gönderen TÜRKK » Prş Eki 21, 2010 23:13
TEKEL İŞÇİLERİNİN HAKLI DAVASI
Tekel işçileri üç haftadır İstanbul’da sendikalarının genel merkezinin önünde oturma eylemi yapıyor. Ne istiyor Tekel işçileri? 5 yıldır, 10 yıldır 15 yıldır çalışmış oldukları işlerini istiyorlar. Güvencesiz ve geçici 4/C statüsüne tabi olmak istemiyorlar. Ankara eylemlerinde siyasi partiler, sendikalar ve basının verdiği destek Tekel işçilerinin taleplerinin haklı olduğunu ve bütün emekçilerin genel özlemi olduğunu ortaya koymuştu. Gelgelelim, nisandan sonra işçiler 4/C’yi kabul etmeye zorlandı. Sendika yöneticilerinin işçilerin 4/C’yi kabule yönelik açıklamaları oldu.
İşçilerin sendikası eylemdeki işçileri muhatap kabul etmiyor. Sendikalar sfenks sessizliğine bürünmüş durumdalar. İyi de, Tekel işçilerinin çok yalın talepleri de mi ilgilendirmiyor sendikaları? Orta Vadeli Plan’da “işgücü piyasasının daha esnek hale getirilmesine” yönelik politikalar izleneceğinin belirtilmesi de mi harekete geçirmeyecek sendikaları?
Aslında sendikacıların esnekleştirmeye, güvencesiz çalıştırmaya, ağır iş koşullarına karşı ciddiye alınması gereken taahhütleri var. İşgücü piyasasının esnekleştirilmesi değil ‘insana yakışır iş’ talebinin işlendiği son yayımlanan Türk-İş dergisinde (mayıs haziran), Türk-İş’in Başkanı Mustafa Kumlu, esnek çalışma modellerine onay vermemiz mümkün değildir, diye yazıyordu. DİSK’in Başkanı Süleyman Çelebi, 26 Mayıs eylemlerinde “işçi sınıfının kötü çalışma koşullarına sessiz kalmayacağını ve güvencesiz çalışma dayatmasına karşı omuz omuza mücadele vereceklerini” söylüyordu. Aynı eylemlerde KESK’in Başkanı Sami Evren de “güvencesizliğe karşı sokakta mücadele etmeye devam edeceklerini” belirtiyordu. Hak-İş’in başkanı Salim Uslu 7 Ekim Dünya Saygın İş Günü dolayısıyla “başta sendikalar olmak üzere bütün sivil toplum örgütlerini, siyasetçileri, tüm kamuoyunu insan onuruna yaraşır iş koşullarının oluşması adına tek yürek olmaya, insan onuruna yaraşır çalışma ve yaşam koşullarının hayata geçirilmesi için desteğe” davet ediyordu.
Tekel işçileri, esnekleştirmeye, güvencesiz çalışmaya, insana yaraşmayan iş koşullarına karşı haklı bir mücadele yürütmüyorlarsa, ne yapıyorlar? Bu haklı davanın açtığı yolda esnekleştirmeye, güvencesiz çalışmaya, taşeronlaşmaya karşı genel bir mücadele ile kazanım elde edilmeyecek de Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu veya işveren ve hükümetle yapılan gizli görüşmelerde icazet alınarak mı işçi hakları korunacak?
ERHAN BİLGİN*, Cumhuriyet, 21 EKİM 2010
* İktisatçı, Sosyal Politika Uzmanı