ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

Tartışma Alanı

ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Çrş Ağu 26, 2009 13:49

"Kürt Acilimi" denen soytariligin aciklandigi ilk günden beri, agda takip ettigim cogu arkadas, Tayyibin ve Amerikan Köpekleri Partisi'nin sonunun geldigi yönünde görüs belirtiyor. Bu görüslere katilmaklar beraber Tayyibin sonunun neden ve kimler tarafindan hazirlandigi konusunda kimsenin düsünmedigi fikrine kapiliyorum.

Bildiginiz üzre Rusya'yla flört etmesi Aydin'li kaba bir tüccar olan ABDnan Menderes'in canina mal olmus, onu maceradan maceraya sürükleyen esas oglan Celal A-Bayar sömürgecilerin talebiyle idamdan kurtarilmisti. Buradaki can alici nokta A-Bayar'in ilk cocuklugundan itibaren sömürgeci gücler tarafindan "seckin", ABDnan'in ise "secilmis" olmasiydi. Yani sömürgeci kendi tornasindan gecirdigi adami koruyordu.

Tayyibin ABD-ullah ile olan catismasi-calismasi 1950'lerde gördügümüz "secilmis" "seckin" ikilemine pek cok benzerlik göstermekte.

Simdi biraz geriye dönelim: ABD-ullah'in yaz basinda "büyük tarihi firsat" olarak üstü örtülü, sifrelenmis olarak belirttigi "Kürt Acilimi" soytariligi bilincaltina yönelen bir pazarlama teknigi acisindan basarili, ayni zamanda kendisini ipten kurtaracak kadar "safca" bir lakirdidan öte nedir? Exeter'de doktorasini alan ABD-ullah bu pazarlama tekniklerinden, tereyagindan kil ceken "seckin"likten mutlaka haberdardir.

Sözün kisasi dostlar; ABD-ullah Tayyibin pimini cekmistir, "kürt Acilimi" soytariligi son perdesine gelindiginde el bombasi gibi patlayacaktir. ABD-ullah zamanindan önce patlamamasi icin Tayyibin üstüne sogutucu da sikacaktir.

Agababalari olan okyanus ötesi patronlarin hem Türkiye'yi ic savasa sürükleyecek hem de sahte Islamcilari bitirecek planina sapka cikarmak lazim. Simdi merak ettigim Tayyibin yerine kimin isindirdiklaridir. Aklima Turhan Cömez geliyor, bekleyip görecegiz.

Kisa bir not: Küresel efendiler tarafindan ABD-ullah ve Tayyibin birlestirilerek bir füzyon patlamaya (Nur patlamasi) yol acmalari da mümkün, yalniz bunun sonuclari kontrol altinda tutulamayacagindan küresel efendilerin de zarar görmesi mümkün.

Baska bir kisa not: ABD-ullah eksi ullah olarak okunabilir.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen maydonos » Çrş Ağu 26, 2009 15:08

Borazan la (Barzani) iyi anlasacak birilerini bulmalari gerekir.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen CSI LasVegas » Pzr Ağu 30, 2009 18:59

Turkiye'deki;seckin,secilmis ikili carpistirmasinin soucunda fuzyon patlamasi olacak ve
fuzyon enerjisi aciga cikacaktir.Amerikan Kopekleri Partisi ve Amerika ile baglari olanlarin
hepsi bu patlamada yok olacaklardir! iste o zaman Turk Cumhuriyetimiz'de CERN labaratu
vari benzeri bir cekirdek carpistirmasi deneyi yapilmis olacaktirki! Bu enerjinin kimseye
yaramayacagi ve kendi kendini yok edecegi kesindir! Turk yurduna ve ulusumuza simdiden
hayirli olsun!
Kullanıcı küçük betizi
CSI LasVegas
Üye
Üye
 
İletiler: 11
Kayıt: Cmt Ağu 29, 2009 18:44

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Pzr Ağu 30, 2009 19:28

Gercekten öyle. Tayyip siyasal bir CERN deneyiydi. Yalniz deney "hassas, duyarli" bir deney oldugundan kontrol edemediler. Deneyciler deney tüpü bile görmemis zavallilar (Apogül'den bahsediyorum). Bütün laboratuvarin havaya ucmasi an meselesi.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen alamancı » Pzt Ağu 31, 2009 18:57

esas oglan, seçilen ve seçkinler falan... açiklamalar güzel ama katilmiyorum. bence isler böylesine ABD veya AB planlari dogrultusunda yürümüyor. ABD sadece bayar icin degil bütün saniklar için devreye girmisti. Ama asker daha genç oldugu ve tekrar politik güce ulasip kendilerinden intikam alabilecek menderesi tamamen bertaraf etmek istediler. Bu benim bilgim, yanlissa düzeltin. aralarinda ufak tefek görüs farkliliklari olsa da ayni tarikatte olmasalarda bence Abdullah ve Tayyip kemik islamcilar. burada islamciliktan kasit dincilik, yani halkin safligi, cehaleti ve çaresizligini firsat bilip din üzerinden bir saltanat kurma sanati. islamcilar ne istediklerini çok iyi biliyorlar ve o gün için hedefleri dogrultusunda islerine kim geliyorsa onunla isbirligi yapiyorlar. bu makyavelist politikalari için belli ki bir yerlerden strateji destegi aliyorlar bu belki CIA olabilir. biz ABD AKPyi kullaniyor derken onlar da kendi kesimlerine el altindan aslinda ABDyi biz kullaniyoruz mesajini pompaliyorlar. bazen kimin kimi kullandigini anlamak kolay degil. son seçimlerde oy kaybeden AKP iktidari kaybetmemek için güney dogudan daha çok oy çikarmak istiyor. çünkü güneydogu halki aslinda din sömürüsüne müsait. Cehalet orada, sefalet ve çaresizlik orada. Bir de tabi dizboyu yoksullugu ve issizligi gündemden düsürmek için habire yeni ideolojik gündemler yaratma oyunu var. Hindistan günes enerjisini tartisirken biz türbanla kürt açilimiyla falan vakit öldürüyoruz.
Kullanıcı küçük betizi
alamancı
Üye
Üye
 
İletiler: 241
Kayıt: Pzt Mar 02, 2009 13:45

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Pzt Ağu 31, 2009 19:42

Alamanci kardes ben kendi bildigimi yazayim: Celal Bayar'i idam sehpasindan döndüren bizzet dönemin Papa'si Roncalli'ydi. Diger idamliklar icin böyle bir talep olmadi.
Kaynak olarak Aytunc Altindal'in kitabi asagidaki adresten indirebilirsiniz.

http://www.scribd.com/doc/2286459/Vatik ... ovalyeleri

Seckin ve secilmis ayrimi, benim uydurmam degil. Dünyanin baska ülkelerinde de bu sistem uygulaniyor. Özellikle krallikla yönetilen veya soylu sinifinin bulundugu ülkelerde (Suudi Arabistan'dan, Ingilter'ye kadar). Genel olarak seckinlerin secilmislere göre daha uzlasmaci, orta yolcu, göze batmayan politikalar uyguladiklari, böylece dönemler ve siyasi akimlar degisse de secilmisleri sectikleri görülebilir. Bunu; Kissinger'in, Brzezinski'nin, Bush'larin 50 yildan fazla bir süre etkilerini aynen korumalarindan rahatlikla anliyoruz.

Kemik Islamcilik yönünden Apogül ve Tayyib örtüsebilir ama Apogül yeni gelen kadrolari küresel efendilere bagliyacak bir köprü vazifesi görmeye daha uzun bir dönem devam edecek. Eger tabi Emperyalizm karsiti bir hükümet kurulmazsa.

Apogül'ü zor durumda birakabilecek tek hükümet anti-emperyalist hükümettir. Onun disinda siyasal islamin cöküsü veya sahte solcu ve sagcilarin gelisi güclü durumunu degistirmez diye düsünmekteyim.

Tayyib ise yipratilan adamdir, polis devletinin insan tezahürüdür kendisi. Toplumsal muhalefetin üstüne salinan kudurmus köpek rolünü oynamasi sarttir. Bu amacla ve bilincle oraya getirilmistir. Siyasi profiline bakmak yeterli.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Pzt Ağu 31, 2009 20:06

Basit bir örnek vereyim "aci" Almanya'dan.


Gerilimli, olay cikmasi muhtemel maclardan önce sehirde ve tren istasyonlarinda genellikle köpekli polisleri görürsünüz. Polisler orada degilmis gibi davranirlar, köpekler ise devamli tetiktedir. En ufak tezahuratta, insan hareketinde havlamaya baslarlar. Polislerin görevi köpekleri oraya getirmektir. Köpekle insani muhattab eder, "sorun cikaranlarin anlaycagi dil budur" mesajini vermek icindir. Ruhsal bir oyundur ayni zamanda. Apogül - Tayyib sistemi budur.

Son olarak:




Neden Kanli Pazar'da bizzat katilmadigi, Ingiltere'ye kimin bursuyla gittigi, kimlerin refransiyla nerelere getirildigini bir kez daha düsünelim. Ve böyle bir adamin neden bopbakanlik degil de, babalar gibi cumbabalik koltuguna oturdugunu anlayalim.
Basarilariyla hocasi Erbopan'a bile kücük dilini yutturdu.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Çrş Eyl 02, 2009 19:00

Ve Pavlov'un köpeği...

İvan Pavlov Petroviç... Sosyolog, Fizyolog, Psikolog. Malûm olduğu üzere, bilhassa köpeği meşhurdur. Hattâ kendisinden bile...
Pavlov’un, laboratuarında mide üzerine yaptığı bir deney esnasında, fark ettiği o şey, surda bir gedik açmıştır: Kendisine et verileceğini anlayan köpek, salya akıtır. Benliği deşifre olmuştur. Meraklı doktorumuz şaşkındır! Bir müddet sonra zile basar ve bekler. Tüh! Köpek tepkisizdir... Birkaç kez dener bunu; herhangi bir tepki alamaz. Hemen akabinde, eline bir et alır ve köpeğe gösterir. “Susmak en büyük işkencedir” cidden! Köpeğin salyaları tekrar akar. Gözlemlediği bu tepki sonrasında elinde et... Zile basar. Sonuç değişmiştir! Köpek, kandırılmaya müsaittir artık. Dönüşmeye, köleleşmeye, boyun eğmeye, köpekleşmeye... Fakat köpek, o andan itibaren, ete ulaşamasa da, zilin sesine karşı duyarlılık kazanır. Ne zaman zile basılsa, salyaları akar. Köpek olduğunu hisseder bir kez daha... Güdülür! Şartlı tepkidir bu...
Bir bekleyiş söz konusudur ayrıca.
Etkiden nükseden tepki karşısında etkilenen Pavlov, o günden sonra, köpeğin bu tepkisine yoğunlaşır. Merakını gidermeye çalışır. İkisi de birbirini kullanmaya başlar belki de... Köpeğe köpekliğini yaşatan, Pavlov’un tükenmeyen merakıdır.
Köpek, minnet borcunu salyasını sunarak öder Pavlov’a.
Pavlov, çoğu kez, köpeği aç bırakmıştır muhtemelen. Onu bu tip işkence metotlarıyla denemiş olmalı... İnsan, denemeden yanılamaz. Öyle ya, adı düzerinde: Deney!
Esasen, burada dikkat edilmesi gereken husus, verilen tepkinin şartlı oluşudur. Bir şarta bağlanışıdır. Köpek, eti göremese de, zil sesine karşı duyarlılık kazanmıştır. Heyecanlıdır, agresiftir. Her defasında “evet” der. Ölçüsüz bir onaylayıcıdır artık...
Köpeğin hal ve hareketini kontrol altına alan Pavlov, şahit olduğu şartlı tepki karşısında, köpek için, zilin “uyarıcı” olduğunu düşünür. Köpek, uyarılmıştır. Pavlov, uyarandır. Uyuyan köpeği uyandırmıştır bir nevi... Çünkü köpek için öncelikli olan et değil, zildir artık.
Siz de gözlemleyebilirsiniz bunu aslında: Bir balıkçının yanındaki kedilerin vaziyetini meselâ...
Bir müddet sonra, Pavlov’un köpeği değil, köpekleri vardır. Fakat iyi başlangıçlar, kötü sonla bitebilir... Dramatik bir Yeşilçam filmi gibidir yaşananlar... Enstitüsünü su basan Pavlov’un bazı köpekleri boğulur. “Kalan sağlar bizimdir” nidasıyla kurtarabildiği köpekleri yeniden bir deneye tabi tutar: Et gösterir, zile basar; sonuç hayal kırıklığıdır! Yaşadıkları ağır sarsıntı, şok yaşatır onlara; tepkisizleşirler... Köpeksi dirençleri kırılmıştır. Sözleşme tek taraflı feshedilmiştir.
Pavlov bir insan, köpek bir hayvandır.
Kimin kimi kullandığı bir tarafa... Pavlov, köpeğin zaafını tespit etmiş ve onu istediği doğrultu da hedefine şartlandırmıştır. Demek ki... Köpeğin düşünmeye ayıracak vakti yoktur! İnsan, düşünürken hüzünlüdür, köpek şartlanırken mutludur.
Köpek her defasında hedefine odaklanmıştır. Ya da daha doğrusu: Odaklandırılmıştır! Kendi hedefine değil, başkasının sunduğu hedefe... Tercih başkasınındır. İnsan olan Pavlov’un şahsiyetin, şahıs olanın, varolanın. Yaşayanın değil...
Pavlov vardır. Köpeği, Pavlov varsa vardır!
Bir parça et ile kandırılan köpek, zeki olsa da, sonuç itibariyle hayvandır; “gerçekleriyle” yaşar. Çok çabuk sahiplenir. Çok çabuk şartlanır. Çok çabuk şımarır. Her rengi seçemez. Kolayca terbiye edilir; demek ki kolayca terbiyesizleştirilir de... Kolaylıkların hayvanıdır o. Sahibini her yerde tanır. Çünkü koku alma duyuları keskindir. Fakat ne olursa olsun, kulübesine geri döner.
Pavlov da laboratuarına...


Afşin SELİM
afsinselim@yahoo.com
31/08/2009
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_hab ... ityaz=9866
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen maziden biri » Çrş Eyl 02, 2009 19:57

bezgin yazdı:"K
mal olmus, onu maceradan maceraya sürükleyen esas oglan Celal A-Bayar sömürgecilerin talebiyle idamdan kurtarilmisti.
.



Celal Bayar Mustafa Kemal in başbakanıydı,Milli Mücadele döneminde büyük emekleri var..

Yooo.. bu kadar basit olmamalı bir insanı suçlamak,bu kadar basite indirgenemez
Kullanıcı küçük betizi
maziden biri
Üye
Üye
 
İletiler: 20
Kayıt: Çrş Eyl 02, 2009 10:46

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Çrş Eyl 02, 2009 20:47

İm (Kod): Tümünü seç
PAPA RONCALLİ’NİN “TÜRK DOSTU” MASKESİ
Roncalli Türkiye’de bulunduğu yıllarda (1935–45) çok iyi Türkçe öğrenmiş ve bazı seçkin kişilerle çok yakın ilişkiler kurmuştu. O yıllarda Kurtuluş–Pangaltı’da bulunan Vatikan temsilciliğine bazı gizli ziyaretler yapılmış ve bunlar Türk İstihbarat elemanlarınca saptanmıştı. Roncalli, son derece halim selim bir adam olarak tanınmıştı. Kendisinden hiç kimse olağanüstü bir girişimde bulunacağını sanmıyordu. Tam bir bürokrat gibi davranmayı seviyordu. Etliye sütlüye karışmadan olabilecek en pısırık tavırlarla köşesinde oturup emekli olmayı bekleyen bir Tapu Kadastro memuru gibiydi. Ama bunların hepsinin maske olduğu sonradan anlaşıldı.
   Kardinal yapılan Angelo Roncalli, Türkiye’de çok yakın ilişkiler kurmuştu. Bunlardan biri de 1930’lu yıllarda tanıştığı genç ve gözünün pekliğiyle tanınmış bir politikacıydı. Bu genç politikacı daha sonra İsmet İnönüy’le mücadeleye girdi ve Demokrat Parti’yi kuran üç kişiden biri oldu. Celal Bayar adlı bu politikacı 1950 yılında Demokrat Parti’nin seçimleri kazanmasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı seçildi. Kardinal Roncalli’nin Türkiye’deki en yakın dostlarından biri işte oydu. Celal Bayar, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gül ve Haç üyesi dostu Roncalli’nin ricasını kırmadı ve Vatikan’ın Türkiye’de bir Büyükelçilik açması için gereken emirleri vardı. 1958’e gelindiğinde Roncalli, beklenmedik şekilde Papa seçildi ve 23. John adını aldı. Ve ilk işi de II. Vatikan Konseyi’ni toplamak oldu. Bu konsey Katolik aleminde bomba gibi bir etki yaptı. 1963’de, 23. John öldü ama 1965’de tamamlanan Konsey çalışmaları Papa’nın adını ölümsüzleştirdi. Bu konseyde alınan kararlar günümüzde Katolik alemine ve Papalığa yön vermektedir.

CELAL BAYAR’I İPTEN ALAN PAPA
Celal Bayar ile Roncalli’nin dostluğu Türkiye tarihindeki bir ilke de imzasını atmıştır. Celal Bayar eski dostu Roncalli Papa seçilince Vatikan’a giderek onu bizzat makamında kutlayan ilk Türk ve Müslüman Devlet Başkanı oldu. O güne kadar hiç bir Müslüman devlet başkanı, Papa’nın ayağına gitmemişti. Bu sürpriz ziyaret Vatikan ile Türkiye arasındaki ilişkilerde Ortodoks alemine karşı bir gözdağı olarak kabul edildi. Papa da bu olağanüstü dostluğu karşılıksız bırakmadı. 1960’da yapılan askeri darbede Yassıada’ya gönderilen ve daha sonra da idama mahkum edilen Celal Bayar’a çok anlamlı bir jest yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Celal Bayar’ı idama mahkum eden Sıkı Yönetim Mahkemesi idamdan bir kaç saat önce idamdan vazgeçti. Bir gece önce Ankara’ya gelen ve bizzat Papa 23. John’un mesajını ileten bir Kardinal, darbeci subaylara Celal Bayar idam edilirse Papa’yı ve tüm Katolik alemini karşılarında bulacaklarını en sert dille bildirdi. Sonuçta zavallı Adnan Menderes ve arkadaşları asıldılar, komitaci Celal Bayar daha uzun yıllar yaşadı...
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen maziden biri » Çrş Eyl 02, 2009 23:54

bu bir ispat değil,kaldıki 27 mayıs ı yapanlar,papa nın güdümünde mi hareket etmiş,bence inandırıcılığı yok bu alıntının

birde adnan menderes e zavallı diyen bir zihniyet neden celal bayara komitacı dio,bu fark niye onuda anlamadım,bundan önceki yorumda da ikisini birden yeriyodunuz, neyse

kimsenin avukatlığını yapmak gibi bi maharetim yok bilmediğim şeyleri öğrenme amacı güderek yazıyorum başka manada çıkmasa sevinirim..
Kullanıcı küçük betizi
maziden biri
Üye
Üye
 
İletiler: 20
Kayıt: Çrş Eyl 02, 2009 10:46

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Prş Eyl 03, 2009 0:01

Komitaci yorumunu ben degil Aytunc Altindal yapmis. Zahmet edip okumazsaniz hicbirsey anlayamazsiniz, pesin hüküm verirsiniz, sonra da pisman olursunuz.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen maziden biri » Prş Eyl 03, 2009 0:07

teşekkür edrim cevabınız için ama hala pişman olmadım

yukarıda bir yazı var,onunda üstünde bir yorum var ben ikisi arasındaki farkı size gösterdim siz oradan okuduğunuzu delil olarak sundunuz bende yorumladım,ayrıca yazının tamamını yorumlarınızıda okudum okonudada müsterih olunuz,

düşüncelerede saygılıyım,insanlara saygılıyım oyüzden pişman olacak bişey pek yapmıyorum hayatta :D
Kullanıcı küçük betizi
maziden biri
Üye
Üye
 
İletiler: 20
Kayıt: Çrş Eyl 02, 2009 10:46

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen bezgin » Prş Eyl 03, 2009 0:17

Ben kimsenin emegini gözardi etmiyorum. Toplumda yaygin bir düsünce var: Bir seyi ya tam karsisinda olup kötüleyeceksin, ya da ne yapmis olursa olsun onaylayacaksin. Ben öyle düsünmüyorum ve yazdiklarimdan böyle bir sonuc cikarilamaz.

Celal Bayar ve Adnan Menderes'in Kurtulus Savasi'nda ve Cumhuriyet'in kurulusunda verdikleri katkidan haberdarim, merak etmeyiniz. Ama vatana zarar vermislerse de sirf yararliliklari yüzünden görmezden gelemem. Umarim anlatabilmisimdir.

Pisman olmadiginiza sevindim.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: ABD-ullah Tayyibin Pimini Neden Çekti?

İletigönderen deniz_ » Prş Eyl 03, 2009 3:29

maziden biri yazdı:bu bir ispat değil,kaldıki 27 mayıs ı yapanlar,papa nın güdümünde mi hareket etmiş,bence inandırıcılığı yok bu alıntının

birde adnan menderes e zavallı diyen bir zihniyet neden celal bayara komitacı dio,bu fark niye onuda anlamadım,bundan önceki yorumda da ikisini birden yeriyodunuz, neyse

kimsenin avukatlığını yapmak gibi bi maharetim yok bilmediğim şeyleri öğrenme amacı güderek yazıyorum başka manada çıkmasa sevinirim..


Lütfen iyi oku.
Kullanıcı küçük betizi
deniz_
Üye
Üye
 
İletiler: 2
Kayıt: Prş Eyl 03, 2009 3:27

Sonraki

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x