ABD’NİN WİLSON İLKELERİ VE GÜNÜMÜZ / MİTHAT AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

ABD’NİN WİLSON İLKELERİ VE GÜNÜMÜZ / MİTHAT AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Pzr Haz 05, 2016 17:11

Resim
ABD’NİN WİLSON İLKELERİ VE GÜNÜMÜZ


1.Dünya Savaşı ( Paylaşım Savaşı ) sone erdiğinde, üç ana yönelim Türk ulusunun tarihi açısından önem arz eder.

Türk topraklarının paylaşılması ve toprak bütünlüğümüzün tamamen ortadan kaldırılmasına dönük bu üç ana yönelim şunlardır:

1 - ABD'nin 1.Dünya Savaşı sonrasında etkin olmak ve İngiltere ve Fransa'nın etkisini azaltmaya yönelik olan Wilson İlkeleri. ( 8 Ocak 1918 )

2 - Mondros Ateşkes Antlaşması ( 30 Ekim 1918 )

3 - Sevr Antlaşması ( 10 Ağustos 1920 )

Bu anlaşma ve Türkiye'ye dayatılan ilkelerin bir ana özelliği var. O da bu anlaşma ve ilkelerin Türklerin Anadolu'dan atılmasına dönük, Batılı işgal kuvvetlerinin nihai amaçlarını uygulamak üzere, tatbik edilmek istenmesidir.

Örneğin Wilson İlkeleri'nin bir kaç maddesini inceleyip, günümüzde bu ilkeleri dayanak haline getirenlere bir göz atalım.

Wilson İlkeleri, ABD başkanı ve aynı zamanda uluslararası ilişkiler profesörü olan Woodrow Wilson tarafından yayınlanmıştır.

Wilson İlkeleri üç ana ilke etrafında şekillenir:

a) Milletler Cemiyeti’nin (Cemiyet-i Akvam) kurulmasıyla dünya barışını güvence altına alma

b) Halkların özgürlüğü

c) Herkese adil ve eşit davranma.


Bu ilkelerden "Halkların Özgürlüğü" maddesi, günümüzde bölücü terör örgütü ve bu örgütün kuyruğuna takılan sol tarafından "Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı" adı altında; dillendirilmekte ve BM ( o zamanın Milletler Cemiyeti ) yasaları gereği hala öne sürülmektedir.

"Her ulus, çoğunlukta bulunduğu bölgelerde bağımsız bir devlet kurma hakkına sahiptir. (Self Determinasyon)".

Bu madde, 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrasında ve günümüzde, Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan, Güneydoğu Anadolu'da bağımsız bir Kürdistan kurulmasına dayanak yapılmıştır ve yapılmaktadır. Ki nitekim Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurulması meselesi ilk kez Wilson İlkeleri açıklandığında, 6. Madde'de dile getirilmiştir.

Wilson'un önerilerine göre önce Irak, Suriye, İran ve Türkiye'den topraklar alınmalı ve Ermenistan ile Kürdistan isimli manda devletleri kurulmalıydı.

( ABD’nin şimdiki Büyük Ortadoğu Projesine ne kadar benziyor değil mi? )

" Osmanlı Devleti’nde yaşayan azınlıklara kendi kendilerini yönetme hakkı verilmelidir."


Mondros Sonrası Rum ve Ermeni azınlıklar, bu maddeyi fırsat bilmişlerdir, Azınlıklar önce "ana dilde yönetim" için çalışma yürütmüşler, sonrasında farklı dilde konuşan azınlıkların, "bölgede çoğunluğu oluşturduğunu" gerekçe göstererek, Wilson İlkelerinin Self Determinasyon" maddesinin yürürlüğe konulmasını talep etmişlerdir. Kurtuluş Savaşı döneminde Pontus Rum Cemiyeti, Taşnak Cemiyeti gibi çetelerin, Wilson İlkelerini de esas alarak ayrı devletçikler kurmak istediğini, bu açıdan rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu madde, günümüzde "Ana Dilde Eğitim Hakkı" talebinde bulunan liberaller, bölücüler ve Batı emperyalizminin kucağında oturan sol tarafından hala hararetle savunulmaktadır.


Mondros Ve İşgal

Mondros Anlaşması, 7 ve 24. Maddeleri ile ön plana çıkar. Buna göre 7. Madde’de “İtilaf devletleri kendi güvenliklerini tehdit edecek herhangi bir durum ortaya çıkarsa istedikleri stratejik bir bölgeyi işgal edebilecektir.” Buna göre İtilaf devletleri istedikleri her yeri işgal edebileceklerdi. Bu madde ile yapacakları işgallere hukuki bir dayanak sağlamışlardır.

24. Madde ise “Doğudaki altı ilde(Vilayeti Sitede) bir karışıklık çıkarsa İtilaf devletleri bu illeri(Erzurum Van Bitlis Sivas Elazığ Diyarbakır) işgal edebilecektir.”

İtilaf Kuvvetleri’nin işgal etmeyi düşündükleri bölge, aynı zamanda Doğu Anadolu’da bir Ermenistan’ın Batılı devletlerin denetiminde kurulmasına da “hukuki zemin” hazırlamaktadır.

Nitekim Batılı devletler bu anlaşma maddelerini gerekçe göstererek, Urfa, Antep, Maraş ve Adana gibi birçok ilimizi işgal etmişlerdir.

Sevr ve Nihai Amaç

Sevr 433 maddeden oluşan ve Milli Kurtuluş Savaşı ile uygulanamayan son anlaşmadır. Nihai amacı, Türklerin Anadolu’daki varlığını siyasi, hukuki, askeri olarak sonlandırmak; daha özlü bir ifadeyle Türkleri Anadolu’da tamamen ortadan kaldırmaktır.

Mondros ve Sevr sonrası, Hükümet üzerin düşen vazifeyi yerine getiremediği için, Anadolu’da yerel direnişler baş göstermiştir. Yerel ölçekte başlayan bu direnişler, ortak paydalarda birleşen, ama dağınık vaziyette örgütlenen Milli Kuvvetlerin, Mustafa Kemal’in dehası ile Müdafaa-i Hukuk merkezinde toplanan, topyekun bir Ulusal Kurtuluş Savaşı ile sonuçlanmıştır.

Ulusal Kurtuluş Savaşı ile birlikte Türk Devrimi başlamış ve Ulus Devlet / Üniter Devlet esaslarına dayanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsızlık savaşı ile kurulmuştur.

Günümüzde Emperyalizm, İşgal ve Toprak Bütünlüğümüz

Buradan günümüze dair ne gibi sonuçlar çıkarabiliriz?

Öncelikle her uluslar arası karar, bir devlete karşı uluslar arası yaptırıma yol açacak bir hukuki sonuca yol açabilir. Bu açıdan Almanya, ABD, Fransa gibi Batılı devletlerin sözde soykırım kararı ile ilgili uyanık olmakta fayda var.

Bununla beraber, BM’ye dayandırılan İkiz İhanet Sözleşmesi ( ya da yasası ) , Wilson ve Mondros’tan çok da farklı maddeler içermiyor. İkiz İhanet Anlaşmasına göre de “Bir bölgede etnik, dilsel, dinsel çoğunluğa sahip olan toplulukların, özlük haklarından “ bahsedilmektedir.

İkiz İhanet yasalarını imzalayan son devlet, NATO müdahalesi ile dağıtılan Yugoslavya idi.

Temmuz ayından bu yana sürdürülen iç güvenlik harekatının geçici olarak bitirilmek üzere olduğu bir dönemde, Almanya’nın sözde soykırımı onaylamasını bu çerçevede değerlendirmek yerinde olacak.

Bundan daha da önemli olan “NATO’ya bağlı orduların, mecliste tezkere kararı alınmadan, Türk topraklarında konuşlanabileceklerine “ dair alınan karar.

TSK’nın başarı ile yürüttüğü operasyonların bitmek üzere olduğu bir dönemde, Almanya’dan çıkan kararı ve NATO güçlerinin, meclis iradesi dışında topraklarımıza istedikleri zaman yerleşebileceğine dair öne sürülen kararı, bir bütünün parçaları olarak yorumlamak gerekiyor.

NATO’ya bağlı kuvvetlerin, ABD’nin Suriye’de bir Kürt Koridoru oluşturmak için çabaladığı şu günlerde, Mondros’un 7. Ve 24. Maddelerine benzer bir gerekçe yaratmayacağını düşünmek, fazla iyi niyetli bir yaklaşım olur.

Bu açıdan biz ABD’nin Wilson İlkelerine ve Türk topraklarının paylaşılmasına dair diğer emperyalist dayatmalara karşı, tarihimizden bir yanıt verelim:

1. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.

2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.

3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.

4. Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.

5. Manda ve himaye kabul olunamaz.

Sivas ( 4 – 11 Eylül 1919 )

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Mithat Akar / Gaziantep
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x