Kürecik'e Radar'dan Sonra KışlaFüze Kalkanı Sistemi’nin en önemli parçası olan NATO Radar Üssü’nün kurulmasından dolayı Türkiye ve dünya gündemine oturan Kürecik’e, radar üssünden kaynaklanan yeni konsept nedeniyle TSK’nın askeri kışla kuracağı öğrenildi. Bu kapsamdaki çalışmalara bağlı olarak Milli Savunma Bakanlığı, radar üssünün faaliyete geçmesinden sonraki yeni yapılanma çerçevesinde Kürecik’e kurulacak askeri kışla için geçtiğimiz günlerde
‘Kürecik Kışlası İmar Planı ve İmar Uygulaması’ için hizmet alım ihalesi gerçekleştirdi.
Milli Savunma Bakanlığı Malatya İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı tarafından icra edilen ihaleye 2 şirket, Utta Planlama Projelendirme Danışmanlık Ltd. Şirketi ve Modül Planlama Haritacılık Limited Şirketi teklif sundu. Yapılan değerlendirme sonucunda ihaleyi Ankara merkezli Utta Planlama Projelendirme Danışmanlık Ltd. Şirketi kazandı ve Milli Savunma Bakanlığı ile adı geçen şirket arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandı.
18. Madde Uygulaması Yapılacak İhale şartnamesinde Kürecik Kışlası İmar Planı ve İmar Uygulaması işinin benzeri olarak 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planı ve uygulamasına esas olacak hâlihazır harita, jeolojik - jeoteknik etüt raporu, imar planı ve imar uygulaması (3194 Sayılı İmar Yasasının 18. Maddesi) işleri gösterildi.
Kürecik Kışlası İmar Planı ce İmar Uygulaması projesini hazırlayacak olan Utta Planlama Şirketi, daha önce de Malatya 2010 İlave Revizyon İmar Planı, Battalgazi Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP), İnönü Üniversitesi Kampus İmar Planı ve Malatya 1. OSB İmar Planı çalışmalarını gerçekleştirmişti.
MalatyaHaber, 19 Mart 2012
Kürecik radarının şifreleriHürriyet, Füze Kalkanı projesi çerçevesinde Amerikalılar tarafından Malatya Kürecik’e konuşlandırılan radarın izini Washington’da sürdü. Buna göre radarın onay mercii Türkiye, operasyon ve bakımı ise ABD yürütüyor. Mayıs sonrasında havada hareket eden en küçük bir unsuru bile fark edebilen 200 milyon dolarlık radarın NATO bünyesine katılabileceği söyleniyor.Malatya Kürecik’e yerleştirilen Amerikan radarıyla ilgili Washington’da bir araştırma yaptık. Aralarında Pentagon yetkilileri ve Füze Savunma Yanlısı Birlik isimli sivil toplum örgütü Başkanı Riki Ellison’ın da bulunduğu kaynakların anlattığından ortaya çıkan radar portresi şöyle:
STATÜ: Üst düzey bir Pentagon yetkilisi, onay mercii olarak radarın kumandasının Türkiye’de olduğunu söyledi. “Biz operasyon ve bakımı yürütüyoruz” dedi. Ancak radar aslında NATO’nun füze savunma sisteminin bir parçası olarak konulduğu halde NATO henüz operasyonda yok. Pentagon, Mayıs’taki NATO Zirvesi’nde bu geçiş için bir plan açıklanmasını beklediklerini belirtti. Ancak tarih halen net değil.
NATO: Radardan alınan bilgiler doğrudan Ramstein (Almanya) ve Rota’daki (İspanya) Amerikan üsleriyle paylaşılıyor. NATO’nun dahli ise Ramstein’da özel olarak dizayn edilen kumanda odasına NATO yetkililerinin girmesiyle başlayacak. Bunun dışında, NATO’nun rolü, Kürecik’teki operasyona herhangi bir etki etmeyecek.
MALİYET: Malatya’ya konuşlu, hem denizciler hem de karacılar için tasarlanan X bandı TPY-2 radarın maliyeti 150-200 milyon dolar. Yıllık operasyon maliyeti de 40 milyon dolar. Ancak 30 kişilik bir Amerikan grubu tarafından yönetilmesi mümkün. 10’u asker, diğerleri sivil. Tüm maliyetler ise ABD’nin bütçesinden.
EMSAL: Bu radardan dünyada şu anda 4 adet var. Faal olanlar Türkiye dışında İsrail ve Japonya’da. Bir de Hawaii’de test halinde bir tane var. Radar, tehdit kapsamında fırlatılan füzeleri tespit ediyor. Ramstein ve Rota’daki merkezlerde de hem gemidekiler hem de karaya konuşlu bataryalar arasında düşman füzeyi önleyecek en uygun konumdaki füze bataryası belirleniyor. Sonra bilgiler seçilen bataryaya aktarılıyor./_np/5485/16155485.jpg
TEKNİK: TPY-2 çok gelişmiş bir radar. Bir kamyon kasası büyüklüğünde. Taşınabilir. Havada hızlı hareket eden en ufak bir unsuru bile tespit edebiliyor. Komünikasyon dinlemesi gibi bir özelliği ise yok. Üretici Raytheon. Radar şu anda ABD’nin Avrupa Ordusu EUCOM bünyesinde. Ama stratejik bir varlık olduğundan Strategic Command’in (STRATCOM) envanterinde. Daha önce Missile Defense Agency’deydi, onlar yeni devretti.
KİRA: Türkiye sınırları içinde radarın güvenliğinden Türkiye sorumlu. Bu açıdan Kürecik’teki bölgenin kullanımı için ABD’nin Türkiye’ye yüklü bir ödeme yapmış olması gerek. Rusya ve İran’ı düşününce sadece bunun politik maliyeti için değil. Aynı zamanda o arazinin kullanımından ve güvenliğinden doğan maliyetler açısından.
Radar şimdilik savunmasızGÜVENLİK: Radarın güvenliğine dair en önemli soru işareti ise radar şu anda bir füze savunma sistemi ile korunmuyor. TPY-2 radar, üç tip füzeyi harekete geçirebiliyor. Bunlar SM-3, THAAD ve GMD füzeleri. Fakat Patriot füzeleri bu sisteme entegre değil. Oysa Türkiye’nin füze savunması Patriot’lar üzerine kurulu. Yani İran bu radarı hedef alırsa, şu anda radarı koruyan herhangi bir füze savunması yok.
PATRIOT’LAR: ABD’nin burada tek önerebileceği formül ise Türkiye’den radarı Patriotları ile korumasını istemek. Ama bu Patriot’lar da Türkiye’nin malı ve Türkiye’nin kendi askeri üsleri gibi stratejik varlıkları dururken neden bu radarı koruyacağının cevabı yok. Riki Ellison’a göre ise bunun yanıtı şu olabilir: Patriotlar için Türkiye’nin ödeyeceği faturada (7.8 milyar dolar) yüklü bir indirim.
Hürriyet, 22 Mart 2012
Kürecik'te neler oluyor?Milletvekillerinin giremediği; fakat ABD'li askerlerin TBMM kararı olmaksızın gelip çalışmaya başladığı Malatya Kürecik'teki NATO Radar Üssü çok hızlı ilerliyor.
Önce, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone arasında 'mahrem' bir anlaşma imzalandı.
Sonra ABD'li askerler Malatya'ya geldi.
Ardından, ABD'li savunma devi Raytheon'un taktığı bantla birlikte radar üssü faaliyete geçti.
Şimdi sıra, askeri kışlada.
ABD'li sivil ve askeri personelin (kaç kişi oldukları bilinmiyor) kalıcı konaklaması başta olmak üzere; çok amaçlı bir kışla için hazırlıklar başladı.
Kışla deyince, akla bizim Mehmetçiklerin şafak saydığı binalar gibi bir bina gelmesin.
İçinden yüzlerce kilometre uzunluğunda optik kablolama yapılacak, yedekleme sistemi, yer altı sığınağı bulunan yüksek teknolojili bir elektronik üsten söz ediyoruz.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bu teknolojik kışlaya hazırlık niteliğinde, bir ihale gerçekleştirdi bile:
Kürecik Kışlası İmar Planı ve İmar Uygulaması projesi.MSB'nin Malatya İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı'nın yaptığı ihalenin tahmini bedeli 59 bin 674 liraydı.
İki firma teklif sundu.
İhaleyi yaklaşık 50 bin lira bedelle, Utta Planlama Projelendirme Danışmanlık Ltd. şirketi aldı. Bakanlıkla şirket arasında hizmet sözleşmesi imzalandı.
'BİLGİ VERMEK SUÇ'Utta Planlama, Ankara merkezli, ofisi Aşağıayrancı'da bulunan, deneyimli mimar ve şehir plancılarından kurulu 25 yıllık bir şirket.
Portföyünde önemli imar ve planlama örnekleri var.
MSB ile yapılan hizmet anlaşmasının kapsamı hakkında bilgi sormak üzere aradım. Telefonda konuştuğum nazik yetkili, bilgi vermelerinin mümkün olmadığını, imzaladıkları gizlilik sözleşmesi uyarınca 'bilgi vermenin suç teşkil ettiğini' bakanlığa başvurmam gerektiğini söyledi.
Teşekkür edip kapattım.
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın, bütün çabalarına rağmen, bu konudaki sorularına başta Meclis olmak üzere hiçbir devlet kurumundan tek satırlık resmi yanıt alamadığını hatırladım.
TUHAF BİR TABLOTuhaf bir tabloyla karşı karşıyayız...
Yeni anayasa, eğitimde model değişikliği yahut MİT Kanunu söz konusu olduğunda, adeta kutsanan TBMM iradesini; sıra radar üssüne geldiğinde dikkate almayan, bilinmezlerle dolu bir başka ve girift bir irade...
Afganistan'a, Somali'ye asker gönderirken ihtiyaç duyulan bir Meclis'e, Amerika'dan gelecek askerler için ihtiyaç duyurmayan...
Hakiki anlamda bir 'milli menfaat' konusu olan radar üssünü, yasama organında müzakere etmek yerine bürokratik (ve üstelik 'mahrem') bir kararla kurduran...
Füze savunma sistemiyle ilgili nihai karar henüz alınmamışken, yol haritasının önümüzdeki Chicago Zirvesi'nde yani mayıs ayında netleşmesi beklenirken, bize telaş ettiren...
'Radar üssünü açıklandığı gibi ABD değil NATO kuruyorsa, neden o mahrem anlaşma ABD Büyükelçisi ile imzalanıyor?' dedirten...
'1 Mart tezkeresinin ABD'de yol açtığı travmanın tekrarlanma ihtimali mi? Yoksa PKK'yla mücadele konusundaki işbirliğinin bilmediğimiz bir yeni ayağı mı?'
Hangisi diye sorduran...
Çiğdem TOKER, 23 Mart 2012
Gizemli üs Kürecik...Kürecik'te kurulan Füze Kalkanı Savunma Sistemi'yle ilgili sorular, siyasi otorite tarafından yeri geldiğinde geçiştirilirken, füze kalkanını iç kamuoyunun dikkatinden uzaklaştırma PR'ı başarıyla götürülüyor.
Bugüne değin gündemde yer, medyada tartışma platformu bulamayan füze kalkanı, sanki olağan bir süreç gibi akıyor ve ne Malatya halkının rahatsızlığı ne de diğer sivil tepkiler sesini duyurabiliyor.
Füze kalkanı protestoları ise acımasız sert güvenlik müdahaleleriyle bastırılıp protestocu öğrencilere zabıta görevlileri bile girişirken gözaltına alınarak tutuklanan öğrenciler hayrettir ki 'suçu ve suçluyu övmek!' gerekçesiyle aylarca cezaevlerinde kalıyorlar.
Bu arada ülkemiz topraklarında kurulan Füze Kalkan Üssü'nün faaliyete geçtiğine dair haberi ABD, Avrupa Ordusu ve Yedinci Ordu Komutanı Korgeneral Mark Hertlin'den alıyorduk.
Hertling, 'Askerlerimiz Türkiye'nin güneyinde bulunan radar tesislerine yerleştirildi, ABD donanması ve hava kuvvetleriyle sürekli koordinasyon halinde ve füze savunması konusunda doğru yolda ilerliyoruz' sözleriyle resmi açıklamasını yapıyordu.
Kürecik'teki füze kalkanının 'kumandasının' bizde ve Türkiye'nin 'güvenliği adına' kurulduğu söylenirken, Amerikan askerlerinin üsse yerleşmesi, kimsenin üsse yaklaştırılmaması ve NATO bayrağı çekilmesi herhalde doğal karşılanıyordu.
Üssün faaliyete geçmesine ilişkin hükümet kanadından doğru dürüst bir açıklama gelmezken stratejistlerimiz yeni dünya düzeninde Türkiye'nin rolü ve Türkiye-ABD ilişkileri açısından yeni 'altın dönemi' müjdeliyorlardı.
Sahiden de başta İran ve Rusya olmak üzere komşularımıza çevrilmiş füze radarıyla tarihi bir dönemeç ve rol aldığımız muhakkaktı.
Bu arada 8 Mart'ta Veli Ağbaba'nın da aralarında olduğu 10 CHP'li kadın milletvekili Kürecik'teki radar üssüne girmek için sırasıyla Genelkurmay Başkanlığı'na, Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na yaptıkları müracaatlara gelen tüm cevaplar 'yetkimiz yok' olmuştu.Tabii ki Kürecik'e giden milletvekillerinin üsse yaklaşmasına bile çevresinde konuşlanmış jandarma robocop'lar izin vermemişlerdi.
Ayrıca çarşamba günü Hürriyet Gazetesi'nin Washington'daki bazı Pentagon yetkilileri ve Füze Yanlısı Birlik isimli STK'nın başkanına dayanarak yaptığı haberde
radar sisteminin korunmasızlığı ve savunmasızlığı bir kez daha ortaya çıkmıştı.
Yani radara herhangi bir saldırı söz konusu olursa topraklarımızda ne radarı ne de Kürecik'i koruyan bir füze savunması vardı.Türkiye'nin Patriotları maalesef Kürecik'teki TPY-2 radar sistemine entegre değildi...
Ayrıca 200 milyon dolarlık radar NATO Füze Kalkan Sistemi olarak tanıtılmasına rağmen sistem henüz NATO bünyesinde yer almıyordu...
Dün
Çiğdem Toker AKŞAM'daki
'Kürecik'te neler oluyor?' başlıklı yazısında Milli Savunma Bakanlığı'nın Kürecik'te Amerikan askerleri için üst teknolojik donanımlı kışla yapımı için açtığı ihaleyi alan firmayı aradığını yazıyordu.
Ama Toker'in hizmet anlaşmasıyla ilgili sorularına firmanın '
gizlilik sözleşmesi' gereğince cevaplayamamıştı...
Toker yazısının sonunda şu kritik soruyu soruyor ve
'Eğer radar üssünü açıklandığı gibi ABD değil NATO kuruyorsa neden Türkiye, ABD büyükelçisiyle 'mahrem' bir anlaşma imzalıyor' diyordu...
Açıkçası ABD'li askeri kaynaklar ve yetkililere dayanan haberler dışında hiçbir bilgimizin olmadığı 'gizemli üs Kürecik'te füze kalkanının
'ulusal güvenlik' gerekçesiyle kurulduğuna nasıl ikna olabilirdik...
Nihal KEMALOĞLU, 24 Mart 2012