından biri de sahip olduğu istihbarat imkanları ile ülkelerin iç işlerini iyi okumaları ve ülkeleri içeriden birbirine düşürecek çalışmaları çok önceden yapmış olmalarıdır. Onlar hedef aldıkları ülkeleri tetikleyecekleri iç savaşlar ile her zaman kontrol altında tutabileceklerine inanmışlardır. Bu konuda ABD dış politikaları iyi organize edilmiştir ve genelikle de başarılı oldukları bir gerçektir. Çünkü, onlar ülkeleri en güçlü olduklarını sandıkları bir anda tepetaklak etmeyi başarmıştır. İşte bu yüzden ABD’nin dayatmalarına karşı direnebilecek hükümetlerin önce iç işlerinde birlik ve beraberliği temin etmeleri gerekmektedir. Bilahare ABD’ye karşı koyacak ülkeler ülkeler yapacakları ikili antlaşmalarla dünyanın neresinde ve nasıl bir hakimiyet kuracaklarını, birbirlerinin tesir alanlarına karışmadan nasıl bir işbirliği yapacaklarını titizlikle plânlamaları gerekmektedir.

Bu genel değerlendirme sonunda Füze Kalkanı projesinin mevcut durumunu ve muhtemel etkisini nasıl okumamız gerekmektedir?

Wikileaks’in 13 Ocak 2011’de yayımladığı 18 Eylül 2009 tarihli belgeye göre; ABD Başkanı Obama'nın, başkan Bush döneminde geliştirilen Füze Savunma Sistemi Plânı’nı Rusya’nın kaygıları nedeniyle değil, tamamen İran'ın askeri gücünün artması ve bunun yarattığı tehdidin büyümesi üzerine değiştirdiği ortaya çıkmıştır.

Belgede Dışişleri Bakanı Clinton tarafından büyükelçilere gönderilen notta; “ Başkan, Savunma Bakanı Gates ve Genelkurmay Başkanlığı'nın, İran'dan Avrupa'da konuşlu güçlerimize ve ailelerine ve müttefiklerimize yönelebilecek tehditlere karşı iyileştirilmiş bir füze savunma sistemi kurulması yönündeki ortak tavsiyesini kabul etmiş bulunuyor. İran'ın halihazırda elinde Ortadoğu'daki komşularını, Türkiye'yi ve Kafkasları tehdit edebilecek nitelikte yüzlerce balistik füze bulunuyor ve Avrupa'nın daha da içlerine ulaşabilecek balistik füzeleri faal olarak geliştiriyor ve test ediyor. İran'ın füze yeteneklerine yönelik kaygılarımız istihbarat topluluğumuzun İran'ın nükleer silah geliştirme opsiyonunu saklı tuttuğu yönündeki değerlendirmelerinin sürmesinden dolayı daha da artmış durumda” denilmektedir. Ayrıca belgede; “ Gates'in politika değişikliğini İran'ın bölgesel balistik füzelerinin yaratığı tehdidin önceki beklentilere kıyasla daha hızlı bir şekilde geliştiğinin görülmesi” üzerine yaptığı ifade edilmektedir.

Nitekim ABD yönetimi tarafından füze savunma sistemi, 2010 yılında NATO'nun öncelikli gündem maddelerinden biri haline getirilmiştir. Aralık 2010’daki NATO zirvesinde kabul edilen stratejik konsept belgesinde İran'ın adı yer almamasına rağmen son Wikileaks belgesi ile ABD'nin onaylanan projenin tamamen İran'a yönelik olduğu ve başta Rusya olmak üzere diğer ülkelere de konunun bu şekilde anlatıldığı açıkça ortaya çıkmıştır.

Türkiye, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Kasım 2010’da Lizbon’da imzalanan Füze Kalkanı projesiyle ABD’nin milli çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini taahhüt etmiş, sözde füze kalkanı projesinin Türk topraklarına kurulmasını kabul etmiş ve komşusu İran ile olan ilişkilerini zora sokmuştur.

Sonuç olarak;

Füze Kalkanı projesi ile Türkiye pimi çekilmiş ve ne zaman patlayacağı bilinmeyen bir bomba üzerine oturtulmuş olmaktadır. Çünkü bu füzelerin ne zaman ve hangi hedefler istikametinde ateşlenebileceği konusu tamamen Türkiyenin komuta ve kontrol denetimi dışında kalmaktadır. Bu durumda topraklarımız ABD ve İsrail’in çıkarları için tehlikeye atılmış olmaktadır. Komşularımızla ve özellikle 1639 yılında çizilen sınırlar ötesinde dostça yaşayan kardeş ülke İran ile savaş ortamına sürüklenmemiz her zaman mümkündür.

Durum çok ciddidir. Ak Parti yönetiminin kapalı kapılar ardına bilemediğimiz hangi gerekçeleri öne sürerek böyle bir karara evet dediğini açık kaynaklardan öğrenmemiz mümkün değildir. Burada sadece parlamentodaki iktidar kanadının değil, HALKÇILIK sloganını sahiplenen CHP ile MİLLİYETÇİLİK vasfını kimselere bırakmayan MHP’nin Füze kalkanı konusunda sessiz kalmasını anlamak zordur. Muhalefet partilerinin bu hayatî konuyu sahiplenerek iktidarı şiddetle uyarmaları ve Türk kamuoyunu doğru bilgilerle aydınlatmaları gerekiyordu. Bunların hiç biri yapılmamıştır.

Konu belirsizliğini korumaktadır. İktidarın son Wikileaks belgelerindeki bilgiler ışığında konuyu yeniden gündeme taşıması kaçınılmaz bir görevdir. Muhalefetin, boş gündemlerle oyalanmayı bırakarak bu ciddi konuyu gündemdeki yerine oturtması ve milli çıkarlarımız yönünde sonuç alınana kadar gündemden düşürmemesi gerekmektedir.

Ülkemizin bek’asını tehdit eden Füze Kalkanı projesine Türkiye’nin destek olma lüksü yoktur. Kendi insiyatifimiz dışında bizi her an komşularımızla sıcak savaşa sürükleyebilecek bu ortamdan süratle çıkmak zorundayız.

İktidarı ve muhalefeti bu projenin ülkemize yükleyeceği tehlikenin bilincinde olmaya davet ediyorum. Milletçe topyekün Füze Kalkanı’nın karşısında olunmalıdır. Projenin karşısında duracak yöneticilerimizin ise mutlak halk desteğine ihtiyaçları vardır. Halkın bu desteği verebilmesi için projenin uygulanmasının doğurabileceği tehditler hakkında doğru bilgilerle bilinçlendirilmesi lazımdır..

Medyamız başta olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarımızı acilen sanal gündemlerden uzaklaşarak Füze Kalkanı Projesi üzerinde ağırlıklı olarak durmaya davet ediyorum.


Tahir Tamer KUMKALE, 14 Ocak 2011, Askerhaber.com





Duma'dan ABD ile nükleer silahsızlanma anlaşmasına kalkan ayarı

RIA-831719-DumaRusya Parlamentosu alt kanadı Duma, ABD ile imzalanan stratejik silahlarda indirim anlaşmasının (START) üç bölümden ikincisine de onay verdi. Anlaşmanın süresi ve hangi şartlardan anlaşmanın askıya alınacağı ile ilgili düzenlemeleri kapsayan oylama hayli tartışmalı geçti. Ana muhalefet Komunist Parti'den 57 vekilin karşı oy kullandığı oturumda, iktidar partisi Birleşik Rusya'dan 349 vekil anlaşmaya destek verdi. Duma, anlaşmaya yaptığı ek düzenlemede ABD'nin tek taraflı olarak füze kalkanı oluşturması ve Rusya'nın ulusal güvenliğini tehdit etmesi durumunda anlaşmadan çekilebileceğini sert bir şekilde vurguladı.

Rusya parlamantosu alt kanadı Duma'nın Aralık 2009'da süresi dolan START-1'in yerini alacak yeni anlaşmanın üçüncü bölümle ilgili oylama işlemini 26 Ocak'ta yapması planlanıyor. Rusya Parlamentosu üst kanadı Federal Konsey ve Kremlin'in onayının ardından anlaşma yürürlüğe girmiş olacak. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve ABD Başkanı Barack Obama'nın Prag'da 8 Nisan 2010'da imzaladıkları nükleer silahsızlanma anlaşmasını ABD Senatosu 22 Aralık'ta 26'ya karşı 71 oyla onaylamıştı.

Duma'da 24 Aralık'ta yapılan ilk oylamada Komunist Parti'nin muhalefetine rağmen çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisi Birleşik Rusya'dan tam destek gelmiş, 58 hayıra karşılık 350 oyla kabul edilmişti. Anlaşmaya göre Soğuk Savaş yıllarında 40 bini bulan nükleer başlık sayısı 1550'nin altına ve fırlatma sistemleri de 800'e inrilecek.

Senatonun anlaşmayı onay sürecinde füze kalkanı ve diğer askeri varlıklardan bağımsız olarak START anlaşmasını ele alması Duma'da tartışmalara neden oldu. Anlaşmaya eklenen düzenlemelerle Rusya'da yaptığı ek düzenlemlerle, ABD'nin tek taraflı olarak füze kalkanı sistemi oluşturması ve ulusal güvenliğini tehdit etmesi durumunda START'ı askıya alacak.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı'nın stratejik nükleer güçle ilgili yeni bir program oluşturması gerekiyor. Duma'da gerçekleşen oturumda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov anlaşmayı savunurken, Duma Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Konstantin Kosaçev de yapılan düzenlemelerin anlaşmanın özünü değiştirmediğini söyledi. Kosaçev'e göre ABD Senatosu'nda yapılan eklemeleri dengelemek için bir kısım düzenlemelere gidildi.


haberrus.com, 14 Ocak 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Başkomutan » Sal Haz 14, 2011 13:20


İran'a karşı Ege'de füze kalkanı

ABD'nin, Ege'de füze kalkanı oluşturmak amacıyla bazı bölgelerde harita çalışmaları başlattığı iddia edildi.

Atina'da yayımlanan To Vima gazetesinin haberinde, ABD'nin, "İran tehdidine" karşı bu yıl sonuna kadar aşamalı olarak uygulamaya koymayı planladığı füze kalkanı çerçevesinde, silah sistemlerini tanıtmak ve bazı bölgelerde harita çalışmaları yapmak üzere, son teknoloji silah sistemleriyle donatılmış bir savaş gemisini bölgeye gönderdiği belirtildi.

To Vima, "özel bilgilere" dayandırdığı haberinde, mart ayında ABD'nin Norfolk Limanı'ndan hareket ederek, 17 Mayıs'ta Yunanistan'a gelen ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait "USS Monterey" isimli savaş gemisinin Kuzey ve Doğu Ege bölgelerinde harita çalışmaları yaptığını duyurdu.

"TÜRKİYE VE RUSYA BELİRLEYİCİ"

Amerikalıların, gemide bulunan "Aegis" silah sistemlerinin olanaklarıyla ilgili Yunanlı subaylara gösterimde bulunduğu kaydedilen haberde, halen bölgede bulunan ABD gemisinin önümüzdeki günlerde çalışmalarını sürdürmek üzere Girit adasının doğusuna hareket edeceği belirtildi.

To Vima gazetesinin haberinde, "yüksek düzeyde askeri ve diplomatik kaynakların" yaptıkları değerlendirmelerde, "ABD'nin, Ege'de bir füze kalkanı oluşturmasında Türkiye'nin ve Rusya'nın tavırlarının belirleyici faktör olduğu" ve "bu konuda şimdilik herhangi bir sonuca varmak için erken olduğu" yorumlarında bulundukları aktarıldı.

TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNDE 'ÖZEL KOŞULLAR' KALKACAK MI?

Haberinde "Ege'de bir füze kalkanı oluşturulması için, Türk-Yunan ilişkilerindeki 'ağırlıkların' ve 'özel koşulların' ortadan kaldırılması gerekeceğini" belirten To Vima, "Perde arkasında olup bitenleri bilenler, Yunanistan'ın, füze kalkanı kartını değerlendirerek, önemli kazanımlar elde edebileceği ve milli konuları gündeme getirebileceği konusunda ısrar ediyorlar" ifadelerini kullandı.

İm (Kod): Tümünü seç
http://sabah.com.tr/Dunya/2011/06/12/irana-karsi-egede-fuze-kalkani



FÜZE KALKANI GERÇEĞİ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Başkomutan » Pzr Tem 10, 2011 17:17


Hillary ile tehlikeli imza

Sıfır sorun politikasıyla sadece komşularının nefretini kazanan AKP, şimdi de füze kalkanına atacağı imzayla ülkenin rotasını yeni belirsizliklere doğru yönlendiriyor.

Nereden nereye geldik

AKP’nin ilk başta karşı çıktığı, sonra “Kumanda bizde olursa katılırız” dediği, bunda da direnemeyerek, kumandayı NATO üzerinden ABD’ye bıraktığı “füze kalkanı” projesinde sona gelindi.

Nükleer füzemiz olacak

ABD gazetesi Washington Times’ın haberine göre, anlaşma sağlandı ve Türkiye’yi nükleer füze deposuna çevirecek imzalar için Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, haftaya Türkiye’ye geliyor.


Clinton füze kalkanı imzasına geliyor

Komşularla ‘sıfır sorun politikası’nı bir kenara itecek olan ABD’nin komutasını üstleneceği füze kalkanı projesi için imzalar önümüzdeki hafta atılıyor

Haber: Fatih Erboz

Türkiye’nin ilk başta tamamen karşı çıktığı, sonra bir adım atarak “kumanda bizde olursa katılırız” dediği, ardından bu adımında da direnemeyerek, kumandasını NATO üzerinden ABD’ye bıraktığı “füze kalkanı” projesinde sona yaklaşıldığı bildirildi. Amerika ile Türkiye’nin proje konusunda uzlaştığı, anlaşmanın önümüzdeki hafta imzalanacağı ileri sürüldü. İddiayı Amerika’nın önde gelen gazetelerinden biri olan ABD gazetesi The Washington Times, ortaya attı. Gazete, ABD’nin İran tehdidine karşı Türkiye’ye konuşlandırmak istediği nükleer füze kalkanı konusunda uzlaşmaya varıldığını, anlaşmanın önümüzdeki hafta imzalanacağını yazdı. Gazeteye göre, iki ülke arasında füze kalkanı konusundaki en önemli görüş ayrılığı, İsrail’in radarlardan elde edilecek bilgilere ulaşamaması konusuydu. Ankara, bu bilgileri İsrail’le paylaşarak, “İran’a karşı İsrail’i koruduğu” görüntüsü vermek istemiyordu..

Nükleer füzeler yerleştirilecek

Ankara’nın bu direnişi karşısında ABD, Bulgaristan, Gürcistan ve Yunanistan seçenekleri üzerinde durmaya başlamıştı. Hatta Bulgaristan “Hazırız” açıklaması yapmış, Yunan basını da, radarların yerleştirileceği bölgeleri belirlemek için Ege’de harita çalışmalarına başlanıldığını yazmıştı. The Washington Times, yeni seçeneklerin ortaya sürülmesinin ardından Türkiye ile ABD arasındaki pazarlıkların hızlandığını yazdı. Haberde, gazeteye konuşan Amerikan Ulusal Güvenlik yetkililerinin, anlaşmanın önümüzdeki hafta imzalanabileceğini söyledikleri belirtildi. Anlaşmanın imzalanması ile birlikte Türkiye, nükleer füzelelere ev sahipliği yapacak. Bu füzeler, İran’a karşı konuşlandırılacağı için Türkiye ve İran ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkacak. Türkiye, projeyle Amerikan çıkarlarının kalkanı haline gelirken, aynı zamanda İran’la karşı karşıya gelmiş olacak.

15 Temmuz’da İstanbul’da

Bu gelişmeler yaşanırken, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun daveti üzerine önümüzdeki hatta Türkiye’ye geliyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun daveti üzerine 15 Temmuz’da İstanbul’da yapılacak Libya Temas Grubu Dördüncü Toplantısı’na katılmak ve ikili temaslarda bulunmak üzere 15-16 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek.
Dışişleri Bakanlığı bu açıklamayı yaparken, Clinton’un Türkiye ziyaretinin asıl amacının füze kalkanı projesi olduğu belirtiliyor. Çeşitli kaynaklar Clintıon’un füze kalkanı anlaşmasını imzalamak için geleceğini belirtti. Füze kalkanı projesinin İran, Suriye ve Rusya’yı hedef aldığı belirtiliyor. Wikileaks’ten sızan belgelerde de Barack Obama’nın füze kalkanının özellikle İran için kurulduğunu söylediği belirtiliyor. Tahran ve Moskova, bu konuda uyarılarda bulunmuştu.


Savunma ve dinleme sistemi

Füze Kalkanı projesi orijinal olarak ‘ABD Milli Füze Savunma Programı’ndan (National Missile Defence Programme) geliyor. Amerika’da Ronald Reagan yönetimi tarafından başlatılan ‘Stratejik Savunma Girişimi (Strategic Defence Initiative-SDI)’, takma adıyla ‘Yıldız Savaşları (Star Wars)’projesinin devamı mahiyetinde. Küresel Füze Savunma Kalkanı (Missile Defense Shield-MDS) oluşturma girişimleri ise, ABD milli projesi olarak 1990’lı yılların sonlarında başlatılmıştı. Projenin genel amacı; dünyanın her bölgesinde Amerikan toplumuna yönelik füze saldırılarının hedefine ulaşmadan tespit ve imhası için küresel bir füze savunma kalkanı oluşturulması ve geliştirilmesi olarak tanımlanabilir. Bu füze sisteminde, çevre ülkeleri dinlemek için dev kulaklar ve gelişmiş patriot silahları bulunuyor. Türkiye’ye önceleri sadece dinleme sistemleri kurulacağı belirtilmişti. Ancak son gelişmeler savunma ve saldırı silahlarının da ülkemize yerleştirilebileceğini gösteriyor.;

Egemenliği NATO’ya devreden bu projeye onay verilmemeli

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, ABD, Füze Kalkanı Anlaşması’nın Ankara ile haftaya imzalanacağının açıklanması üzerine konuyu değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. Cengiz, “Bu konuda Türk hükümetinden bir açıklama yok. Hükümeti uyarıyoruz” dedi. Mehmet Cengiz, şunları söyledi: “Anayasa’nın TBMM’nin Görev ve Yetkileri’ne ilişkin 92. maddesine göre; ’Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir’. Füze Kalkanı” nın Türkiye’de konuşlandırılması, son tahlilde yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin vermektir. Dolayısıyla anılan madde kapsamındadır. Çünkü konunun uzmanları açıkça belirtiyorlar;

Füze Kalkanı, çok geniş ülke topraklarının yabancılara tahsis edilmesini ve buralara çok sayıda yabancı askerin yerleştirilmesini gerektirmektedir. Bunun NATO bünyesinde yapılması, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların gerektirdiği hallerden sayılmasını gerektirmez. Zira Türkiye’nin NATO’ya katılma kararı, böyle bir taahhüdü içermemektedir. Aksi, egemenliğin NATO’ya devri anlamına gelir. Türkiye’yi komşuları ile hasım yapan, topraklarını bölge ülkelerine karşı bir saldırı üssüne dönüştüren, egemenliği fiilen NATO’ya devreden bu projeye TBMM’nin de onay vermesi mümkün değildir.

Suç oluşturan girişim

Mehmet Cengiz, “NATO, ABD’nin denetim ve müdahale aracıdır. Kumandası ABD’nin elindedir. Daha başından bu şekilde yapılandırılmıştır. Hükümeti suç oluşturan bu girişimden vazgeçmeye, TBMM’ni yetkilerine sahip çıkmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin başı çok ağrıyacak!..

Uzmanlar, füze kalkanıyla ilgili gelişmelerin ncelikle İran ile ilişkilerimizi vuracağı uyarısını yaparken, İşçi Partisi de hükümeti uyardı: Bu anlaşma, egemenliğin NATO’ya devridir!

Başımızı çok ağrıtır

Stratejist Ali Külebi, füze kalkanı projesinin Türkiye’ye ne fayda getireceğinin tam olarak bilinmediğini dile getirerek, “Sınır komşumuz İran elbette buna hiç de iyi bakmayacaktır. Kaldı ki son zamanlarda ilişkilerde soğukluk da başladı. Buna tepki göstereceklerdir” dedi. Suriye ve Libya gündeminden dolayı Türkiye ile ilişkiler konusunda İran’ın kafasında soru işaretlerinin artmaya başladığını kaydeden Külebi şunları söyledi: “Böyle bir antlaşmanın altına imza atmak demek bir kere sınır komşumuz İran ile ciddi sıkıntıların ortaya çıkması anlamına gelir.

İran Libya ve Suriye konusunda ABD ve NATO ile yakınlaşmamızdan son derece rahatsız. Bu nedenle ne getireceği tam olarak belli olmayan projeye imza atmamız doğru olmayacaktır.” İran ile son dönemde ilişkilerin bir soğukluk havasına da girdiğini ifade eden Külebi, “Suriye ve Libya konularında takındığımız tavırdan dolayı İran çok rahatsız. Bu işin bir yanı. Diğer taraftan İran için değilse bu kalkan peki neden Türkiye’de kuruluyor. İsrail ile de görünürde bir gerginlik olsa da son dönemde yakınlaşma olduğunu görüyoruz. Bundan dolayı Arap dünyası rahatsız. İran ile alttan alta bir soğukluk var. Böyle bir ortamda iddia edildiği üzere bir antlaşma yapmak ülke çıkarları açısından ne kadar doğru olacaktır bilemiyorum” diye konuştu.


Komuta bizde olacak demişti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2010 Kasım ayında füze savunma sistemi ile ilgili olarak, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’ya Türkiye’nin hassasiyetlerini ilettiğini söylemişti. Erdoğan, Füze savunma sisteminin komutasının kime verileceği konusuyla ilgili, “Topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa, zaten bu kesinlikle bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil” ifadelerini kullanmıştı. Ancak bu açıklamanın ardından Washington, böyle bir sistemin kontrolünü kimseye bırakma niyetinde olmadıklarını belirtti. Bu gelişmenin ardından Başbakan Erdoğan ağız değiştirmişti. Erdoğan, NATO zirvesinin ardından, “Komuta olayı sonra belirlenecek” demişti.

Radar kurulacak

Başbakan Erdoğan şunları söylemişti: “Buranın komuta sisteminin tamamıyla NATO’da olması gerektiğini söyledik ve bunu savunduk. Komutanın kesinlikle NATO’da olması gereğini ifade ettik ve NATO malumunuz olduğu üzere bir savunma sistemi oluşturuyor. Bundan sonraki buluşmalarda hangi ülkede balistik savunma sistemi kurulacak, radar sistemleri kurulacak ve ona göre de komuta hangi ülkede olacak belirlenecek. Türkiye olarak bizim kararlılığımız daha önce de ifade ettiğim gibidir. Bu noktada bize karşı yaklaşım da olumludur.”

YENİÇAĞ



CLİNTON'UN TÜRKİYE'YE GELME NEDENİ FÜZE KALKANI MI

15-16 Temmuz günlerinde, Amerikan Dışişleri Bakanı Clinton Türkiye'ye bir çalışma ziyareti yapacak.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı ve Türkiye Başbakanı ile görüşecek. Görüşmede, Suriye ve Libya'nın görüşüleceği söylendi. Ancak asıl konunun, Füze Kalkanı Projesi olduğu yabancı basında yer aldı.Zaten Trabzon Kadırga yaylasında ve Mardin'de yerleri hazırlanan, Füze Kalkanının sözleşmesinin imzalanması beklenmektedir.

Bildiğiniz gibi, Füze Kalkanının Türkiye'ye yerleştirileceğinin konuşulduğu günlerde, Erdoğan, önce silahın kumandasının Türkiye'de olacağını açıklamış, ancak, daha sonra NATO'dan yapılan açıklamada kumandanın NATO'da olacağı belirtilmişti. Gene bir hatırlatma daha yapayım. Amerika Füze Kalkanını Çek Cumhuriyeti ve Romanya'ya koymayı planlamıştı. Hem Rusya'nın ağır baskısı, hem de Almanya'nın bu silahları Avrupa'yı çok güvensiz hale getireceği nedeniyle karşı çıkması sonucu, Silahların Türkiye'ye konulması kararlaştırılmıştı. Şimdi silahların Türkiye'ye yerleştirilmesinin son finaligerçekleşecek gibi görünüyor. Bu silahları Amerika İran için Türkiye'ye yerleştirmek istediğini Rusya'ya bildirmiş, Ruslar da daha yakın olan Romanya'ya konulmasındansa, Türkiye'ye konulmasını Amerika'ya önermişti. Ya da hikâye bize böyle anlatılmıştı.

Amerika'nın Türkiye ile İran'ı karşı karşıya getirmek için bundan daha iyi bir fırsatının olabileceği düşünülemez. Nasılsa Türkiye ile Suriye'yi kolayca karşı karşıya getirdi. Şimdi sıra İran'dadır. Her ne kadar Rusya'nın, Silahların Trabzon'a konulmasına hala itirazı devam ediyor olsa da, Amerika bu işte kararlı görünüyor.

Bir hatırlatmaya daha ihtiyaç var. Amerika'nın talimatları gereğince, Erdoğan'ın Suriye'ye yapacağı muhtemel bir saldırının gündeme geldiği günlerde, İran resmi ağızlarından, ilk tepki gelmişti.

Ve denilmişti ki; Suriye'ye yapılacak bir saldırı halinde Türkiye'deki Amerikan Üslerini vururuz.

Tabi şunu demek istemiyorum. Silahların yerleştirilmesinin hemen ardından bir savaş olur.

Hayır, hemen savaş olmaz. Şimdi Suriye ile olan ilişkilere benzer bir ilişki İran ile yaşanır.

Anlaşmazlıklar Batı kaynakları ve onların gizli servisleri eliyle tırmandırılır. Sonu ne olur ben de bilmiyorum. Ama iyi bir şey olmayacağını şimdiden söylemek mümkündür. Peki, biz, Amerika'nın çıkarları için tüm dünya ile kavgalı hale mi geleceğiz? Bir başka husus Türkiye'de genel seçimlerin bitmesini Amerika neden bekledi? Acaba bu silahların konulması anlaşmaları seçimden önce olsaydı, AKP seçimlerde bu sonucu alabilir miydi? Önümüzdeki günlerin söylenecek yalanlarını bu günden açıklayayım. Efendim bunlar silah değil, peki ne? Bunlar İran ve Rusya'yı gözetleme radarları, dolayısı ile bize bir zararı olmaz. Yalan. Onlarda biliyor ki bunlar silah ve tetiği de Amerika'dadır.

İran'ın istikrarsızlaştırılması, Türkiye'nin istikrarsızlaştırılmasıdır. Aslında Amerika'nın derdi, Çin'in petrol yollarını kesmektir. Peki, nerde Devlet, nerde bizim yöneticilerimiz derseniz. 12 Haziran sandığından çıkardıklarımızı arıyorsunuz demektir. Sandığı önümüze Amerika koymuştu, içinden de Amerika'nın Füze kalkanının çıkacağı belliydi. Bağımsızlık duygusu ne kadar da yakıcı değil mi?

Bülent Esinoğlu
9 Temmuz 2011 odatv.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Tem 14, 2011 12:20

Ankara'dan füze kalkanına evet

İzmir’deki NATO üssü de yeniden merkezi komuta açısından önemli rol oynayacak.

Ankara, NATO’nun Soğuk Savaş’tan bu yana en önemli savunma projelerinden sayılan Füze Kalkanı Projesi’ne yeşil ışık yakmaya hazırlanıyor.

Obama yönetiminin büyük önem verdiği savunma projesi, yarın Libya konulu bir zirve için İstanbul’a gelen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da gündemindeki maddelerden de biri olacak.

Bu zamana kadar füze sistemine temkinli yaklaşan ve NATO’daki üst düzey toplantılarda çekincelerini gündeme getiren Ankara, bir süredir savunma amaçlı NATO füzeleri ve bunları kontrol edecek radar sistemlerinin topraklarına yerleştirilmesine sıcak bakmakta.

Konu, son altı ayda ABD Başkanı Barack Obama’nın Başbakan Erdoğan‘la konuşmaları ve Hillary Clinton’ın Ahmet Davutoğlu’yla temaslarında da sık sık ABD tarafından gündeme geldi.

AKP hükümeti, Türkiye’nin Batı’yla olan kurumsal bağlarının geleceği ve kendi savunma ihtiyaçlarını da göz önüne alarak, geçmişte temkinli yaklaştığı projeye sıcak yaklaşıyor.

Uzun süredir Washington’un gündeminde olan ancak henüz NATO ülkelerinin somut eyleme dönüştüremediği proje, Türkiye’nin bu hafta Hillary Clinton’a “Evet” vermesi durumunda 2011 sonundan itibaren kademeli olarak devreye girecek.

İlk aşamada Doğu Akdeniz’deki gemilere yerleştirilecek olan füzesavarlar, 2015 sonrasında Türkiye toprakları ve Romanya gibi ülkelerde kalıcı bir altyapıya dönüşecek. Füzesavar gemilerinin ayrıca Türkiye’de karada konuşlandırılacak erken uyarı (AN/TPY-2 türü radar) ve altyapı sistemlerine entegre olması planlanıyor.

Proje gerçekleşirse, Türkiye’nin zaten 2011’den itibaren kendi savunma planları çerçevesinde almayı planladığı Patriot füzeleri de NATO tarafından ortak finanse edilecek ve projeye dahil edilecek.

İran ve kedi polemiği

Geçmişte “Yıldız Savaşları” diye de anılan ve Barack Obama’nın başkan olmasıyla yeniden hız kazanan Füze kalkanı, başta Türkiye olmak üzere NATO ülkelerini Ortadoğu, İran ve dışarıdan gelen saldırılara karşı geniş bir şemsiye ile korumayı planlıyor.

Ancak yakın zamana kadar İran’la arasını bozmasını istemeyen Ankara, hem projenin Türkiye topraklarına Patriot füzeleri yerleştirilmesini içeren “kara” unsuruna temkinli yaklaşmış, hem de İran’a vurgu yapılmamasını istemişti.

Hatırlarsınız geçen yıl Lizbon’daki NATO zirvesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İran’la ilgili atıfların ortak metinlerden çıkarılmasını istemiş, Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy ise “Biz kediye kedi deriz” lafıyla Türkiye’nin bu hassasiyetini hafife almıştı.

Gerçekte Ankara, füze kalkanı projesinin İran’ı hedef almadığını vurgulamakta ısrarlı olsa da NATO ülkelerinin temel hedeflerinden biri, İran’ın nükleer programı ve uzun menzilli balistik füzeleri. Bu kaygı, Türkiye’de de var; ancak Ankara daha diplomatik bir üslup kullanmak ve İran’la diyalog içinde olmaktan yana.

Komuta kimde?

AKP hükümetinin şu zamana kadar füze kalkanına soğuk bakmasına neden olan bir diğer unsur da Türkiye topraklarına yerleştirilecek radar ve füze sistemlerinin Türkiye değil NATO komutası altında olmasıydı. Başbakan bu kaygısını geçen yılki NATO zirvesi öncesinde “Komuta kimde, buton kimde olacak? Türkiye’de olmazsa olmaz” diye ifade etmiş, ancak daha sonra Türk subaylarının da olacağı bir NATO ortak komuta yapısı üzerine çalışmalar başlamıştı.

Füze Kalkanı’nın gerçekleşmesi durumunda, NATO’nun kapatmayı düşündüğü ancak son anda açık tutmaya karar verdiği İzmir’deki NATO üssü de yeniden merkezi komuta açısından önemli rol oynayacak.

Aslı Aydıntaşbaş/Milliyet


İnternetajans.com, 14 Temmuz 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Ağu 23, 2011 12:05

Yeni Patriot'lar geliyor

Geçen yıl sonunda yapılan Lizbon zirvesinde Türkiye'nin onay verdiği füze kalkanı projesinde Washington-Ankara arasında nihai mutabakat sessiz sedasız sağlandı.

Türkiye’nin geçen yıl yapılan NATO zirvesinde ilkesel olarak onay verdiği “füze kalkanı” olarak bilinen füze savunma sistemine ilişkin Ankara’nın iki önemli çekincesini kapsayan son pürüzlerin de aşıldığı öğrenildi. Türkiye komuta kontrolü sisteminde yer alırken Türkiye’de füze savunma sisteminin kapsama alanı dışında kalan küçük bir bölgede ABD’nin göndereceği Patriot füzeleri konuşlandırılacak.


ABD’nin girişimiyle NATO’nun gündemine gelen ve geçen yıl sonunda yapılan Lizbon zirvesinde Türkiye’nin onay verdiği füze kalkanı projesinde Washington-Ankara arasında nihai mutabakat sessiz sedasız sağlandı. Türkiye’nin komuta kontrol merkezi ve sistemin kapsama alanı konularında çekincelerine ilişkin son pürüzler ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın geçen ay Türkiye’ye yaptığı ziyaret sonrasında giderildi. Konu, Clinton’ın İstanbul’da Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmenin gündem maddelerinden biri oldu.

Bu görüşmede Türk yetkililer Türkiye’nin çekincelerini bir kez daha ortaya koydu. Clinton’ın ülkesine dönmesinin ardından Ankara-Washington hattında füze kalkanına ilişkin bir dizi temas daha yapıldı. Bu temaslar sonucunda füze savunma sisteminin koruması altında kalacak bölge için Türkiye’ye Patriot füzesi gönderilmesi kararlaştırıldı.

Ancak sistemin hangi bölgeleri koruyacağı, hangi bölgeleri kapsama alanı dışında bırakacağı netleştirilemedi. En fazla koruma alanının sağlanacağı, ancak sistemin kurulma şekline göre kapsama dışı alanların ortaya çıkacağı ve Patriot’ların da bu bölgelerde konuşlandırılacağı öğrenildi.

Bunun dışında Türkiye füze savunma sisteminin komuta kontrolünde de bulunacak. ABD’li yetkililer Ankara’nın bu konudaki çekincesini de ortadan kaldırırken İsrail’in sisteme ilişkin bilgilere ulaşmasının önüne geçilecek.

Türkiye her ne kadar “İran” olarak telaffuz etmese de sistem pratikte İran’dan gelecek tehdide karşı projelendirildi. Ankara, uzun menzilli füze sistemine sahip olan Kuzey Kore’yi ise söz konusu füzelerin Türkiye’ye ulaşabilecek kapasiteye sahip olmamasından dolayı tehdit olarak görmüyor.

Füze kalkanı projesi bağlamında 3 adet radar sistemi konuşlandırılmasına gereksinim duyan ABD, sadece NATO coğrafyasını değil, aynı zamanda potansiyel tehditler coğrafyasını da dikkate alıyor. Bu nedenle, NATO Füze Sistemi Komuta Kontrol Merkezi’nin ABD Ulusal Komuta Kontrol Merkezi ile paralel çalışması öngörülüyor. NATO üyesi 28 ülkeyi, NATO Sekreteri’ni, NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı’nı ve NATO’daki paralel komuta zinciri aracılığıyla NATO Alt Komutanlıkları’nı kapsaması öngörülüyor.

Türkiye’ye ilişkin proje için gerekli Standard Füze İnterseptörleri (SM-3) Akdeniz ve Kuzey Denizi’ne ve Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne ait savaş gemilerinde konuşlandırılacak.


Cumhuriyet, 22 Ağustos 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Eyl 02, 2011 12:01

NATO'nun füze kalkanı Türkiye'ye kuruluyor

NATO'nun füze kalkanı sisteminin radarı Türkiye'ye kuruluyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, ABD tarafından NATO'ya tahsis edilen erken uyarı radarının Türkiye'de konuşlandırılmasının öngörüldüğünü açıkladı.

Yazılı bir açıklama yapan Sözcü Selçuk Ünal, 'NATO, Türkiye dahil bütün müttefik ülkelerin katıldığı kapsamlı bir danışma süreci sonunda yeni stratejik konseptini geçtiğimiz sene Lizbon'da gerçekleştirilen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde kabul etmiştir. Yeni Konsept İttifak'ın 21. yüzyıl güvenlik sınamalarına mukabele edebilmesini ve savunma yeteneklerine dayalı olarak NATO'nun caydırıcılığının güçlendirilmesini teminen atılacak adımları ortaya koymaktadır. Bu bağlamda öne çıkan hususlardan birisi de yeni stratejik konseptte ittifakın günümüz koşullarını ve gelişen teknolojileri de dikkate alacak şekilde caydırıcı ve savunmaya yönelik yetenekler geliştirilmesi boyutuna ağırlık verilmesidir' dedi.

Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu çerçevede, NATO'nun caydırıcılığına katkı sağlamak üzere balistik bir füze tehdidine karşı savunma sistemi geliştirilmesi kararı keza Lizbon Zirvesi'nde alınmıştır. Ülkemiz bu karara yönelik çalışmalara başından itibaren destek vermiş ve sürece aktif katkıda bulunmuştur. Müttefik ülke kuvvetleri, toprakları ve halklarının korunmasına yönelik olan bu NATO yeteneğinin mimarisinde ülkemizin üstleneceği sorumlulukla ilgili teknik çalışma ve müzakereler hükümetimizin talimatı doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarımızın yakın iş birliği ve eşgüdümü içinde yürütülmüş, nihayet bu çalışmalarda sonuç aşamasına gelinmiştir. Bu bağlamda söz konusu mimarinin bir unsurunu teşkil edecek olan ve ABD tarafından NATO'ya tahsis edilen erken uyarı radarının ülkemizde konuşlandırılması öngörülmektedir.'

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, 'Türkiye'nin bu unsura ev sahipliği yapması ülkemizin NATO'nun yeni stratejik konsepti çerçevesinde geliştirilen söz konusu savunma sistemine katkısını oluşturacak, NATO'nun savunma kapasitesini ve ulusal savunma sistemimizi güçlendirecektir' diye konuştu.


VATAN, 2 Eylül 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Eyl 03, 2011 23:49

Yok böyle iş: Füzeler Türkiye'de düğmesi Almanya'da olacak

Ancak yer şimdilik gizli tutulacak. Komuta düğmesi Almanya'da olacak.

Geçen yılki Lizbon Zirvesi'nde kabul edilen NATO'nun yeni stratejik konsepti çerçevesinde kurulacak füze savunma sisteminde Türkiye'nin rolüne ilişkin müzakerelerde varılan uzlaşma, önceki gece gelen sürpriz bir şekilde kamuoyuna açıklandı.

ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKTİ

Açıklama, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Libya toplantısı için gittiği Paris'te Amerikalı meslektaşı Hillary Clinton ile yaptığı ikili görüşmenin ardından geldi. Aylardır süren teknik müzakerelerin sonuca bağlandığına ilişkin duyurunun Mavi Marmara baskınını soruşturan Palmer Raporu'nun basına sızdığı saatlere denk getirilmesi dikkat çekti. Dışişleri yetkilileri ise zamanlamanın tamamen tesadüf olduğunu savundu.

RADARIN YERLEŞTİRİLECEĞİ YER DE BELLİ

Türkiye'ye yerleştirilecek ABD yapımı radar konusunda varılan anlaşma çerçevesinde radarın yerleştirileceği yere de karar verildi. Ancak hükümet şu an için radarın yerini kamuoyuna açıklamak niyetinde değil. Hükümetin en çok üzerinde durduğu konu ise Türkiye'de konuşlandırılacak unsurun füze değil radar olduğunun halka doğru anlatılması. Hükümetin kamuoyuna vermek istediği mesaj: "Kendi güvenlik çıkarlarımız için sistemin bir parçası olmaya karar verdik. Ancak hiçbir saldırı unsurunun Türkiye'ye yerleştirilmesine izin vermedik."

KOMUTADA TÜRK GENERAL

Lizbon Zirvesi'nden beri füze savunma sisteminin karar mekanizmasında yer alma konusunda bastıran Ankara, radar anlaşmasını nihayete ulaştıran müzakerelerde istediğini aldı.

Hürriyet'e bilgi veren üst düzey bir Dışişleri yetkilisi, NATO üyesi ülkelerden birine karşı yönelecek nükleer ya da balistik füzelere karşı ateşlenecek füzesavarlar için düğmeye basacak merkezde bir Türk generalin de görev yapacağını söyledi.

KOMUTA MERKEZİ ALMANYA

Almanya'daki komuta merkezine atanacak generalin ismi henüz belli değil. Hükümet tarafından belirlenecek bu ismin teknik boyut konusunda üst düzey bilgiye sahip bir profilde olacağı ve Türkiye adına tam yetki taşıyacağı belirtiliyor. Türkiye böylece Almanya'da füze komuta merkezinde temsil edilecek az sayıda NATO ülkesinden biri oldu.

YIL SONUNDA YERLEŞTİRİLECEK

ABD Savunma Bakanlığı'na göre sistem en geç yıl sonunda yerleştirilmiş olacak. Bakanlık sözcüsü Albay David Lapan, sistemin Akdeniz'de konuşlanacak balistik savunma gemileri AEGIS ile devreye gireceğini söyledi. Lagan sistemin İran'ı hedef alıp almadığı yönündeki soruya "İran'ın nükleer füzelerinin endişe kaynağı olduğu bir sır değil" yanıtını verdi.

Rusya Dışışleri Bakanlığı da Batı'dan yeni güvenlik güvencesi istedi. Açıklamada, "Füze kalkanı sisteminin Rusya'nın stratejik nükleer kuvvetlerini hedeflemediğine dair açık ve yasal olarak bağlayıcı garantiler verilmelidir" dendi.


Muhalifgazete, 3 Eylül 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Eyl 04, 2011 1:05

İleri Karakol Ülkesi Olduk!

ABD’nin dayattığı füze kalkanı projesine boyun eğen AKP, ülkemize yerleştirilecek dev kulaklarla bölgede atılan tüm adımları izleyip Beyaz Saray’a istihbarat sağlayacak.

NATO figüranlığı!
İleri demokrasi söylemleri iflas eden AKP, Türkiye’yi “ABD’nin ileri karakolu” pozisyonuna düşürdü. Dışişleri’nden yapılan resmi açıklama sonrası son noktayı ABD Savunma Bakanlığı koydu: Sistem en geç yıl sonunda kurulmuş olur!

Radarın yeri açıklanmıyor
Füze kalkanının parçası dev radarlar, Türkiye’yi komşularının hedefi haline getirecek. Bu gerçeği gözlerden kaçırmak isteyen AKP Hükümeti, yandaş basını kullanarak sistemin ülke için zararlı değil yararlı olacağını empoze edecek.

Dış basında geniş yer aldı
Füze kalkanı sisteminde NATO’ya tahsis edilen erken uyarı radarlarının Türkiye’de konuşlandırılması, dış basında geniş yer buldu. ABD basını “İran’ın çarpıcı sessizliği”ne dikkat çekerken, ’veri paylaşımı’ konusuna da ağırlık verdi.

Agah Oktay Güner: Türkiye özellikle seçildi
Coğrafi konumu sebebiyle Türkiye özellikle seçildi. İran ve Rusya başta olmak üzere, hedefteki ülkeler huzursuzluk çıkaracak.

Onur Öymen: İran tehdit gibi algılar
İran bunu kendisine yönelik bir tehdit gibi yorumlayacaktır. Bir çatışma halinde bu radarlar İran füzelerinin ilk hedefi olacaktır.

İnal Batu: Hükümetin tutarsızlığı
Bugün evet dediğine yarın hayır diyen iktidar, kamuoyuna işin aslını açıklamalı. Suriye ile İran’ı niçin karşımıza alacağız?

Şükrü Elekdağ: İsrail’in planına uygun
Batının bilhassa ABD ve müttefiki İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini bombalama planı var. Bu adım, ona hazırlık gibi...

Türkİye, ABD’nİn gözü kulağI olacak
Dev kulaklar sayesinde Rusya, Suriye ve İran olmak üzere bölge ülkelerinde atılacak her adım takip edilerek ABD’ye istihbarat sağlanacak.

Haber: Halime Öztürk

Türkiye’ye yerleştirilmesi düşünülen füze kalkanı projesinin radar ayağıyla ilgili tepkiler artarak devam ediyor. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Agah Oktay Güner, Türk halkının bu konuda haklı tereddütler bulunduğunu söyledi. Füze kalkanı projesinin en önemli ayağı olan ve Türkiye’ye yerleştirilmek istenen X-Band adı verilen 900 milyon dolarlık bu radar sisteminin belirli bir bölgeye sabit olarak yerleştirildiği gibi gemi üzerine ya da denize platform olarak da kurulabildiğini kaydeden Güner şunları söyledi: “X-Band dünyanın en gelişmiş radar sistemi olarak bilinmekte olup, ortalama menzili 2 bin km olmasına rağmen mobil haldeyken bu menzil 5 bin kilometreye kadar çıkabilmektedir. ABD’deki denemelerde, 4 bin 700 km uzaklıktaki bir tenis topunun havaya atıldıktan sonra takip edilebildiği belirtilmektedir” diye
konuştu.

Özellikle seçildi
Bu bilgiler dikkate alındığında, sistemin radarları için coğrafi konumu sebebiyle Türkiye’nin özellikle seçildiği, füze kalkan sisteminin dışında, bölgeden detaylı istihbarat elde etmenin önemli bir amaç olabileceğinin akla geldiğini kaydeden Agah Oktay Güner, “Bu yolla attıkları adımlar bile anında rahatlıkla takip edilebilecek olan İran ve Rusya başta olmak üzere sistemin menzili içindeki ülkelerin huzursuzluk çıkarmaları muhtemeldir” şeklinde konuştu.

Memnuniyetsizlik
Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir de NATO’ya ve Amerika’ya ait tesisler göz önüne alındığında çok büyük bir değişiklik olmayacaktır. İran bundan memnuniyetsizliğini ifade edecektir. Başından beri de bu şekilde bir politikası vardır ancak pratikte değişen bir şey olmayacaktır” şeklinde konuştu.

İstikrarlı dış politikamız yok
Emekli büyükelçi ve eski Milletvekili İnal Batu, hükümetin istikrarlı bir dış politika izlemediğini söyledi. Batu, “Füze kalkanı konusunda kıyametleri kopardık. İran’ın hedef olmadığı açıkça belirtilmeli gibi. Daha sonra neler olduysa bundan vazgeçildi. Bugün hayır dediğine yarın evet diyen bir hükümet var. Bu füze kalkanı konusunda da aynı tutarsızlıkları yaşadık. Hükümetten açıklayıcı bilgiler gelmesi lazım. Nedir bu işin aslı ? Kamuoyundan, ana muhalefetten kaçırılarak kotarılan bir iş gibi gözüküyor” diye konuştu. İran’la ilişkilerin Suriye yüzünden çok dalgalı bir seyir izlediğine de işaret eden İnal Batu şunları söyledi: “Geçenlerde mesela terör örgütünün Kandil’deki başı Karayılan’ın İran’ın elinde olduğu ve bu konuda bize bilgi vermediğine dair kuşkular dile getirildi. Bu da ilişkilerin ne kadar soğuduğunu gösterir. Füze kalkanı tabi Türk-İran ilişkilerine yeni bir darbe vuracaktır. Suriye de bundan huzursuz olacaktır ve zaten sorunlu olan ilişkilerimiz daha da kötüleyecektir” dedi.

Tahran bunu tehdit olarak yorumlar
Emekli Büyükelçi ve eski Milletvekili Onur Öymen, yaptığı değerlendirmede, erken uyarı radar sisteminin Türkiye’de konuşlandırılacak olmasının Türkiye’nin güvenliği açısından olumsuz sonuçları olabileceğine dikkat çekti. Öymen, “İran bunu kendine yönelik bir tehdit gibi yorumlayacaktır. Bir çatışma halinde bu radarlar İran füzelerinin ilk hedefi olacaktır” dedi. Öymen, “Bizim önerimiz öteden beri bir milli füzesavar füze sistemi kurulmasıydı. Başka ülkelerden de gelecek tehdide karşı Türkiye’nin kendi kontrolünde füze savunma sistemine ihtiyacı var” diyerek, “Bu sistem ise bir NATO sistemi olacak ve bu radarları füzeleri kullanmak için NATO komutanlarına bir yetki verilecektir” ifadelerini kullandı. Onur Öymen, “Bu radarları Çek Cumhuriyeti’ne füzeleri de Polonya’ya koyacaklardı. O ülkelerden ve Rusya’dan tepki gelince vazgeçtiler, şimdi Türkiye’ye koyuyorlar, Türkiye’den tepki gelmeyeceğini düşünerek ve gelmiyor da maalesef”
şeklinde konuştu.

İran’ı bombalama planları var
CHP İstanbul eski Milletvekili Şükrü Elekdağ, füze kalkanı konusunda ilk kararın NATO’nun Lizbon zirvesinde alındığını söyledi. Emekli Büyükelçi Elekdağ, “NATO’nun 28 üye ülkesinin liderleri tarafından bir yeni stratejik konsept, yeni bir savunma stratejisi kabul edildi. Bu yeni savunma stratejisi bu yeni yüzyılın şartlarına uyarlanıyor” dedi. NATO’nun konseptinde tehdit olarak İran’ın gösterildiğini ifade eden Elekdağ, “Türkiye NATO strateji çerçevesinde İran’ın batının temel düşmanı olduğunu kabul etmiştir” diye konuştu. Füze kalkanının pasif gibi göründüğünü ancak çok aktif bir silah olduğunu hatırlatan Elekdağ şunları söyledi: “Batının bilhassa Amerika’nın ve müttefiki olan İsrai’in İran’ın nükleer tesislerini bombalama planı vardır. Bu füze kalkanı projesi böyle bir bombardımanı uygulamak için bir hazırlık mıdır sorusunu akla getiriyor. Çünkü İran’ın füzeleri tam anlamı ile füze kalkanı tarafından durdurulmadığı takdirde Ortadoğu’daki Amerikan hedeflerine karşı kullanılabilir. Bunlar pasifize ediliyor ve bu şekilde Amerika’nın yanında yer alacak müttefiklerin aktif askeri tedbirler alma imkanı ortaya çıkarılıyor.”


YENİÇAĞ, 3 Eylül 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Eyl 04, 2011 22:44

Radarlar Karadeniz’e kurulacak

NATO’nun dev kulakları diye bilinen yeni radar sisteminin görev alanı olarak Türkiye’nin Kuzey ve Kuzeydoğu coğrafyası gösterildi.

Türkiye’nin talebi doğrultusunda radarın hangi ülkeleri hedef aldığı açıklanmasa da, görev alanının koordinatları dikkate alındığında NATO’nun Rusya ve İran’ı öncelikli tehdit olarak gördüğü idda edildi. Radar sisteminin yakın zamanda kurulacağı bildirildi.

Dev kulaklar Karadeniz’e yerleştiriliyor

NATO’nun yeni strateji konsepti kapsamında Türkiye’ye yerleştirilecek olan yeni radar sisteminin öncelikli görev alanının, Kuzey, Kuzeydoğu ve Doğu’dan gelebilecek tehditleri tespit etmek olduğu bildirildi. Bu çerçevede radar sisteminin Türkiye’nin Kuzey ve Kuzeydoğu coğrafyası sınırları içinde kurulacağı belirtiliyor. Buna göre NATO’nun dev kulakları olan radarlar Karadeniz’den dinleme ve izleme yapacak. Türkiye’nin talebi doğrultusunda radar sisteminin hangi ülkelere yönelik olduğu NATO’nun çizdiği resmi çerçevede açıklanmasa da görev alanının koordinatları dikkate alındığında NATO’nun öncelikli tehdit olarak Rusya ve İran’ı gördüğü belirtiliyor. Başta ABD olmak üzere bazı NATO üyesi ülkelerden uzmanların kısa süre içinde Türkiye’ye gelerek, sistemin kurma çalışmalarına başlaması bekleniyor. Sistem için gerekli teçhizatın ağırlıklı olarak hava ve deniz yoluyla Türkiye’ye taşınması öngörülüyor.

Davutoğlu savundu

Bu arada, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NATO’nun balistik füze tehdidine karşı erken uyarı sistemini Türkiye’ye konuşlandırılması konusunde açıklamarda bulundu. “Füze savunma sistemi sadece bir erken uyarı sistemidir” diyen Davutoğlu, Türkiye üzerinde füze savaşı cereyan edecekmiş gibi bir kanaatın doğru olmadığını söyledi. Ahmet Davutoğlu şöyle dedi: “Öyle bir kannat var ki sanki Türkiye’ye füzeler yerleştirilecek, Türkiye’ye karşılıklı saldırı olacak, hayır bu entegre sistemin sadece bir radar unsuru Türkiye’ye yerleşiyor, erken uyarı radar unsuru yani. Türkiye’de ne bir füze olacak, ne bu füzeye karşı kendi ulusal gerekliliğimiz gereği kendimiz şey yapabiliriz. Ama bu sistemin gereği olan bir yapılanma söz konusu değil. Burada her ülkenin yaptığı katkı var bizim katkımız ise bir radar sistemi ile sınırlıdır. Türkiye üzerinde füze savaşı cereyan edecekmiş gibi bir kanaat doğru değil.”


YENİÇAĞ, 4 Eylül 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Eyl 05, 2011 20:42


NATO'nun füze kalkanı DİYARBAKIR'A

NATO'nun 2010 Lizbon zirvesinde kabul ettiği füze savunma sistemiyle ilgili radarların Türkiye'de nereye yerleştirileceği ortaya çıktı.

Yeri sır gibi saklanan radarlar, daha önce ABD tarafından kullanılan, 1998'de ise devre dışı bırakılan Diyarbakır'ın Pirinçlik köyündeki üsse konuşlandırılacak.

RADAR BİZDE DÜĞME ALMANYA'DA

ASKERHABER'in edindiği bilgiye göre yeri sır gibi saklanan radarlar, ABD tarafından kullanıldıktan sonra Ekim 1998'de terk edilen Diyarbakır'ın Pirinçlik köyündeki konuşlandırılacak. Sistemin Türkiye'deki komuta merkezi Diyarbakır 2. Taktik Hava Komutanlığı'nda kurulacağı yönünde bilgiler gelirken, esas komutan merkezinin, yani düğmelerin bulunacağı yerin, Almanya'da yer alacağı öğrenildi. 2. Taktik Hava ise daha ziyade radarların bakımı ve Almanya ile iletişimi sağlayacak.

Bu yıl bitmeden konuşlandırılmasını düşünülen AN/TPY-2 adındaki radar sistemi, Almanya'daki merkezden komuta ve kontrol edilecek. Bu merkezde Türkiye'nin, tuğgeneral seviyesinde bir temsilci bulundurması bekleniyor. Daha önce ABD tarafından kullanılan Pirinçlik'teki radarla Suriye, İran ve Irak sınır bölgeleri kontrol ediliyordu. Sistemin bir benzeri de Mardin'de bulunuyor. Her iki radar sisteminin yeniden aktif hale gelmesi için çalışmalar devam ediyor.

Türkiye'de kurulacak AN/TPY-2 kodlu x-band tipi taşınabilir özelliğe sahip radar, yüksek enerji ışınlarıyla çalışıyor. Ayrıca 4 bin 700 kilometre öteden bir futbol topu büyüklüğünde bir nesneyi bile tespit edebiliyor. Türkiye'deki radarın tespit ettiği düşman füzeleri NATO üyesi diğer ülkelerdeki füzelerle vurulacak. Füzelerin Bulgaristan, Romanya ve Akdeniz'deki savaş gemilerine konuşlandırılması düşünülüyor.

askerhaber.com

Dipçe: Pirinçlik Üssü ABD’ye hizmet etmişti

Pirinçlik Üssü, Sovyetler Birliği ve Ortadoğu ülkelerine karşı ABD tarafından dinleme ve gözetleme yapmak üzere 1958 yılında kurulmuştu. Üsteki teknik sistem 1998 yılında sökülmüş, elektronik aksam ve 212 kişilik ABD askeri personeli Adana’daki İncirlik Üssü’ne taşınmıştı.

AKP hükümeti ısrarla füze ve radar sisteminin İran ve Suriye gibi ülkere karşı olmadığını iddia etse de, NATO ve ABD’den gelen açıklamalar sistemin net biçimde bu iki ülkeyi hedef aldığını gösteriyor.

Sistem ayrıca Türkiye’nin askeri stratejisinin ABD ve NATO konsepti çerçevesinde yeniden oluşturulmasına da hizmet ediyor.

http://kemalistgenclik.com/2011/09/05/n ... kuruluyor/



İran'dan Türkiye'ye tepki

Türkiye’nin füze kalkanının yerleştirilmesine yeşil ışık yakması Tahran’da tepkilere yol açtı

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, Türkiye’yi kastederek, “Müslüman ülkeler NATO’nun çıkarlarına hizmet etmemeli” dedi.

Mehr Haber Ajansı’na konuşan Burucerdi, "Müslüman ülkeler, işbirliği ve olanaklarını birleştirme yoluya birbirlerine olan güveni artırarak güvenliklerini sağlamalı ve bölgede güvenliği azaltacak bir duruma izin vermemeli. Bölgede NATO’nun çıkarlarına hizmet etmemeli" dedi.

NATO’nun bölgede güvenliğe katkıda bulunmadığı gibi, büyük bir istikrarsızlık kaynağı olduğunu savunan İranlı lider, “Afganistan ve Irak’taki müdahaleleri de, NATO’nun bölgede sadece kendi çıkarlarının peşinde olduğunu gösterdiğini söyledi.

gazetevatan.com

Dipçe: Pentagon'da görevli üst düzey bir yetkili füze kalkanı sisteminin "İran'dan gelecek füzelere karşı İsrail'i koruyacağını" açıkladı.
AKP iktidarı füze kalkanı kararını açıkladı. Amerika'nın füze kalkanı sitemi Türkiye'ye yerleştirilecek.

AKP hükümetinin kararını Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Şahin açıkladı.

NATO yeteneğinin mimarisinde ülkemizin üstleneceği sorumlulukla ilgili teknik çalışma ve müzakereler hükümetimizin talimatı doğrultusunda yürütülmüş ve nihayet sonuç aşamasına gelinmiştir. Bu bağlamda Amerika tarafından NATO’ya tahsis edilen erken uyarı radarının ülkemizde konuşlandırılması öngörülmektedir.

Wall Street Journal Gazetesi'ne konuşan Amerikalı üst düzey yetkili, Türkiye'ye kurulacak sistem için Türk askeri üssü içinde bir yerin şimdiden belirlendiğini söyledi. Amerikalı yetkiliye göre sistem, İran'dan gelecek tehditler konusunda İsrail'i de koruyacak.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İsrail'e karşı yaptırım açıklamalarından hemen önce İsrail'i de koruyacak füze kalkanı sistemi anlaşmasının sonuçlandığının kaydedilmesi dikkat çekti.

http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... Itemid=174
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD'nin füze tezgahı

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Eyl 07, 2011 20:12

Erdoğan: Füze radarı bölgemiz için çok önemli

Başbakan Tayyip Erdoğan, NATO tarafından Türkiye’de kurulacak füze kalkanıyla ilgili, “İsrail’i korumak için yapılıyor” eleştirilerine, “Bunların hepsi basit kulislerdir” yanıtını verdi.

İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero, Türkiye-İspanya zirvesinin üçüncüsü için dün Ankara’ya geldi. İki ülke arasında her yıl hükümetler arası zirve toplantıları yapılması konusunda varılan mutabakat uyarınca gerçekleştirilen zirve sonrasında iki başbakan basın toplantısı düzenledi.

Basit kulisler

Erdoğan, “Füze kalkanı İsrail’i korumak için yerleştiriliyor iddiaları var. Ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bu konu, Türkiye’de bir radar üssünün kurulması olayıdır ve bu radar üssünün kurulması NATO çerçevesi içerisinde bir süreçtir. Bizler bir NATO ülkesi olmak suretiyle bu konunun en uygun neresiyse, bunu gerek Silahlı Kuvvetlerimiz gerek Dışişlerimiz çalışmalarını azami ölçüde en ince detayına kadar yaptı ve hâlâ da bu çalışmalar yapılıyor. Ve en kısa zamanda neticelendirip bizleri herhangi bir sıkıntıya sokacak bir adım söz konusu değil. Bunların hepsi sadece basit kulislerdir. Atılan adımın bölgemiz için önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun için de bu konuda en geniş manada da istişare yaparak kararımızı vermiş bulunuyoruz.”

Arap Baharı’na ortak destek

Başbakan Erdoğan, açıklamasında “Arap Baharı” ile ilgili olarak da şunları söyledi: “Hak ve özgürlükler süreci, totaliter rejimlere karşı bakışı itibariyle İspanya ile aynı düşünceleri paylaşan iki ülkeyiz. Bölge ülkelerinin ekonomilerine katkıda bulunmak üzere, ortak çaba göstermeye karar vermiş bulunuyoruz.” Zapatero da, “Arap dünyasındaki değişimler sırasında yeni alternatifler ortaya koymak isteyenler, umarım bir gözleriyle de Türkiye’ye bakarlar. Çok uzak olmayan bir gelecekte Türkiye’yi AB’de görmek isteriz. Sayın Erdoğan’a sözüm var, Türkiye’yi savunmaya devam edeceğim.”


Hürriyet, 7 Eylül 2011





‘Füze’ye karşı İsrail kartı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin, aniden İsrail karşıtı sert bir tutum takınmasıyla, bu ülkeyi İran’a karşı korumak üzere planlanan Füze Savunma Sistemi’nin, ülkemize yerleştirilme zamanlaması arasındaki paralellik olduğunu öne sürdü.

Bahçeli, “Eğer AKP, Füze Savunma Sistemi’nin kurulmasıyla ilgili sürecin gölgelenmesini sağlamak ve bu kapsamda gündem değiştirmek adına İsrail kartını ileri sürüyorsa, bu yaptığı tezgâh kısa sürede deşifre olacak ve bunun bedelini de mutlaka ödeyecektir” dedi. Bahçeli, dün yaptığı yazılı açıklamada, özetle şunları söyledi: “Gazze’ye insani yardım malzemesi taşıyan gemilere İsrail’in düzenlediği haksız ve ahlaksız saldırı Birleşmiş Milletler (BM) tarafından soruşturulmuş ve beklenen rapor ortaya çıkmıştır. Raporun resmi olarak yayımlanmadan, ABD’deki bazı gazetelere el altından sızdırılması BM’nin güvenilirliğine ve ciddiyetine büyük bir darbe vurmuştur. BM tarafından ulaşılan netice adalet ve hakkaniyet ölçülerini ihlal etmiş ve ortaya çıkan rapor yanlı olmaktan kurtulamamıştır. Filistin halkının haklı ve meşru davasının, sözde insan hakları ve özgürlük savunucuları tarafından dikkate alınmaması en başta insanlık adına rezalet ve utanç vericidir. Ayrıca söz konusu raporda İsrail’in sivil yardım gemilerine yaptığı saldırı sebebiyle özür dilemesi, tazminat ödemesi ve Gazze’ye uyguladığı ablukayı kaldırması konusunda herhangi bir umut verici ifadeye rastlanılmamıştır.

Son gelişmeler, hükümetin izlediği dış politikada ne kadar zayıf, aciz ve çaresiz olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Uluslararası alanda sözü dinlenmeyen, teklifleri kabul görmeyen AKP zihniyetinin, iç politikada mevzi kaybetmemek ve Füze Kalkan Projesinin kurulma tartışmalarını önlemek adına sahte bir İsrail düşmanlığına tevessül ettiği izlenimi gittikçe güçlenmektedir. AKP hükümetinin, ülkemizi sonu meçhul maceralara sürükleyecek acemilikten ve acelecilikten kesinlikle uzak durması hayati bir öneme sahiptir. Nitekim Doğu Akdeniz’de ‘seyrüsefer serbestisi’ için her türlü önlem alınacağına dönük irade beyanın tehlikeli gelişmelere kapı aralayacağı da unutulmamalıdır. Erdoğan’ın bundan sonra Filistinli kardeşlerimizin yüreğini serinletmek ve inandırıcılığını göstermek için sahibi olduğu ‘Yahudi Cesaret Ödülü’nü bir an önce iade etmesi kendisi ve zihniyeti açısından da tutarlılık gereği olacaktır.”


Hürriyet, 7 Eylül 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x