ABD VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN DİKKATİNE!

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ABD ve AB hükümetleri dışişleri bakanlarının dün Cenova'da yaptıkları toplantıdan sonra yaptığı açıklamada ’’Artık Kaddafi'nin gitme zamanı geldi’’ demiş…

Kaddafi'nin ’’Paralı asker ve katilleri kullanarak kendi halkını sindirmeye çalıştığını’’ söyledikten sonra, ’’sivil ölümlerinin devamı durumunda her türlü seçeneğin masada olduğunu’’ belirtmiş…

Adeta zekamızla alay ediyorlar.

Afganistan’da sivİlleri kim öldürdü?

Irak’ta milyonlarca sivili kim katletti?

Binlerce Irak’lı kadına, hangi ülkenin paralı askerleri ve katiller sürüsü tarafından tecavüz edildi?

Ey bakımlı ve güzel bayan, Libya’daki ‘sivil’lerin derdine düşmeden önce, günümüze dek dünyanın dört bir yanında ülkeniz tarafından, en gelişmiş toplu katliam silahlarıyla, en acımasız biçimde katledilen milyonlarca insanın hesabını verin. ‘İnsan hakları’ adına ahkam kesmeden önce, elinizden damlayan kanları yıkayın…

’’Artık Kaddafi'nin gitme zamanı geldi’’ diyerek açıkça bu ülkenin içişlerine karışıyorsunuz ama, bize kalırsa, artık dünyamızın başına bela olan emperyalist ülkenizin dünya eşkiyalığının son bulmasının zamanı geldi…

***

Elbette, dertleri ne ‘sivil’ ölümleri, ne de ‘demokrasi ve insan hakları’…

Tek dertleri, Balkanlar’ın, Kafkasya’nın, Orta Asya’nın, Kuzey Afrika’nın kontrolünü elde tutmak… Tek dertleri, ülkemizin de tam merkezinde olduğu bu coğrafyadaki, dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz kaynaklarını, dünyanın en zengin madenlerini, su kaynaklarını, enerji geçiş yollarını ve boru hatlarını denetim altında tutmak…

İşte bunun için üretiliyor, rejimleri ABD’ye daha bağımlı hale getirmeyi amaçlayan emperyalist projeler. İşte bunun için hazırlanıyor, sınırları değişmiş, ülkeleri bölünmüş gösteren haritalar… İşte bunun için kışkırtılıyor kardeşi kardeşe kırdırmayı amaçlayan etnik, dinsel ve mezhepsel çatışmalar…

Yoksa dertleri ne ‘demokrasi’, ne de ‘insan hakları’…

***

Evet dostlar, tıpkı geçtiğimiz yüzyılın başlarında olduğu gibi… Yine bir yanda emperyalizm ve işbirlikçileri… Diğer yanda yine ülkemizin ve bölgemizin bağımsızlıkçı, anti-emperyalist, vatansever, milli güçleri…

150 yılı aşkın bir süredir ülkemizde ve bölgemizdeki çatışma ve savaş, yine bu iki temel güç arasında sürüyor.

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında ülkemizin ve bölgemizin işgal projesi olan Sevr planlarının yerini, günümüzde ABD’nin BOP’ları, GOP’ları aldı…

Geçtiğimiz yüzyılda ülkemizde emperyalzmle işbirliği içinde olan Prens Sabahattinlerin, Derviş Vahdetilerin, 31 Mart’çıların, Sevr’cilerin, Vahdettin’lerin, Damat Ferit’lerin, Ali Kemal’lerin yerini, onların yeni versiyonları olan neo-solcular, ikinci cumhuriyetçiler, serbest piyasacı neoliberaller, etnik ayrılıkçılar, Amerikancı dinciler aldı…

Ama süregelen bu tarihsel çatışma ve hesaplaşma içinde, ülkemizin bağımsızlıkçı güçlerinin de en az onlarınki kadar, Namık Kemal’lerden, Mustafa Kemal’lerden, Sevr planlarını yırtıp atan Lozan’lardan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından gelen halkçı, devrimci ve köklü bir tarihsel birikimi var…

Bölgemizi ve ülkemizi karıştırarak emperyalist projelerine uygulama alanı yaratmaya çalışan, eli kanlı emperyalist katiller ve işbirlikçileri bunu hiç ama hiç unutmasın…

İrfan Tuna- 1 Mart 2011 - Güncel Meydan