ABD-Türkiye Ortaklığı
Bir Adım İleri, Üç adım Geri
Micheal Werz, Max Hoffman
American Progress - 12 Mart 2015
2009'da Başkan Barack Obama seçilmesinin ardından ilk yurtdışı gezisini Türkiye'ye yaptı; Türk parlamentosundaki konuşmasında Türkiye'ye yaptığı bu büyük politik yatırımı zorlayan sebepleri anlattı. Obama yönetimi, ABD için önemli sorunlar olan Irak'ın istikrara kavuşması, İran'a nükleer heveslerini pazarlığa zorlayacak yaptırımlar için uygulanacak baskı ve terörle mücadele konularında Türkiye'nin rolünün vazgeçilmez olduğunun bilincinde idi.
Başkan Obama bu yatırımı ile, Ankara konuşmasında bahsettiği, ABD-Türkiye ortaklığının üç ana sütununu, Türkiye'nin "güçlü, enerjik, laik demokrasisi" ve hukuk düzenine bağlılığını güçlendirmek istiyordu. NATO ittifakında Türkiye'nin önemli rolünü ve Avrupa Birliğine katılmasını destekleyerek Türkiye'yi Batı'ya çok daha sağlam bir şekilde bağlamak, Türkiye'yi Ortadoğu'da ve İslam Dünyasında bir arabulucu ve örnek olarak kullanarak Amerika'nın İslam Dünyası'ndaki imajını tamir etmek Başkan Obama'nın çabaları arasında idi.
Fakat bu yatırımların karşılığı gelmedi. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin iç işlerinde ve bölgedeki gelişmelerde davranışları bu sütunların her biri için şüphe uyandırdı. Türkiye'ye enerjik diplomasi diyecek gözlemci çok az. Türkiye'nin AB üyeliği konusu askıda ve güvenilir bir NATO müttefiki olduğu sorgulanıyor. Üstelik, ülkenin bölgede bir örnek olarak çekiciliği kalmadı, Suriye ve Irak'ın kontrolden çıkmasıyla bölgenin dinamiklerini etkileme gücü de azaldı.
Bu konularda gerilemenin pek çok sebebi var; ülkenin içinden kaynaklanan AKP üzerindeki politik baskılar, parti liderinin ve onu destekleyen seçmenlerin ideolojisi ve kayda değer yerel ayaklanma. Sonuç olarak Türkiye Batı'dan ve Batılı değerlerden uzaklaştı.
Son hesapta görülen ABD'nin Erdoğan ve AKP'ye yaptığı yatırım bir şeye yaramadı, ve ABD başka bir yeni yolu denemek zorunda. Türk hükümeti muhalefeti ezmeye kararlı görünüyor. Rusya ve Çin ile, NATO'yu tehlike atan enerji anlaşmaları imzaladı ve IŞİD'le savaşta müttefiklerin aralarındaki işlemler için devamlı olarak ABD ile pazarlık halinde. Üstüne, AKP liderleri defalarca, ABD, AB ve İsrail'e sözlü saldırılarla Türk toplumunda zaten olan Amerikan karşıtlığını daha da büyüttüler.
ABD'nin yeni bir politikayı deneme ve büyük gücünü kullanmasının zamanı geldi. ABD, artık AKP'yi bırakmalı ki AKP yandaş medyanın ülkenin "Değerli Yalnızlığı" dediği şeyin tadını çıkarsın.
Kaynak:
https://www.americanprogress.org/issues/security/report/2015/03/12/108448/the-u-s-turkey-partnership-one-step-forward-three-steps-back/