Abdullatif Şener , Tayyip Erdoğan hükümetinde bakanlık yapmıştı, aklı şimdi mi yerine geldi.Konuşulacak zaman şimdi değildir bakan olduğu zamandır.Hiçbir inandırıcılığı yoktur.Birileri tarafından liderliğe ısındırılıyor olabilir ama bizlerin lideri asla olamayacaktır.

meyikocak, birileri tarafından ısındırıldığı iddiası gerçek olabilir ancak, ekonomik gidişatın kötü olduğunu bakan olduğu dönemde de söylemiş, özelleştirmelere karşı çıkmıştır. Lâtif'i öldür, hakkını yeme gibi bir deyimle de bağlayabilirim mevzuyu.

o hükümette bakanlık yapmıştır.imf'yi kabul etmiş bir bakandır. Herhalde imf'nin kim olduğunu anlatamağa gerek yok.bence Kendisine verilecek hak da yoktur.

Abdüllatif Şener tövbe etse bile...

Eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener, şu günlerde ekonominin alarm verdiğini söylüyor. En son SKY Türk’teki açıklamalarını dün Sabahattin Önkibar madde madde özetledi. Şener’e göre, “İç pazar yabancılar tarafından ele geçiriliyor. Türkiye borçlanma rekorunu kırıyor. Türkiye borçlanacak para ve satılacak şey bulamadığı gün kıyamet kopacak demektir. Bugün yapılan, sanal hava sürsün diye Türkiye’nin birikimlerinin yabancılara devridir. Türkiye bugünkü ekonomi politikası ile geleceğini bitiriyor.”

***

Bu tespitleri, biz yaklaşık 10-15 yıldır yapıyoruz. Çünkü küresel dayatmalara boyun eğmek, AKP döneminde başlamadı. Biz, bu iddialarda bulunduğumuz zaman, Süleyman Demirel, “Canım yabancılar, aldıkları tesisleri söküp yurt dışına mı götürecek?” gibi basit cevaplar veriyordu! Hatta Demirel, Çankaya Köşkü’nün arazisini bile Ford şirketine vermeye hazır olduğunu bildiriyordu! Çankaya’yı vermediler ama Tayyip Erdoğan döneminde, Türkiye ekonomisi, “Yatırım Danışma Konseyi” toplantıları adı altında küresel şirketler tarafından paylaşıldı.

Abdüllatif Şener Maliye Bakanı iken gelen IMF heyeti ile görüştükten sonra “Hiçbir görüş ayrılığımız yok” demişti. Yugoslavya’yı parçalayan ve kan gölüne çeviren, Endonezya’nın Doğu Timor’u kaybetmesine sebep olan, Türkiye’ye iki büyük kriz yaşatan IMF ile hiçbir görüş ayrılıkları yoktu! Gerçi o zaman da Abdüllatif Şener, Maliye Bakanı olarak yabancı sermayenin perakende, elektrik üretim dağıtımı, bankacılık ve telekom-iletişim gibi gelirin yurtiçinde yaratıldığı dört sektörde yoğunlaşma eğilimi içinde olduğunu belirterek “Ne bankacılık, ne enerji, ne de söz konusu ettiğimiz diğer sektörlerde dış âlemden sağlanan ihracat geliri yoktur. Teknoloji ve sabit sermaye transferi de söz konusu değildir. Yapı değişmezse yabancılar yurtiçinde üretilen gelir ya da tasarrufu alarak kendi merkezlerine aktaracaktır. Bu durumda cari açık da ilelebet kapatılamaz. Arjantin’de yaşanan ekonomik krizler de bu yolla ortaya çıktı. Yabancı sermayeye yasal sınır gerekiyor. Kimse tehlikenin farkında değil” diyordu ama hükümetin bu yöndeki bütün uygulamalarına imzasını atıyordu!

***

2006’nın Mayıs ayında ise AKP Ankara İl Başkanlığı Siyaset Akademisi’nin programına katılan Şener, ABD’yi yöneten küresel çetenin ideoloğu Thomas L. Friedman’ın “Dünya Düzdür: Yirmi Birinci Yüzyılın Kısa Tarihi” adlı kitabından bilgiler aktarıyordu. Şener şöyle diyordu:

“Bu evrede, kişiler ve şirketler kendi kendilerine ’küreselleşmeye nasıl ayak uydurabilirim ve küreselleşmenin neresindeyim?’ diye sormalıdır. Küresel değişimi daha iyi anlamalıyız. Herkes bu sürece ayak uydurmalıdır. Ülkeler ve şirketler arasındaki rekabet de bu süreç içerisinde topyekün küreselleşti. Küresel bazda rekabet gücünüz yoksa fabrikanızın bulunduğu mahalleye bile mal satamazsınız!”

Bu görüş, ABD’nin bütün dünyada giriştiği propagandanın özetiydi.

***

Biz o zaman, “Türkiye gibi ülkelerin girişimcileri bu rüzgâra aldanırsa, hiçbir şey üretmez! Çünkü o zaman, ’Ne üretirsem üreteyim, küresel pazarı belirleyen güçler benim ürünümden daha kalitelisini daha ucuza mal edecek ve fabrikamın bulunduğu mahallede bile ürünüm satılmayacak? O halde ne diye üretim yapayım! Üretim yapacağına, küresel güçlerin temsilciliğini alayım. Nasılsa satış garantisi var!’ diye düşünür! Bir ülkenin ekonomisinden sorumlu olan Başbakan Yardımcısı, kendi girişimcisine, ’küresel güçlere teslim olun’ anlamına gelen sözler söyler mi?” diye soruyorduk. Dolayısıyla bugün Abdüllatif Şener’in günah çıkarmasının hiçbir değeri yoktur. Zaten İslâm’da günah çıkarmak da yoktur! İslâm’da tövbe bile kul hakkını ortadan kaldırmaz!

Arslan BULUT / YENİÇAĞ

Arslan Bulut ,büyük insan... ağzına sağlık aynen katılıyorum.

meyikocak, ben de katılıyorum. Ama yazıda da görüldüğü gibi, bugün doğru söylüyor. Kısacası bilgilenmek açısından dinlemek/izlemek, zarar değil yarar getirir. Demek istediğim, söylediklerini sırf eski Akapeli diye es geçmemek gerekir.

Misâl, Turhan ÇÖMEZ...

Arslan bey'in dediği gibi geçmişte yaptıkları yüzünden bugün gerçekleri söyleyerek günah çıkarıyor.elbette dinleriz ,tartışırız,fikirlerimizi paylaşırız,kimseyi dışlayacak halimiz yok.rte gibi ananıda al git deme hakkımız yok..Temennimiz ülkesine ve milletine sahip çıksın başka bir beklentimiz yoktur.

Yöneticiler yaptıkları yanında birde engel olmadıkları şeylerden de sorumludur.bunu da ayrıca bilsinler,unutmasınlar.

arslan beyin yazina katiliyorum , herkes yaptiginin hesabini vermeli simdi sizlanmasin bu partiyi kurarken dusunecekti sirtina aldigi pislik dolu cuvali simdi temizlenmeye kalkmasin ne kadar dogru soylese nafile , kokuyor kardesim varmi otesi don bak ulkeye bu seninde eserin .

Ram, paylaşım için sağolasın. Şu günlerde de Abdüllatif Şeneri davet ettiğimiz halde konu bulamamanın, daha doğrusu konuyu tam toparlayamamanın sıkıntısını çekiyoruz arkadaşlarla. Umarım bu sıkıntımız çözülür ve Abdüllatif Şenerin de programında bir değişiklik olmazsa canlı canlı dinlemek de nasip olacak kendisini.

Görüntüyü nasıl indireceğim, pek anlayamadım bu arada.

nedense koltuk turuncu ceylan koltugundan inince bukalemun gibi renk degistirmis olmali seyretmedim seyretmeyecegim takiye yapiyordur istisnasiz her akp li gibi.

Mehmet.., umarım gelir de dinlersiniz. Hatta Arslan BULUT'un sorguladığı şekilde sorgularsınız.

"Görüntüyü İndir"e basman yeterli.

Ram, inşallah, bakalım. Yalnız, konsey davetiyemize ortak oldu, bu da baskıyı azaltacak haliyle.

Maalesef görüntüyü indiremiyorum. Üye olmak gerekiyor sanırım. Çünkü; direk olarak anasayfa açılıyor.

ihsanerden, senin de insanları kışkırtmaya çalışan / kimi zaman başarı sağladığını sanan, kimi zaman boşa uğraştığı halde yaygara koparmaya devam eden kişiler gibi görmek hiç de zor değil. Düşünmek, sadece yanlı bilgilerden ibaret değildir, zıt düşüncelerden de pay çıkarabilmektir.

Sabit fikirler ancak biryere kadar. Sonrası malûm. Kibrit çöpünden farkı yoktur.

ben kimseyi kiskirtmiyorum boyle bi niyetlede yazmiyorum fakat mehmet bey efendi sanki abdullatif sener yeni bi seyler mi soyluyor ekonomi kimin zamaninda bu kadar disa bagli hale geldi.belki kendisine yeterince komisyon goturemedi ise bi kac ihaleye karsi cikmis olabilir.bilemem ama buda tahmin tabi fakat icinde bulundugumuz durum ortada sen borclanarak ve satarak ekonomi iyiye gidiyor diyorsan bunun altindaki sebepleride bilmeyen yok ne diyelim sener cok yasa sen harikasin deyip sak sakcilik mi yapayim.yapmiyorum onun programinida seyretmek istemiyorum yalanci hepsi guvenmiyorum buda benim dusuncem.

aa bu arada ram bunu yayinlar ve yayinlasin seyredenler seyretsin.rama her zaman minnettarim sagolsun sayesinde pek cok sey seyredebiliyoruz saygilar sana ram ....ama ben bu akp ve yaptiklarina karsiyim olamaz mi?ne yapalim herkes ayni dusunmek ve akp yi desteklemek zorunda degil.abdulatif sener de o partinin bir bireyi yeterince her yerdeler zaten. yani biktik artik bunlardan...

ihsanerden, teşekkürler güzel sözlerin için. Fakat bilgin olsun, bu sitede şu anda yazan akapeli biri olduğunu zannetmiyorum. Gelip geçici üç-beş kişi yazmış, yazdıklarına pişman olup gitmiştir. Bu kadar hainlik, bu kadar ihanet varken, kimsenin akape hakkında herhangi bir savunması olamaz zaten.

Mesele Akapeyi güzelleme meselesi değildir. Mesele, Abdüllâtif Şener'i güzelleme meselesi de değildir. Şöyle bir örnekle açıklayayım:

Tayyip Erdoğan: "Ben vatan hainiyim" veyahut "ben dinci görünen işbirlikçi bir yobazım" dese; "bu akapeli, buna güven olmaz, kesin yalandır bu" mu diyeceğiz¿?

Bugün bu adamın (Latif Şener) söyledikleri, krizin geleceğini söyleyen herkesle, ekonominin akapenin haince politikalarıyla mahvolduğunu söyleyen herkesle örtüşmekte. Bu kişiler de, Abdüllatif Şener'i onaylamakta.

Kişiyi samimi bulursun veyahut bulmazsın, kişiyi daha önce yaptıklarından dolayı suçlarsın yahut suçlamazsın veyahut bugünkü durumuna binaen hoş görürsün. Mevzu bu değildir. Ben bu görüntüyü; ne "karşıt görüşlerin" öğrenilmesi-dinlenilmesi için koydum, ne kişiyi kötülemek için koydum, ne de güzellemek için. Dinlenilmesi gerektiğini düşündüğüm için koydum.